‘Ben niçin yaratıldım?’
Bugüne kadar dinî alanda en sık duyduğum sorulardan biri “Allah bizi niçin yarattı?” veya “Ben niçin yaratıldım?” sorusudur. Malum, bu sorunun klişe cevabı “ibadet ve imtihan için yaratma” izahına dayanır. Ancak bu izah söz konusu soruyu soranların da malumudur. Bu demektir ki “ibadet ve imtihan” cevabı birçok insan için yeterli olmamıştır. İslam geleneğinde Kenzi Mahfî (gizli hazine) ve “Nur-i Muhammedî” gibi kavramlarda ifadesini bulan irfânî açıklamalar da vardır ancak daha ziyade tasavvufî gelenekte kabul gören bu açıklamalar da pek şâfî-kâfî olmamıştır.
Kur’an’da “hâkim” kelimesiyle Allah’ın hikmet sahibi olduğu, “bi’l-hak” lafzıyla da yaratılışın gaye ve hikmete matuf bulunduğu ifade edilmekle birlikte bu gaye ve hikmet vazıh ve etraflı biçimde ya da bütün boyutlarıyla açıklanmamıştır. Bununla birlikte Zâriyât 51/56. ayetteki “Ben insanları ancak ve ancak bana boyun eğmeleri, ibadet etmeleri için yarattım” ifadesi, yaratılıştaki temel gayeyi çerçeveleyen bir ilâhî bildirim olarak kabul edilmiştir. Ancak söz konusu ifade kendi nüzul bağlamında insanların gerçekte ne maksatla yaratıldığı sorusuna cevap mahiyetinde değil, “illâ” (ancak ve ancak) edatındaki vurgudan da anlaşılacağı gibi, insanlar ve cinler dâhil bütün varlıkların Allah’a boyun eğmek, dolayısıyla hiçbir varlığı O’na eş koşmamak gibi aslî/fıtrî bir mükellefiyete sahip olduklarını belirtir.
Ayette insanların yanında cinlerin de zikredilmesi, ilk hitap çevresindeki müşriklere, “Kendisine ilahlık yakıştırdığınız, hatta Allah ile nesep bağı bile kurduğunuz gaybi varlıklar da sonuçta Allah’ın kullarıdır” şeklinde bir göndermede bulunarak, müşriklerin cinler ve melekler gibi birtakım varlıklara tanrısal özellikler atfetmelerinin temelsiz ve geçersiz olduğunu belirtmektedir. Bütün bunlara rağmen Zâriyât 51/56. ayet dolaylı olarak insanın Allah’a kulluk için yaratıldığı gibi dolaylı bir mesaj da içerir. Ancak bu mesaj birçok ayetteki rab ve abd kelimelerinde zaten mündemiçtir. Kaldı ki A’râf 7/179. ayetteki “ve-lekad zera’nâ li-cehenneme kesîran mine’l-cinni ve’l-ins” ifadesi yaratılışla ilgili olara, bambaşka bir şeye işaret etmektedir. Daha açıkçası, bu ifade, Zâriyât 51/56. ayetteki, “Bana boyun eğip ibadet etsinler” mealindeki ifadenin aksine, insanlar ve cinlerden pek çoğunun cehennem için yaratıldığını bildirmektedir.
Bütün bu ayetlerdeki düz anlamların gösterdiği üzere Kur’an metin içi ve metin dışı bağlama kayıtsız kalarak salt lafzın kalıpları içinde yorumlandığında bazen aynı konuda birbiriyle ters düşen manalarla karşılaşılabilmekte ve bu tarz bir yaklaşım/yorum Kur’an’ın her ifadesinden genel normlar ve hükümler çıkarma yanlışına yol açabilmektedir. Oysa Zâriyât 51/56 ve A’râf 7/179. ayetler metin içi ve metin dışı bağlamlar dikkate alınarak yorumlandığında, her iki ayetin de “İnsanlar ve cinler niçin yaratıldı” sorusuna cevap vermediği, aksine tevhid ve şirk mücadelesiyle ilgili olarak müşrikleri zemmettiği rahatlıkla anlaşılabilmektedir.
Diğer taraftan, Mülk 67/2. ayette ölüm ve hayatın yaratılması, insanların dünyada yaşadıkları sürece güzel işler yapma sınavına tabi tutulmasıyla irtibatlandırılmıştır. Buna mukabil, Talâk 65/12. ayette Allah’ın gökleri yedi gök olarak düzenlediği, yeryüzünü de aynı mükemmellik ve muhteşemlikte meydana getirdiği bildirilmiş, ardından Allah’ın yaratma iradesinin bütün bu varlıklar üzerinde tecelli ettiğine atıf yapılarak, son kısımda, “Allah’ın her şeye kadir olduğunu anlayın diye” (li-ta’lemû ennellâhe alâ külli şey’in kadîr) ve yine “Allah’ın bütün her şeyi ilmen kuşattığını anlayıp kavrayın diye” (ve-ennellâhe kad ehâta bi-külli şey’in ilmen) mealinde bir ifadeye yer verilmiştir.
Bu ifadenin başındaki lam harfi “talil” (gerekçelendirme) manasına hamledildiğinde, kâinatın yaratılmasındaki temel amaç, “Allah’ın her şeye kadir olduğunu insanların bilmesi” şeklinde formüle edilebilir. Ancak lam harfine akıbet manası takdir edildiğinde, söz konusu ifadenin yaratılıştaki amaca değil, kâinatın yaratılışındaki mükemmellik ve düzen itibariyle Allah’ın kudretine delalet ettiği, dolayısıyla yaratılış meselesiyle ilgili diğer birçok ayetteki gibi istidlal işlevi gördüğü sonucuna varılabilir. Kısaca, bahis konusu ayetlerdeki gaiyyet temelde kozmolojik bir hakikati vurgulamadan ziyade, kâinatta önemli bir mevkii sahibi kılınan insanda dinî-ahlâkî şuuru uyandırmakla ilgili görünmektedir. Bununla birlikte, Zâriyât 51/56. ayetteki “li-ya’budûn” (Bana boyun eğsin, ibadet etsinler diye) ve Talâk 65/12. ayetteki “li-ta’lemû” (anlayıp kavrayasınız diye) lafızları, “Allah’ın gökleri ve yeri yaratmasıyla ilgili maksatlardan biri de insanların zat-ı ilâhiyenin her şeye kadir olduğu ve bütün her şeyi ilmiyle kuşattığı gerçeğini bilip anlamaları” şeklinde ifade edilebilecek bir anlam da içerir; ancak bu içerme, “Allah bütün âlemden ve bütün her şeyden müstağni olduğu hâlde kâinatı ve insanı ne maksatla yarattı?” sorusunun tam cevabı değildir.
Sonuçta, bugün birçok insanın zihnini kurcalayan, “Allah insanları ve diğer mahlûkatı niçin yarattı?” sorusu şâfi-kâfi cevabını bulmamış görünmektedir. Bu noktada, İmam el-Mâtüridî’nin kaydettiği üzere “Bu soru fasittir; böyle bir soru sorulmaz?” demek mümkün olduğu gibi, Ziya Paşa’nın meşhur, “İdrâk-i meâli bu küçük akla gerekmez; zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez” mısraı da agnostik tarzda bir çözüm formülü olarak görülebilir; fakat yine de beşerî merakın önüne geçilemeyebilir. Nitekim Eflatun ve Aristo’dan Yeni Eflatunculara kadar birçok kadim filozof bu büyük sorunun cevabını bulmak için gaiyyet meselesine kafa yormuşlar; aynı şekilde İslam düşünce tarihinde Meşşâî felsefe ekolünün kurucusu kabul edilen Kindî’den itibaren birçok müslüman filozof ve kelamcı da bu meseleyi gâye, nizam, hikmet ve inayet gibi kavramlarla cevaplamaya çalışmışlardır.
Haftaya devam edelim…















Evet...iki birlenmeden cevap bulunamaz...iki birlendiğinde ise "bir" cevabın kendisi olur...
Yanıtla (0) (0)Bu sorunun cevabı insana bırakılmış olsaydı, insan bulacağı hiç bir cevaptan tatmin bulmuş olmayacaktı...zihnin ikiciliği içinde bulduğunun zıddını da icat edecekti...nitekim buldum diyenler zıddını da buldular ve tatmin olmadılar çünkü insanı olan bir durum ilahi olanın sadece gölgesi mesabesindedir.
Yanıtla (0) (0)Ic dunyamda kendime sordugum soru Nicin insanlar yaratildi Allah herseyi bilendir bunca vahseti katliamlari insanlarin yapacagini bilmiyormuydu
Yanıtla (2) (0)Kuran'ı tefsir etmeye çalışanlara acıyorum. Sayın yazarda bunlara dahil. Çünkü olmayacak ve yapılamayacak bir işi yapmaya çalışıyorlar. Bir karıncanın yürüyerek hacca gitmesi gibi. Yaptığınız iş doğru da, yapamazsınız. Çünkü siz sonuçta milyonlarca hücreden oluşan bir canlısınız. Yaratıcı'nın da vücut sıfatı vardır. Ama meçhuldur. Misal insan olarak beynimizde oluşan düşüncelerin veya isteklerin gerçeğe dönüşmesi an be an imkansız. Ama O sadece ol diyor. Madde oluyor. Kadir-i mutlak. Sözleri de öyle. Bu Kuran, bizim sözlerimizle açıklanamaz.
Yanıtla (0) (0)Niçin yaratıldığımız, baktığımız toplumlara göre değişir: Müslümanlara göre birbirimize düşmanlık için, Hıristiyanlara göre hayattan lezzet ve zevk almak için, Yahudilere göre Müslümanlara zulüm için, Budistlere göre yoga yapmak için.
Yanıtla (0) (2)ağrıma giden şu dönüp dolaşıp aynı materyalist gerçeklikle yüzleşeceksem eğer niye boşuna çabalıyorum niye hayatın anlamını buldum diye kadere veya determinizme meydan okuyorum niye ucuz kahramanlık yapıyorum benimle oynayan kim beni beklenti içine koyup mucize göstermeyen kim ..... Unamuno'nun dediği gibi hayat başlangıcı ve sonu belli olan bir şimşek çakışı gibimidir ötesi ve berisi yok mudur o halde hayattan daha zalimi yok mudur şu çırpınışlarım varoluşsal sancılarım yokolmama çabalarım anlam arama çabalarım hepsi anlık bir şimşek çakışı gibi yokluğa mı karışacaktır .....
Yanıtla (1) (0)Yokoluş korkusu duyan herkes bu soruyu sorar
Yanıtla (0) (1)Hocam niye burdayız sorusuna bence en dürüst cevabı hiç lafı dolandırmadan Varoluşcu filozoflar vermeye çalışmışlardır.
Yanıtla (0) (0)Cin ve melek konusunda; insanları hep kavrayamayacakları yorum ve bilgilerle donattınız. Çoğunluk toplumun, hatta diploma sahibi bilginlerin(!) bile bu konularda doğru bilgi ve kaynağa ulaşamadıklarına netiz. Cin ve melek (kavramı) vardır; varsayılan cin ve melekler yoktur. Peki cin ve melek (kur'an'da) nedir? Size öğretilen doğru mu?
Yanıtla (0) (1)Nicin yaratildin? Kulluk icin. Kulluk: Allahin emirlerine tabi olarak erisebilecegin en yuce makamdir. Makam: aciz oldugunu, seni yaradanin kudretini, mahiyetini kavrayamacagini bilip gonulden ona-İllallaha teslim olmandir. Kur'an da seni neyle sorumlu tutmussa, o emirleri bilmen ve samimi olarak itaat etmektir. Allah akilla degil, gonul ile kavranirmiş. Gonulden bagli olanlara da "Sıdk" derler
Yanıtla (0) (0)Selamın Sleyküm Hud7 ve Kehf7 de ne için yaratıldık sorusunun cevabı var gibi geliyor bana. Aslında Allah'a sorar gibi sorup Allah''ça bir cevap verilmek isteniyor, buda mümkün olmasa gerek. Kendimize soralım. Ben niçin yaratıldım? Filanın elindekileri almak için değil herhalde!
Yanıtla (0) (0)#11:21, sizi gayet iyi anladım! Pek belli olmayan konu sizin okuduğnuzu yeterince anlayıp anlamadığınız: "Ol" deyince olmamak elinde değil dedim. Bu mazur kalmak değil mi? seçmedik diyorsun. Ben bu görüşe karşı zaten fikir beyan ettim; diyorum ki "seçme sansın olsaydı koşa koşa gelmeyeceğini nereden biliyorsun da bu kadar kötümsersin? Cundioğluna selam söyle, kimse tanımam! Sen sen ol, sorumlusun kendinden; İyimser ol, nasibini al, sen de dinden, Yolun henüz başındasın ey yolcu!; Emin misin ilerde ne göreceğinden?
Yanıtla (0) (0)Gunumuzde cok sukur her turlu bilgiye artik ulaşmak cok kolay. Akilli bir insan bu gercekleri araştirir secimini yapar. Secimini yapan sormadigi surece onu supheye dusurecek dusuncelere sevketmek hele bunu bilincli olarak "GERÇEK DOGRULARDAN"uzaklastirmaya calismak cok buyuk haksizlik. Zaten mustafa hoca KITAP VE SUNNETE VE BIR COK ALIMLERIN DE GORUSLERİYLE CEVAPLAR VERMIS. AMA NEDENSE YAZISININ SONUN DA KAFA KARIŞTIRMAYI IHMAL ETMEMIS. EE EFENDIM, BU KADAR BILGI INSANIN MERAKINI GIDERMIYORMUS. KUSURA BAKILMASIN, INANIN MERAKINI BAL GIBI GIDERIYOR.INANMAYANIN INANCI KENDINE KALSIN.
Yanıtla (0) (0)Mustafa Hoca zannederim cok mutludur. Ne onemli adammisim ammada yorum yapilmis diye. ARKADAS! ARKADASLAR, KIMSE KIMSENIN KAFASINI KARISTIRMAYA CALISMASIN. AMERIKAYI YENIDEN MI KESFEDIYOR BIRILERI. BURADA MAKSAT BIR GERCEGİ ACIKLAMAKTAN ZIYADE BASTA MUSTAFA HOCANIN KENDISI, KAFALARI NASIL KARISTIRIM. NASIL SUPHE UYANDIRA BILIRIM . YANI BU DININ PEYGAMBERI NICE ALIMLER BU VE BENZERI MEVZULARI ACIKLAMAKTAN ACIZDI (HAŞA)AMAN MUSTAFA HOCA VE BENZERLERİ ILAHIYATCILAR , BIZI AŞAN( TEKRAR HAŞA) BU KONULARI , YORUMCULARINIZLA BIR ACIKLIGA KAVUŞ TURUN NOLUR MU DEDI.
Yanıtla (0) (1)H.K. halk ozanı gibi almış sazı eline, döktürmüşsün. Kötümserliğin, deliliğin insani olgular/durumlar olduğunu hesaba kattığımızda, iyimser pencereden gördüklerin, sadece sana tatmin sağlar, bana ve benim gibi düşünenlere değil. Ayrıca, sondan ikinci cümlende beni/bizi hiç anlamadığını ortaya koymuşun. Diyorsun ki : Yokluk çok mu iyiydi de geldin bu dünyaya. Biz, kendi isteğimizle gelmedik, bu dünyaya; A-TIL-DIK. Gelme eyleminin faili değil, nesnesiyiz. Dücane Cündioğlu’nun dediği gibi, “Yaşamı seçmedik, ona maruz kaldık.”
Yanıtla (0) (0)Hz.Hayyam der ki *bu gördüğümüz kırık küp parçası belki bir zamanlar bir Padişahın dudağıydi*Kapıyı (dudaklari) muhurleyip gitmistir.şimdi sıra geçici olarak bizde bu hayatta , Biz niye yaratıldık. Herkesin cevabi kendine göredir. :))..o da doğrudur.Hz Mevlanadan :Kır sakalli Berbere gelmiş, aman hunerlim,senden başka Sanatkar yok bu memlekette şu Maharetler saçan elinle şu benim Ak killarimi yoluver , Berber Usturayla kazimis sakallari koymus kucagina,Efendim, Ağam iki gözüm benim işim var gidiyorum.Sen ayır ak kılları. :)).
Yanıtla (1) (0)ama bu şartlarda bile insan için helalinden çocuğunu ve eşini kimseye muhtaç etmemek için çalışmak sıkıntılara göğüs germek elinden geldiği kadar kalp kırmadan neşe saçmak herşeye ramen allahtan ümidi kesmemek acı soğan kuru yavan geçinmek ibadetse EŞŞEK olarak benim semerim bana ağır gelmez ziya paşanın terazisi bu yükü çekmez ama yokun rahmeti varınkine benzemez bir gün nası olsa bu terazi kurulur ADALET tecelli etsin varsın ALLAH beni bida yaratmasın İŞTE O DİN GÜNÜN ÖZLEMİ için yaratılmış olabiliriz tüm dünyadaki açlık ve sfaleti bi taraftanda arzızlık ve sömürüyü görünce bunun için yaratı
Yanıtla (0) (0)kuranın dünyasında verdiği tüm cevaplar doğru hatta sorgulanamaz düzeyinde doğru gidin sudi arabistan yada katar araplarına sorun yerden işlenmiş gaz yada petrol çıkınca geriye bi ibadet etmek kalıyo onuda klimanın altında iki rekat kılardık ama benim dünyamda ev kirası elektirik su çocuğun okul mas haftalık alışveriş zamlar işsizlik asgeri ücret falan olunca sonuç İNSAN EŞŞEK GİBİ ÇALIŞSIN DİYE YARATILMIŞ sonucu çıkıyo oda iş varsa yani işvarsa ançak EŞŞEK mertebesinde bi hayat şartları oluşuyo gibi hocam gelir 2400 gider 5000 olunca kalan 2600 bu EŞŞEĞE düşünme fırsatı vermiyo
Yanıtla (0) (0)“Keşke var olmasaydım” türü haller kararsız; birçok seçenekler olabilecekken zararsız, O "ol" deyince elinde değilse olmamak; en iyisi buna bir itirazda bulunmamak. Var olmuşsan sen, bir artı değersin, ama niye bu kadar kötümsersin! Kendini daima pozitif görmelisin, aksi takdirde sen bir delisin! Var olmuşsan kıymetini bil varlığın, isyan etme, zor gelse de darlığın. Var iken bilemeyiz neydi hali yokluğun, belki bunaltıcı bir durumdu kötülükte çokluğun. Yokluk çok mu iyiydi de geldin bu dünyaya, yokluğun halini görebiliyor musun bir bak aynaya!..
Yanıtla (0) (0)#21:56,"Narsist'in anlamından onu mu anladın? Kuran'ı ya bilmiyorsunuz veya bilmek istemiyorsunuz. Bu tür sorularla O'nu ne tür negatifliklerle ilişkilendireceğinizi şaşırıyorsunuz adeta. İnsanı yaratmış olan, kalbini beynini herşeyini bilen Allah, bu tür soruların bazı insanlarca sorulabileceğini bilmiyordu mu sanıyorsun? (bu tür sorular yeni değil). Kuran’da “Allah kendisine atfedilecek bütün noksanlıklardan münezzehtir” şeklinde ayetler olduğunu bilseydin&aklını biraz kullansaydın iblisin oyununa bu kadar kolaycana gelmezdin. Kendine yazık etme; tövbe et!
Yanıtla (0) (0)#15:11, buradaki konu Prof. Nash'in şizofrenik oluşu veya Nobel almış olması değil. Tarih sürecinde yüzbini aşan sayıda Peygamber gönderildiği bilgisi var. Vahiy alan Peygamberlerin sağlık sorunları olduğuna dair bir kayıt yok ancak. Ancak, "dinsizlik dini"ne mensup iblis tayfası tarafından çok iftira ve hatta eziyetler var. Bu tayfa buna rağmen anında "mahvolma" gibi bir tecelli ile karşılaşmamıştır. Bil bakalım neden?
Yanıtla (0) (0)#08:12, dikkatli oku. Gerisi “yekün” denen kısım, “1milyardan fazla insan”. Dalai Lama istediği kadar öyle desin mabetlerine giren görür, rengarenk yaldızlı heykelden geçilmez. Bunların karşısında tapınıyorlar.Onlarınki “kendin pişir, kendin ye” marka bir din.Kendilerinin tanımladığı&kendilerinin kontrol ettiği sembolik değere haiz putlar.Samimi olanları diyor ki “Biz Budha’ya tapmıyoruz, onun öğretilerine olan sadakatimizi rituel olarak icra ediyoruz”. Sözde,“Tanrı yok” diyorlar ama Budha var&tanrılaştırılan kutsallaştırılan öğretileri var. Yetti mi?
Yanıtla (0) (0)AŞKı soran Sn KARAR OKURU(23 Haziran 2019 12:46): MEVLANA’yı okumadım. Ana akım kültürümüzdeki genel bilgiye sahibim. Güzel&anlamlı sözleri olduğu kesin. Okuyunca fikrim değişebilir, şimdilik öneri niteliğindeki kanaatim şu: MEVLANA kendi dönemi için maneviyat alanında iyi 1örnek olmuş olabilir, bazılarımız için bugün 1nostalji de olmuş olabilir. Ancak, bu yaşadığımız dönem için yeterli değil. Gönül isterdi ki müslümanların içinde bulunduğu bugünkü aciz hallerine merhem olacak içgörülere sahip olmuş olsun. Ve bu yönde motive edecek eserler vermiş olsun.....
Yanıtla (0) (0)Konuya devam etmek gerekirse, MEVLANA’nın maneviyat alanında işin dozunu kaçırıp lükse kaçmış gibi 1hali var; mistisizmi “Aşk”a götürmesini pek anlamlı bulmuyorum. Bende, kendini büyük 1abartıya kaptırmış gibi 1kanaat uyandırmıştır. “Aşk” meşk işlerinden ziyade topluma yararlı ve gelecek nesillere örnek ve üretken sade 1müslüman olarak da eserler de verebilirdi. Allah indinde bu daha makbul. Çünkü İslamda toplum sağlığı çok önemli (Kuran’da bu çok açık). “Allah yararlı iş yapanları, şükredenleri sever” ifadeleri dikkati çekiyor. Yani, “AŞK” yerine SEVGİ yeter!
Yanıtla (0) (0)Bu soru bütün gençler içğn önemli hocam o yüzden Kur'an tefsirini ve açıklamaları biraz daha sadeleştirseniz çok güzel olur.
Yanıtla (0) (0)Uzun bir zamandır niçin yaratıldığımızı sorgulamaktayım. "İmtihan gereği" olduğu cevabı beni tatmin etmedi, imtihan gereği neden Allah bizleri yaratma gereği duysun? Kaldı ki "gerek duymak" Allah için ne kadar doğru bir söylem olabilir ki? Salt "kulluk için" yaratılmış olmamız da beni tatmin etmedi? Tamam, Allah'ın kulluğa ihtiyacı olmadığı gibi bizim kulluğa ihtiyacımız var; fakat kulluk için yaratılmak... Cevabını bulamadığım bu soruda tıkanıp en son "Allah bilir" demekten öteye gidemiyorum. Biz insanlar elbette (insan aklıyla) her şeyi bilemeyebiliyoruruz. Haftayı iple çekiyorum.
Yanıtla (0) (0)Bu soru Allah açısından bizi niye yarattı demeye geliyor. Ne Kur'an'da ne de başka bir yerde bu sorunun cevabı kanaatimce zaten verilemezdi, zira insan Allah olmadığı müddetçe, ki bu muhaldir, bu sorunun cevabını anlayamaz. Zaman ve mekanla, dil ve tarihle kayıtlı insan zekasının bunların ötesindeki bir cevabı kavrayabilmesi mümkün değildir.
Yanıtla (0) (0)İnsan dahil bilgimiz dahilindeki bütün varlıklar sonlu, sınırlı ve eksik. Yani bunların varoluşları bağımsız ve kendinden değil. Bu tesbitin bizi götüreceği en doğal çıkarım: varlığı kendinden, tam, sonsuz ve mutlak kudret sahibi bir varlık olmalı. Varlığın o zorunlu kaynağına Tanrı diyoruz. Kelami dille söylersek, mümkinat bir Vacib-ul Vücud'a muhtaçtır.
Yanıtla (0) (0)Sorulmadığını sanıyor olabilir misin. İddialı bir cevap vermiştin, unutmuş gibisin
Yanıtla (0) (0)10:15 narsist olmak iyi bir karakter özelliği değildir. Yaratanın narsist olabileceğini farzetmek istemiyorum. Yaratıcının olmaması çok daha mantıklı.
Yanıtla (0) (0)Ünlü matematikçi, nobel ekonomi ödülü almış, Princeton üniversitesinde profesörlük yapmış John Nash’de şizofrenikti. O da gaipten sesler duyardı. Vahiylere bir de o gözle bakın.
Yanıtla (0) (0)10:39 Evrim teorisi hayatın ilk başta nasıl ortaya çıktığını açıklamaz. Türlerin nasıl çeşitlendiğini açıklar. Kutup ayısının neden beyaz olduğunu açıklar. Evrim teorisini yanlış anlayıp inkar etmekten vazgeçin.
Yanıtla (0) (0)Diğer gezegenlerde niye hayat yok diye sormuşsun. Hayatın dünya’da ortaya çıkması çok çok ufak bir olasılık olduğu için diğer gezegenlerde hayat olmaması gayet mantıklı. Ama kesin bilmiyoruz. Piyangodan süper ikramiyenin aynı kişiye yada yakın akrabalarına çıkma olssılığı nedir?
Yanıtla (0) (0)10:54, "Hediyeye hainlik" ne demek ? Sen bana bir hediye veriyorsun, o artık benim malım. O malı atarım, satarım, yakarım ya da kullanırım GÖNLÜMCE, KENDİ DİLEDİĞİMCE. Ama sen diyorsun ki, sana verdiğim hediyeyi sadece şu amaç için kullanabilirsin. O amacın dışına çıkarsan oyarım. BU HEDİYE DEĞİLDİR. Varlığa senin kadar değer biçmeyen, keşke yaratılmasaydım (Hayat bana dayatılmasaydı.) , diyen, milyonlarca insan da var, unutma.
Yanıtla (0) (0)H.K: Mevlana’nın yaratana aşkı için bir yorumun var mı? Yazdıklarında hep aşktan bahseder.
Yanıtla (0) (0)09:55 osmanlı imparatorluğu yaratanın cezası olarak mı yıkıldı? Halifelik son buldu, saltanatın soyu kurudu? Suriye’nin, Irak’ın, Libya’nın hali yaratanın cezasıymış demek.
Yanıtla (0) (0)08:12 Budizm'in yaşayan lideri Dalai Lama kendisi budizmde yaratıcı konsepti yok diyor. Ayrıca saydığın yüzdeler toplam yüzde 26 ediyor. Gerisi ne? Çin bir yaratıcıya inandığı için mi mahvolmadı? Yanlış yaratıcıya inanmak yetiyor mu mahvolmamak için?
Yanıtla (0) (0)Cenabı Allah için zaman ve mekan sınırı olmadığına göre .Allah için insan ve kainat hep vardı.Hep olacaktır.Baslangıç ve son madde içindir.
Yanıtla (0) (0)20:54 ben sadece dayatma neden hediye olmasın ki dedim. Ha sen ya da ben hediyeye hainlik edersek hesap gününde bu başka bir dayatmayı getirir. Ben zaten bu dayatmadan istersen çıkabilirsin demedim. imtihan hakkının verilmesi de dayatma da olsa bir hediyedir. Demem o ki yokluk karşısındaki her durum bir hediyedir. Olsa olsa derece farklılığı gösterir. Kimine cennet kimine cehennem kimine sadece topraklık kimine göre bilemediğimiz nice varlık mertebeleri hepsi kendine göre yokluğa izafeten birer hediyedir.
Yanıtla (0) (0)21:16 hayatin oluşması sıradan bir olaysa buna istatistiki acıdan bir anlam yüklenilmez. Her atışta 4-4 gelmesini arada bir 4-4 gelmesi ile ısrarla eş tutuyorsun. Diğer yandan bilinen gezegen ya da yıldızlarda neden hayat yok. O meşhur evrim yoksa işe yaramıyor mu. Bu evrim Ayda niçin ordaki şartlara göre bir hayat oluşturmadı. Hayatın oluşması sence istatistiki olarak nedir ve diğer gezegenler bu ihtimal karşısında istatistiki olarak ne ifade eder. Hazır olan hayat için şöyle iken şöyle böyle iken böyle falan filan iken evrimle olmuş demek güzel de bu evrim neden mars koşullarına uygun evrims
Yanıtla (0) (0)21:56 farzet ki yaratıcı narsist. Ee ne olacak şimdi. Diğer yandan herşeyi sana göstermek zorunda mı. 20:39 İhtiyaç olduğu için degil kendine layık lezzeti münezzehe şevki mukaddese için. Onun kendinde var olan yaratma iradesi ve onda var olan rahmetinin gereği ve onda var olan sanatına olan muhabbetin gereği ve daha neler neler için mahlukları yaratmıştır. Temeli ise kendinde olan sıfatların gereği yaratmanın olmasıdır. Sen bir sanatsal resim yapsan bu ne demekse bir beste yapman ne ise bunu ona kıyas et. Bak sanatsal diyorum para için demiyorum.
Yanıtla (0) (0)21:48Hayat bu dünyadan ibaret olmadığı için kuranda yazılanları dünya ve ahiret göz önüne alınarak değerlendirmek gerekir. Ayrıca zalim ve imansız topluluk ya da bireyler numune olarak bu dünyada da cezaya uğramışlardır. Ama esas ceza mahşerde olacaktır. Kainatın sahibi öyle diyor ve akıl da bunu tasdik ediyor. Kötülüğe ceza sanırım akla uygun olmanın ötesinde af edilmemişse aklen zaruridir. Şirk en büyük kötülüktür. Hem nankörlük hem yaradanın hakkına tecavüz hem de daha nice kötülükleri içeren ........
Yanıtla (0) (0)Hayat bu dünyadan ibaret olmadığı için kuranda yazılanları dünya ve ahiret göz önüne alınarak değerlendirmek gerekir. Ayrıca zalim ve imansız topluluk ya da bireyler numune olarak bu dünyada da cezaya uğramışlardır. Ama esas ceza mahşerde olacaktır. Kainatın sahibi öyle diyor ve akıl da bunu tasdik ediyor. Kötülüğe ceza sanırım akla uygun olmanın ötesinde af edilmemişse aklen zaruridir. Şirk en büyük kötülüktür. Hem nankörlük hem yaradanın hakkına tecavüz hem de daha nice kötülükleri içeren ........
Yanıtla (0) (0)Yani birine ya da birşeye müracaat ediyorlar. Buna mukabil teşekkür etmek gayet makul ve gerekli.
Yanıtla (0) (0)Cevabi çok basit görünen o şeyler yaratıcı olamaz. Belli yani. Ama görünmeyen şeyin nasıl birşey olduğu bize meçhul olduğu için yaratıcı olabilme ihtimali var. Adı uzerinde bilinmeyen görünmeyen. Yani yaratıcılık dahil bütün özelliğe sahip olabilir. Güneş zaten kendisi yaratılmış olan ve sonu olan birşey. Biraz mantıklı ol ve onun yaratıcı olamayacağını anladığını ifade et.
Yanıtla (0) (0)PEKI HİÇ BANA GELİRKEN BAK SENİ BURAYA YOLLAYACAĞIZ İSTERMİSİN DİYE SORULMAYAN BİR DÜNYADAN GİDİNCE NEDEN HESAP SORULACAK NE YAPTIN ETTIN DİYE??
Yanıtla (0) (0)#21:48, Çin'de 1 milyardan fazla insan kültürel bir floklör dinine inanıyor (yaradanı olmayan din olmaz) nüfusun %13ü budist, %10u Taoist, %2.5ü Hristiyan, %0.5ü Müslüman. Şimdilik, bu açıklamayla yetin!
Yanıtla (0) (0)İfadeleriniz samimiyse Allah'a inanıyorsunuz (yolun yarısı edebilir!). İnanmak yetmez, aklını kullan bir de iman etmeyi dene. Toplum (ülke birliği-sağlığı) için faydalı işler yap, bilim, sanat, edebiyat yap, her yaptığını O'nun varlığını hesaba katarak yap (buna “Allah rızası” için yap da denebilir). Hayat güzel; yaşa, yaşat(paylaş) ve şükret (O şükredenleri sever). Şüphesiz, ibadeti ihmal etme. Bütün namazlar 1.5 saate sığar. Çalışkan, örnek 1insan ol. Reçete bu! Ezber vitesinle yaşama. Her şeyin bir "Akıl*man Sentezi" alternatifi var!
Yanıtla (0) (0)Hz.Musa&Hızır kıssasının &diğer bilgilerin kaynağı Kur’an. Hızır gibi düşünmen için uzay’a gitmene gerek yok! Ancak, uzaya gezintiye/araştırmaya gidebilme izni var (Ey cin ve insan toplulukları, Göklerin yerin çevresini aşıp geçmeğe gücünüz yetiyorsa geçin! Ama Allah’ın verdiği 1güç olmaksızın geçemezsiniz ki!,55.S/33.Ayet).Yani bilimle öğrenir besmeleyle gidebiliriz. Allah, bizi ilgilendiren her konuda bilgi&misallerin (ipuçları) Kuran’da olduğunu bildiriyor (misal; 18. Sure; 54. ayet). Niye yaradılmış olduğumuza ait bilgiler için Kuran’ı incelemek yeter .
Yanıtla (0) (0)Sn Hakan Bey (#17:59 & 11:17), istediğniz kelamı edin,ancak tutarlı olsun! iman bekçiliği’ni nerden çıkardınz? Şunun şurasında fikir alışverişi! Sizinki özgün de, bizimki özgün değil mi? Diyelim ki veri için uzaya açıldınız, x ışık yılı ötede 1y gezegenine vardınız. 1baktınız, teknoloji olarak çok ileri 1uygarlık! Pankartlarında “Allah adına selam”(selamünaleyküm), karşılıyorlar sizi, n’etçeniz? “Yok, burası uygun değil öbür gezegene gitmeliyiz mi” diyeceksiniz veri almak için! Demem o ki aradığınız sorunun cevabı bu dünya’dakiyle aynı; yormayın kendinizi!
Yanıtla (0) (0)Biraz faşist bir ifade kullanmışım sonradan farkettim haklısınız,üzgünüm. Diğer kullanıcıya da cevaben teşekkürler. Kimse bir hayal kırıklığına uğramasın benim de temennim o yönde. Eden bulsun muadilini.
Yanıtla (0) (0)#21:33, gülünç olma! iman inancın ardından 'amel'i gerektirecek şekilde kuvvetlenmiş halidir. Allaha inanabilirsin ama, iman’ın yoksa ibadeti gereksiz bulursun (DEİST takılırsın). Aklen 1şeyin/1hesabın doğruluğuna kuvvetle inanabilirsin. Bu iman'a eşdeğer seviyedir duygusallıkla alakası yoktur, sezgisel tarafı olabilir. "Aşk" başka 1şeydir, duygusaldır. "Aşk" sevginin dejenere, dozu kaçmış 1hali olabilir.Kişi aşkı yüzünden cinayet işler/intihar eder. Beyin kimyasından haberim var. Halusilasyonlar, akıllılarda da görülür diyorsan halusilasyonlarına devam et!
Yanıtla (0) (0)Ayrıca Melike hnm, Felsefi olarak konuya girer gibi yapınca fikrimi belirttim (din adamı değilim). “Bu ne biçim müslümanlık" türü 1ithamım yok.Sadece fikir alış verişi: "Bence", "herhalde", "muhteşem irademizle bu kaosa 'biz' soktuk" denirse (alış!). Başka birinin çıkıp "müslüman olarak ben buna dahil değilim” düşüncesi (veriş) oluyor, özeleştirisini yıllar önce yapmış biri olarak.Tanrı’ya itirazım yok.Ancak putlar için de o 1geneleme “putlardan tanrılar edindiniz” ifadesi var (Allahlar edindiniz diye 1tabir yok).Tercihi kullanımım (Allah=Al İlah=The God). H=Hakan.
Yanıtla (0) (0)Melike hnm, kaos-kan dökme konusu Kuran’ın yaradılışla ilgili ayetlerinde geçiyor.Bu görüşü daha önce yaradılmış olanlar (misal; melekler; Allah katında olanlar) insanların işaret ettiğiniz kaos halini taa o zaman dile getiriyor. Ancak, Allah’ın kendine layıkıyla inananlardan ve gerektiği gibi yaşayanlardan bir şüphesi/güvensizliği yok.Allahın güvendiği bu kişilerden olmalıyız.İlk cümlemdeki davet bunun içindi.Allah insanı kaos yaratsın diye göndermedi, şüphesiz.”İblise uyarsanız bu da mümkün, uymayın o sizin düşmanınız” dendi.Aksi takdirde cehennem!
Yanıtla (0) (0)Allah a dayan,say e saril,hikmete ram ol yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol.saygilar
Yanıtla (0) (0)#14:03, Kuran varken Allah'ı hadislere dayalı olarak tanımlamak sorunlu/sakıncalı olabilir. Kaçınmak lazım (misal; Allah mümin gibi kendi için ibadet mi ediyor sorusu akla gelir). #20:39; Risale-i nur falan okumadığım için ahkam kesmek istemem, ancak Kuran ayetleri bu iş için yeter. O Sanatkar eserini göstermese bir eksiklik “sen” olabilirdin (mutağni ve münezzeh olan O). Eksiklik şuur olarak. Neticede alternatif şuursuz bir figuran olabilirdin yine. Yani, Allah’a şükret! Varsın. Ömrünün sonuna kadar mühletin var, layıkıyla tanımak & gereğini yapmak için ...
Yanıtla (0) (0)Nihai analizde Bilge Kağan veya Mevlana bakışıyla bunlar doğru ama, insan ömrünü verilen devasa kapasiteye kısayla göz-açıp kapamaya indirgersek, hayatı ve bizden beklenenleri ıskalamış oluruz. Mevlana gibi oturup ahkam kesmek gibi bir pasifliğe de kapılabiliriz. Mevlana kendi dönemi için maneviyat alanında iyi bir örnek olmuş olabilir, bazılarımız için bugün bir nostalji de olmuş olabilir. Ancak, bu yaşadığımız dönem için yeterli değil.
