Temel hakları da yeniden tartışacaksak…
Ekonomik kriz kaçınılmaz olarak ve hak edilmiş bir öncelikle gündemden hiç düşmüyor. Dalga dalga gelen, dalga boyu her defasında yükselen hayat pahalılığı büyük bir problemdir. Bununla birlikte, kur krizi, bütçe açıkları ve hazinenin artık hangi boyutta olduğunu bilemediğimiz türlü taahhütlerinin sisteme bindirdiği yük varken elbette gündem ekonomi olmak zorundadır. Geçen her gün sokaktaki vatandaşa ve henüz sokak görmemiş gelecek nesillere fatura çıkarırken ekonomiyi konuşmak zarurettir. Her saat, her yerde mevzu edilen bir problemden söz ediyoruz.
Bilindiği gibi ekonomide işlerin yolunda gitmemesi, -sadece- bir yönüyle yanlış ekonomi yönetiminin neticesidir. Yani, faizi enflasyonun sebebi sanmak, kıt kaynakları verimsiz alanlara harcamak, serbest piyasa ekonomisine müdahale etmek, döviz tabelasını iyi göstermek için sınırlı döviz rezervlerini yakmak, işler iyice kontrolden çıkınca da kur korumalı mevduat gibi Hazine’yi iyice köşeye sıkıştıran enstrümanlara mecbur kalmak… Böyle yönetirseniz ekonomi gayet tabii ki kötü olur, krize girer.
Ancak, ekonomideki kötü gidişin en az iktisadi kararlar kadar önemli bir sebebi demokrasi ve hukuk zemininin örselenmiş olmasıdır. Örselenme yeterli bir ifade değil; aslında daha da ilerisi... Temel hak ve özgürlükler büyük ölçüde gerilemiş durumda ve Türkiye’nin dahil olduğu bütün basın, hukuk ve şeffaflık istatistiklerinde gerileme durdurulamıyor. O kadar ki geri gidişi ölçmek için istatistiğe dahi ihtiyaç bulunmuyor. Mesela, sanatçı Aynur Doğan’ın Kürtçe şarkılar da söyleyeceği konserin iptal edilmesi, hem bir hak ihlali hem de demokratik açıdan bariz bir geri gidiş tablosudur. Doğal olarak birçok itiraz geldi ve halledilmiş, tarihe havale edilmiş ve yıllarca çok bedeller ödendikten sonra üstesinden gelinmiş bir konunun yeniden “yasak”la anılması tepkilere yol açtı. İktidar, bir zamanlar kendisi de ilerlediği yoldan geri dönme eğilim gösterirken toplumsal hassasiyet doğru yerde pozisyon aldı.
Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu’nun şu cümlesi ana dil esaslı tartışmaların, yasakların ve geri gidişlerin karşısında bir emniyet sübabı olarak görülmeli, kaydedilmeli:
“Anadilde konuşma, eğitim yapma insanlara verilen bir lütuf değil, Allah tarafından verilen bir haktır ve bu hak tartışma konusu yapılamaz.”
Kürt meselesini çözemedik… Bunca acıya ve o acılardan çıkan tecrübeye rağmen şu veya bu sebeple çözüme ulaşamadık. Elbette çok mesafe alındı, bunu küçümsemek mümkün değil ama bir yandan devletin Kürtçe yayın yapan televizyonu ve devlet eliyle basılan Kürtçe yayınlar varken, öte yandan bir sanatçının konserini yasaklamaya cesaret etmek kaygı veriyor. Bırakın, meselenin hiç olmazsa bu kısmı çözülmüş kalsın; yeniden tartışma başlamasın, dedirtiyor. Aşılmış bir konuyu yeniden mesele yapmayı akıl eden, bunun için fırsat kollayan kamu yöneticilerinin varlığı zaten fazlasıyla hassaslaşan demokrasiyi iyice kırılganlaştırıyor.
Hiç tartışılmaması, tartışmanın akla dahi gelmemesi gereken bir konunun kapağını açmak ülkenin ortak kazanımlarının kaybı hanesine girecek kadar büyük bir yanlıştır. Davutoğlu’nun doğru ifadeyle altını çizdiği “Lütuf değil, hak” prensibi bu açıdan değerlidir. Ana dil tartışma kaldırmaz, sınır kabul etmez ve azı çoğu olamaz. Nasıl olsa birçok temel hak ve özgürlükte türlü bahanelerle geri vitese takıldı diye fırsattan istifade Kürtçe konseri de araya sıkıştırmak kabul edilemez.
En nihayet devletin hak edileni teslim ettikten sonra geri dönüp bunun üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahip olabileceği de varsayılamaz.















