İstifa fırtınası
Pandemi sürecinin sonuna yaklaşıyoruz gibi bir hava var. Her ne kadar vaka sayıları istenen seviyelere düşmemiş olsa da öldürücülük ve yoğun bakıma yatışlarda ciddi bir azalma gözlemleniyor. Özellikle yaz ayları ile birlikte eski normale dönme hesapları yapılıyor. En azından sokağa çıkma yasakları dönemi kesin olarak geride kaldı gibi duruyor.
Ama genel olarak son iki sene, pandemi dönemi, insanlıkta ciddi etkiler bıraktı. Hiç kuşkusuz en başta insan kayıpları... Çok sayıda insan, bir kısmı da genç yaşta, hayatını kaybetti. Bunun yanında pandemi, ekonomik sıkıntılara, darboğazlara, işsizliğe neden oldu. Sosyal hayatta yansımaları hissedildi. Maske ile dolaşmaktan, tokalaşma kültürünün giderek zayıflamasına kadar bir çok etki yaşandı.
Bu etkilerin bir kısmı halen geçmiş değil. Bazı etkiler ise yeni yeni yaşanmaya başlanıyor. Bunlardan biri de henüz ülkemize gelmemiş olan ama ABD’de ciddi bir hal almış durumdaki istifa dalgası. Pandemi ile birlikte evden çalışan, hatta işten çıkartılan, sosyal yardımlarla ayakta kalmış on binlerce insan var. Bunların bir kısmı işsizlik sürecinde kendi hobilerini mesleğe dönüştürerek para kazanma ve hayatta kalma yoluna gittiler.
Fakat pandeminin kısmen gevşemesi ile iş yerine dönüş başlarken buna mukabil ciddi bir istifa dalgası da yaşanmaya başlandı. Bir çok insan işinden istifa ederken, bir kısmı da iş aramayı bıraktı. Buna bir de ABD’nin Trump döneminde değişen kanunları ile birlikte göç almasının da zorlaşmasını eklersek ABD’de ciddi bir istihdam açığı ve işsizlik olduğunu görülüyor.
Peki nedir bu istifa dalgası? Pandemi döneminin insanlar üzerinde çok olumsuz etkileri oldu demiştik. İnsanlar hayatlarını ciddi bir şekilde sorguladılar. Birçok kişide daha az çalışmak, daha çok yaşamak eğilimi ağır bastı. Her sabah kalkıp işe gitmektense daha çok gezmek, kendine ve sevdiklerine vakit ayırmak isteği oluştu.
Bir kesim insan pandemi döneminde işsiz kalınca kendi hobilerini işe dönüştürerek hayatta kalmayı başardı. Belki beyaz yaka olarak çalıştıkları dönemdeki kadar kazançları olmadı ama bir şekilde geçinmeyi başardılar. Şimdi de eski mesai cenderesine girmeden, mevcut mütevazi şartlarda yaşama devam etme fikrindeler.
Bir başka etmen, kısmen ülkemizde de görülen, paradan para kazanmanın insanlara cazip gelmesi. Pandemi döneminde Dünya’da büyük miktarda para basıldı. İnsanlara sosyal yardımlar yapıldı. Kripto paralardan, borsalara kadar ciddi para hareketleri oldu. Oralardaki yükseliş ve düşüşlerden para kazanıp bu şekilde geçinmek bir kesim için ciddi bir alternatif halini aldı. Para arzının yüksek, faizlerin düşük olması, evden sermaye piyasaları ile ilgilenecek ve sürekli onları takip edecek zamanın bulunması…
Bütün bunlar istifa edip de hayatta kalmayı daha kolay hale getirdi.
Bu istifa dalgası ne kadar daha devam eder, nasıl bir hal alır; şu için kestirmek zor. Ama ciddi bir salgın halini aldığını görebiliyoruz. Peki ülkemizde durum nedir?
Henüz ülkemizde böyle bir istifa fırtınası yok. Açıkçası olmasını çok da beklemiyoruz. Zira her iki ülkenin sosyal normları çok farklı. Ülkemizde memurluk, aylık sabit gelir beklentisi halen girişimcilikten ya da kendi başına bir şekilde hayatta kalma kültüründen daha güçlü.
Ayrıca patlamış bir enflasyon, hayat pahalılığı, kur krizi ve giderek artan siyasi sorunlar kendi başına mücadele etmeyi ülkemizde daha da zor hale getirdi. Ancak yarın neler getirir bilemeyiz tabii ki. Son yüzyılda bir çok sosyal-ekonomik akımın ABD’den çıktığını düşünürsek bu istifa fırtınasını da göz ucu ile takip etmekte fayda olduğunu görürüz.