Ekonomik kriz muhalefeti hamleye zorluyor
Herkesin bir pazartesi sendromu vardı, şimdi milletçe aynı gergin hisse vasıl olduk. Hafta başına uyandığımızda bizi nasıl bir dünyanın beklediğine dair stres içindeyiz. Eksiği yok fazlası var pazartesi sendromu zamanları… Dolar kaç lira olacak ve haftayı kaç lirayla bitirecek? Pazartesi sabahıyla cuma akşamı arasında hayat ne kadar daha pahalı hale gelecek? Yetmedi cuma akşamı neler olacak, hafta sonu hangi sürprizler yaşanacak?
Öngörülemez bir ülke öngörülemezlikte ve aslında bilinmezlikte kendisiyle yarışıyor. O kadar bilinmez ki iktidar bile ne yapacağını bilemiyor… Mükemmel sistemimizin, hızlı ve seri karar alan modelimizin başarısını yaşıyoruz. Dolar bile nereye gideceğini bilemiyor bu sayede… Ve zaten kim biliyor ki nereye gideceğini?
İktidar bildiği hikayeye sıkı sıkıya sarılmış durumdadır. İşler yolundadır. Yolunda gitmeyen işler varsa dış güçler yüzündendir. Biraz zorlarsanız ekonomideki kötülükler muhalefetin eseridir. Oysa, gerçeğin böyle olmadığını bilmemeleri mümkün değildir. Nitekim, bildikleri için hamaset ve sloganın şiddeti her pazartesi biraz daha artmaktadır. Hatta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partililerine “Endişeniz olmasın. Dimdik ayaktayız” hitabı da endişenin eserinden başka bir şey değildir. Enflasyonun, işsizliğin, döviz kurunun, faizin ve borç stokunun alıp başını gittiği bir ülkede; en basit önlemleri alabilmek kabiliyeti de kalmamışsa, endişelenmemek mümkün değildir. Hükümet tabii ki dimdik ayakta, güçlü ve kudretli ama sadece hükümet böyle, diğer kurumlar değil.
Muhalefet ise, iktidarın kendi kendini yiyip bitirmesini gizlenemeyecek bir keyifle seyrediyor. En etkili muhalif çıkışlar bile iktidarın kendi eliyle yaptığı akıl almaz hatalar kadar muhalefet lehine sonuç üretmiyor. Ülkenin şanssızlığı muhalefetin şansı ama bir iktidar değişikliğinde işlerin yoluna girme süresi de günden güne uzuyor. Toparlanması gereken dosyaların sayısı artıyor. Hacim kabarıyor, hasar yayılıyor.
Siyasi faydayı; yani bu tablodan kimin avantaj sağlayacağı hesabını bir kenara bırakırsak Türkiye’nin problemleri hem bugünü hem de yakın geleceğini ipotek altına alacak boyutta derinleşiyor. Zamanında atılmayan, atılamayan adımların maliyeti gün geçtikçe faturayı kabartıyor. Daha fakir, daha borçlu, daha az sermayeli, daha az rekabetçi, daha hukuksuz ve daha umutsuz bir ülke fotoğrafı belirginleşiyor. İster iktidar dimdik ayakta dursun, ister muhalefet elini ovuştursun Türkiye gerçeği değişmiyor.
Yine siyaseti faydaya bakılmadan işlerin yoluna girmesini sağlayacak ve bu sayede Türkiye’nin kalıplarını azaltacak rasyonel bir yönetim tarzına geçmek iktidarın ülkeye borcu ve sorumluluğudur. Acı ya da tatlı reçete fark etmez; kaybı durdurmanın yolları var ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu istikamette yükselen makul seslere kulak vermek zorundadır. Sadece sandığı düşünerek adım atmak veya atmamak artık sonuç vermeyecektir. Hiç olmazsa hasarı azaltmayı denemek isabet olacaktır. Türkiye’nin meselesi seçimi kimin kazanacağından önemli hale gelmiştir. Kim ki seçim kazanmak istiyor, bu gerçeğe uygun davranmak zorundadır.
Tablo o kadar acil çağrı gönderiyor ki, iktidar gereğini yapamazsa –ki yapabilme havasında değil– muhalefet cumhurbaşkanı adayını seçim takvimini beklemeden açıklamak ve erken seçimi zorlamak zorunda kalabilir. İktidarın kendi kendini tüketmesini beklemenin ömrü bir yere kadardır. Adayın kimliği, seçim zamanı ve ittifakın yapısına dair sorulara, “Hele o gün gelsin, bakarız” deme aşaması geçilmiştir. Seçimi erkene çekmek gerekli hale geliyor ve bu aynı zamanda muhalefetin sorumluluk alma kapasitesini göstermek açısından da değer arz ediyor.















Batılılar geldiklerinde ellerinde incil,bizim elimizde topraklarımız vardı.Bize gözümüzü kapatıp dua etmeyi öğrettiler.Gözümüzü açtığımızda bizim elimizde incil onların elinde topraklarımız vardı.Afrikalı lider Kenyatta böyle söylemişti.Bizlerde böyle kandırıldık yolsuzluk,yoksulluk,yasaklar diye geldiler,Kuran'ı elimize tutuşturdular,kendileri derelerimize,ormanlarımıza kıyılarımıza,yer üstü yer altı kaynaklarımıza hazinemize çöktüler.Elimizdeki kuran ile geleceğimize hatim indirelim.
Yanıtla (45) (2)Kıyaslama berbat.Gerçekten kuran elimizde olsaydı ve ona uysaydık rezildeyil,vezir olurduk.Evdadımız gibi dünyaya hükmederdik
Yanıtla (6) (31)Yok canım, bırakın bu takıntıyı, esas olan insan kalitesi!!
Yanıtla (10) (0)Kuran'ın Türkçesini bilerek okuyan var mı ki? İmam hatipliler bile doğru dürüst Arapça bilmiyor. Ayrıca eğer mesele Kuran ise halkın Kuran'ı bilmesine gerek yok başımızdaki sözde dindarların bilmesi yeterli ama anlaşılan onlarda bilmiyorlar. En basitinden işi ehline verin ayetini bile duymamışlar.
Yanıtla (12) (0)Rakipleriniz,kilisenin,derebeylerin engizisyonun emrindeki halkı köle edilmiş,toplulukları fethetmişsin.Adamlar canlarından bezdirilmiş,Vatikanın Haçını görmektense,islamın sarığına razı olmuşlar direnç göstermemişler.Rönesans ile aydınlandılar bizimde çöküşümüz başladı.Atatürk, aydınlanmak için kuranı Türkçeye çevirtmiş adamı şeytan ilan ettiler.40,vakit namaz kılınır,okunan ayetlerin anlamını bilmezler.İslamıda seküleştirdiniz. Devam edin.Uydum hazır olan imama.
Yanıtla (15) (0)Söylermisin kurana uyan,onu yaşayan'dan daha kaliteli kimmiş?
Yanıtla (2) (1)Turgay kardeşim sen bırak başkalarını.Allah cc sen niye bilmedin,yaşamadın diye soracak.Başkalarını sana sormuyacak.Kuranı bilmekle hepimiz mükellef deyilmiyiz?
Yanıtla (1) (0)Demekki kuranı anlayamamış anlatamamışsınız,ezberci hafız yetiştirip beyinlerini anlamını bilmediği ezberlerle doldurmuşsunuz.Atatürk Yozgat gezisinde genç bir hafız ayet okur.Atatürk tebrik eder,hafıza sorar okuduğun ayet ne anlatıyor?Bilmiyorum efendim der..Atatürk ayetin anlamını açıklar hafıza'da anlamını bilmediğin hiç bir ayeti okuma der.Babam dedem dindar insanlardı malının kırkta bir zekatını verirken sakatını zayıfını koçu ayırır,sürüyü bırakır,40.ıncıyı ayırır zekat olarak verirdi.
Yanıtla (3) (0)Müslümanlarla kafa bulana kadar 5 vakit namazını kılsa daha iyi olur.
Yanıtla (0) (2)Mesela Belçikalılar kaliteli bir nüfusa sahip, ve Müslüman fikan da değiller!!
Yanıtla (1) (0)Ahmet kardeşim gerçek İslam ne, gerçek Müslüman kim? bir tane örnek verir misin?
Yanıtla (0) (0)Araplar tümden hep okuyorlar fakat anladıklarından şüpheliyim , çünkü yaptıkları kur’anı kerime uymuyor , anlamış olsalardı dünyanın lideri onlar olurdu , bize gelince okuyup anladığını söyleyenler , anlayamadıklarını söylemiyorlar , söyleyemiyorlar , misal alak süresi 1 ve 19 ayetlerini anlamadıkları günlük hayattan belli ,
Yanıtla (1) (0)Kemal beyin vekil sayisi 600 den 450 ye dusurulmeli ifadesi herkes tarafindan desteklenmeli.abd bizim uc kati nufusa sahip nerdeyse vekil sayilarimiz ayni.onlar dunyaya hukmediyor biz kendimizi yonetemiyoruz.parmak kaldirmak icin vekil olmak,ne oyladigini bilmemek tbmm ye hakaretttir..
Yanıtla (2) (0)Hicbir secimde AKP ye oy vermedim. 2023 secimlerinde AKP ye oy verecegim. Ekonomi kotu olunca AKP sevdası bitti. Ne guzel gunler idi Borclanarak yaratilan Balon ekonomisi...Devletin butun Kamu Işletlelerinin Ozellestirilmesinde kimsenin sesi cikmiyor hatta destekleniyordu. Dıs Gucler dedikleri hatta Dūsman dedikleri ALMANYA Fransa Ingiltere ABD gibi ulkelerden alınan Kredileri yerken ne kadar mutlu idiler. Lale Devri bitti. Pamuk eller cebe. Simdi hesab odemeye geldi. Haydi hesab odeme zamanı...
Yanıtla (20) (0)Haklısınız..Karar gazetesinin kocaman yazaları Sn Kahveci, Sn Akyol akılları estikce -2012`ye kadar ekonomi ne kadar iyi idi. yıllık gelir ortalaması ~13000 dolara çıkmıştı- diye yazıyorlar. Yarın ya da öbür gün yine onlardan birisi yazabilir! Kelepir fiyatına satılan Kamu malları gelirleri ve AB ülkelerinden, Avrupa Yatırım Bankası, Dünya Bankası vs ..den gelen sıcak paralar ne oldu diye sormazlar!! Balon ekonomi olmuştu! Ama neden bunu söylemezler, Akp önce iyi imiş, sonra kötü olmuş, yersek!!
Yanıtla (2) (0)Uysa da uymasa da bir fıkra:)
Yanıtla (23) (0)Adamın biri, köyden panayıra satmak için bir inek götürmüş, tellala vermiş.
Tellal ineğin yularından tutmuş, başlamış dolanmaya, hem dolanıyor, hem bağırıyor:
Bu inek soyludur, bu inek boyludur, cinstir, altmış okka süt verir, altı aylık gebedir.Köylü tellalın yanına yanaşmış, kulağına eğilmiş:Bana bak! Dediklerin doğruysa, ben bu ineği satmaktan vazgeçtim...
Toplumun kendi tercihlerinin bilincinde olamaması ya öyle ya da böyle kaçınılmaz bir vesayet ortamı yaratıyor. Önemli olan olup, olmaması değil vesayeti kimin nasıl kullandığıdır. Ortalama sosyal kültürü benzer olan G. Amerika ve Ortadoğu böyledir. Özellikleri, eğitimsizlik, yozlaşmış siyaset, yağma, rüşvet, menfaat, sokak terörü, uyuşturucu, darbeler, totaliterleşme, siyaset ve devleti ile suç örgütleri ilişkileri, ekonomik istikrarsızlıklar ve çöküntü, milli-dini göstermelik hassasiyetler vb……
Yanıtla (4) (0)Sembollerin gücünü keşfeden, sembollere aşina tomlumu işine geldiği gibi kullanır. Kolektif bilinçaltına taşıdıkları sembolik kirler enerji akımını engelleyen duvar gibidir. Bazı sembollerin yasaklanması, bazı sembollerin yaygınlaşmasının amacı budur. Uyutulmuş halkı uyutmadan çok uyandırma düşüncelerinin daha zor olmasının nedenide budur. En iyi örnek semboller üzerine yapılan yorumların daha çok beğenilmesi. Düşünceyi çok zorlamıyor.
Yanıtla (2) (0)Muhalefetin hamlesine gerek yok,iktidarın yanlış-yunluş politikaları yüzünden seçmen desteğini hızla kaybetmektedir. Partiler önemli değil de memleket felakete doğru sürüklenmektedir. İktidarı muhalefetin cevvaliyeti değil vatandaşın ekonomik perişanlığı götürecektir. Meclis kürsüsünde konuşması bitip duraklayan hatibe "Kürsüden inmek aklına gelmeyor mu ? " demişlerdi Gittikçe insanımızı perişan eden iktidara birisinin "İktidarı bırakmak aklına gelmiyor mu ? " diye sorması lazım. nolur bırakın
Yanıtla (0) (0)Dua öylemi
Yanıtla (1) (0)KHK nin duası
Hayırsever Anadolu insanının duası hakkı peşkeş çekilen yetimin duası hapishanelerden yukselen dua
Bakalım hangisi daha hızla gider
Zaten hayırsever Zarrab'ın duası ABD ye ulaştı.turkiyedeki tüm hayır!!!!işlerini ABD ye anlattıamin dedi.zarrap şimdi duasının kabulünü bekliyo.
Hamle yapmaya, çözüm üretmeye, bunları umut, iş, aş, hukuk içinde anlatılacak mevsim....
Yanıtla (1) (0)Akılı adam milli adam biraz da din iman varsa bu iş bize göre değil ddaha fazla acı ızdırap vermeyelim der.milletim beni affet der gider. Tabii bu fazilet dini imanı biraz da aklı olan için.yoksa millet acı çekmeye yandım Allah türküsü soyler
Yanıtla (1) (0)Sen duayla yerinde saydın, adamlar bilimle kalkındı. Aşı falan olma, git dua et! Şu kafaya bakın!
