Muhalefetin vakti azalırken...
Seçimi kimin kazanacağı veya parlamentoda hangi partinin rakiplerine göre daha güçlü temsil edileceği gibi iki önemli soruya aranan cevaplar Erdoğan ve rakiplerinin siyasi hikayesinden öte bir anlam taşıyor. Türkiye’nin ekonomide, dış politikada, eğitimde ya da teknolojide yaşadığı gerileme ortamında cevapların ne olacağı hayati önem taşıyor. Türkiye, her yıl neredeyse bütün dersleri kırık notlarla dolu karne getiriyor ve her defasında “Nasip sonraki sınava” diyerek yıllarını kaybediyor. Suçu okula, öğretmene, arkadaşlarına atan öğrenci gibi bitmek tükenmek bilmez dış güç hamasetiyle karnesini konuşmamayı maharet sanıyor.
2023 seçimini Erdoğan’ın mı yoksa Kılıçdaroğlu’nun mu veya altılı masanın belirleyeceği başka bir adayın mı kazanacağı elbette kırık karne notlarının akıbetiyle yakından ilgilidir. Ama bu yeterli bir ilgi değildir. Yakın tarihin en ağır ekonomik buhranını yaşayan ve daha ortada Covid salgını ve Rus işgali yokken bu sarmala girmiş olan bir ülkenin krizi nasıl çözülecek? O krizle birlikte, krizi yaratan hukuk ve demokrasi eksiklikleri nasıl bir vizyonla aşılacak? Hemen her hamlesi ülkeye daha yüksek maliyet üreten yanlış dış politika tercihleri nasıl düzeltilecek; bu ülkenin dış politikası ne olacak? Asıl sorular bunlar ve benzerleri… Kürt meselesi ne olacak? Toplumsal gerilim hangi yeni anlayışın riyasetinde geriletilecek ve bu ülke nasıl bir liderlikle normalleşecek?
Altılı masa cumhurbaşkanı adayının vasıflarını aynı zamanda bu soruların cevabı üzerinden belirlemek zorundadır. Muhalefet bunun yerine, iktidar kötü gittiği için ve iyiye gideceğine dair işaret de veremediği için seçimi kazanma ihtimaliyle yetinmeyi tercih etmekle Türkiye’ye iyilik yapmış olmaz. Güçlü ve sarsıcı bir vizyon gerekiyor ama ortada hala bunun izleri yoktur. Vizyon; ekonomik ve diplomatik sınırları bugünü aşan, Türkiye’ye yeni hikaye vaadinde bulunan bir seviye iddiasıdır. Gözleri muhalefete çevirecek bir seviye gerekiyor. “Kim olsa bugünkü iktidardan daha iyi yönetir”, kolaycılığı yerine “Türkiye böyle yönetilmeli” iddiasına ihtiyaç vardır.
Türkiye giderek gerilerken, kötü yönetilirken ve dolayısıyla sıra dışı bir politik tabloya mahkum olmuşken, ülkenin önüne yeni bir hikaye koymamak veya koyamamak aslında durumunun o kadar kötü olmadığı kanaatini pekiştiriyor. Enflasyonun, faizin, kurun pek yüksek olmadığı; istihdamın, gelir seviyesinin yahut yolsuzluk ekonominin söylendiği kadar büyük olmadığı kanaatini besliyor. Türkiye, en haklı olduğu dosyalar dahil hemen hiçbir uluslararası mücadelede ileri gidemezken ortaya dış politika hedefe koyamamak da aynı kanaati güçlendiriyor. Vizyon konuşturmak yerine gündelik siyaset diline kapılıp gitmek iktidarın işini de kolaylaştırıyor.
Dolayısıyla, “Her durumda bugünkü iktidardan daha iyisini yaparız” mottosu seçimi kazanmaya yeter mi yetmez mi bilinmez ama muhalefetin bununla yetinmesi iktidar değişse de değişmese de yeni dönemde Türkiye’nin hedefsiz kalacağına işaret ediyor.
Türkiye’nin yeni hedeflere ve bu hedefleri gerçekleştirecek siyasal liderliğe ihtiyacı vardır. Yorgun ve gergin bir iktidarın standartlarını referans almak, ülkenin kaderini değiştirmez. Sadece daha iyisini yapacağını söylemek, Türkiye’yi yönetmek sorumluluğunun altında bir vaattir. Kaybedilen zamanları, heba edilen kaynakları ve umudu kırılan kitleleri düşünmeden yönetmeye talip olmak, kayıpları geri getirmeye ve dünyayla açılan mesafeyi kapatmaya yetmez. Ülkenin içinde bulunduğu manzaraya kıyasla mesajlar dağınık, hedef belirsiz ve insanlar gözlerini kapattığında hayal ettikleri ülke silueti çok belirsizdir.
