Yaşamak için dünyada olmak yetiyor mu?

Hayata her insan büyük değer veriyor çünkü elimizdeki birincil şey hayat, geri kalan her ne varsa hayattaysak var, evler, arabalar, çocuklar vb.

Durum böyle olunca bir tek kendimizin değil, kendi dışımızdaki insanların hayatına da değer veriyoruz ki doğru olan da bu zaten fakat bazen savaş gibi istenmeyen durumlar, bazen deprem, salgın hastalık vb durumlar toplu ölümlere de sebebiyet veriyor, çok değil üç beş yıl içinde yaşadıklarımız ortada, hatta Gazze'deki dinmek bilmez saldırılar gözümüzün önünde devam ediyor, kimsenin oradaki durumu anlatabilecek yeteneği olduğunu da sanmıyorum çünkü yaşananlar çok ağır, ekranlardan izlediğimiz kadarı bile yüreğimizi yakmaya yetiyor.

Gazze'deki durumu ıslah edici tedbirler alma gücü olan devlet, kurum vb aktörler de 10 aydır savaşı durdurmaya yetecek bir şey yapamadılar, Gazze konusunda hassasiyeti yüksek ülkelerden biri olmamıza rağmen İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği vahşet sebebiyle Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı soykırım davasına resmi olarak müdahalemiz bile ancak dün gerçekleşti, bu kadar geç harekete geçmenin gerekçeleri vardır, haklıdır, haksızdır, o ayrı konu, nihayetinde ortada Gazze'deki savaşın sona ermesi için alınmış etkili bir tedbir yok mu yok, önemli olan bu.

İşte bu noktada, mesela Gazze'de yaşayanların dünyada oldukları kesin ancak bizim ülkemizdeki standart bir kişinin yaşadığı ortalama bir hayatı yaşayamadıkları da apaçık ortada, öyle biri için çok normal olan bir konutta barınma, üç öğün düzenli yemek yeme gibi haklardan bile yoksunlar, bu kıyaslamayı şunun için yapıyorum: kimi zaman yaşadığımız şartların bir üstüne bakmaya o kadar odaklanıyoruz ki elimizde nelerin var olduğunu gözden kaçırıyoruz, ayrıca konu Gazze değil, Gazze şu an konuyla ilgili en büyük örneklerden biri, bir diğer örnek olarak pandemi günlerindeki halimizi görebiliriz mesela, bir düşünün o günlerdeki hallerinizi, yaşınız biraz yüksekse aylarca evden çıkamadınız, daha gençseniz sosyal hayat, gezmeler tozmalar ne kadar da kısıtlanmıştı, en temel ihtiyaçların karşılandığı marketlere gitmek bile mesele olmuştu değil mi, kısaca 'orda bir hayat vardı uzakta, bizim hayatımızdı', pandemi günleri geride kaldı çok şükür, hafızalarımızda acı izler de bıraktı ancak belki de yaşıyor olmak için dünyada olmanın yetmediğini de gösterdi çünkü yaşıyor olmak için dünyada olmak gerçekten yetmiyor, mecazen de yetmiyor somut olarak da.

Somut olarak nasıl yetmiyor diye soracak olursanız, bu yazıyı yazmama ilham veren olaydan söz edeceğim, geçtiğimiz günlerde benim de çok beğendiğim bir sanatçı olan Kenan Işık, 10 yıllık komadan sonra hayatını kaybetti, Rabbim rahmet eylesin, onun vefaat haberi beni çok üzdü, bir yandan da düşündürdü, 10 yıldır dünyadaydı ama yaşamıyordu, bu somut bir yaşamama haliydi, yukarıda söz ettiklerim ise soyut yaşamama halleri.

Gazze veya pandemi toplumsal etkisi olan şeyler, dönüp bireysel hayatlarımıza bir baksak aramızda dünyada olup yaşamayanlar var mı sizce? Hatta siz belki, evet evet siz.

Yaşamak sözcüğünün anlamlarından biri 'diri olmak', zıddıyla tarif edersem 'donuk olmamak, hareketli olmak' diyebilirim, buna 'kendine özgü halleri olmak' ifadesini de ekleyebilirim sanırım çünkü tabiata bakın, hiçbir canlının diğeri ile birebir aynı olmadığını kolayca gözlemlersiniz, insan niye öyle olmasın?
Şimdi dönüp de bir kendinize bakın, kendinize özgü halleriniz, kendinize özgü tutum ve davranışlarınız var mı, her gününüz birbirinin fotokopisi gibi mi geçiyor yoksa günlerinize zerafet, güzellik ve bereket ve hatta başka şeyler katmayı başarıyor musunuz?

Rüzgarda bir o yana bir bu yana sallanan bitkiler gibi hep istemsiz şekilde yaşıyorsanız ise dikkat edin çünkü dünyadasınız ama dünyada olmanız maalesef yaşamanıza yetmiyor, bir şeyler yapmanız lazım, elinizde olanları güzelleştirecek, hayatınıza renk katacak, sizi de mutlu edecek bir şeyler, mesela beyler akşam eve giderken eşine çiçek götürerek başlayabilir mi, ne dersiniz?

YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum