Seçmen tercihini anlamak
İktidar blokunun bir süredir oy kaybetmekte olduğu ve gerilediği anlaşılıyor. Anketlere güven yüksek olmasa da kamuoyu araştırmalarının genel gidişat konusunda verdiği bilgilere belirli ölçüde itimat var ve bu da hem AK Parti’nin hem de MHP’nin oylarında erime olduğunu anlatmaya yetiyor. Buna mukabil Millet ittifakının oylarını artırdığını ve ayrıca yeni kurulan Gelecek Partisi ve DEVA iye Saadet Partisi’nin de Cumhur ittifakından çözülen oyların bir kısmını almakta olduğu da anlaşılıyor. Rakamlar konusunda isabet kolay değil ama bloklar arasındaki değişim gözlemlenebiliyor.
Ekonomi kötü, dış politika belirsiz ve hukuk, sosyal hayat gibi alanlar da gerilim içinde olduğu için iktidarın oy kaybını izah etmek de kolaydır. Bazı kesimlerin izah etmekte zorlandığı şey ise nasıl olur da AK Parti’nin hala birinci parti olduğu veya oylarını yüzde 30’un üzerinde tutabildiğidir. Sanılanın aksine bu da izahı kolay bir durumdur.
Öncelikle, bilinmesinde fayda var; AK Parti seçmeni sanılanın aksine makarnaya, kömüre oy veren seçmen değildir. Muhafazakar kitle güçlü bir tarihsel duygu taşır ve inançları ekseninde aidiyeti son derece güçlüdür. Ekonomik tablonun kriz içinde olmasından dolayı elbette mağdur ve tedirgindir ama oy verme tercihinde tek kriter bu değildir. Desteklediği partiye defalarca kredi açacak kadar ideolojik tutuma sahiptir. Hatasıyla sevabıyla partilerini destekliyorlar. AK Parti ve Erdoğan yirmi yıldır bu kitlenin geleneksel olarak sahip olduğu; bir anlamda genetik miras olarak nesilden nesile aktardığı duyguyu en iyi temsil eden parti ve liderdir. Erdoğan’ın anlatısı, seçmeni olmayan kesimleri etkilemese de sadik kitlesi için değerlidir ve esasen o insanlar bu anlatının bir parçasıdır. İnanç hürriyeti, tarihe yaklaşımı, dünyayla ilişkilerdeki restçi tavır vesaire muhafazakar geleneğin kolaylıkla uyum sağladığı bir politika setidir. Bugüne kadar birçok sağ/muhafazakar lider de bunları işlemiştir ama en başarılısı Erdoğan olmuştur. Tabanının gözünde Erdoğan dindarların hayatını kolaylaştıran, önlerini açan ve bunu en zor şartta yapma kararlılığına sahip bir liderdir. Yani, seçmeni nezdinde sahici ve güvenilirdir. Aksi olsa bu kadar çok seçim kazanamazdı. Bu noktada, Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çıkışının veya Davutoğlu gibi muhafazakar bir lider ile Babacan ve Karamollaoğlu’nun tutumlarının “kazanım” kaygısı taşıyan kitlelere verdikleri mesajlar da bir ölçüde etki sağlıyor ama sosyopolitik süreçler hızlı sonuç üretmiyor. Parti ile seçmen sarasındaki güven ilişkisi zaman istiyor.
AK Parti’nin sadık seçmen kitlesi hala yerinde duruyor çünkü hem daha güvenilir bir alternatif görmüyorlar hem de Erdoğan’a açtıkları kredi tükenmiş değildir. Öte yandan, AK Parti, tek başına yüzde 50’lere ulaşmışken, hala birinci parti olmakla birlikte bugün yüzde 30 bandına kadar gerilemesinin gerekçesi de burada yatıyor. AK Parti’nin ikinci halka seçmeni diyebileceğimiz merkez sağ ve yine bir ölçüde muhafazakar değerlere sahip kitleler için geleneksel anlatı kadar ekonomi, hukuk ve son dönemde yaşanan yolsuzluk/yozlaşma gibi gelişmeler de belirleyicidir. Onlar hatasıyla sevabıyla destek vermiyorlar.
Hangi partiden olursa olsun seçmeni küçümsemek, tercihlerini değersizleştirmek kadar yanlış bir analiz olamaz. Bazılarının hatalı isimlendirmeyle “fanatik” diye tanımladığı seçmen, iktidar blokunda olduğu kadar muhalefette de vardır; bunu da akıldan çıkarmayalım.
İki gelenek; yani, sağ/muhafazakar ve sol/laik bloklar boşuna değildir. Son yıllardaki gerilim hariç, anlamlı ve kıymetlidir. Her iki kesimin vazgeçilemez ve zaman içinde oturmuş değerleri vardır ve demokrasinin iyi işlediği yıllarda bunlar verimli de olmuştur. Laik gelenek de muhafazakar gelenek de herkes için fayda üretmiştir. Dolayısıyla, bu iki ana akımın parti ve lider tercihlerini küçümsemek, anlamakta zorlanmak yanlış olur. En başta, bugününü ve geleceğin Türkiye’sini anlama zorluğu yaratır.















Geride kalan akp seçmeni dusunemeyen mantık kuramayan kitledir,,sadace yalan pandemi aşı ihaneti akp gibi kuresellerin oyuncağı olmuss bu partiyi bittirmeli idi ,,,
Yanıtla (0) (0)Makarnacı, kömürcü, çıkarcı seçmen, kellesini koltuğuna alıp tanklara, helikopterlere, savaş uçaklarına, makineli tüfeklere sâdece elindeki bayrakla meydanlara çıkıp kafa tutamaz.
Yanıtla (5) (1)Çıkarcı seçmen, millet irâdesini çiğnemek için meydanlara çıkarılan tankları alkışlayan, darbelerden medet uman, manda ve vesâyet yönetimini içine sindiren seçmendir ancak.
Birileri Erdoğan'ın erken seçimden kaçtığını ifade ediyor. Muhalefet istiyor mu? Hani adayları nerede? Erdoğan'ın karşısına Korkuluk mu çıkacak? Yoksa korkusundan çıkamıyor mu? Ey muhalefeti destekleyenler, eğer varsa niçin adayınıza cesareti için destek vermiyorsunuz? Sizde haklısınız. Adayınız yok ki destek veresiniz. Vah, vah. Çok üzülüyorum halinize!!!
Yanıtla (6) (18)Sayın Erdoğan cumhurbaşkanlığına tekrar aday olduğunu açıkladı mı?
Yanıtla (8) (1)gectigimiz günlerde cumhur ittifaki ankara belediye baskani ike ilgili baskanlik adayi diye bir duyum almislar... bir gunde baskana yapamadik birakmadilar..bir düsün her gücü elinde bulunduran bir ikdidar bugunden aciklanmis bir rakibinin secim gününe kadar ne yapmaz..aldi tuutkladi kim ne yapabilir...bir düsün
Yanıtla (3) (2)Oysa toplumun gerçek kimliğini, kişiliğini ve gerçekliğini olduğu gibi kabul etmeden yenilenme ve değişme mümkün değildir. 100 yıllık cumhuriyet tarihine baktığımızda bu net olarak görülür. Yapılan inkılaplara, çıkarılan kanunlara ve ideolojik dayatmalara rağmen Türk Milleti bin küsür yılda oluşturduğu kişiliğini muhafaza etmekte ısrarcı.
Yanıtla (5) (1)Türkiye'nin durumu narsisistik kişilik bozukluğu yaşayan bireylerin durumuyla oldukça özdeş. Sol-Kemalist kitle toplumun mevcut kimlik ve kişiliğini (aslında kendi kendini) çeşitli gerekçelerle benimsemiyor ve hayranı olduğu Batı'yı taklit ederek kimliğinden kurtulmaya çalışıyor. Muhafazakâr kesime duydukları nefret ve kullandıkları aşağılayıcı dil bu yüzden. Sırf bilgi sahibi olmakla bir toplumun zenginleşeceğini ve çağdaşlaşacağını sanıyorlar.
Yanıtla (3) (1)Guzel bir analiz ama eksik.
Yanıtla (28) (3)Eksik olan su: Yolsuzluklar.
Muhafazakar kesim yolsuzluklara karsi duyarsiz, Laik kesim daha duyarli. Lutfen hatirlayalim 1992deki ISKI yolsuzlugunu ortaya cikaran bizzat Laik/CHP tandasli bir gazeteciydi, Yildirim Cavli...
Ve Hürriyet te manşet olmuştu...
Yanıtla (0) (0)Bu birbirine benzemez Muhalefet asla inandırıcı ve guven verici degil..sokakta orda,burda bağırıp, cagiran figüranlar ile seçim başarısı olmaz..
Yanıtla (3) (6)„Laik gelenek, Muhafazakar gelenek“ veya öteden beri yapılagelen şeyler, alışkanlıklar olarak şu an ki mevcut durumu açıklamaya yetmez. Cumhuriyet ve Laiklik (dinsizlik olarak dayatan ve algılayanlar utansın) aidiyet duygusu, özlenilen yeri isteme durumudur. Oysa muhafazakarlık bununla kıyaslanamayacak şekilde degişmiş, teslimiyete dönüşmüştür. Biri tekrardan yeni bir Erdoğan´a seçim kazanma fırsatı tanırken, diğeri sorgusuz sualsiz biat ister.
Yanıtla (3) (0)Türkiye’nin bir geleceği kalmadı. Yaşayıp, göreceğiz! Zaten bu belli idi. Az gelişmiş bir toplumu Ortadoğu liginden çıkartma çabası sonuç vermedi. Zorlayıcı demokrasi çabaları da akim kaldı. Ve sonuçta tam da sosyolojimize uygun, otoriter, yağmacı, çıkarcı, yozlaşmış bir BAAS rejimine benzedik. Dökme su ile değirmen dönmüyor. Yönetim tüm karakteri ile az bir kesim hariç tam da ülke sosyolojisi ile uyumlu. Ancak o sosyoloji gelişmiş dünyada hiç bir hükmü de olmayan bir sosyoloji.
Yanıtla (59) (1)Ellerinize sağlık. Zorla, ittirerek bu kadar olabildi. Yine de Cumhuriyet bir çok konuda başarılı oldu. Atatürk ve kurucu kadronun mucizevi başarısını yadsıyamayız. En az %40’lık medeni, aklını kullanabilen, ahlaki açıdan doğru karar verebilen bir halk oluşturulabildi. Bir çok eksiği vardı ancak bugünden karşılaştırılamayacak şekilde iyiydi…
Yanıtla (42) (4)Aynen.
Yanıtla (9) (0)Yorumunuza aynen katılıyorum.
Yanıtla (2) (1)sloganı:
Yanıtla (8) (0)Hayaldi geröek oldu...
marul u bile çin den ithal eder hale gelmişiz...
Cumhuriyet'ten bu yana dinci kesimlerin yararlandığı bir parti ya da gruplar oldu. Bu kesimlerin kendilerini ifade edebilmeleri için zemini hazırladı. Bu yapı içerisindeki insanlar da sahneye bu dönemde çıktı, kendilerini bu dönemde ifade ettiler. Dolayısıyla kaymak yeme Reis'e kaldı. Bu kesimler için sırtını dayayacağı, inanacağı bir lidere ihtiyaç var. Şairlik, büyücülük ve şeflik açısından ideal bir figür olunca halk yığınlarınca tercih ediliyor. Akıl ise başka bahara...
Yanıtla (22) (5)Adnan topuz; Bu milletin%90 müslüman'dır.Dindar olmayanlara da saygımız vardır.Bu kibirli, aşağılayıcı tavırları bırakın.
Yanıtla (5) (19)Ahmed 61 Bu ülkenin %90 ı kendini müslüman olarak niteler doğru.Ama bunun gerçekte % 1 gerçek dindardır gerisi şekil Müslümanı.Bunu sizler de çok iyi biliyorsunuz ama itiraf etmek işinize gelmiyor.
Yanıtla (25) (1)%100 müslüman olsaydı zorunamı giderdi? Müslüman'ım diyen müslüman'dır.
Yanıtla (2) (14)Kalbini yarıp bakacak halimiz yok Ahmed 61, Tabii ki Müslümanım diyen Müslümandır. Büyük bir ihtimalle, kızıp yorum yazdığın Adnan Topuz da Müslümandır. Yorumları anlamadan, vurgunun neye olduğuna dikkat etmeden cevap veriyorsun. Sonra da arkadaşlar seni taşlıyorlar, ben de üzülüyorum. Adnan Topuz'un yorumunda Müslümanlara söylenmiş bir hakaret yok, o "dinci"leri konu edinmiş. Dinci, yani bildiğimiz din tüccarı. Arkadaş yanlış mı,
Yanıtla (10) (0)Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıflarınca her ay maaş gibi dağıtılan yardımlar, yaşlılık, engelli ve evde bakı aylıkları, İşKur'un kısa süreli de olsa işe alımları, Devlet kadrolarına yerleştirilen 100.000'ler ile alınan ihaleleri de değerlendirmenize almanız gerekirdi. Bunun yanında tüm Devlet kurumlarının her konuda yardımını da eklemek gerekir.....v.s.....v.s...
Yanıtla (5) (1)Bu değerlerin içerisinden gelen birisi olarak şunu anlamakta hala zorlanıyorsanız AK parti'den gayri milli bir başka Parti'nin olmadığını hala kabri yapmadıysanız o kalemi kırabilirsiniz
Yanıtla (0) (11)Yaparsa erdoğan akp yapar: İçişleri Bakanlığı’ndan "PCR" Genelgesi: "Seyahat, etkinlikler, çalışanlar, öğrenci kamplarına katılacaklardan istenen PCR testine gerek yok." Sadece istanbulda önceki yıllara göre yüzde 50 fazla ölüm var. İBB vefat rakamlarına bakın....
Yanıtla (4) (2)Sayın M.Karaalioğlu, Size bir şey söliyeyim mi ? Bendeniz 1960'lardan bu yana politika arenasını takip eden ve yaşayan biriyim. 60 yıldır bu ortamdan çıkardığım en büyük sonuç şu ki, bütün siyasi partiler seçmelerini menfaatleri uğruna kullanıyorlar ve gerçekte millet lehine doğru-dürüst bir adım da atmıyorlar ! Sürekli kayıkçı kavgasına benze horoz döğüşü kavgası yaparak halkı politkanın içinde kalmasını sağlıyorlar. Olay bu kadar basit !
Yanıtla (19) (1)Siyasiler bizi kullanıyorsa, bizde sık sık siyasileri değiştirirsek belki akılları başlarına gelir. Biz tepemizdekileri değiştirmesini bilmiyoruz. Onlar da alternatifleri yokmuş havasına giriyor.
Yanıtla (9) (4)Bakan Özer'den mülakatlar için ilginç gerekçe 'Mülakatlar kekemeleri elemek için gerekli' https://karar.com/guncel-haberler/bakan-ozer-mulakatla-kpss-sonuclari-yuzde-97-ortusuyor-1647171
Yanıtla (1) (0)Sn.Karaalioğlu; değerli tespitler yapmış. Ancak hatırlayalım, bu ülke insanı ortanın solunu -Ecevit'- 70 lerde neredeyse tek başına iktidara getiriyordu. Bugünün muktedirlerinin en çok dillendirdiği ve dejenere ettiği cahilin feraseti bir orta yol bulabilmişti. Bu canım ülkemiz ikinci dünya savaşı akabinde, soğuk savaş döneminde global şeytan abd nin giydirdiği projelerle debeleniyor.
Yanıtla (3) (0)Evet çok doğru söylüyorsunuz Mustafa bey. Ülkemizde gelmiş geçmiş bir çok parti başkanlarının defalarca iktidara gelip sonradan gittikleri malumdur. Bunların sebebi bizlerin siyaseti değerlendirmekteki aczimizdir. 70 senedir siyasetçilerin bizler ile top gibi oynayabilmesinin sebebi sizin yazınızda çok güzel anlatılmış. Layık olduğumuz kimseler yönetiyor bizi.
Yanıtla (3) (0)İdeolojik direnç dindar kesimlerde daha fazla oluyor. 3Y açısından sorun yaşarken ve dini değerlerde bunların önemi olması gerekirken bu hususlar görmezden gelinebiliyor.Din mi, ideoloji mi dediğinizde kolaylıkla ideoloji diyebiliyor.Sizler de anlama adına paradoksal ilişkiye zayıf bir bakış açısı geliştiriyorsunuz.Laik/dinci yapıyı anlamlı ve kıymetli bulmanız garip.Her yapılanmanın bir faydası olur.Ancak fayda/zarar ilişkisi bariz şekilde zararlı olunca ve bu gruplar evrensel yaklaşamıyorsa..
Yanıtla (6) (2)Evet Sayın Yazar.tespitlerinizin çoğu cuk oturmuş.Ülkenin siyasi yelpazesini çok güzel anlatmışsınız.Peki hiç sordunuz mu?BU muhafazakar dediğiniz kesim hangi kazanımlarını kaybedecek?Türban ise kasdettiğiniz ;zaten iktidar gidince sokaktakilerin çoğu onları kaldırıp atacak, bekleyin görün.Siyasi bir simgenin kazanımı ancak bu olur.Gerçek bir dindarın hiçbir kaybı olmaz aksine kazancı olur.Dinci yobaz tacirlerden kurtulmuş olurlar.
Yanıtla (12) (1)Eğer akp
Yanıtla (21) (2)Seçim hilesi yapmazsa
Muhursuz oylar
Terör olayları birden bire patlamada
Tren garlarinda bombalar patlamassa
İki polis gece evinde oludurulmezse
15 temmuz ve benzeri
Ohal olmazsa
Normal şartlarda akp gider
Fakat önceki seçimlerde ki hileleri yaparlarsa zor.polisi askeri milletin üzerinde salabilir Kazakistan gibi.sonrada vatandaşına bir avuç terörist diyebilir ihtimal dahilinde
güzel yorulamışsınız eksik kalan bölümü ben tamamlayalım bu millet hiç bir zaman davaya hainlik edeni içte iken iş çevireni hele hele chp nin kuyruğuna takılanları hiç bir zaman ne güvenir ne kredi açar bakın abdullatif şener e bir hiç ilk seçimdede devitoğlu ve babicanda aynı akibete uğrayacak onlarda partiyi kapatıp chp ye geçecek bunu anlamak için kahin olmaya gerek yok
Yanıtla (4) (27)Sayın yazara hak vermekle birlikte çok büyük kopuşların olmamasının ana nedeni şudur: İktidarın elinde tuttuğu medya çoğunluğu ve etkili propaganda mekanizması. Hiçbir kötü durumu kabullenmeme, full inkar ve olumsuzluğu bile başarı olarak satma gücü. Dolayısıyla sorgulama yeteneği gelişmemiş bir kitlede bu çok etkili oluyor. Gerçek bilinemediği için doğru analiz yapamıyor bu kesim. Kendi beslendiği iletişim aracı ne derse ona inanma eğilimindedir. Asıl sebep budur.
Yanıtla (18) (2)Yorumunuzu okudum .Fakat anlattığınız gibi tahkiki bir imana sahip insanların doğru bir şekilde bu iktidarı sorgulaması ve zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır düsturuyla allahın ayetlerinde ne az düşünürsünüz ayetinin emri gibi dolandırıcıya sömürene zalime hayır demeleri ve göemeleri gerek diye düşünüyorum
Yanıtla (6) (0)% 30'muş 40'mış hiçbir şey ifade etmiyor.
Yanıtla (29) (1)Seçimi kazanmak için % 50 + 1 gerekiyor.
Yani Erdoğan son seçimine giriyor.
O kaybedeceğini hepimizden daha iyi biliyor.
Onun için daha 18 ay varken kavgaya başladı.
Hıncını kendinden çıkartıyor.
Erdoğan işi kumara çevirdi. Ülkenin kaderiyle ve kaynaklarıyla yıllardır zaten kumar oynuyor, kastım bu değil. Eli büyüttü. Kendisi ile kumar oynuyor artık. 2022 yılı için bir milyon istihdam sözü verdi. Yetmedi, Nebati (Ki o da kumarı çok seviyor) diliyle seçime kadar tek haneli enflasyon sözü verdi. Taahhüt edilen bu rakamları TÜİK bile ayarlayamaz. Gerisini siz hesap edin. Seçime girerken tek haneyi göreceğiz: Anketler AKP barajı % 7'e indirmeseydi, meclise giremeyecekti, diyecek.
Yanıtla (12) (0)Sayın yazar maalesef önemli bir kesim küçük menfaatlere oy veriyor
Yanıtla (15) (0)Annem ve kardeşim den biliyorum.ulkenin soyulması, torpil, zulüm umurlarinda değil.fakirlik maaşlarını ve aldıkları yardımın kesileceği endişesi icindeler
Secmen daha guvenilir birini ariyorsa,secmenin psikolojik ve sosyolojik yapisinda buyuk sorun var demektir.
Yanıtla (13) (0)Ulkeyi borca ve faize batirmis,icerde disarda ulkenin sayginligini bitirmis,yaptigi zamlarla halka zulmeden bir iktidar var.
Yetmedi ulkenin tarimini bitirmis,gecmisini satmis,gelecegini ipotek altina vermis mandaci bir zihniyete sahip bir hukumet var.secmen bunlari gormeyip halen daha guvenilir bir hukumet ariyorsa basina gelecek belayi ariyor demektir.
Din ile aldatılan körü körüne kendini teslim etmiş kitle elbette AKP den dönmeyecektir
Yanıtla (11) (1)Ancak
Uyanan, aldatıldığını fark eden
Tepede yaşanan lüksü şatafatı gören
Gördüklerini kendi yaşantısıyla karşılaştıran
Çocuklarının geleceğinden ümidini yitirmiş
Azımsanmayacak bir AKP seçmeni şimdi AKP yi terk etmiş durumda
AKP asıl bunun paniğini yaşıyor
Onların önünü kesme çareleri arıyor
Ancak çareler de tükendi
Bu da çöküşü hızlandırıyor
Erdoğan'ın avantajı en derin bilinçaltı korkularını tetiklerken aynı anda hamaset de yapabiliyor. Ekmeği karneyle yedirdiler, camileri kapattılar, başörtüsü sorununu biz çözdük, Fetö darbesini biz engelledik. Hiçbir muhalefet lideri bu kadar hamaset yarıştıramaz, dün dediğinden bugün dönemez, çünkü onlar resmi alan içinde normal siyaset yapıyorlar.
Yanıtla (12) (0)Buna "seçmen tercihini anlamak" değil, eziyet edildikçe önüne saman döküldüğünde yapılan eziyeti anında unutan hayvan muamelesi gören insanların duyarsızlık ve manıtlığı denir.
Yanıtla (5) (1)Seçmen üzerinde din ve ideoloji bir etkendir.Fakat halk, ekonomi,hukuk ve adalet başta olmak üzere sıkıntı içine girerse inanın seçmenin tercihi 360 derece değişir.AKP’nin yaptığı yolsuzluk,hırsızlık,rüşvet,torpil gibi gayri İslami davranış ve hareketleri halk bir yere not ediyor.Onun için AKP ne kadar İslami değerlere değer veriyor sormak lazım.Yani dindarlarda AKP’den hızlı bir şekilde uzaklaşıyor.AKP’yi daha çok vurgun,soygun,makam ve mevki peşinde koşan haramzadeler destekliyor.
Yanıtla (17) (1)360 derece dönersen yine aynı istikamete yönelirsin. Tersi istikamete yönelmek için 180 derece dönmen gerekir.
Yanıtla (10) (0)Ümmetçi kölelik;Kominizim de tek parti onu seçen politbüro ve parti komserleri tüm insanlar eşit olarak yaşayacak üretilenler paylaşılacak.Karşı çıkanlar sibirya vb yerlere sürülecek.Uzaya gittiler,atom ve benzer silahları ürettiler halkı memnun edemediler 70,yıl sonrada parçalanıp gittiler.Ümmetçi kölelik te böyle bir şey oy verecek çalışanın devlete vergi verenin kazancını statüye göre paylaşacak.Üretim düştü gelirler azaldı koliler küçüldü.Salvo atışlar başladı.
Yanıtla (10) (0)Kahramanlık türküleri
Yanıtla (9) (0)Hamasi dil algı sözlerine
İtibar etmek ağızdan cıkan
Söz bitmeden her şeyi
Doğru olduğuna doğru
Konuştuğuna İnanmak
Aşırı politik olmak
Ve inat oy verme nedenleri
Siyaset adamı kurnaz secmeni
Çözmüş seçmen siyasetciyi
Çözememiş ve siyasetiyle Tehlikeli duygusal ilişki yaşıyor Dolar 50 TL olsa da fark etmez
Seçmen demir attığı partiden vaz geçmez bizde de dert bitmez
Bizim kuşak cemaati, inancı siyasi tercihlerden ayıramadı, ama ülkede yüzde 25 tercihini esnetebiliyor. Z kuşağının çoğu özgürlükler, adalet, ekonomi gibi konuları önceleyerek oy veriyor veya vermiyor. Gelecek onlara hitap eden söylemlerde.
Yanıtla (5) (0)Microsoft News’te tartisma platformu var. USA’da Noel oncesi Matthew ve Luke Incili’ne inananlar tartisiyor. 500 kadar katilimci. Hz Isa Beytulhalim’de mi dogdu? Hz. Meryem ile nisanlisi Joseph Beytulhalim'den once Nasira'dan Kudus'e, sonra Misir'a gittiler mi? Inanciniza karismam ek bilgi icin Meryem suresi ayetler 1-39 bakin dedim. Hemen birisi dis gucler dedi. Bircogu biz ateist'iz inanmiyoruz diyordu. “Inanc ekseninde aidiyet”, tarikat,cemaat adina biz de onlara benzedik. Dini parcaladik.
Yanıtla (2) (0)Hayal dünyasından gerçek dünyaya geçemeyen seçmenin tercihi değişmiyor.
Yanıtla (10) (0)Takim tutar gibi partili olursak ,gelecegimz yerler hep buralari olur. Ne bir adim ote gidemeyiz hala hukuk ozgurluk, beka ,hain ,pkk li ,fetocu diye birbirimizi suclariz. Bastaki suclular yok olmadan biz olamayiz.
Yanıtla (8) (0)Değerli görüşlerinize teşekkür ederim.Gerçekten Ak parti seçmenini anlattığınız aynı duygularla desteklemeye devam ediyorum.Ülkemi ve insanını seviyorum.Laikleri de,dindarları da ayırmıyorum.Onların içindeki istisna yandaşları/fanatikleri ise ayrı bir kenara koyuyorum.Ne bu ülke “çöktü”diyenlere inanıyorum,ne de bu ülke “uçuyor” diyenlere.Akl-ı selim’i ve ortak aklı güçlendirmeliyiz.
Yanıtla (4) (11)Bu yazdıklarınız; "her iki kesim" seçmeninin de tercihini yaparken çok da fazla incelemediği, siyasi tercihini "din" gibi kabul ettiği gerçeğini tam olarak ortaya koyamamış. Mevcut iktidar örneğinden gidelim. Seçmeni, en başarısız olduğu ekonomi alanında bile toz kondurmuyor. Bu, fanatizm değilse nedir? Hadi hukuk, adalet, demokrasi, insan hakları umurlarında değil. Ama yaşadığı sefaleti bile görmek istemiyor. Bunun başka adı yok. Buna fanatizm denir ve zararı herkese dokunacaktır.
Yanıtla (17) (0)Mustafa bey, evet muhafazakar kesim için tarih, hamaset, kahramanlık türküleri vs.bir motivasyon kaynağı, doğru.Fakat artık onların da büyük bir kesimi biliyor, "geminin su aldığını, kaptanın yalan söylediğini, zarların hileli olduğunu". Batı'nın 300senede çıktığı bir süreçten biz eğer iyi niyetli ve sağ duyulu olursak sağcısı solcusuyla ve hukuku esas alırsak 10 senede çıkabiliriz...
Yanıtla (6) (0)Siyasetçinin er meydanı sandıktır Erdoğan’nın erken seçime gitmemesinin sebebi başına gelecekleri biliyor Akp’nin kendi dar çevresinden başka alıcısı kalmadı halkın yoksullaşması gidiş sebebidir
Yanıtla (9) (0)"Erdoğan kaybedeceğini biliyor." Peki kim kazanacak? Kümeste ki horoz mu? Aç tavuk kendini darı amcarında zannedermiş. Erken seçim, erken seçim diye yırtınan muhalefetin henüz adayı bile belli değil. Adaylarını uzaydan mı devşirecekler acaba? Çok merak ediyorum. Bence kura çeksinler, daha adil ve kolay olur. Kime çıkarsa aday o olsun. Pehlivanlarını meydanda görelim. Meraktan çatladık.
Yanıtla (3) (24)Mustafa Bey, bu iki gelenek hep vardı yine var olacak. Ancak, muhafazakar geleneğin büyük yara aldığı, gelişimci geleneğin de dönüşerek geliştiğini de unutmayın. Muhafazakar kesim de 3’e bölündü.
Yanıtla (8) (1)1) vicdanlı ahlaklı Cumhuriyete bağlı olanlar
2) siyasal islamcılar
3) emevi dincileri
30 yıl öncesinin güçlü kararlı muhafazakarları yok artık…
Önümüzdeki aylar akp nin son şansları ya bir mucize yapar ekonomiyi düzeltirler yada tarihin tozlu safalarında yerlerini alırlar. bugün akp nin yüzde otuz çıkan oyunun bir kısmıda anlattığınız muhafazakar seçmenden oluşsada birkısmı bankalara borçlu olan vatandaşlarımızdır .Bunlarda durum daha kötü olurda borcumu ödeyemem korkusuylan akp ye geçici olarak oy veren ve aslında akp den hiç bir beklentisi kalmamış vatandaşlarımızdır Çevremdeki birçok insanın bu dumda olduğunu görüyorum.
Yanıtla (3) (0)Çok basit bir hesap yapalım 11 milyonda fazla üyemiz var oy kullanabilecek seçmen sayısı 52 milyon kullanılan oyun sadece yüzde 25'i kendi üyesinden geliyor kaç milyon fakirimiz var bu yolla kaç kişi zengin oldu kim aldığı ihaleyi kaybetmek ister kim aldığı sosyal yardımı kaybetmek ister nokta
Yanıtla (8) (0)Tabi oy verenlerin bu ülkede yaşayacakları olumsuzluklarda hiç değilse ‘kendim ettim, kendim buldum” deme şansı var. Asıl diğerleri şansız, ama neyseki çoğu donanımlı, günü kurtarıyor, bir kısmı da gidiyor. Bakalım Göçmen nüfusu ile nasıl bir yaşam olacak. Tek şans kapitalizm, para allahtan herkesi hizaya getiriyor.
Yanıtla (0) (0)Her şeye rağmen,destekledik doğru.Ancak bitti Mustafa bey bitti.Ben oy vereceğim,cefasını çekeceğim,hem sesim de çıkmayacak;birileri de Almanya’ya adaletsiz bir şekilde gönderilip sefasını sürecek.Birileri,elçi,rektör,genel müdür, danışman olacak yedi sülalesini doyuracak,ben de desteğe devam edeceğim.Vallahi de billahi de hiçbir beklentim yok.Bu güzel ülkenin ve bu mazlum milletin büyümesi ve gelişmesi yeter bana.Dün eleştirdiğimiz her şeyi yapmaya başladık.Ayarlar bozuldu ayarlar.
Yanıtla (37) (0)Geçmiş olsun, atı alan Üsküdar’ı geçti, ülke çöktü ve daha beter günler kapıda! Son pişmanlık fayda etmez!
Yanıtla (21) (0)islamı en ön sıraya almayan muhafazakarlar değiştirdiklerinin değişmesini istemiyor.(Konda)Muhafaza etmeye çalıştıkları modern ve lüks yaşamları, eski geleneksel muhafazakar mazisini mumla aratıyor. Milleti galeyana getiren „din elden gidiyor“ sökmüyor artık. Beka söylemi de boyunun ölçüsünü aldı. Ülkeyi ele geçirenlerin, elde tutabilmek için ellinde son zamanlarda sık sık kullandığı PKK, teröristler ve bir gencin kendisini öldürmesinin suçunu yükledikleri dış güçler kaldı. Gerisi makarna kömür.
Yanıtla (19) (0)Sayın yazar 'Muhafazakar' seçmeni 'kutsal' bir kesim gibi tanıtmış, hoşgörün, önünü açın, yoksa çarpılırsınız demeye getirmiş ama öyle degil. dinci egemenlerin iddiası öyle olabilir. bence yanlış. 'makarna kömür' belirleyici bir unsur. çalıştıgım yerlerde yaptıgım gözlem bunu gösteriyor.
Yanıtla (15) (1)