Acaba kriz ortamında tatile kim çıktı?
İşler, güçler derken bu bayram memlekete gitmek kısmet olmadı. Anne-baba yanında olamayınca buruk geçiyor bayram.
Teknoloji sağ olsun. Hiç yerini tutmasa da görüntülü aramalar yaparak biraz olsun hasret gideriyoruz işte.
Ben de bayramlaşmak için bayramın ilk günü babamı aradım. Aramışken de sorayım istedim. Otobüs biletlerinden uçak biletlerine, benzinden motorine her şeyin oldukça pahalı olduğu bir bayram tatilinde nasıldı acaba memleket ziyaretleri?
Televizyonlarda gördüğümüz manzarayı babam da doğruladı.
Telefonda aynen şunu söyledi:
“Ben anlamıyorum. Siz diyorsunuz ki ekonomik kriz var. İyi kötü biz de pahalılığı yaşıyoruz. Ancak insanlar yine sel olup aktı. Arife günü şehirde iğne atsan yere düşmeyecek haldeydi. Şimdi anlat bana gerçekten kriz var mı yoksa siz mi abartıyorsunuz?”
Cidden ne diyeceğimi bilemedim.
Fiyatların uçuk seviyede olduğu tatil bölgelerine olan akının krizden etkilenmeyen ya da oldukça sınırlı etkilenen durumu iyi olan insanlardan olduğunu düşünmüştük.
Ancak görece orta gelirli ve ortanın altı sınıflardaki bu hareketliliği anlamak, açıklamak ilk etapta bana da oldukça zor geldi. Bizzat kendimden biliyorum, her şey oldukça pahalı, her geçen gün daha da pahalı hale geliyor ve bizim sürekli standardımız düşüyor.
***
Üzerine bir hayli düşündüm.
1000 km gidiş ve 1000 km dönüş toplam 2.000 km yapar. Nereden baksanız 3-4 depo akaryakıttan bahsediyoruz.
Yani iyi ihtimalle sadece ulaşım maliyeti 3.000 – 4.000 TL iken nasıl olurdu böyle bir akın?
Etrafımdaki arkadaşlarımın bayramda ne yaptığına şöyle bir baktım. Böyle durumlarda elimizde çok fazla veri olmuyor. Dolayısıyla gözlemlerle bir çıkarsama yapmaya çalışıyoruz.
Bu gözlemlerden edindiğim izlenim de aslında ilk başta tatil bölgelerine olan akın ile hemen hemen örtüşüyor.
Kabaca birkaç örnek ile özetleyeyim. Ancak lütfen genelleme olarak almayın. Elbette herkes aşağıdaki gibi davranmıyor ancak bu gözlemler genel olarak bir fikir verebiliyor.
Mesela durumu zaten hep iyi olan arkadaşlarımın birçoğu beş yıl önce bayram tatilinde ne yapıyorlarsa onu yapmışlar. Yani ya yurt dışındalar ya popüler tatil beldelerindeki otellere ya da yazlıklarına gittiler.
Bu durum zaten başta da söylediğim gibi çok anormal değil!
Zengin krizde de zengin…
Fakat özellikle orta sınıfta durumlar çok karışık. Mesela beş yıl önce dokuz günlük tatilde kendini deniz kenarındaki otellere ya da görece daha ucuza yer bulabildiği pansiyonlara atan arkadaşların büyük bir kısmı şehir dışına çıkmamışlar. Şehir dışına çıkanların bir kısmı da yine de maliyeti göze alıp o tatil beldelerine ya da memleketlerine gitmeyi tercih etmişler.
Şehir dışına çıkmayanlar bu yıl sadece tek bir tatil yapacak maddi gücümüz var, onu da bayram kalabalığına, pahalılığına getirmek istemedik diyorlar. İşin tuhaf tarafı şehir dışına, tatil bölgelerine gidenler de aynı şeyi söylüyor. Tek bir tatilimiz vardı, onu da bayramda kullanalım dedik, başka da çıkmayız diyorlar.
Yani standartlarını düşürerek durumu idare ediyorlar.
Bayram memleketlerine gidenler ise genelde geçmiş yıllarda memleketlerine gitmeyi pek tercih etmiyorlarmış. Bu yıl ise en azından bayramda büyükşehirde kalmayalım, hem de konaklama maliyeti olmadan aile yanında sadece yol maliyeti ile tatil yapmış oluruz diyorlar.
Anlayacağınız kriz burayı da sert vurmuş durumda.
Hani sürekli yazılıyor ya orta sınıf eridi diye. İşte orta sınıftaki erime üçlü bir tatil anlayışı yaratmış durumda.
Şimdi bir de üçüncü grup var.
Eskiden de zaten imkanları kısıtlı olan, dar gelirliler.
Birçoğunun zaten geçmişteki alışkanlığı da imkan bulurlarsa bayramda memleketlerine gitmekti. Şimdi biraz daha maliyetli de olsa bir bayramda o maliyete katlanarak aynı şeyi yapıyorlar. İkinci bir tatil ise bu grup için zaten nadiren ortaya çıkan bir imkandı. Anlaşılan o ki artık bu şartlarda imkansız hale geldi.
Velhasıl bu bayramdaki hareketlilik bana şunu gösterdi.
Kriz sadece beni mi vurdu diyenler…
Millet nasıl akıyor bu tatillere diyenler…
Benim anladığım şu oldu…
Tatile gidenler geçmişteki ile aynı. Alışkanlıklar ya da yaz döneminde sınırlı tatil şansı temel gerekçe… O yüzden durmak istemiyorlar.
Ancak zenginleri ve dar gelirlileri bir kenara koyarsanız ülkeyi ayakta tutan orta direk için kriz döneminde değişen iki şey var.
Gidebildikleri yerler ve harcayabildikleri paranın alım gücü!