Serdar Ortaç Ne Yapsın
Bugün geçen hafta yazdığım konunun devamı niteliğinde olarak faizle ilgili bazı hususların üzerinde durmaya niyetliydim ama gündeme yasa dışı bahis sitelerinin reklamını yapmaktan yani yasa dışı bahse teşvikten gözaltına alınan ünlüler girince vazgeçtim. Bu sebeple bugün yasa dışı bahisten dolayı mağdur olan sanatçıların durumuna değinmek istiyorum.
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil, tutuklanmanın eşiğinden döndüler. Serdar Ortaç, savcılıkta verdiği ifadesinde "Bana isimlerini sorduğunuz, videolarda geçen iki şahsı otel açılışı sebebiyle Malta'ya davet sebebiyle tanıdım. Bu şahıslarla önceye dayalı herhangi bir tanışıklığım yoktur. Bildiğim kadarıyla videolarda geçen diğer kişi olan Mehmet Ali Erbil'in de bu şahıslarla önceye dayalı tanışıklığı yoktur. Oraya sadece otel ve restoran açılışı için davet üzerine gittim" dedi. Sonrasında, o kişilerle konser bağlantısı kurduğunu sanırken bahisten söz edildiğini ve onların canlı yayın açtıklarını anlatıyor. Aynı kişiler tekrar aramış hatta yeni çekimler için para bile teklif etmişler ama kabul etmemiş. İfadesindeki sözlerini "Topluma kötü örnek olduğum için çok üzülüyorum. Bunu belirtmek istiyorum. Bu olay sebebiyle çok üzgünüm" diyerek bitiriyor.
İfadeyi dikkatlice okuduğunuzda Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil’in tufaya düştüklerini çıkarabiliyorsunuz çünkü karşılarında bir anlamda hızlı ve kolay para kazanma kompetanı tipler var ve kumar zaafı olan ünlüleri bahis üzerine konuşturup yaptıkları çekimi yayınlayarak, üzerlerinden menfaat elde ediyorlar. Tabi ünlü sanatçılar da belki kendilerine açıkça teklif edilse kabul etmeyecekleri böyle bir şeyin ekran yüzü olup reklamını yapıyor duruma düşüyorlar.
Hatta sanatçıları tufaya getiren kişiler sanki o an sanatçılarla canlı bir kumar oynamış, “buraya getirir, bahisle ilgili konuşturur, bir de videoya çekersek süper kazanırız” demişler, dediklerini de yapmışlar belli çünkü sanatçılar gözaltına alındı, tutuklanmaları istendi, hiç olmak istemedikleri bir duruma düştüler falan yani epey bir kaybettiler.
Serdar Ortaç, daha önce de medyada kumardan ne kadar sıkıntı çektiğini, ne kadar mağdur olduğunu açıklamış bir sanatçı zaten. Olan biten etraflıca değerlendirilince şimdi de çok farklı bir şekilde mağdur olduğu görünüyor ve anlaşılıyor ki bu kumar illetinin zararlarından korunmanın en iyi yolu kumara hiç bulaşmamak. Bulaşan ise nereden dönerse kârdır. Hangi insan için olursa olsun tövbe kapısı yani işlediği günahtan, düştüğü hatadan dönüş yolu son nefesine kadar açık, hepimiz biliyoruz. Tövbe kapısı deyince konuyu sadece Allah’ın affetmesi ile sınırlı olarak anlamayın ama, öncelikle yapılan yanlışın düzeltilmesi olarak anlayın. Mesela kumar oynayan kişi, kumar oynamadığı haline dönsün hatta başına gelenlerden ne kadar pişman olduğunu, o kötü alışkanlığın kendisine ne sıkıntılar yaşattığını başkaları ders alsın niyetiyle anlatsın, halkı o kötü alışkanlıktan sakındırsın. Toplumsal fayda açısından da ne iyi olur değil mi?
Serdar Ortaç’ın, “hayatından mikropları at” diye çok güzel bir şarkısı vardı, bir de kumarın zararlarına işaret eden, kumardan uzak durmayı teşvik eden sözleri olan şarkı yapsa nasıl olurdu mesela, ne dersiniz?