Montreux Sözleşmesi açısından Kanal İstanbul

İlk kez 29 Nisan 2011’de bir seçim vaadi olarak gündeme gelen Kanal İstanbul projesi bildiğiniz gibi yeniden gündemde. İktidar bloğu projenin hayata geçmesi konusunda ısrarlı, muhalefet ise tepkili. Tartışmalar genelde fırsat maliyeti, ekonominin durumu, kanal inşaatının çevreye vereceği zarar üstünden gerçekleşiyor. Uzmanlar ekonominin durumuna, deprem riskine, faunaya, floraya, sarsılabilecek ekolojik dengelere dikkatimizi çekiyor.

Ama bana öyle geliyor ki Akdeniz ve Karadeniz arasında açılacak bu yeni su yolunun Marmara da dahil Boğazlar bölgesinden transit geçişi düzenleyen Montreux Sözleşmesi üstündeki muhtemel etkisi göz ardı ediliyor. Umarız bu projeden sorumlu olan devlet kurumları, özellikle de Dışişleri Bakanlığı Kanal İstanbul’un Montreux üstünde yaratacağı baskı hakkında çalışmış, hukuki analizler yapmıştır.

HHH

Çünkü Kanal İstanbul’un Montreux Sözleşmesi’ni etkileme olasılığı, her ne kadar zaman zaman aksi iddia edilse de, çok güçlü. Karşımıza çıkabilecek ilk sorun da sözleşmenin feshinin istenmesi olabilir. Kanalın Boğazlar rejiminin yapısını değiştirdiğini iddia edecek Karadeniz’e kıyıdaş Rusya Federasyonu dışındaki devletler, başka imzacılarla beraber revizyon ya da fesih talebini gündeme getirebilirler.

Unutmayalım ki Montreux rejimi Rusya Federasyonu’nun çıkarlarını koruyan, Karadeniz’e kıyıdaş olmayan devletlerin uçak gemilerinin, denizaltılarının geçmesini engelleyen, bu denizde bayrak gösterebilecek yabancı savaş gemilerinin miktarına, ağırlığına ve kalış sürelerine sınırlama getiren bir düzenlemedir. Bu da Ukrayna’nın, Romanya’nın, Bulgaristan’ın ve Gürcistan’ın güvenlik beklentilerini karşılamaktadır.

ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve diğer pek çok NATO müttefiki özellikle kriz zamanlarında bu bölgede etkin ve gerektiğinde caydırıcı bir şekilde bayrak göstermek istemektedir. Hepsinin çok iyi bildiği üzere buna tek engel Montreux Sözleşmesi’nin getirdiği kısıtlamalardır. Montreux’nün feshi ya da revizyon talebiyle çöküşü halinde yerine geçecek olansa büyük bir olasılıkla 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin boğazlara ilişkin düzenlemeleridir.

Bu da savaş gemilerine neredeyse koşulsuz geçiş hakkı demektir. Ayrıca Uluslararası Adalet Divanı’nın 9 Nisan 1949 tarihi Korfu Kanalı kararı da savaş gemilerinin su yollarından geçişte zararsız geçiş hakkından yararlanması gerektiğini hükme bağlamıştır. Bu hak Montreux Sözleşmesi “özel” olduğu için Türkiye Boğazlarından geçişte uygulanmamaktadır.

Doğal olarak hukukta ve diplomaside çareler tükenmez, Montreux biterse, bitirilirse yeni bir rejim de kurgulanabilir. Fakat Türkiye’nin yine de kendisine de çıkar sağlayan, güvenlik endişelerine hitap eden, savaş ve pek yakın bir savaş tehdidinde tasarruf hakkı tanıyan, sunduğu hizmetler karşılığında az da olsa para almasına imkan veren Montreux Sözleşmesi konusunda hassas olmasında yarar vardır.

***

Kanal İstanbul ekonomik, ekolojik ve diğer engeller aşılarak, gerçekçi çözümler üretilerek, gerekli finansman bulunarak hayata geçirilebilir. Fırsat maliyetinin doğurduğu zarar belki yaratılacak “uydu kentlerle” telafi edilebilir. Böylesi bir kanalın açılmasının tümden gereksiz olduğu da aslında tartışılmaya muhtaç bir argümandır. Nihayetinde çoğu tehlikeli yük taşıyan 50 binin üstünde ticari gemi her yıl navigasyonu kolay olmayan İstanbul Boğazı’ndan geçmektedir.