Yanıtla (0) (0)20:43 sıradan olmayı kabul etmek zordur. İnsanın gururu kibiri araya girer. Herkes önemli olmak ister. Anlamsız olmakla mücadele etmek zordur. Bazıları intihar eder o duygu ile baş edemeyince.
Yanıtla (0) (0)Yaratan narsisist midir ki eserini başkalarına göstermek istesin? Peki biz melekleri, cinleri niye göremiyoruz. Onları da yaratmış?
Yanıtla (0) (0)Onu dedikten sonra da ben Allah’ın elçisiyim beni takip edin demiştir. Dinler ortadoğuda ortaya çıkmıştır. Bir nevi gücü elinde toplama yöntemidir. Bir dinin nasıl ortaya çıktığına en canlı örnek Amerika’daki Mormonlardır. Joseph Smith Allah benle konuştu deyip 100 sene zarfında dünyaya yayılmıştır.
Yanıtla (0) (0)Bir doktora gözükeyim diyorlar genelde yada doktorcum bir ilaö yaz diyorlar
Yanıtla (0) (0)Taştan yada tahtadan yapılmış bir putun bizi yaratamayacağını idrak edenler, hiç gözükmeyen, duyulmayan bir varlığın bizi yarattığına niye inanır? Güneş, bir ay yüzüne göstermese, dünyada yaşam son bulur. Hayatı bu kadar kontrol eden bir gücün yaratan olmadığını, olamayacağını kabul edenler neden soyut bir kavramın bizi yarattığına inanır?
Yanıtla (0) (0)İnanmakta serbestsin. Kimse kimin kime aşık olacağına karışmıyor. Ama Çin’de milyarlarca insan bir yaratana inanmıyor. Niye mahvolmadılar? Bir açıklayın.
Yanıtla (0) (0)20:54, eğer hayat bu dünyadan ibaret diyorsan, dayatmayı hediye kabul edebilirsin. Hayat bu dünyadan ibaretse, "Ben niçin yaratıldım?" sorusu senin gündemin olmaz. Ahirete inanan biri, dayatılan imtihandan çıkarsa, hocalar, cehenneme gönderiyor. Cevap verdiğin arkadaş buna şöyle dikkat çekmiş : "KENDİ DİLEMEMİZLE VE CEZALANDIRILMADAN çıkabilmemiz ..."
Yanıtla (0) (0)20:55 akıl ve iman bir arada olamaz. İman, aşk gibi bir duygudur. Duygular aklın önüne geçer ve gerçekliği başka gösterir. Beyin kimyası bozulunca insanlar birinin kendileri ile konuştuğunu sanır. Halusilasyonlar, işi gücü olan gayet akıllı insanlarda da görülür. Bazı körlerde Charles Bonnet sendromu olur. Kör oldukları halde çok detaylı şeyler gördüklerini sanırlar. Beyin kimyası insanlara farklı realiteler sunabilir.
Yanıtla (0) (0)20:43 Yasamin dunyada olmasini zarin her atilisinda ayni olmasi olarak gormen sorunlu. Zar bir kere atilmis, dunyada hayat olusmus. Belki baska yerlerde de olusmustur. Bilmedigin icin, bilemedigin icin, yaratici kavramina siginiyorsun. Sadece sen degil insanoglunun cogu o yonde gidiyor. Zar 4-4 gelince olasilik olarak kabul ediyorsun da milyarlarca olasilik icinde hayatin olusabilecegine inanmaman niye?
Yanıtla (0) (0)Hayatin dayatılması hediye olmasını neden değiştirsin ki. Yokluğa göre varlık iyi birşeydir ve bu yönüyle hediyedir. Öyle düşünmüyorsan gider atarsın kendini uçurumdan ve düşünceni kanıtlarsın. Umum insanlar ölümü değil yaşamı seciyorsa demekki bu dayatma mühim bir hediyedir.
Yanıtla (0) (0)#02:10 & #18:01 Aklının olmasından illaki doğru soruları soracağın anlamı çıkmaz tabi. Bir noktadan sonsuz doğru geçer. Çin ve Hindistandan veya başka yerlerden geçen doğrular da var tabıı ki. Belirsizliğin kamuflajından kurtulmak için gelen "vahiy"ler Kuranda yeterince mevcut. Kuran "jeton"unun düşmesi için birçok ipucu vermiş. Misal, "Doğruların doğrusu" tabiri aklını kullanan birine jeton düşürecek mahiyettedir. Bütün bunları görebilmek “akıl*iman sentezi”ni gerektirir.
Yanıtla (0) (0)01:06 Yani bir ev yeterken milyonlarca ev alabilecek paraya tamah eden bir insanın sorduğu soruya bakın. Gereksiz ise gereksiz denen kainat hakkında neden araştırma yapıyoruz ve onu konuşuyoruz. Düşünebilen insan zihni ve aklı için bilinen ebatlariyla kainat sizce çok mu büyük yoksa çok mu küçük. Doymak bilmeyen duygu ve hayallerimize kainat gerek nicel büyüklük gerekse özellik itibarıyla bence az bile diyorum.
Yanıtla (0) (0)Zaten yukarıdaki yazı inananlar için yazılmış..inanan insan niçin yaratıldığını sorabilir...inancsizlarin üzerine alınmasına gerek yok..kapsama alanı dışındasınız bu kez..
Yanıtla (0) (0)18:01 soruma cevap vermemiş sadece istatistiki olarak sıradan olan istediğin zarın gelmesini örnek vermişsin. Elbetteki milyonlarca zardan bazen istediğin zarın gelmesine aklen bir anlam yüklenemez. Ama her seferinde istediğin zarın gelmesi yok dediğin saf akıl yerine mantıken diyorum bir anlamının olmaması mantıklı mı. Saf akıl da Mantıkta yok diyorsan biz hangi temelde anlaşabileceğiz. Ben de senin gibi başka gezegenlerde hayat olduğuna istatistiki olarak inanıyorum. Bence sorun şu ki renkler kokular tatlar sevgi nefret duygular nedir. Aslı nedir. iki atomun biraraya gelmesiyle sevgi mi olu
Yanıtla (0) (0)Evet en azindan cehennemde adalet var..burada o da yok..
Yanıtla (0) (0)Bu risale-i nur cevabı beni öteden beri tatmin etmemiştir.iyi de haşa o sanatkar eserini göstermese bir eksiklik mi hasil oluyor ki?
Yanıtla (0) (0)Merak etmene gerek yok. O yaratırkende öncesinde de sonrasında da herşeyi biliyordu. Bir hayalkırıklığı düşlüyorsan onu umarım sen yaşamazsın. Bütün kainattan sadece efendimiz as süzülüp elmas gibi parlasa bütün kainat çöpe gitse yine kârdır. Hiç olmazsa çöple elmas ayrılmış olur. Marifet çöp olmamak.
Yanıtla (0) (0)Beyefendi/Hanımefendi ben sıkı Müslümanım.İster Allah derim ister Tanrı.Bu dediğiniz şeyleri destekliyorum genel durum tespiti yaptım sadece. Boş durmamalıyız da bu tarzda savunmacı ve refleksif hareketlerden uzak durup özeleştiri yapmayı öğrenmemiz gerek.
Yanıtla (0) (0)Başta güzel yazmışsın ama ortasından sonra yazdıkların tahakküme girer. Zati ilahiyeden gayrısına tefekkür için izin varken düşünmeyelim demek curetkarlik olur. Yani bol bil ne için yaratıldığımiz konusunda tefekkür edelim.
Yanıtla (0) (0)Çok basit. Bir yaratıcı var ve ona teşekkür etmeliyiz. Onun otoritesine boyun eğmeli onun mülkünü onun izni dairesinde kullanmalıyız. Çok basit şeyler bunlar. Aklın hemen kabul edeceği şeyler. Bizim hayatımızda da öyle değil mi. Iyilik yapana teşekkür etmek mal sahibinin iznine göre hareket etmek devlet otoritesine itaat etmek gibi doğal şeyler.
Yanıtla (0) (0)"Ali İmran 141 - 142: Tüm bunlar, Allah iman edenleri iyice seçip arındırsın ve küfre sapanları mahvetsin diyedir. Yoksa siz, Allah içinizden uğraşıp didinenleri seçmeden, sabredenleri seçmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? " Allah beni ona imanımda belirgin olayım, yaşamımda sabırlı ve güzel davranayım diye yarattı. Ben O'na inanıyorum.
Yanıtla (0) (0)"İbadet" sorumluluğu idraktir ve bunun gereği olarak kendi kendine balans ayarı çekmek olan bir "GÜZEL İŞ"tir. Diğer güzel işleri; bilim, sanat, edebiyatla meşguliyeti görüp anlamanın yanısıra "ibadet"in güzelliğini/gerekliliğini anlayamamak güzel iş değildir, nefsine fısıldayanın vesvesesidir!
Yanıtla (0) (0)13:27 saf akıl yoktur. Kanaatler verdiğimiz kararları, sorduğumuz soruları her zaman etkiler. Çin’deki hindistandaki milyarlarca insan, bir yaradana değil ama öldükten sonra dünyaya başka bir canlı formunda geldiklerine inanıyor. Aklın bilinmezliğe karşı hangi soruları soracağının sınırı yok. Tavla oynarken tam istediği anda gelen dört caar’ın yaratıcı güç tarafından gönderildiğine inanmıyorsan, milyarlarca ve hatta daha çok gezegenin ve yıldızın içinde dünyada hayat ve bir düzen olmasının arkasında bir yaratıcı niye arıyorsun? Kaldı ki evrende yaşamın sadece dünyada olduğu bile mutlak olarak
Yanıtla (0) (0)Sayı H.K sizin belirttiginiz gibi bugun burada Allah i aramaya varligini yokluguna delil aramaya calismiyoruz.Allahin varligina inan birisi olarak neden bizleri yarattigi konusundaki soruya bir cavap bulmaya calisiyoruz.Bu konuda ozgun fikirleri olan belki birileri olur diye bir iki kelam edelim dedik ama sizin bi iman bekcisinden yakamızı kurtaramadık.Haftayayaki yaziya kadar gorevinizden istafa ederseniz sevinirim.
