Söz mü ve icraat mı?
Sosyal yaşamda söz en önemli iletişim aracıdır. İnsanları peşlerinden sürükleyen liderler sıra dışı hitabet dilinden güç alırlar.
Peygamberler de tarihe geçmiş meşhur zalimler de etkili sözlerle halka hitap etmişlerdir.
Bu gerçeğin farkında olan Hz. Musa, “Rabbim! Göğsüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır. Dilimin düğümünü çöz. Ta ki, sözümü iyi anlasınlar (Taha 25-28)” diyerek dua etmiştir.
Hz. Musa, tebliğde başarılı olmak, rahat, tesirli ve ikna edici konuşabilmek ve söylediklerini insanların kolaylıkla anlayabilmesi için dilindeki düğümün çözülmesini istemiştir.
Hz. Peygamber’den, sözün (ve özelde şiirin) olumlu veya olumsuz etkileyici gücüne dair pek çok hadis rivayet edilmiştir.
Gönül dilinin tercümanı Yunus Emre, kullandığımız dilin ve üslubun önemini ne güzel anlatmış:
Söz ola bitire savaşı, söz ola kestire başı.
Söz ola zehirli aşı, bal ile yağ ede bir söz.
Atalarımız da “tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” derken aynı şeyi ifade etmişler.
Pozitif iletişim diliyle, problemleri çözme ihtimalimiz artarken, negatif iletişim diliyle var olan çözüm ihtimalini de kaybederiz. “Boğaz dokuz boğumdur” derken, sözlerimize özen göstermemiz gerektiğine işaret ediyoruz. Şüphesiz söz sadece dilimizden çıkanları değil, beden dilimizi de içeriyor.
Sahip olduğu büyülü gücüyle söz, neşter gibi, cerrahın elinde şifa verirken, habis ruhların elinde hayatları söndürebilir.
İş yaşamı ve sözlerin önemi
Söz sadece sosyal yaşamda değil iş yaşamında da önemlidir.
Ancak, sözün (hitabetin) önemi işletme fonksiyonlarına göre farklılık gösterir. Beş temel işletme fonksiyonuna göre sözün önemine bakalım:
Yönetim Fonksiyonu: Bu fonksiyonda hitabet oldukça önemlidir.
Pazarlama Fonksiyonu: Müşterilerle direkt ilişki kurulan hatlarda hitabetin önemi çok yüksektir. Ancak, müşteriyle birebir ilişkili olmayan (pazar araştırması, pazar analizi, reklam hazırlığı, raporlama gibi) alanlarda söz değil mesleki yetkinlik önemlidir.
Tedarik Fonksiyonu: Pazarlama fonksiyonunda olduğu gibi, tedarikçilerle direkt ilişki kurulan hatlarda hitabetin önemi yüksektir. Ancak, tedarikçiyle birebir ilişkili olmayan alanlarda söz değil mesleki yetkinlik önemlidir.
Üretim Fonksiyonu: Bu fonksiyonda hitabet değil mesleki, teknik bilgi ve beceri önemlidir.
Finansman Fonksiyonu: Bu fonksiyonda hitabet kısmen önemli olmakla beraber mesleki ve teknik bilgi ve beceri daha önemlidir.
Doğru tercihlerde bulunmak için hitabet yeteneğinin hangi görevler için hangi seviyede önemli olduğu önceden belirlenmelidir.
Sözün ve hitabetin büyülü gücünü ve insanların bundan etkilendiklerini bildiğimiz halde, iş görüşmelerinde genellikle iyi hatiplerden olumlu olarak, zayıf hatiplerden de olumsuz olarak etkileniriz. Bu etkileşim, objektif karar vermemize engel olabilir.
Örneğin, kalite kontrol birimine bir uzman alacaksak buraya iyi bir hatip mi iyi bir uzman mı seçmeliyiz? Yeterli yetkinliklere sahip olmadığı halde, sunum gücüyle bizi etkileyen bir aday lehine karar verme riskimiz olduğunu kabul etmeliyiz. Bu riski kabul ederek süreci ilerletmeliyiz. İdeal olanı, aranan niteliklere göre adayların puanlanması, işte önemi olmayan niteliklerin karar sürecini etkilemesinin önlenmesidir.
Kişinin aynası işidir
Ziya Paşa’nın meşhur şiirini hatırlayalım:
Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.
Ziya Paşa insanın sözlerine değil icraatlarına bakılmasını, kişinin aklının seviyesinin, yaptığı işte görüneceğini hatırlatıyor.
Hepimizin bildiği gibi, münafıklığın üç alameti vardır: Konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiği zaman ona hıyanet eder.
Her üç alamet de söz ve hitabetle yakından ilişkilidir.
Zalimler de insanlara güzel vaatlerde bulunurlar ancak arzuladıkları gücü ele geçirince verdikleri sözleri yerine getirmedikleri gibi tam tersini de yaparlar.
Hz. Ömer’in insanları mescitte görmenin onları tanımak için yeterli olmadığını, birlikte yolculuk yaparak, alışveriş yaparak, komşuluk yaparak insanları tanıyabileceğimizi ifade ettiğini hatırlayalım.
Ziya Paşa ile Hz. Ömer aynı şeyi söylüyorlar:
Kişileri, sözlerine ve hitabetine bakarak değil, icraatlarına bakarak değerlendirelim.