Yeter ki Kanal İstanbul’un doğurabileceği tüm zararları ve fırsat maliyetlerini siyasi argümanların ötesinde teknik olarak masaya yatıralım, Montreux Sözleşmesi başta olmak üzere ortaya çıkabilecek hukuki, siyasi ve diplomatik komplikasyonlar hakkında önceden senaryo çalışmaları yapalım. Tabii bu arada sözleşme hükümlerinin kanalın finansmanına bile -zor olmakla birlikte- destek sağlayabilecek mahiyette olduğunu dikkate alalım…

YORUMLAR (14)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
14 Yorum
  • Muhtefi. . / 06.12.2019 21:50

    Bam teli Savaş Gemilerinin Konusu. COK RISKLI konu. .Batıya uyar. Antlasma dışı olduğu için Karadenize.çıkar kafasina gore kalir..Kanal İstanbuldan .Rusyanın hoşuna gitmez. Boğazlar Trafigi sıkıntılı konu. .Çok Zeki Diplomatlik isteyen durum. .ve GÜÇLÜ OLMALIYIZ. Ekonomik ve Sanayi. Başka yolu yok. Gücün yoksa Bitersin. !..

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 05.12.2019 18:40

    Bedava servis,süt dağıtımı,bedava kreş,ucuz su ve ulaşım ne oldu. başkanım oy verdik Karadenizli diye ama ha bu durum nedur.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2019 22:03

    Bedavasi varken yanina parali kanal

    Yanıtla (0) (0)
  • kararlı okur / 04.12.2019 20:45

    Kanal istanbul yapılırsa gemi geçiş garantiside verilecekmi.

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 04.12.2019 14:56

    O zaman bu kanalı Montrö'yü devre dışı bırakmak için Amerika'lar İngiliz'ler mi yaptırmak istiyor?

    Yanıtla (0) (0)
  • turgut ertav / 04.12.2019 10:37

    türkiye benntınlamam derse,tınlatırlar.yeni sorunlar kucağına dolar.ne garip?türkiye nin kucağına sorunlar doldukça ,birilerin abd deki hesaplarına milyar dolarlar da doluyor.abd,mal varlığını açıklarız deyince;korku dağları aşıyor.saygılar.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2019 09:41

    Türkiye'nin öncelikli dertleri PISA skorları, Kürt meselesi ve herkesle kavga etmenin sonucu olan düşük ekonomik yatırım. Kanal İstanbul değil. Para varsa eğitime harcanmalı. Zihni Sinir projelerine değil.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2019 08:35

    Su sıkıntısı baş gösterince iki Boğazda manzara karşısında çay keyfi yaparız beyaa.

    Yanıtla (0) (0)
  • Moshe / 04.12.2019 05:53

    Kanal Istanbul yerine, karadeniz limanlarindan mesela soci, burgaz, kirim dan saroz ve mersine demiryolu hatti yapilir. Gemiler yuklerini buradan alirlar

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2019 05:11

    Dünya da başka kanallar da var. Süveyş, Panama, Welland. Ama hiç bir yerde doğal su yolunun yanına, insanlar tarafından açılmış kanal yok. Bizim ki dünyada ilk ve tek olacak. Çok gururluyuz.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 04.12.2019 02:03

    İyi başlamışsınız,sonrasını çekinerek sürdürmüşsünüz.Burası bir kanal...Özel bir su yolu...Sahibine;geçenlere karşı sorumluluk yükler...Tartışılması gereken işte bu sorumlulukların karşılıkları müeyyideler,diğer husus uluslar arası seyrüseferde asla zorlayıcı olamazsınız..Uluslararası sigorta şirketleri güvensiz bulabilir..Çin işi bence uydurma...Bu kanal lafı sansasyonel bir eleman sadece hepsi bu,araşıra gündeme gelip gider.

    Yanıtla (0) (0)
  • sorgulayan / 04.12.2019 00:32

    istanbul kanalı yerine konyaya deniz den kanal açsın, ülkenin diğer şehirlerinin bütün sermayelerini haklarını alıp istanbula yatırmak çok çılgınca düşünmeden yapılan istikrarsız ve dengesiz yatırımlardır. türkiyede istabul dışındada şehirleri var o kadar köy kasabası var doğusu batısı ak denizi iç ve güney doğusu var. ülkeye akan vergi ve gelir dağılımı eşit şekilde bütün şehirlere yapılmazsa, var olan hastahane köprü havaalanılerı yerine keyfi füzülü birirlerini kapatmak yıkmak yerine yeniler yapmak yatırım değil halkın malını savurmak peşkeş çekmek demektir.

    Yanıtla (0) (0)