Neye yaradı, kime yaradı?
24 Aralık 2021 gününe gidelim önce. Diyelim ki bir vatandaşımız o gün 11,50 TL’den kur korumalı mevduat girişi yaptı.
Dün itibariyle dolar ne kadar oldu?
16,10 TL!
Beş aylık mevduat yapmak mümkün değil biliyorum ama mümkün olsaydı şu ana kadar bu yurttaşın elde edeceği beş aylık faiz yüzde 36,8 oluyor. Bu faizin 8-10 puan arasındaki kısmını bankacılık sistemi, geri kalan yüzde 25’in biraz üzerindeki kısmını ise Hazine ödüyor.
Yani biz ödüyoruz.
Ne uğruna bunu yaşıyoruz?
“Faiz neden, enflasyon sonuçtur!” tezini uğruna…
Bu uygulama ile beklenen düşen politika faizi ile birlikte tüketiciler için tüketim kredilerinin, üreticiler için ise yatırım kredilerinin ucuzlaması ve artmasıydı.
Olmadı!
Bu beklenti gerçekleşmediği gibi üzerine bir de artan faiz yükü, o faizi ödemesi gereken borçlular tarafından değil, belki de hayatında hiç kredi kullanmayan ama vergisini düzenli olarak gelirinden ödeyen yurttaşlar üzerine kaldı.
Eğer ki o dönem normal olanı yapıp Merkez Bankası faizleri arttırsa ve normal bir düzende devam ediyor olsaydı şöyle olacaktı:
Borç alan aldığı borcun faizini, tasarrufunu faize yatıran kişiye ve aracılık yapan bankaya kendi ödeyecekti.
Enflasyon artarken faizler artmadığı için ise olan şu oldu:
Borçlananın ödemesi gereken faizin önemli bir kısmını da, tasarruf yapanın alması gereken faizin önemli bir kısmını da hep birlikte biz ödemiş olduk. Alan ve satan razı oldu…
Arada ise olan bize oldu…
Görünen o ki ödemeye de devam edeceğiz.
Son dönemde sık sık gündeme gelen enflasyona dayalı bonolarla işte bu durum daha vahim hale gelecek.
Bu bonolarla Hazine enflasyon kadar faiz ödeme taahhüdüyle borçlanma yapacak. O parayı kullanacak. Kim bilir nerelere kullanacak, o da ayrı bir dert ya neyse…
Vade günü geldiğinde de o enflasyon kadar faizi yine hep birlikte ödeyeceğiz.
KKM bütçe maliyeti kurdaki artışlarla 80 milyar TL’yi buldu biliyorsunuz. Enflasyona dayalı bonolar ile bu maliyetin çok daha üzerinde bir maliyeti de üstlenmiş olacağız.
Düşünsenize iyimser bir ihtimalle enflasyon bu borçlanmanın sonundaki ilk yılda yüzde 60 olsa bononun faizi bu olacak...
Oysa sonbahardaki inadına faiz indirimleri olmasaydı bugün KKM ve enflasyona endeksli bononun yarısı kadar faiz olacaktı. Ne döviz kurları böyle sıçrayacaktı, ne enflasyon bu kadar yükselecek ve ekonomimiz darmaduman olacaktı, ne de bütçe de böyle bir faiz ödeme bütçesine dönecekti…
Daha anlaşılır hale getireyim…
Eylül’de faizi arttırıp 100.000 TL’ye 25.000 TL faiz ödemekten kaçtılar, şimdi o faizi 60.000 TL ödeyecek hale geldiler. Aradaki 35.000 TL’yi de vatandaşın vergisine yıktılar.
Yayında ve yapımda emeği geçen, gözleri ışıl ışıl parlayan herkesi tebrik ederim.