Dünyada insan hırslarını yok sayan, onları dizginlemek için hiç bir önerisi olmayan, hatta varlığını insanların hırslarını azdırmaya borçlu hiç bir sistem insana huzur veremez. Bu gün dünyada maalesef bu sitem sahipleri çok güçlü. Güçlü ise haklıdır düşüncesi ile hareket eden yığınlar bu girdaptan kurtulamaz.
Yanıtla (3) (1)Toplumu güçlü olanların haklı, zengin olanların huzurlu doğa üstü ütopik bir hayat yaşadığına ikna etmeye çalışanların olması o bahsettiğin girdaptan çıkamayacağımız anlamına gelmez. Her halde bu toplum insan hakları için değil kendi çıkarları için sığınmacı botlarının nasıl Akdeniz'in derinliklerine gömüldüğünü görüyor. O değiştirilen alfabe Farisi alfabenin Osmanlıya uyarlanmış olanıydı. İttihatçı subaylar Latin alfabesi ile Türkçe yazmayı nereden öğrendiler sence?
Yanıtla (0) (0)Dinimizde insanın (gayri müslimler dahil ) üç hususta dokunulmazlığı vardır. Canı , namusu , malı. Dinimizde kim bu üç şeyden birini ihlal ederse en ağır şekilde cezalandırılır. Canına yapılan kısas ile , namusuna yapılan recm ile , malına yapılan ise el kesme ile cezalandırılır. O sebeble şeri hükümlerin cari olduğu bir yerde insanlar emniyet içindedir. İnsan hakları hususunda kimsenin endişe etmesine hacet yoktur. Seküler laik düzenler böyle bir huzurlu toplum hayatı temin edemediler.
Yanıtla (2) (31)Peki ya fikir, inanç ve ifade özgürlüğü? Şiiler Afganistan'daki niye kaçıyor mesela? Can güvenliği endişesi olmasın! Şeriatla yönetilen ülkeler, halkları huzur içinde olan örnekler değil. Hepsinde istibdat ve ötekine zulüm var. Bunların sebep olduğu huzursuzluktan dolayı da sürekli Batının seküler ülkelerine göç. Sizin bahsettiğiniz belde acaba hangi muhayyelde?
Yanıtla (17) (1)Sadık bey onun için mi İslam ülkelerinden insanlar çekirge sürüsü gibi Avrupa ya kaçıyorlar, bu size bir şey anlatmiyormu.
Yanıtla (15) (2)Sadık rumuzlu yorumcuya düzeltme.İslamda recm cezası yoktur,bu Arap geleneğidir.El kesme cezası ise el uzvunun fiilen kesilmesi değil, çalınan şeylerin hırsızdan geri alınması,servet ve kazancından kaynaklanan gücünün sonlandırılmasına yönelik adımların atılmasıdır.Suç ve cezalarına ilişkin kavramları doğru anlayalım ve anlatalım lütfen.
Yanıtla (11) (1)Teşekkür!
Yanıtla (1) (0)sayın Fatih Gürbüz, bence Sadık doğru anlamış. Hırsızın elini kesin diyor kuran ayeti. yanlış olduğu yer 'şeri hükümler insan haklarını koruma altına alır' yargısı. öyle değil. şeriatta 'mümin, kafir' ayırımı çok serttir. eşitliği kabul etmez. 'dini, dili, ırkı,mezhebi, rengi ne olursa olsun tüm insanlar eşittir' ilkesi seküler bir ilkedir ve bana göre daha ileridir. seküler ülkelere kaçışın nedeni de budur.
Yanıtla (3) (5)El kesme Kur' an' da var ama tevili var. El mi parmak mı parmak ucu mu çizik atma mı?
Yanıtla (0) (1)Yapma Ali bey! icat çıkarma.
Yanıtla (3) (0)Kuran'da el kesmenin varlığını çoğunluk kabul eder amma: Kuran'da adam öldüren ( gene Kuran'da tüm kainatı öldürmüş kabul edilirken) affı mümkünse, hırsız neden affedilemez? Allah'ı tanımayan bile tövbe hakkına sahipken, hırsızın tövbe hakkı neden yoktur? El kesme; günümüzdeki ' Kes konuşmayı' cümlesindeki KESME olabilir mi? El kesme , o zamanın Arap adeti olabilir mi?Cevap gelirse sevinirim
Yanıtla (2) (1)Sadık! Huzurlu toplum derken Afganistan,Nijerya, Libya, Suriye,Suudi Arabistan vs. Hangisini seçeceğime karar veremedim. Bize yardımcı olsana bu konuda.İşid,Boko Haram,Taliban da pasta üstündeki çilek olsa gerek
Yanıtla (6) (2)Yer yüzünde şu an İslam hükümlerinin icra edildiği dört dörtlük bir İslam ülkesi mevcut değil.O bakımdan bahsettiğiniz ülkeleri aklınızdan çıkarın.Eğer ki samimi bir inançla numune isterseniz Peygamber Efendimizin s.a.v. devrine bakmak yeterlidir.O eşsiz kılavuzun icraatları bize ışık tutar. Seküler düzenlerde adalet yoktur.O sebeble suçlular defalarca aynı suçu işlerler.O düzenlerde hukuka güvenden bahsedilemez. İslam toplumunda hükümlerin kaynağı akıl değil Kur'an ve sünnettir.