Yanıtla (0) (0)Benzer düşüncelerdeyim ve katılıyorum. Ayrıntılar önemli. Bu arada, Allah'ın ismini büyük harfle yazma konusunda da hassasiyetli ve "KARARLI" olalım, Allah=Al İlah=The God!
Yanıtla (0) (0)Allahın DiNi inananlar için, siz de buyrun! Cehennem konusunda, YOK ÖYLE TEREYAĞLI EKMEK! "Allah'ın düzeni çetin" (bu Kuran'da 1den fazla sürede geçen 1ayettir). Kaosu "Allah'ın kulu olarak ben yaratmadım" diyerek sorumsuzluk değil sorumluluk alacaksın, kaosun giderilmesi için çalışmakla mükellef olduğunu anlayacaksın.Kaosu yaratanlar iblisin vesvesesinde sadece birer figuranmış gibi & sen tek başınaymış gibi özgüvenli olarak; akıl, bilim,sanat, edebiyat bütün olası donanımını kullanarak çalışacaksın.Akıl*iman konsolide olduğunda orataya çıkan irade budur!
Yanıtla (0) (0)Zaten doğdumuzda ölüme nişanlanıyoruz.Öldüğümüzde de evleniyoruz sanki,öyle değil mi. Mevlâna da ölümü için'Şeb-i Aruz'demiyor mu.
Yanıtla (0) (0)#11:17 Sn Hakan Bey, "için" dediğiniz ilk 2 cümlenizde keyfi olarak o kadar eminsiniz ki, bu dünyada bulamadık, uzay aracına atlayıp gidelim Allahı & kendimizi mahallemizin dışında arayalım der gibi bir haliniz var. O kafayla uzaya gitmekle de “şirk”ten kurtulamazsınız. Her araştırma yeni bilgiler verir ancak bunlar arasında aradığınıza ait temel cevabı bulamazsınız.Bu öz bilgi Kuran'da zaten verilmiştir.Bütünün şuurlu zerrelerinden biriyiz.
Yanıtla (0) (0)Bu soruyu soranlar bir saglik sorunu yasadiklarinda "onemli degil" mi diyorlar Allah im sifa mi diyorlar? O zaman tum kisilik kimlik ve vucudumuz icin Allah itaat ve kulluk neden yetersiz ve anlamsiz geliyor?
Yanıtla (0) (0)Senin gibi ilahiyatçı prof bilmeyecek de kim bilecek niye yaratıldığını ilahi hocam
Yanıtla (0) (0)Hocam; peygamberlerin tamamı Allah'tan başkasına kul olmayın dedi. Fatihada da yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım bekleriz diyor. Hz. Allah insanları ve cinleri irade sayesinde diğer varlıklardan ayırdı. Bizler irademizle karar veriyoruz. O halde iradeyi kullanma durumuna göre cennet veya cehennemi hak ederiz. Hz.Allah Kur'anda ilmi teşvik ediyor ve inanmayanlara meydan okuyor. Bu güne kadar bilim olarak aktarılanlar Eşari kolunun nakilleri oldu. Hz. Allah kendisini bilmemizi ve secde etmemizi istiyor.
Yanıtla (0) (0)"Zamanı yalnız Tanrı yaşar. Kişioğlu hep ölmek için yaratılmış" BİLGE KAĞAN/Göktürk Anıtları
Yanıtla (0) (0)Ben de ölüm sonrası, bambaşka bir tablo ile karşılaşmaktan korkuyorum. İyi - kötü, sevap-günah diye öğrendiklerimiz doğru mu? Şu an tam olarak ne yaparsak kurtuluruz çok merak ediyorum. Tam olarak Bir reçete- cevap kağıdı var mı bilmiyorum. Bileni de görmedim. 42 yaşındayım ve vakit çok hızlıakıyor. İyi niyetle arayış içinde olmak beni kurtarır mı acaba? Allah yardımcımız olsun.
Yanıtla (0) (0)...Kemal'ini görmek ve göstermek istemiş.Mecburm muydu.Tabiki hayır.Öyle istemiş,öyle murat etmiş,öyle takdir etmiş.O,dilediğini takdir eder ve yapar.Bizi de,Kâinatı da yaratmayabilirdi,buna mecbur da değil.Öyle istemiş,öyle murat etmiş ve öyle tekdir etmiş.Vardır bir hikmeti .Hikmetsiz,gayesiz,gereksiz,abes bir iş yapmaz O.Böyle inanalım,böyle düşünelim.Teslim olalım,rahat edelim.Yoksa kendimize yazık ederiz.Kapasiteyi daha fazla zorlamayalım.Bu sıklet bu yükü çekmez.Ayarlarla fazla oynamayalım yoksa bozarız.
Yanıtla (0) (0)...vermiş.İnsan,Allah'ın isim ve sıfatlarına en câmi yani en kapsamlı ayna.Insan kendisine verilen bu duygularla,kendini ve büyük kâinat kitabını okuyacak ve 'Cemal ve Kemal'sahibi bir Zat'ın ,Cemal ve Kemalini görecek(kapasitesi nisbetinde) ve görmeyenlere gösterecek."el-mü'minu mir'âtül mü'mini"(Hadis).'Mü'min veya insan,Allah'ın aynasıdır". Söylediğimiz gibi,insan Allah'ın esmâ ve sıfatlarına en kapsamlı aynadır.Birde,her ressam veya sanatkâr,sanatını icra etmek,başkalarına göstermek ister.Aksi takdirde,onun büyük bir ressam veya sanatkâr olduğunu kimse bilemez.Rabbimiz de;Kendi Cemal ve
Yanıtla (0) (0)Sadece"Ben niçin yaratıldım" diye değil de,"Âlemler niçin yaratıldı"veya "Kâinat niçin yaratıdı"şeklinde sorsak,daha kapsamlı olur.Gerçi insanın yaratılması ve onunla ilgili özel bir başlık atılması,tabiki elzem ve ehem.Çünkü insan şu kainat ağacının meyvesi,hülasası,özü.Boşuna 'eşref-i mahlukat'denmemiş.Gelelim asıl konuya."Her cemal ve kemal sagibi,kendi cemal ve kemâlini görmek ve göstermek istet" der,Bediüzzaman 11.Söz'de.Bu 'cemal ve kemal 'sahibi Zat da,bunun için alemleri ve bu alem içindeki zübde-i kâinat olan insanı yaratmış.Ona da Kendisindeki sıfat ve isimlerden sınırlı olarak....
Yanıtla (0) (0)ilim ilim bilmektir, sen kendini bilmezsen bu nice okumaktir.
Yanıtla (0) (0)Yani çok ihtimal varken hep 4-4 gelmesi sence ne ifade eder. Yani akıl buna ne der. Kanaatlerimiz işe karışmadan akıl ne der.
Yanıtla (0) (0)Konuyu basitçe ele alıp geçiştirmemek lâzım. Böyle konular islensin ki .....
Yanıtla (0) (0)Tabi allah kendini bildirmek ve sevdirmek mukabilinde de sevmek ve ehil olmayanları ayıklamak en temelde ise rahmetinin iktizası olarak yokluktan varliga çıkarmak manaları ve daha niceleri. Her bir ismi ilahi ve sıfatı kudsisi bu konuda bize yol gösterir.
Yanıtla (0) (0)Gerçek diye bizim için mutlak birşey yok ki. Herşey bir kritere göre şöyle ya da böyledir deniyor. Balığın yavrusunu yemesi neye göre nedir gibi. Bizim için sonsuz kriterler içinden geçerli olanı bütün kriterlerin kriteri olan iradei ilahiyedir. Varlık alemi izafiligin sonsuz gerçeklerini her bakışa göre kendini gösterir. Evet benim hayatta kalmam kriteri koyunun sonu demektir. Ama koyunun sonu sadece bir zamanlama meselesidir. Benim sonumda aynı şekilde bir zamanlamadır. Daha bu konuda cilt cilt kitap yazılır.
Yanıtla (0) (0)3.Sn MÖ. Sözün özü hayatımız boyunca bilelim bilmeyelim, yapıp ettiklerimizle, kişiliğimizi inşa ederken, sorduğunuz soruyu cevaplandırıyoruz aslında. "Men hurime anni Bi seferil- batın fagat ibteleytühü Bi seferiz-zahir"Yani Aşk ile yaratıldık aşk ile varoluyoruz aşk olmadan meşk olmuyor... Müsbet anlamada böyle menfi anlamada böyle...
Yanıtla (0) (0)Yaratmakla,varetmek aynı anlama gelmiyor mu değerli arkadaş. Biri arapça,diğeri türkçe."Ey insanlar!Sizi de,sizden öncekileri de yaratan yani yoktan vareden Rabbinize kulluk edin....."Bakara/21.Ayet.Peki sizce nasıl var olduk o zanan?'Yapan bilir,bilen konuşur'diye bir kural vardır.Bir uçağı,bir bilgisayarı,bir ceptelf.yapan bilir.Bildiği için de, nasıl yaptığını anlatır.Sorun bakalım annenize,gözünüzü nasıl yaptı?Tek kelime söyleyebilir mi. Kural belli.'Yapan bilir,bilen konuşur '.Allah bizlere,bizi nasıl ve niçin yarattıģını veya varettiğini Yüce Kitab'ında anlatıyor.O'na kulak verelim deri
Yanıtla (0) (0)Sizinn gençlerin ruhh dünyasından haberiniz yok galiba.veya şöyle düşünüyorsunuz"ister inansın ister inaanmasın"sizin gibi düşünen ilahiyatçılar yüzünden gençler kayıpp gidiyor.Sayın hoocam ömrünü buna adamış .sizin umurunuzda olmayabilir ama bunu kendine dert edinen hocam gibi degerler var çok şükür.biraz daha saygı...