Kim yeni dönemin liderliğine talipse bize güçlü bir hikaye anlatmak için pek zamanı kalmadı, hatırlatalım. Seçime çok var ama seçmeni kazanmak ve hazırlamak için vakit daralıyor.















Ortada kazanacak adam yok adam, bütün tereddütler o yüzden. Keşke olsaydı.
Yanıtla (0) (0)Mustafa bey; Güzel irdelemişsiniz tespitleriniz doğru, fakat bilmenizi isterim ki muhalefetin , ister teker teker ister topluca iktidara gelme diye bir derdi yok , hatta aman ben almayayım modundalar, bu kadar yükün altına girmek nemize, diyorlardır zahir, öyle gözüküyor. Yoksa sahada bu kadar top çevirilir mi ? Vatandaş ne yapsın ?
Yanıtla (11) (31)Evet ben de bu kanaat deyim, yarın birgün muhalefet nasıl yapılır Erdoğan dan ögrenirler galiba ;-)
Yanıtla (2) (17)Yazdığıniza inanıyor musunuz? Muhalefet partilerini Bahçeli mı sanıyorsunuz?
Yanıtla (8) (15)"Muhalefet partilerini Bahçeli mi sanıyorsunuz". Kahkaha attırdınız bana.
Yanıtla (4) (16)Fox tv'de Deva partisi Genel başkanı Sayın Ali Babacan'ın yirmi maddeye yakın yapacakları programı açıklamıştı ve çalışmalara devam ediyoruz sözü vardı.Senin dediğin gibi muhalefet iktidara gelme için ilgisiz en azından Ali Babacan değil.Geleceğe dair programını yapmış hazırlıklı. Senin eleştirin aslında muhalefeti karalamak.Deva ve Zafer partisi süpriz yapacak bence.Bazılarıda sükutu hayale uğrayacak.
Yanıtla (1) (0)Sayin yazar yeni liderin hikayesi yoksa gelmesin bu curuk duzen devam etsin mi demek istiyorsun? Hikaye yazma zamani mi?ucuruma giden arabanin direksiyonunu dondurme zamani mi?
Yanıtla (0) (0)Secim gunu geldiginde goreceksiniz secmen her yonuyle ideal oldugunu dusundugu tarafa degil, gitmesini istedigi tarafin karisindaki secenekten yana oy kullanacak. O yuzden muhalefet de pek matah degil canim diyenler, inkar psikolojisini birakip secimde ortaya cikacak olan Millet Ittifaki gercegiyle bir an once yuzlesmelidir. Mansur Yavas meselesine girmiyorum bile %70 bile alir da millet kim aday olsa millet ittifakina verecek, onu diyorum.
Yanıtla (0) (0)Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanma potansiyeline sahip tek muhtemel adayı bence Mansur Yavaş tır. Diğer olası adayların kazanma ihtimali ise zaten çok az. Mansur Yavaş ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda sürekli kendini geri planda tutması ise her geçen gün seçilme olasılığını biraz daha azaltıyor. Muhalefetin kendi bileceği iş. Artık kaybedeceklerini düşünüyorum. Kendi düşen ağlamaz.
Yanıtla (3) (25)Sen algı çalışması yapıyorsun ama, ben işin asil boyutunu soyleyeyim; Eğer bu millet (karşısında kim olursa olsun) hala bu yönetimi sececekse her duruma layiktir, ve artık bu ülke için yapacak birşey yok demektir.
Yanıtla (8) (14)Halkı suçlayaral iktidar olunmaz.
Yanıtla (0) (0)Mansur Yavaş veya İlhan Kesici Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanlığına aday yapılmalıdır. Ülkemizin selamete ve huzura ermesi için ve toplumun kabullenmekte zorlanmayacağı iki isim bunlardır. Diğer isimler risk içermektedir.
Yanıtla (16) (25)Benim adayım ALİ BABACAN. Hem eğitimi ZİRVE. Hem kariyeri ZİRVE. Hem COOL biri ve itici ve inatçı bir kişilik yapısı yok. Hem SİYASAL ANGAJESİ/BAĞNAZLIĞI yok. Hem DEVLET TECRÜBESİ var. Hem YABANCI DİL biliyor. Daha ne arıyoruz? Malümdur ki, bu bağlamda Fransızlar da MACRON'u seçmişlerdi.Üstelik BABACAN, Macron ile kıyas kabul etmez üstünlükte.