Yanıtla (0) (10)Yani sadece Hz.Muhammed döneminde İslam'ın gerçek hükümlerinin uygulandığını söylüyor başkaca örnek veremiyorsunuz. Diyelim ki haklısınız, gerçek İslam hükümleri Peygamber döneminde uygulandı. Hz. Muhammed son peygamber olduğuna göre böyle bir dönemin yeniden yaşanma ihtimali de bulunmamaktadır. Yanlış mı anlıyorum?
Yanıtla (3) (1)Helal! sana işte bu.
Yanıtla (0) (0)El kesmeye devam efendi ! Paslanmaz çelik bile batıdan geliyor. Çelik tencereleri o ithal çelikle yapıyoruz. Bunun sebebini düşünmelisiniz. Yoksa, öteki tarafta zebaniler size soracak, haberiniz olsun kesici kardeş !
Yanıtla (6) (2)Sadık bey, rüya aleminde. Aman uyanmasın. dikkat! Bu zam ve pahalılıkta uyanıpta niye acı ceksin. Müslüman mülteciler, Avrupa`ya yani Hiristiyan memleketlerine yüzbinlerle akın ediyor. Hiristiyanların memleketinde ne var ? Gelip el avuç acmaktalar. Niye Katar`a niye Suudi`ye, niye Malezya`ya, niye Afganistana, Pakistana gitmezlerde oralarda müslümanca yaşamak istemezler? Suudiler almıyor mu, Katar almıyor mu, Malezya fakir mi, Taliban kafa mı kesiyor! Nedir cevabın hadi bakalım.
Yanıtla (2) (1)Sadik Bey .Elbette Islam hukuku TARTIŞILMAZ iman etmiş olana/lara..Islam ceza hukuku INSANI YAŞATMAK içindir..Evvela ciddi Bilgelere ihtiyacımız var.soyledigi ile pratigi uyumlu Ahlak,bereket,huzur,sevgi,hoşgörü ile birlestiren ve yol acan, .*ezberci olanlarla değil*.yoksa Allah Muhafaza etsin.neoselefistler,yobazlar veya sadece Kuran (sunnet ve icma, kiyas olmadan ) bize yeter deyip bu karanlık kafalar Kabus olur dunyaya.örneği cokk..Bugun helal kazanmak cook büyük huner..
Yanıtla (0) (1)Hz. Muhammed'in bizzat katıldığı savaşlar gazve, emrini verdiği ancak bizzat sevk ve idare etmediği savaş/seferler ise seriyye olarak bilinir. Bunların tamamı 10 yıllık Medine döneminde olmuştur. Peki kaç tane gazve ve seriyye vardır? 20'den fazlası gazve olmak üzere toplam 91. Ezcümle, müslümanlar veya çevresindeki diğer inanç mensupları o dönemde de barış, huzur ve refah içinde değildi.
Yanıtla (3) (1)Sadık bey, Suudi’ler şeri hükümlerle , yani şeriatla yönetiliyorlar, öyle değil mi? itirazınız var mı? Kendi yurttaşları Gazeteci Kaşıkçıyı sizin saydığınız hangi hükme göre “ kuşbaşı” doğradı? Bir bildiğiniz vardır zahir, bizi aydınlatmanız mümkün mü?
Yanıtla (2) (1)Bu ülkede Fransızca, İngilizce eğitim veren okullar var. Kürtçe eğitim veren okul yok. Söyleyeceklerim bu kadar.
Yanıtla (4) (5)Önce tüm dünyada şaşkınlığa sebep olacak bir icat yapmak gerekiyor. Bak ondan sonra millet nasıl sıraya giriyor Kürtçe öğrenmek için.
Yanıtla (4) (1)Yolcu, Kürtler bin yıl boyunca, kendi dillerinde yazdı okudu. 100 yıldır Türklerin de yazsı yasaklandı. Ama şimdi Kürtçülük yapanlar Kürtlerin bin yıllık özgürlüğünü yok eden zihniyetle kanka olmuş.
Yanıtla (0) (0)Yazarın, TRT'nin Kürtçe yayın yapan kanalından haberi var mı? Varsa neden bir olayı istismar ederek Kürtçe yasağından bahsediyor? Derdi ne?
Yanıtla (2) (0)Yolcu hangi kürtçede eğitim istiyorsun;kırmançca,soranice,zazaca,huttuca,urartuca vs.vs.
Yanıtla (1) (0)İyi fikir bir AKP'li demis. Tv den duydum Canı karpuz çeken Domates çeken Canınız her ne çekerse balkonda yetiştiriniz. Eyy AKP'li vay anasini sen bu aklı agababandan mi aldin
Yanıtla (1) (1)Kendi dilimizi korumak olmalı, İstanbulda sokaklarda hakim dil arapça. Bir markette vatandaşlık verilen suriyeli tek telime türkçe bilmeden kasiyerin neden arapça bilmediğinden bağıra çağıra şikayet edip kavga çıkarıyor. Yetmiyor, TC kimlik kartını araya girenlere sallıyor. Kendi ülkemizde azınlık hale gelmek bu değilse nedir? THY den sonra Turkcell de ikinci dil olarak arapcayı seçmiş. Sokaklar arapça tabelalarla dolu. Ülkemizi ortadoğu ülkesi haline getirenler UTANSIN !
Yanıtla (4) (1)Temel hakları da yeniden tartışacaksak…!..tabi ki . Misal *soylentiye gore* bugün İstanbul Göbeğinde silahlı çatışma olmuş. organize mafya,,Esnafin dukkanina/larina çeşitli psikolojik yipratma,tehdit vb yöntemlerle ele gecirme ,,Dağ mantığı sehir Göbeğinde...Turk Milletinin tek ihtiyacı Huzur ve Guvenlik...suçlu/lar KABUS GORMELI..gerisi yag,seker,un pahalıligi gelir,gecer ne gunler geçirdik bu da geçer YA HU...ama zalim,eşkıya zerre,zerre acimadan tepelenmeli...haddini bilmeyene Sopa sevap tir.
Yanıtla (0) (1)Akp li vekil evlenin demis. İyi, kiz bul Bize evlenelim. Sayin vekil issiz adama kim kiz veriyor.? Siz verirmisiniz?
Yanıtla (3) (0)İslamcılar Atatürke karşı bir lider figürü geliştirmek istiyorlar. Abdülhamid ve Fatihi öne sürüyorlar. İkisi de ihtiyacı gidermiyor. Osmanlı da Türkiyenin üç katı kadar toprak kaybeden İngiltereden koruma İsteyen Abdülhamidi savunmaları bu yüzden.
Yanıtla (36) (8)Siyasal İslamcılar, Fatih Sultan Mehmet'i gerçekten tanısalar pek seveceklerini sanmıyoruz. Çünkü, Fatih ve Atatürk nitelik olarak birbirlerine en çok benzeyen liderlerdir. Fatih, 7 dil bilen, akılcı, pragmatik, bilime ve teknolojiye önem veren, vizyoner, batı normlarını benimsemiş, İtalya'yla çok iyi ilişkiler kurmuş, kendi portresini yaptırmış bir liderdir. Atatürk'le bir çok özelliği benzemektedir. Halil İnalcık'ın Fatih Sultan Mehmet kitabını öneririz.
Yanıtla (31) (6)Fatih Sultan Mehmet Osmanlı İmparatorluğu’ nun en ileri görüşlü, modern ve gelişme yanlısı padişahıdır. Bilimsel ve teknolojik gelişmelere önem veren, din konusunda ise islamcıların yakıştırdığının tam tersi bir konumdadır.
Yanıtla (14) (1)Büyük adamdı vesselam ama insandı. Hatasız kusursuz görmek yerine hatalarıyla, kusurlarını görmek ve ona göre dengeli sevmek ve saymak daha güzel olur. Güç her insana hata yaptırır. Örnek: Kardeş katli meselesinde Fatih yanlış yapmıştır. Seviyoruz diye yanlışı savunacak değiliz.
Yanıtla (7) (2)Kardeş katli büyük bir vebaldir ve o konuda ... Hataları ile sevmek gerekir ...demek... ne derece doğru? Mesela Kılıçdaroğlu değil öyle bir kanunu çıkarmak...Sadece ima yollu dillendirse...vayyyy Kur'an'ın kesin emri...vs. deyip dinsiz ve densiz ilan edilirdi çoktan....
Yanıtla (3) (5)Hataları ile sevmek şeklinde ifade etmedim. Dengeli sevmek ve saymak dedim.
Yanıtla (1) (0)Herkese aynı hoşgörüyü: Kılıçdaroğlu bugünün anamuhalefet başkanı sanıyordum adam ikinci Mehmet'de muhalif imiş meğer. Kardeş katli o dönem önemli devletlerin hemen tamamında şifahen uygulanan fiili bir durum. Osmanlı için kitabi hale getirilmesi düşündürücü sanki bir ahmaklık. Osmanoğulları ailesi bence bunu uzun uzun müzakere etmeli.
Yanıtla (2) (0)Müslümanların tek lideri vardır. Oda Hz.Peygamber Efendimiz sav. dir. Başka hiç kimse müslümanların lideri olamaz.Müslümanların ister idarecisi olsun ister halk olsun hepsinin de lideri iki cihan güneşi Efendimiz sav.dir.Bizim liderimiz canımız iki gözümüz her şeyimiz hiç kimse ile kıyaslanamaz. Allah bizleri O nun nurlu yolundan zerre ayırmasın. O'nun ayağının izine bin canımız feda olsun.
Yanıtla (1) (5)Büyüleyici mutluluk geçmişteki şimdiki an „Abdülhamidi savunmaları bu yüzden.“ Güneşli ovanın üzerinde dolaşan kara buluta benziyor.
Yanıtla (0) (0)NFK'in "Ulu Hakan Abdülhamid" kitabını, en çok Osmanoğlu soyadlı varisler eleştirdi. "Dedemizi küçük düşürüyor" dediler. Yani uydurma bir motif ile, islamcilik adına yalana inandirma çabası.
Yanıtla (1) (1)Fesli Kadir’i tarihçi, Necip Fazıl’ı “düşünür” zanneden Erdoğan ABDÜLHAMİDİN 33 yıllık saltanatı sırasında, Osmanlı İmparatorluğu, Tunus, Mısır, Kıbrıs, Sırbistan, Karadağ ve Romanya’yı içine alan toprak kaybettiği gerçeğini bilmiyor yada görmezden geliyor.
Yanıtla (27) (3)köksal, cahillik büyük bela. Söylediklerin hakkında hiç bir şey bilmiyorsun.
Yanıtla (2) (19)Bildiklerini yazsaydın herkes öğrenirdi. Neden çekiniyorsun? Örneğin İngiliz korumasına girmesinin faziletlerini bize anlatabilirsin. Ya da bir imza ile Bosna Herseğin geçici süre ile Avusturya ya hangi hikmetle bırakıldığını anlatabilirsin. bekliyoruz. Herkesi aydınlat. Cahillikten kurtulalım.
Yanıtla (11) (1)Senin dünyadan haberin yok okur, hepsi doğru aç bir kıbrıs ne zaman ingilizlere verilmiş oku, Üzülürsün!
Yanıtla (9) (1)köksal, AKP 20 yıldır iktidar ama senin canını sıkacak bilgileri açıklamak kanunen hala suç... Ancak Cavit Orhan Tütengil'in ne hikmetse baskısı yapılmayan ama sahaflarda bulabileceğin Dr. Rıza Nur Üzerine" isimli kitapçığını bul oku... Not: İyi bir Atatürkçü olan, Atatürk ilkelerine bağlılığı ile bilenen Cavit Orhan Tütengil Dr. rıza Nur'un hatıratı için diyor ki " Bu hatırat dikkate alınmadan yazılan yakın tarih, noksan kalır". 1979'da evinin önünde faili meçhul bir cinayete kurban gitti.
Yanıtla (0) (0)Abdülhamit"in ruhu hortladı. Aramızda görmüyormusunuz ?
Yanıtla (0) (3)Sadece Abdülhamid'in değil, ortalık Emanuel Karasu'nun ruhundan da geçilmiyor... Bakalım bu sefer ne olacak?
Yanıtla (2) (0)Kürt meselesini çözemedik çünkü asıl sebebi kışkırtılmış ve korkutulmuş Türk milliyetçiliği. Temel hak filan kabul etmiyor. Kendisi sahip olduğu hakları, din kardeşlerine vermemeyi kendi kendine hak görüyor. Türk milliyetçiliği ise ülkedeki en büyük tabu. Kesinlikle eleştiremez, aleyhinde konuşamazsın.
Yanıtla (8) (3)Nasıl eleştirilemez yahu ne hakaretler edildi hem Türke hem de milliyetçisine. Reis ayaklar altına bile aldı. O yüzden Karar yazarı İskender hoca "Türküm, özür dilerim" diye kitap yazdı.
Yanıtla (5) (1)Türk'e Osmanlı Döneminde hakaret edilirmiş, T. C.'de birine Türk diye hakaret et bak kaç yıl yatıyor, ne kadar dayak yiyorsun. Milliyetçiye hakaret ise milliyetçiliğe hakaret değildir. Türk milliyetçiliğine bugüne kadar sadece Reis hakaret etti, ona da zaten her şey mübah.
Yanıtla (0) (2)Her şeyi Türk Milliyetçiliğine fatura etmek sizde gelenek haline geldi. Dolmabahçede masayı devirenler de Türk milliyetçilerimiydi? Eleştirlemezmiş... ne eleştirisi beyefendi Türk Milliyetçiliği 20 yıldır paspas edildi bu ülkede.
Yanıtla (3) (1)Rusya Federasyonundaki Rus olmayan halkların bile sahip olduğu hakları, Türkiye'deki Kürtlere vermeyen zihniyet tam olarak Türk milliyetçiliğidir. Ayrıca Türk milliyetçiliğinin paspas olduğu filan yok. İşte Erdoğan da sonunda ona uydu, asimilasyonu kaldırma politikalarını askıya aldı. Ayrıca Dolmabahçe'deki masanın devrilmesiyle, anadilde eğitim hakkının ne alakası var? Kürtlere temel haklarını vermek için PKK ile anlaşmak şart mı? Bunun adı temel hak, t-e-m-e-l.
Yanıtla (1) (2)Söylediğin anlamda Türk milliyetçiliği bugün iktidarın ortağı!
Yanıtla (2) (1)Kürt meselesi Türkiye düşmanlarinin kullandigi ve ayrıştirmayı cagrıştıran bir emperyalust söylemdir. Turkiye yi bölmek isteyenlerin sıgindıgı gizemli bir söylem olarak kullanılmaktadır.
Yanıtla (4) (4)Yolcu ve diger kürtce severlere:Türkiye'de kaç tane kürtçe var?Sayarmısınız?
Yanıtla (2) (1)Son paragrafı okuyunca aklıma EYT sorunumuz geldi. Devletle bir anlaşma yaptık 25 sene sonra emekli olacağım diye, fakat 10 sene daha fazla çalışmak zorunda bırakıyor beni.
Yanıtla (0) (0)Bu EYT konusunun cozumu aslinda basit, mesela 20 yasinda sigortali olup 45 yasinda emekli olmayi normal bulan birisi "Ben devletle anlasma yaptim" yaklasimiyla emekli olmayi istemekte teoride haklidir. Ancak devlet de, "e o zaman gercekten emekli ol" demekte haklidir. Bu sekilde emekli olan birisinin 65'ine kadar calismasina izin vermez, calismaya kalkarsa maasini keser, kayitsiz calismaya kalkana da yuklu bir ceza keser, boylece de konu kapanmis olur... Kimsenin de hakki yenmemis olur...
Yanıtla (0) (0)Sayın Karaalioğlu sizin dedikleriniz den kalmadı hepsi rahmetli oldu. 2002 ile 2022 arasında.birdaha yeşerirlermi bu,topraklarda bilmem.
Yanıtla (1) (0)Ülke yi yaşanmaz hale getirdiniz açlık yoksulluk sefalet diz boyu milleti sadakaya muhtaç ettiniz fakir fukara fonundan kendinize muhtaç insanlar yaratiniz Din imam edebiyatina devam.
Yanıtla (4) (2)Boş baklavadan sonra boş kafa istiyorlar. Çünkü kafası biraz çalışan insanların almaya bizi kıskanıyor, ekonomi pik yaptı, krizi dünyada en iyi biz yönetiyoruz gibi yalanlara inanmayayacağını biliyorlar.
Yanıtla (4) (2)neredeyse ülkeyi bölmek te bir hak diyeceksin Karaalioğlu
Yanıtla (3) (3)Ahmet Davutoğlu, "“Anadilde konuşma, eğitim yapma insanlara verilen bir lütuf değil, Allah tarafından verilen bir haktır ve bu hak tartışma konusu yapılamaz" diyor ya... Peki ya Kuran'da sözü edilmeyen haklar ne olacak? Ayrıca unutmayın ki bunlar Müslüman hakları. Ya diğer inançlardan insanların hakları?
Yanıtla (1) (1)Sevin yaz geliyor maydonoz dere otusalatalik biber fiyatlari düşecek halkımız pazara gidince az para harcayacak. işte bir AKP'li parti gen başkan yardımcısınin fikri.millet çok sabırlı 2023u dört gözle ve iple cekiyor.
Yanıtla (3) (2)Bu hükümetin en büyük başarısı KHK zulmudur.temel hak ihlallerini cuk iyi başarmıştır(!!) Dünyada örneği bir iki tanedir.rusya ve Almanya örneklerinden daha başarılıdır.
Yanıtla (0) (0)ne haydo ne haydar ağa yalnızca haydar, hataları ve sevapları ile Abdülhamit. Zamanın siyasi gözlemcilerin e göre Abdülhamid, bediüzzaman da dahil yönetim tarzı istibdad... Yahudilere toprak satmayan diye bilinir, ancak onun döneminde filistine en büyük yahudi göçüne izin veren kişi.