Yanıtla (0) (0)2.80li yıllarda İlahiyat okumak nasip oldu. Oda ne İlahiyat okurken kafam inanılmaz karıştı. Cemaatler, Tarikat ler, Siyaset hepsinin farklı gerçekleri vardı ve ben hala Yaradanımı arıyordum. Benim depresif kişiliğime en uygunu bir meşrep tecrübesi yaşamaktı ve yaşadımda. Yaratana seferi batın inanılmaz zevkli zevkli olduğu kadar renkli ve muhteşemdi. Taki iç ve dış insi ve cinnilerle kapışana kadar. Sonra anladımki herşeyin bir bedeli vardı ve bedel ödenmeden maddi ve manevi hiç birşey elde edilmiyor. Ya dünya diyecektim yada ukba. Tabi dünya dedim ve Yaratan beni arasın modundayım...
Yanıtla (0) (0)Sonsuz güzelliğe bilgiye ve ihtişama sahip olan yaratıcı bilinmek kendisini sevdirmek ve kendi sanatını bizzat görmek ve de şuurlulara göstermek istemesini yarattığı bizim hoşumuza giden bu kadar lezzetlerden güzelliklerden bilimsel inceliklerden yaratıcısını tarif eden yaratılmış eserlerden güneş gibi anlaşılıyor. O kendisini tanittirmak ve sevdirmek ve de layık olanları sevmek layık olmayanları da ayıklamak için ve en nihayetinde de onun rahmeti bizlere yokluk yerine varlık vermeyi iktiza etmiştir. Bunların bir kısmı neden bir kısmı ise gayedir.
Yanıtla (0) (0)1.Yunus Emremiz "Ete kemiğe büründüm Yunus deyu göründüm" diyor da ben ne diyor, hissediyorum yaratılışımı gerekçelendirirken o önemli bence... Lise yıllarımda ergenlik bunalımlarımla boğuşurken "Neredesin Yaradanım, Hergün seni arıyorum, Oysa şimdi anlıyorum, Ben vefasız bir kulunum"diye karalamıştım defterime. Hayat bana zifiri karanlık gibi geliyordu. Namaz felan kılmazdım. Şeriat tarikat bilmezdim... İlginçtir kendi kendime bilmeden, Allahı zikretmekten büyük haz alırdım. İlahiyat okumadıkça Allah’ın, hayatın ve niçin yaratıldığımın sırrını çözemez zifiri karanlıktan çıkamazmışım gibiydi..
Yanıtla (0) (0)Yazar sadece gerçeği arıyor. Senin seviyen ya da benim seviyem için yazdıkların kafi olabilir. Lakin her seviyeye göre başka başka gayeler muhkemata aykırı olmamak koşuluyla neden söz konusu olmasın. Diger yandan ilimi bir konuda tek görüş degil bütüncül bir bakış yakalamak esastır. Güzel bir konu açmış yazar. Bizi araştırmaya sevk ediyor.
Yanıtla (0) (0)Neye göre yaratılmamıştır diyorsun. Suyun iki hidrojen bir oksijenden olduğunu biliyoruz. Ama biz su yaratılmıştır diyoruz. Nasıl olduğunu bilmek başka yaratma olayı başka. Tuzu yalarsan bilinen tuz dediğimiz tadı alırsın. O tat tuzda yok ki. O tad bizde olusan bişey. Nasıl olduğunu meydana geldiğini bildiğimiz bu olayda gerçekleşen tuz tadının bizde oluşması ise yaratmadır. İndirgersek hersey ayni şekildedir. Renkler kokular tatlar manalar zevkler hisler vs. Hepsi yaratma iledir. Hiç kimse sanırım bir atom düşünüyor görüyor biliyor tat alıyor demiyordur.
Yanıtla (0) (0)Mülk 67/2. ayette ölüm ve hayatın yaratılması, insanların dünyada yaşadıkları sürece güzel işler yapma sınavına tabi tutulmasıyla irtibatlandırılmıştır. Güzel işler yapmak için. Alemi, manayı anlamak kavramak için yaratıldık. Güzel iş nedir? ( İbadet kişinin kendi nefsine çalışmasıdır.) Güzel iş bilimdir. Sanattır. Bireysel ve toplumsal gelişimdir. Zihinsel gelişimdir..
Yanıtla (0) (0)Tanrı bize fazla güvendi bence. Vicdanını,aklını kullanabilen bir varlık yaratıyorsun. Şu dünyanın hâline bak. Bu hâle,bu kaosa biz soktuk dünyayı hem de kendi muhteşem (!)irademizle. Kimse kusura bakmasın. Herhalde cehennem yarattığımız dünyadan daha insaflıdır. Ben böyle düşünüyorum.
Yanıtla (0) (0)Özlediğimiz güzel bir konu. Bence Sebep yönünden insanın ve kainatın yaratılış illeti mahiyeti bize meçhul olan iradei ilahiyedir. Yani öyle irade etmiş ve yaratmıştır. Gaye bakımından, yaratmaya bağladığı hikmeti ise kişinin bilgi ve irfan seviyesine göre hem farklılık hem de çokluk gösterdiği gibi ilmi nihayetsiz olan/oldugundan tarafı ilahiyeye bakan yönü ise sayısızdır. Bu hikmetlerden bize bakan yönlerden en büyüğü ise allah'ın bilinmesi ve ona gerektiği gibi davranılmasıdır. Yani yaratana ondaki kemal sıfatlar ve güzel isimler ile nihayetsiz cemal kemal ve celale layık ibadet ve şükürdür
Yanıtla (0) (0)Sayın H.K Kuran da Gunese Aya evrene dair diğer bilgilere yapılan atıflar Allahın varlığı ve birliği düşüncesini güçlendirebilmek için verilmiştir.Yani insanların imanını artırabilmek için.ALLAH insanı neden yarattı sorusunun cevabı buradan çıkmaz.Gezegenimizin dışına insanoğlu gerçek anlamda adım attıkça yeni şeyler keşfettikçe bunun zihin dünyamıza da bir yansıması olacaktır.Belki böylece varlığımızın sebebine dair ufakta olsa bir fikir yürütebiliriz.
Yanıtla (0) (0)İnşallah bir cevabınız olur hocam. Hep yapageldiğiniz gibi O bildiğiniz öyle değil deyip elimizdekini de alıp -şafi kafi olmasa bile- büsbütün uryan bırakmazsınız bizi
Yanıtla (0) (0)Ne kadar derin ve örnekli izah ederseniz edin hep bir şeyler eksik, flu kalıyor. Tam tatmine ulaştıracak izah yoktur.Çok kafa yorduğunuzda da çıkmazlara düşer,travmalar yaşarsınız.Çokları vardır ki(ilim sahiplerinden ziyade avamı kastediyorum) bu sebepten imanından olmuştur. Bu durum da öyle. Ben çok düşünme, kafa da yorma nasılsa öteki tarafta izahı var diyenlerdenim.Yaradan beni yaratmış, benden istediklerini de söylemiş.E o zaman problem ne? Dileyen tabi olur kulluk eder, dileyen asi olur cezasını çeker.Allah dileseydi herkese iman verirdi e o zaman da bu sınavın hükmü olmazdı değil mi?
Yanıtla (0) (0)Çok güzel bir analiz olmuş. Klasik ilmihal İslamı ile sıkıştığımız bir dönemde İslam düşünce tarihinin derinliklerini ve boyutlarını yansıtan böyle yazılar çok değerli.
Yanıtla (0) (0)tek başımıza yaratılmadıkki; eşya-bitki-hayvan-insan-melek,,, altımızda hayvanat, ortada biz,, üstümüzde melekut var,,, bu sıralamayı bozan kaybetmiştir bu sınavı...
Yanıtla (0) (0)Bu nasıl iştah arkadaş. Her Yazar her konuda yazmak zorunda mı? Burası bir gazete ana okulu etkinliği değil ki herkes aynı sesi çıkarsın. Kararda 10 yazı çıktı zaten o konuda.
Yanıtla (0) (0)doğruyorsun.hayatın anlamı ve gayesi hayatın kendisidir.senin anlam veren doğaüstü güçlerin sefaletin ve yıkımın sona ermesi için parmağını kımıldatmıyor.aptalları uyuşturupta hayatlarını boşu boşuna yönlendirmeye çalışma.
Yanıtla (0) (0)Hocam, "Abdiyet" ve "ibadet" kavramları meseleye ışık tutabilir. Nihayetinde, kul olarak baktığımız meselede kendimizi ve vazifemizi anlamakla da bir şeyler hallollabilir. Sağlık sıhhat ve selamet dilerim.
Yanıtla (0) (0)İnsan Yaratılmamıştır , yaratıcı diye bir şey de olmadığından "ben niçin yaratıldım " sorusu zaten yanlıştır. Doğru soru ben nasıl var oldum olmalıydı. Nasıl var olduğumuz sorusunun cevapları bilimsel olarak bulunup ulaşılabilir ancak niçin var olduğumuz sorusu cevabını insanın sadece kendisinin vereceği felsefi bir soru olabilir ancak.
Yanıtla (1) (0)Çok basit. Biri tercihli, diğeri dayatmacı. Açayım : Mustafa Öztürk, profesör olmayı KENDİSİ DİLEDİ. Kendi tercihi nedeniyle, profesörlük yolunda karşılaşacağı imtihanlara göğüs germeyi kabul etti. Tanrı’nın bize verdiği hayat hediye değil, çünkü karşılıksız değil ve biz istediğimiz için verilmedi, TANRI DİLEDİ. Senin akıl yürütmenin tutarlı olabilmesi için, oyundan KENDİ DİLEMEMİZLE VE CEZALANDIRILMADAN çıkabilmemiz gerekir. BU HAYAT DAYATILMIŞTIR (Izdırari kader). Cevap bulursun, bulamazsın ama bu dayatma, insana, soruyu sordurur.