Yanıtla (11) (27)Sayın BABACAN 'nın : hazine ve maliye bakanı olarak memlekete daha çok yararlı olacağı kanaatindeyim.
Yanıtla (2) (13)Evet ama malesef kendisi bir parti başkanı ve oy oranı belirsiz, yeni kurulmuş bir siyasi partinin... Herkes ayrı girerse o zaman bir aday olarak girebilir, ama bu defa da 2. Tura kalamaz.
Yanıtla (0) (10)Nitelik konusunda,muammere katılıyorum
Yanıtla (0) (0)İlhan kesici kadınlar okula gitmesin diyen tarikat liderlerinin cenaze namazlarında dolaşarak yüzde elliden oy alamaz
Yanıtla (4) (17)02.25, Bu yoruma yapılan değişik yorumlar altılı masa neden aday çıkartamıyor sorusunun bariz cevabı. Ayrı ayrı, Kesici, Babacan, Mansur Yavaş olursa kesin kazanır, yoksa kazanılmaz dinilen bir ittifak nasıl işleyecek.
Yanıtla (2) (15)Mansur YAVAŞ ile Ekrem İMAMOĞLU olmaz..Çünkü belediye başkanlıkları gider.Zira belediye meclis çoğunluğu rakip partilerde..Buna değmez..İkisi de önemli görevler ifa ediyorlar.. Geriye kalıyor İlhan KESİCİ..Olabilir duruyor..O da nitelikli bir kişiliğe sahip.Uysal ve esprili.Siyasi angajesi yok..Üstelik eğitimi de 10 numara.Yabancı dili de var..Bence İlhan KESİCİ de HARİKA olur..Hem CHPden de seçilmiş olur ve tüm kesimlerden OY alır..Hem de CHP'de başkanlık sorunu da yaşanmamış olur.
Yanıtla (3) (10)18.06, AKP döneminde yeni bir merkez sağ seçmen oluştu. "Namaz kılmirem ama derdi beni öldür" diyen bir seçmen... Bu seçmen kendisini namaza zorlamayan ama namaz kılan bir lider istiyor. Kesici bu açıdan zor kazanacak bir isim. Bence Erdoğan'ı Davutoğlu gibi bir isim zorlar. Ama bu sefer de CHP seçmeni buna itiraz edecek. Erdoğan seçmenin yarısını elinde tutuyor, seçmenin diğer yarısı çok heterojen. Onu bu ekonomik krize rağmen şanslı kılan da bu.
Yanıtla (0) (0)muammer bey tespitlerinize katılıyorum.
Yanıtla (0) (0)Seçime epey var o zamana kadar bir yiğit çıkarırlar görüyorsunuz herhalde imam oğlunun istanbula hizmetini mustafa bey inanıyorum ki sizlerde biliyorsunuz bu altılı masadan köy kasaba olmuyacağını ama ümit siz olmayın ve çokta telaş etmeyin bu iktidarı bu altlı veya yedili masa yıkamaz yıkamaz bence sizler başka adaylar arayın yoksa sayın cumhur başkanı allah esirgesi ölünceye kadar bunlara ve sizlere iktidar yüzü göremez siniz benden söylemesi.
Yanıtla (3) (14)Kardeşim muhalefet kim olursa olsun farketmez. Adaletli olacağım eş dost akraba ayrımı olmayacak devlette israfa son verip hortumları keseceğim tarıma daha çok destek vereceğim desin, liderlerin hepsi diyorlar zaten başka birşey yapmalarına gerek yok. Muhalefet sürekli tehdit ve iftira altında. Birini Çubuk ta yakacaklardı canını zor kurtardı. Hem seçim zamanında diyor sonra adayını açıkla diyor. Açıklasa şimdiden iftiralarla boğacak.
Yanıtla (2) (8)Muhalefet "Türkiye ekonomi bilimi kurallarına bağlı kalarak yönetilmeli. Devlet kadrolarına atamada liyakat esas olmalı. İhaleler şeffaf şekilde yapılmalı" gibi prensiplerini söylüyor. Siz daha neler söylemelerini istiyorsunuz sayın yazar? "Türkiye böyle yönetilmeli" diyebilmek için daha neler demeliler? Bir iki örnek lütfeder misiniz?
Yanıtla (15) (14)Yazar haklı. Muhalefetin hikayesi yok. O yüzden yine en iyisi mevcut iktidarı tekrar seçmek (!) Şaka yaptım aman diyim gerçek sanıp yorum yazmayın.
Yanıtla (1) (15)Şaka olduğunu söylemişsiniz ama şunu da vurgulamak lazım ki bu zamana kadar iktidara gelmiş partiler yolsuzlukla mücadele vb ne söylemişlerse, bugünkü muhalefet de söylüyor. AKP-RTE yandaşları artık hükumeti övecek bir şey bulamadıkları için şu sıralar tek yapabildikleri şey muhalefeti hiç bir şey yapmıyormuş gibi göstermek. Mustafa Bey'in yazısı da o değirmene su taşımış. Arada bir muhalefeti de eleştiriyor görünme çabası gibi görünüyor ve -amacı o değilse bile- yanlış bir işe hizmet ediyor.
Yanıtla (5) (11)Türk milleti 100 yılı aşkın bir demokrasi tecrübesinin ardından bu gün geldiği tıkanmayı aşmak için yeterli insan ve imkana sahiptir. Sadece, bu insan ve imkan potansiyelini artık, bunca badireden sonra uygun ve etkin bir şekilde kişisel /gurupsal çıkarları bir tarafa bırakarak harekete geçirmek gerekiyor. 6’lı masa bu potansiyele sahiptir aslında. Ama bir ürkeklik var üzerlerinde. İçlerinden tecrübe, yaş, iletişim yeteneği ve toplumun tamamını kucaklayacak bir lideri ortak aday yapabilirler.
Yanıtla (4) (11)İYİ Parti İBB Meclis Üyesi İbrahim Özkan: "Bu gözlüğü bugün bir parti genel başkanının gözünde gördüm. Hoşuma gitti baktım fiyatına 54.519 TL. Ama gözlük güzel." Yeni asgari ücret 5 bin 500 lira olduğuna göre yaklaşık 10 asgari ücretli bir gözlük kadar alıyor.
Yanıtla (9) (14)İmamoğlu, aileden zengin bir kişi. Helal para ile alınan şeyin gıybeti kimseye düşmez. Sıfırdan siyasete başlayıp bugün inanılmaz zengin olanlara bir diyeceğiniz var mı?
Yanıtla (5) (19)O gözlük İmamoglu'nun degil, Cumhurbaşkanı"nın gözündeydi. Yazıda zaten "bir parti baskani" diye geciyor.
Yanıtla (9) (12)Muhalefetin vizyonu eksik iktidarı başarısız gösteremiyor. Sisteme ve yapılanlara isyan etmek yetmiyor. Artık çözüm bulmak müthiş bir hayal gücünüze kalmış. Kime göre neye göre kontrol gücünü kime verelim. Finlandiya veya Almanya olmadığımızı etrafımıza bakınca görebiliriz. Ülkeyi birilerine teslim etmeyi değil, yönetme hakkını verdiğimizi idrak ettigimiz zaman vizyonun yolu açılır.
Yanıtla (1) (16)Eleştiriye açık olmayan insanlar kendisini dört duvar arasına kapatsın. Yorum anlamını kaybetmiş.
Yanıtla (2) (12)Erdoğan, yurttaştan sabır istedikten tam bir hafta sonra "54 bin 519 liralık" gözlüğü ile 15 Temmuz programına katıldı. Gözlüğün fiyatı 10 asgari ücret ediyor.
Yanıtla (4) (13)Yazar sizlere söylüyor .Eyy muhalefettikler! Yazar bize söylüyor. Ey milletimiz. Gardımızı ona göre almalıyız.Dayak yemekten başımız döndü.
Yanıtla (0) (13)Meral hanım yıllar önce aday olarak Abdullah Gül ün ortak aday olmasını engelleyerek akp nin önünü açmıştır.Şimdi yine ben başbakan olacağım ayağına Kemal Bey'in adaylığını engelliyor Bunun içinde güya ekrem'i veya mansuru destekler gibi yapıyor. amacı herkes ayrı girsin diyerek en fazla 2.oyu alıp cumhurbaşkanı adayı olmak.Bu arada Zafer partisi akp ve MHP ve CHP den kaçan oyları almak için kurulmuş bir partidir dikkatli olun. Yani Genç Parti'nin %8 oy alarak AKP'nin önünu açması gibi.