Yanıtla (2) (2)Bekir Bozdağ: Tweet attı diye hakkında soruşturma başlatılan bir Allah'ın kulu yok, soruşturma tweetin içeriği üzerine açılıyor Türkiye neden geri kaldı diyorsunuz ya işte böyle kimseler tarafından yönetildiğimizden.
Yanıtla (19) (3)köksal, bakanın ne dediğini anlamadan tenkit ediyorsun. Bakan diyor ki sosyal medyada yazdığı için kimse ceza almıyor. Sosyal medyada hakaret ettikleri için ceza alıyor. Biri sana sosyal medyadan küfrederse bu sayılmaz mı diyeceksin...
Yanıtla (2) (20)harika açıklamışsın tebrik ederim!!!!
Yanıtla (7) (1)Boş tost, boş baklava dan sonra boş tweet atın diyor.
Yanıtla (19) (2)Boş yorum, boş tweet, herşey boş, hayat ne güzel, ahaber izleyelim mutlu olalım, boşverelim gitsin!
Yanıtla (0) (0)Yani....bakan acaba şunu mu demek istiyor: Eleştirel olmayan hiçbir mesaja yaptırım yapılmadı... Ya da : ... eleştirel de olsa hakaret, küfür... yoksa herkes her istediğini yazıp eleştirebiliyor... Hiçbir korku, telaş, endişe...ortamı yok....
Yanıtla (0) (1)Ekonominin bu hale gelmesini dis guclere baglayan anlayışa az bile bu yikim. ben size soyleyim 2023 te ak parti gelirse bunun 10 kati olacak ev yanarken sacini tarayan zihniyet.
Yanıtla (2) (0)İnsanı birey olarak dokunulmaz kabul etmediğiniz sürece doğu toplumlarına rahat/ huzur yoktur.Sürü/reaya mantığıyla insanın birey olarak ne değeri olur ki!? Sadece sürü'lerden biri olur ve heran kellesi koltukta devlet için yaşar.Birey bizzatihi kendinde değerli ve dokunulmaz kabul edilmeli.. Toplumun ve DEVLETin kendisine biçtiği role uyumuna göre değil..
Yanıtla (16) (1)Ekonomi kötü olmadan, krize girmeden iktidarın değişmeyeceğini biliyorsunuz...İktidarın değişmesini de hararetle istiyorsunuz.... Biri diğerine bağlı...Bu durumda da ekonominin kötü olmasına, krize girmesine çok çok üzülmüş gibi bir giriş yapıyorsunuz... Maalesef Türkiye'nin son durumu: ...mış gibi yapmak...
Yanıtla (1) (21)Siz de iktidar gibi sebep sonuç ilişkisini karıştırmışsınız. Eğitim, hukuk, ekonomi, tarım özetle herşey yolunda gitse niye istesinler iktidarın gitmesini? Bu alanlarda gidişat kötü olduğu için ve daha da önemlisi kötü olduğunu önce inkar eden sonra da başkalarını suçlayan ve çözüm üretmeyen bir iktidarın gitmesini istemek vatandaş için çok mu? Önemli olan vatandaşdır, ülkedir, iktidar değil. İktidarın değişmesini istemek de temel haktır, ihanet değildir.
Yanıtla (23) (1)Söylemde iyi yönetsinler. Ver yetkiyi gör etkiyi diyordunuz. Gördük etkiyi her şey berbat. Parası olana hayat güzel.
Yanıtla (11) (0)Abdülhamit 16eşli bir padişah. Şahsi mülkü saysay bitmez.
Yanıtla (9) (2)Referans bir yazı. Ne yazık ki geri girmediğimiz bir alan yok.
Yanıtla (2) (0)Tarihi uzmanlarından değilde kulaktan dolma piyasa tarihçilerinden öğrenirsenizböyle olur. Abdülhamit in artıları da vardır eksilerde. Eleştirilecek şahsi mülkünü ve tapu kayıtlarına bir bakın. Bukadar mal hırsı hiç bir padişahta yok.
Yanıtla (10) (2)Guzel kardesim bir vucut da iki bas olmaz . Ekonomi herseydir, paran ve gucun olcusunde ozgursundur. Birlik beraberlik ,uretim ve adil paylasim olmadikca huzurda olmaz vesselam.