Yanıtla (1) (0)Sn Yazar, lutfen endise etmeyiniz,emin ellerdeyiz. Kur'an Kurslarinda Bir Milyon ogrenci varmis, onlarin dualari herseye yeter, cunki yer gok hersey dua uzerine kuruludur...
Yanıtla (2) (5)Faizi doları enflasyonu takip etmekten boyun fıtığı olduk uykusuz kaldık.
Yanıtla (2) (0)Yerli milli iktidar milleti bitirmeye ant içmiş.
Yanıtla (11) (0)Kendi secim kaybetme pahasina da olsa ülke uzun vade de kazanacaktir...bu cari acik sürdürülemez...her yil 50 milyar dolar...
Yanıtla (1) (6)Kendilerine servet aktarma peşinde olanlar mı cari acığı kapatacak!
Yanıtla (5) (0)Ekonomik krize çare var. Dün okudum. Ali Erbaş 15.000 İmama ve müezzine ihtiyacımız var diyor. Haydi eller havaya.
Yanıtla (7) (0)Güzel bir şarkının sözleri gelinen son durumu çok güzel özetliyor. "Ah, dönülmez akşamın ufkundayız
Yanıtla (6) (0)Vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm
Nasıl geçersen geç
Bu son fasıldır ey ömrüm
Nasıl geçersen geç"
seçime gidilsede bisey değişmiyecek sanki.
Yanıtla (5) (0)miting meydanlarında konuşulan konudan, sarfedilen cümleden bihaber, neyi alkışladığını bilmeyen epey kalabalık hâlâ var O yüzden değişim zor sanki.
bekâ, meka ! alkışşşş...!
Secim mi gecim mi gorecegiz bu milletin tercihini Basta olanlar o kadar guzel bir tablo ciziyorki yasamasaniz inanasiniz geliyor ama yasamaya calisiyoruz hepsi bu sonucu gorecegiz yasiyormuyuz inaniyormuyuz
Yanıtla (3) (0)Akp ve Erdogan eninde sonunda gidecekler ancak cok uzucu olan iki durum var;
Yanıtla (14) (0)1) tahribat ve yıkım inanılmaz boyutlarda
2) %40 hala kaya gibi karşımızda. Din, iman, vatan, bayrak ve menfaat denilerek, istekle ve sürekli olarak kandırılıyor
İkdar %50+1'den başka bir sorunun olmadığına öyle inanmış ki hasarı görmesi mümkün değil. Her şey yolunda." Dış güçler bizi dize getirmek istyor" a seçmeni de inanmış. Yapacak bir şey yok. Küçük bir eleştiride hemen saldıran bir trol ordusu. Ne hainliğiiz kalıyorne teröristliğmiz.
Yanıtla (11) (0)"MHP'nin işlevi muhalefettir" diyen Bahçeli bunları biliyor mu!?
Yanıtla (5) (0)Muhalefet konusunda insanların kafası net değil. Sanki muhalefetin ellinde hükümet yetkisi varmış gibi bir çelişki içindeler. Millet adelet için, sözüm ona olmayan ekonomik kriz için, yürüyümek istedi de muhalefet mi engelledi. AİHM kararlarını bile takmayan bir ülkede gezici, sorosçu, olmak korkusu demokles'in kılıcı gibi insanlara korku saçıyor. Lehine sonuç üretemeyen seçmenin hiç mi günahı yok.
●İlkesiz siyaset,
Yanıtla (16) (1)●Vicdanı yaralayan saltanat ●Çalışmadan zenğinlik, şatafat.
●Karektersiz insanlar.
●Liyakatsız kamu görevlileri.
●Ahlaktan yoksun iş dünyası.
●Emek vermeden zenğinlik
●insan sevğisini göz ardı etmiş hakaretler.
●Özverisiz ve gösteri amaçlı ibadet.
●Niteliksiz eğitim.
Peki bunlar,Türkiye,de yokta,
dış güçlermi dayatıyor.
Kim bunlar yok diyorsa bilinki o insanın sıfatı yukarda sayılanlardan birine uyuyordur. Tabii birden fazlasınada uyanlarda var.
Ak parti yirmi yıldır iktidar. devletin kurucusu M. Kemal Paşa bile bu kadar kalmadı. degişim artık şart. erken seçim kararı piyasaları az da olsa rahatlatır. degişim olmadan dış yatırımcı gelmeyecek gibi. muhalefet partilerinin bu konuda dış yatırımcılara çagrı yapmasıda etkili olur. tabi hasarın ne oldugunu degişimden sonra ancak bilebiliriz.
Yanıtla (14) (0)Evet muhalefet rutin dışına çıkmalı. Bekledikçe ülke kaybediyor.
Yanıtla (9) (0)