Yanıtla (0) (0)Sorunun cevabini zaten Yüce Yaratici sayin prof.un birkaç örneğini verdiği ayetlerde goruldugu gibi, Kur'ani Kerimin onlarca ayetinde vermiş. Anlasilan o ki, sayin prof.u ve benzerlerini bu cevaplar kesmiyor. Sauin prof. eğer ibadet ve kulluk icin yaratilmadiysak, omtihan için yarstilmsdiyssk, âlemlere bakıp Allahü Tealanin kudretini anlamak icin yaratilmamissak, şu engin bilgin ve derin fesatinle (!) haftaya cevaplandirirsin.
Yanıtla (0) (0)Bundan iki yıl önce ayrıldığım, ülkemizin üst seviyedeki fen liselerinden birinde oniki yıl görevim esnasında bu soru bana en az iki yüz defa soruldu. Demem o ki, zeki gençler bu tür soruları çok soruyor. Ancak bizim İlahiyat camiası-istisnaları hariç- kurgusallıktan kurtulup da gerçek hayatta olup bitenlerle yüzleşme niyetinde değil...
Yanıtla (0) (0)Bakın, bu zar örneği, cuk oturmuş; işte sorunun cevabı, Tanrı bir zar attı ve bu kurgu çıktı, diyecektim ki, peki zar farklı gelseydi, bu kurgu yerine başka bir kurgu olur muydu sorusu takıldı kafama. :))
Yanıtla (0) (0)Uzun bir zamandır niçin yaratıldığımızı sorgulamaktayım. "İmtihan gereği" olduğu cevabı beni tatmin etmedi, imtihan gereği neden Allah bizleri yaratma gereği duysun? Kaldı ki "gerek duymak" Allah için ne kadar doğru bir söylem olabilir ki? Salt "kulluk için" yaratılmış olmamız da beni tatmin etmedi? Tamam, Allah'ın kulluğa ihtiyacı olmadığı gibi bizim kulluğa ihtiyacımız var; fakat kulluk için yaratılmak... Cevabını bulamadığım bu soruda tıkanıp en son "Allah bilir" demekten öteye gidemiyorum. Biz insanlar elbette (insan aklıyla) her şeyi bilemeyebiliyoruruz. Haftayı iple çekiyorum.
Yanıtla (0) (0)çok süper bir yorum uzun bir makalenin net yorumu
Yanıtla (0) (0)uzun ve karmaşık makalenin sonucu yok. dinler üzerinde yazılan milyonlarca kitap her kişi kendi görüş açısını yazıyor ama ortada gördüğum şu güçlü olan her şey diğerini yok ediyor bana zarar veren bir sinek,böcek veya kemirgeni yok etmek tek hedefim.bir Aslanın yaşayabilmesi diğerinin ölmesi.büyük balığın küçük balığı yutması.gözümle gördüğüm akvaryum balığı doğurduğu yavrusunu dönüp yemesi. evrenin büyük bir kaos içinde sürekli değişim yaşaması. yazılanlarla açıklanamıyor şu oluyor kendi isteğimizi görme arzusu tabiki düşüncemiz bu olabilir ama gerçek çok daha başka
Yanıtla (0) (0)Doğrusu Mustafa Hocamızın Mursi ile ilgili tek bir kelime söylememesi çok üzücü.Canını islam yolunda feda eden bir insan hakkında bir şeyler söylemesini beklerdik.
Yanıtla (0) (0)#02:13, değindiğiniz şans konusunda yeterince bilgiye sahip olsaydınız, bu şansın hayat dediğimiz sistemin, örneğin işin en temeli bir DNA molekülünün kendi kendine oluşması ihtimaliyetinin şans eseri olamayacağı kadar büyük olduğunu ilave edebilirdiniz. Ne süper ikramiyesi? Fark çok çok büyük!
Yanıtla (0) (0)Hakan bey ve #03:06, gezegenin dışına çıkabilmek dahil bir çok konuda Kuran'da yeterince bilgiler var, bihabersiniz. Örneğin, "Göklerin ve Yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler" (40.Sure 57. Ayet). Bütün Kainatı bir yaratık olarak göremeyen Kuran’daki bilgilere göre zaten "Şirk" içersinde demektir (pek farkında olmadan). Allah’ı yeterince tanımak konsolide akıl ve iman gerektirir.
Yanıtla (0) (0)Sn Hocam sağlıklı 1insan nasıl ki sanattan bilimden zevk alıp sınırlı 1kabiliyetle kendi çapında ortaya 1şeyler koyabiliyosa ve bunlara sevgiyle bağlanıyorsa, noksanlıklardan münezzeh olan Allah da yarattıklarını sevgisinden dolayı yaratıyor.Bu sevginin en saf şekli insanların en temiz, henüz kirlenmemiş halleri olan çocuklara olan sevgiyle ilişkilendirilebilir.Gözlemlere dayalı bu kestirim naklettiğiniz ayetlerle mutabıktır. Allahı yeterince tanıyan ibadetten yüksünmez.Ayrıca, Türkçe kelimeler kullanın ki yazınız sözlüğe bakmadan herkesce kolay anlaşılsın.
Yanıtla (0) (0)Çıktı bile. Uydular pluto’nun ötesine geçti. Foto yolladı. Uzay teleskopları kara deliklerin fotoğrafını çekti. Evrende tek olmamız özel bir anlamımız olduğu anlamına gelmiyor. Sadece çok küçük bir olasılığız.
Yanıtla (0) (0)Hocam. ....Bu dünyada ne her sorunun cevabı ne de her cevabın sorusu var. ....Haftaya. ...Demişsiniz ya. ...Bence Ahiret diyarında. ...Yüzeysel cevaplar olabilir ama içsel cevaplar Ahiret yurdunda. Nasıl ki bazı iyiliklerin ve bazı kötülüklerin mükafatı ve cezası gibi. Burda. ..Dünyada olacak şeyler değil. Yada kısmen olabilir. ....Hepsi olmuyor. ...Olamıyor. ....Dualarımız sizinle hocam.
Yanıtla (0) (0)Çok basit cevabı soruda zaten.yaratanıni bulmak için yaratıldın ve bunun için de her türlü donanımla donatıldı.gerisi sana kalmış arayan mahlasını da bulur belasını da dediği gibi ataların.yani bunu bilmek için illa da prof veya birtakım ünvanlara da ihtiyaç yok.dağdaki çobana sorsanız daha doyurucu cevap alabilirsiniz.haftayı falan da beklemeye gerek yok.benden söylemesi.
Yanıtla (0) (0)Milyarlarca gezegenin içinde hayatın dünyamızda oluşması ile, milli piyangodan süper ikramiyenin birine çıkması arasında hiç bir fark yok. Hayat çok düşük bir olasılığın gerçekleşmesinden ibaret.
Yanıtla (0) (0)Milli piyangodan ikramiye çoksa bu para bana niye verildi diye soracak mısın yoksa şans mı diyeceksin?
Yanıtla (0) (0)bu sorunun hiç bir mantığı yoktur ve insanoğlunun evren karşısındaki küçüklüğünü açıklayabilmek için kendi kafasında kurduğu bir sorudur. Başka toplumlar da sormuştur. Belirsizliğin illaki bir cevabı olması gerekmiyor. Düşünürsen, bir çift zarı atıp niye dört caar geldi diye sormanın, bunun mutlaka bir anlamı olmalı çünkü 4-4 de bir düzen var diye ısrar etmenin başlıkta sorduğun soruyla aynı olduğunu er geç göreceksiniz. Aklımızın olmasından illaki doğru soruları sorduğumuz anlamı çıkmaz
Yanıtla (0) (0)Sabırsızlıkla gelecek haftayı bekliyorum..
Yanıtla (0) (0)Bu soruyu hep Hızır kıssasındaki Musa peygamberin sorularına benzetiyorum.Bu soruya ve benzer bazı sorulara bizler bir cevap bulamiyoruz.Kıssanın sonunda Musa peygambere Hizir ile yasadagi olaylari icsellestirebilmesi icin verilen cevaplari duydugumuzda adeta insanin zihin dunyasi alt ust oluyor.Allah insani neden yarattı sorusuna ve (vahyin mahiyetine dair sorulara ) cevap bulabilmek icin olaylara Hizir gibi yaklasabilmek onun gibi dusunebilmek gerek.
Yanıtla (0) (0)Baktigimiz zaman insanlari imtihan etmek icin bugunku dunya mekan olarak fazlasiyla yeterli gozukuyor.Gelmis gecmis veya gelecek insanlar icin bir tane dunya yeterli gibi gorundugu halde evrende diger butun galaksileri yıldizlari Allah neden yarattı.Mustsfa Bey bugunku yazinizin basligi olan sorunun cevabina ulasabilseydik cevabin icinde benim soruma da deginildigini gorebilirdik diye dusunuyorum.Neden yaratildigimiz sorusunun cevabina dair akil yurutebilmek icin daha fazla veriye ihtiyacimiz var.Bunun icinde insanlik yasadigi gezegenin artik disina cikmaya baslamali.
Yanıtla (0) (0)Sayin Ozturk. Bir akademisyen profesor oluncaya kadar, kendini degerlendirecek hoca 've juriyi ikna etmek icin yillarini harciyorda, kendisine hic bir gayret gosterilmeden verilen hayat hediyesi icin, neden Allah a itaati ve kulluk etmeyi anlamsiz buluyor?
Yanıtla (0) (0)