Yanıtla (5) (2)‘Gençler, Sultan Abdülhamid’e laf atan, lisan uzatan hanımefendiye şunu sormak lazım, 33 yıl ‘hasta dev’ diye takdim edilen Osmanlı’yı bir karış toprak kaybetmeden yöneten Sultan Abdülhamid’e hakaret, haddini aşmaktır Böyle demiş Erdoğan . Ya tarih bilmiyor ya da seçmenini küçümsüyor nasıl olsa anlamazlar diyor.
Yanıtla (31) (2)Abdülhamit en çok toprak kaybeden padişahlardan biri olmanın yanında ülke hazinesinin anahtarını da borçlandığı devletlere veren duyunu umumiyenin de kurulmasında rızası verdır. Şimdikiler tamda aynı yolda. Abdülhamit’i eski bakanlardan Hüseyin Çelik’in anlattığı bir vieo vardı tube da. İsteyen bir izlesin bakalım neymiş.
Yanıtla (23) (2)Çok haklısınız. Esasında, Erdoğan'ın Abdülhamit'e bu kadar sahip çıkmasını anlamak gerekiyor. İcraat, yönetim şekli, hayata bakışları açısından Erdoğan'a en çok benzeyen, yakışan ve benzeşen lider Abdülhamit'tir. Dolayısıyla, bu sevgi anlaşılır, yakışan ve layığını bulan bir durumdur, yadırgamıyoruz.
Yanıtla (13) (1)Mustafa Bey, siyasal iktidarı o kadar kötü performans gösterdiler ki hepimizi utandırdılar, boynumuzu büktüler. Her konuda, eskisinden daha da kötü duruma düşürdüler. Muhafazakar camiayı 3'e böldüler; siyasal İslamcılar = akp ve Erdoğan, Emevi dincileri = Cübbeligiller, güzel dindarlarımız = Saadet, Gelecek, Deva temsilcileri. Her türlü yıkıcı ve çürütücü etkisine rağmen, bir musibetin bin hayırdan daha hayırlı olduğunu düşünüyoruz...
Yanıtla (8) (2)Temel haklar denince ,Temel aklıma geldi. Temel karısı Fadime "ye ben ölürsem ahaliye öldüğümü 3 gün sonra söyle mezarımın taşınıda yaptırdım beni gizlice gömün gömdükten sonra ahaliye söyleyin demiş . Ve Temel ölür .Kasabalı 3 gün Temeli görmeyince Fadime"ye Temel nerde der.Fadime öldü mezara gömdük der. Bir telaş kasabalı mezarlığa gider Temelin mezarını bulur. Mezar taşına Temel şöyle yazdırmış. Ha uşağum size hastayum hastayum dedum baga inamadunuz ne oldu şimdu. İktidar hasta.
Yanıtla (3) (0)Teşekkürler Sn.Karaalioğlu;güzel bir analiz olmuş.Ama Sn.Davutoğlunun değerlemesi de çok yerine oturmuş bir ifade,gerçekten 'lütuf degil,hak'bu ise varoluşsal bir durumdur.Bu durumdan kaçınmak,var olan,problem olmaktan çıkma eğilimine girmiş durumu,yeniden problem etmeye dönüştürecek.Ki bu da gösteriyor ki,akp.artık bu ülkeyi asla taşıyamayacak duruma düşmüştür.Bu hassas durumdan çıkmalıdır bu ülke.Bunca var iken,yeniden yumşak karın üretmeye kimsenin hakkı yoktur,olmamalıdır.Akp.artık ürtmiyor.
Yanıtla (3) (0)Yok edilen temel hakları sıralayacaksak liste uzar gider: - Masumiyet ilkesi - Suçların şahsiliği ilkesi - Yargı bağımsızlığı ilkesi - Serbest teşebbüs hakkı - Seçme ve seçilme hakkı - İşkence ve kötü muamele yasağı - Hayat hakkı - İletişimin mahremiyeti .....bunlar gibi yüzlerce hak ortadan kalktı. Yerine, - yolsuzluk yapma, günah işleme özgürlüğü - başkasının namusuna göz dikme özgürlüğü - uyuşturucu taşıma ve yayma özgürlüğü .. gibileri geldi.
Yanıtla (16) (1)Kitlelere hak ihlalleri ile ekonominin kötü gidişi arasındaki ilişkiyi çok iyi anlatmak lazım. Millet maalesef haksızlıklara karşı duyarlı değil, sadece cebindekine duyarlı. Halbuki aradaki ilişki çok belirgin. Adalet ve ahlak yoksa para da yok. Adaletsizliğe ve ahlaksızlığa göz yuman, parasızlığa gömülür. Bu kadar basit.
Yanıtla (11) (2)Kürtler bunların hesabını sandıkta soracaktır. Bu olay kürtlerden iyice ümitlerini kestiklerinin ispatıdır .Kürt oylarını anlamayanlar zaten iktidar olamaz.
Yanıtla (14) (2)