Yanıtla (3) (19)Muhalefet varmı yokmu belli değil .Şimdilik lüzumsuz işlerle meşguller.Kitleleri umutlandıran emare yok .Doğmadık çocuğa kaftan dikme derdinler. Kumaş yok. Terzi yok.Bebek yok.içi boş edebiyat soslu aylık sıra geceli meşklerinden başka icraatları yok.Zorunlu dava arkadaşlıkları bu kadar olur.Aslında bu benzemezler birbirini hiç de sevmezler ama kader böyleymiş.
Yanıtla (7) (21)Memleket yangin yeri kimseden ih cikmiyor. İktidar tutturmus sabir ,sukur, beka ve meka. Muhalefet zulumden kurtulacagiz, iktidara adayiz. İyi guzelde ne yapilacak nasil yapilacak anlatan yok velhasil saldim cayira mevlam kayira.
Yanıtla (1) (19)Dün İstanbul-Hasköy'deki Yahudi Mezarlığı'ndaki 36 mezar taşı kırılmış. Ama Türkler ırkçı değildir. Kıranların mozambikli veya tanganikalı olduklarını tahmin ediyorum.. Kesin bilgi biz kırmamışızdır yayalım.
Yanıtla (6) (18)15 temmuz nedir. 15 temmuz Türkiyenin yağmasında anlaşamayan kim ne kadar alacak kim nereyi idare edecek konusunda sorun yaşayan ortaklar AKP ve Fettullahçı kavgasından başka bir şey değil. Uçağa kafa atıp durduran zihniyet 15 temmuzu sevebilir anlam yükleyebilir ama bizim için soruşturulması yağmanın yalanın miktarının açığa çıkarılması gereken gün
Yanıtla (12) (17)Sevgili Abim Ülkenin problemi ne ekonomi ne yönetim Ülkenin problemi kim ve nasıl yöneteceği. 1.grup Doğu Karadeniz 2.grup Alevi ve solcular 3.kemalistler 4.grup Hukukun üstünlüğü ve Ulus devlet modeli Yönetimi,benim tercihim 4. Modeli inşa edilecek olan gruptan yana.Sevgilerle
Yanıtla (4) (15)Cahilligin Iktidarinda Manzara: Dis borc ne kadar belli degil, FetoBorsasi islem hacmi belli degil, Kacyuz milyar dolar yurt disina kacirildi belli degil, Suriyelilere yilda kacyuz milyar dolar yediriliyor belli degil, KHKlilarin sayisi belli degil, Zarrab'dan sonra SBK da ABDde vs...... Boyle bir tabloda kim iktidar olursa olsun isler 20 yilda zor duzelir. En az iki nesil bu agir YIKIMin bedelini odeyecek, sebep olanlardan iki cihanda davaciyim, Allah(cc) onlari bildigi gibi yapsin...
Yanıtla (5) (15)seçime daha bu kadar zaman varken trol ordusu bütün yorumların altına beğenmeme görevini yapmaya başladı allah sizi islah etsin muslüman olduğunuza bile inanmıyorum hatta insan değilsiniz siz
Yanıtla (8) (19)Onlar da aldıkları paranın hakkını vermeye çalışıyorlar. Ekmek parası derdinde olan kişilere fazla da yüklenmeyin :)
Yanıtla (5) (14)Yeni bir ERBAKAN gerek
Yanıtla (3) (25)Artık istişare ve planlı adımlarla ilerleyen, dünya ile kavga etmeyen, bilime dayalı ve inançlar arasında ayrımcılık yapmayan bir Yönetim istiyoruz. Tek adam, hızlı karar, susturulmuş basın ve otokrasi istemiyoruz.
Yanıtla (9) (15)Hani Atatürk ün bir sözü var ya herşey olursunuz ama sanatkar olamazsınız. Aslında bu lafta eksik. Rahmetli Cüneyt Arkın en doğrusunu söyledi. Ne olursan ol önce iyi insan ol. Mesele demokrasi şu bu olmak değil ahlak ve karakter meselesi ikisi bozuksa ne olursan ol boşuna.
Yanıtla (11) (15)Sayın karıalioğlu,"...Muhalefet bunun yerine, iktidar kötü gittiği için ve iyiye gideceğine dair işaret de veremediği için seçimi kazanma ihtimaliyle yetinmeyi tercih etmekle..." Kyk'de olduğu gibi sorunları hükümet çözer algısı vatandaşlığı var, dolayısıyla muhalefet boşuna. Sizin yazılarınız altılı masa için çok ufuk açıcı ama onlar başka yerlerden bakıyorlar. Vatandaş olarak bizim bundan bir sorunumuz yok.
Yanıtla (1) (16)Iktidar kendi servetini yurtdisina doviz olarak yigiyor. Yurt icinde de millete karsiliksiz bastiklari gicir gicir yeni paralari dagitiyor. Alim gucumuz sifirlandi.
Yanıtla (5) (14)Kardeşim bu iktidar ile ülkeye huzur gelmez gelemez bu lafı unutmayın.
Yanıtla (6) (14)Iktidarin vakti bitti. Muhalefetin vakti az. Ulke iflasa ve sosyal dagilmaya kosuyor. Derhal secim istiyoruz. Hem de parmak boyamali.
Yanıtla (6) (14)Mustafa Bey, bu saatten sonra Akp seçmeninden kararını değiştirenleri pek beklemeyin. Nafile bir beklenti olur. Dünyamız yıkıldı, ülkemiz tarumar oldu en ufak bir tepki vermediler daha da vermeyeceklerdir. Mevcut muhalefet gerekeni sessiz de olsa yapıyor. Muhalefet yeterli orana ulaşmıştır, hiç kavga etmeden, Erdoğan'ın oyunlarına gelmeden seçimi beklemelidir. Ekonominin durumu en büyük muhalefettir.
Yanıtla (26) (18)Elbette muhalefetin en büyük avantajı, iktidarın akıl dışı durumu ve ülkeyi getirdiği nokta. Bence Altılı Masa temkinli, planlı bir şekilde ilerliyor. Kavga etmeden toplanıp dağılmaları bile bir marifet. Altı partinin kadrolarında, devlet tecrübesi olan, yoz düzenden dolayı kenara itilmiş o kadar ehil insan var ki! "Sihirli bir el veya formül" kesinlikle istemem.
Yanıtla (12) (21)Atatürk'ün Ey Türk Gençliği Hitabesi bu millete bir uyarı değil de nedir kardeşim.
Yanıtla (16) (20)Çok önemli uyarılar bana göre de..Erbabının dikkatinden kaçmıyor sanırım; CHP'liler bir oldu bitti yaratma peşinde görülüyor..Bu çok çok yanlıştır..Bana göre; sayın Kılıçdaroğlu'nun adaylığı her şeyden önce CHPnin geleceğini ve gidişatını bozar, paramparça eder.. Ayrıca, mevcut aktif belediye başkanları da yerlerinde kalmalı..CB adayı siyasi bağnazlıktan uzak gerçekten ortak bir aday olmalı..Yoksa yandı gülüm keten helva.
Yanıtla (9) (25)Ali Babacan'ı izleyip izlemediginizi merak ediyorum. Daha ne yapsin ki, bu insan Turkiye yi 12 yil başarıdan başarıya taşımış.
Yanıtla (6) (25)ÖTENAZI; Beyin hasta... düşünemiyor,algilamıyor-yanlış komutlar veriyor... Organlar,felç olmuş, hasta-komada...Yakınları,sevenleri -umutsuzca beklemede,,, Ya reddi miras yapacaklar... Yada,,,Günahına sevabına vebaline ortak olacaklar...Yada...Fişini çekecekler...
Yanıtla (8) (22)Toplum bölündü ve ruhu kırıldı, en iyi lider’de olsa en iyi vizyon da üretse ülke kolayca toparlanamaz! Toplum demokrasi nin ne olduğunu kavrayamadı, ülkede başarısız parti başkanını bile değiştiremeyen toplumdan ne beklenir?
Yanıtla (10) (21)Yeni yandaş Hulki Cevizoğlunun AKP nin başına hz peygamber geçse Erdoğan kadar oy alamaz demesine islamcılar bir tepki göstermediler.
Yanıtla (31) (22)Erdoğanın geziciler cami yaktı demesine de bir şey söylemiyorlar.
Ama ahlaklı olduklarını da iddia ediyorlar
Türkiye ilk iflasını 1958 yılında yaşamıştı. Dolar bir günde tam 3 katına yükselmişti. Bugün Türkiye iflas riski taşıyan 20. ülke. İflas etmek demek ben aldığım borçları ödeyemiyorum demek. Risk primimiz dünyada en yüksek sıralarda. Erdoğanın yirmi yıl sonra islamcı teorilerle getirdiği nokta burası
Yanıtla (28) (22)