‘Kitapsızlar’ ithamını kalbimize danışalım mı?
Seçime altı gün var ama gönüllerimiz o kadar yoruldu ki sanki bu altı gün hiç bitmeyecekmiş gibi…
Evet her seçim döneminde siyasetin tansiyonu biraz yükselir, liderlerin dili normal zamanlara göre daha da keskinleşir. Sonunda seçim biter ve hayat normale döner. Ama ne yazık ki bizim ülkemizde seçim süreçleri adeta bir savaş alanı manzarası arz ediyor.
Maalesef siyaset hiçbir dönemde bugün olduğu kadar kirlenmemişti. Hakkaniyetle bakan herkes rahatlıkla görecektir ki bugün yaşananlar, asla normal insanlara yakışan bir durum olamaz.
Şimdi gelin nasıl bir vicdan kirlenmesi yaşadığımızı siyasetin dilinden yansıyan sözlerle bir kez daha hatırlayalım:
-Kitapsızlara 14 Mayıs’ta gereken dersi birlikte vereceğiz.
-Bay Bay Kemal'in kimlerle ne işler çevirdiği, bebek katillerine ne sözler verdiği ortaya çıkıyor.
-Bay bay kemal teröristlerle yürüyor. Talimatı Kandil'den alıyor. Kandil'dekinin dini var mı, kitabı var mı?
-Bunlar Kandil’den emir alıyor, biz ise Allah’tan emir alıyoruz.
-İktidara gelmenin yolunu milletin iradesi yerine Fetöcüler ve bölücülerle işbirliğinde arayanları sandığa gömeceğiz.
-Allah bize karşı, Recep Tayyip Erdoğan'a karşı, AK Parti'ye karşı birleşmiş olanlara şiddetimizi artırsın.
AK Parti iktidarının en tepesinden alt kademelere kadar pek çok isim tarafından, Millet İttifakı’na karşı söylenen bu ve benzeri ithamlar, karalamalar öylesine çok ki Müslüman olarak bilinen insanların bu kadar yalanı üretmesi akıllara zarar bir durum.
En vahim olanı da Millet İttifakı’na yönelik söylenen PKK ve FETÖ yalanı…
Bir kere hepimiz biliyoruz ki bu ülkede FETÖ’nün devletin kılcal damarlarına kadar nüfuz etmesi ve devleti ele geçirmesi AK Parti iktidarı döneminde gerçekleşmiştir, inanmayanlar arşivlere bakabilir…
Hafızalarımızı tazelediğimizde yine görürüz ki İmralı’ya, Kandil’e giden heyetler AK Parti iktidarı tarafından gönderilmiştir. Dahası 2019 yerel seçimleri öncesi Öcalan’ın mektubunu TRT’de okutan da Kırmızı Bülten’le aranan Osman Öcalan’ı TRT’de konuşturan da yine AK Parti iktidarıdır.
Hal böyleyken Millet İttifakı’nı “Kandil’den emir alıyorlar” yalanıyla itham etmek insanlıkla da Müslümanlıkla da asla bağdaşmaz. Esas acı olan şu ki kendilerini Müslüman olarak tanımlayan insanların yalanı bu kadar kolay söylüyor hale gelmeleridir. Umarım Mehmet Akif’in şu dizeleri hepimizi biraz olsun bir vicdan muhasebesi yapmaya sevk edebilir:
/Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...
Adem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile!
Kaç hakiki Müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir./
Keşke mümkün olsaydı da Hz. Peygamberin şu sözünü Müslüman bir ülke olan Türkiye’nin bütün insanlarına haykırabilseydik: “Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.” Unutmayalım Hz. Peygamberin en önemli vasıflarından birisi “Muhammedü’l-emin” olmasıydı. Çünkü O’nun hiç yalanı olmadı, çünkü o hayatını “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” (Hud 11/12, eş-Şura 42/15) ayetiyle tanzim eden bir insandı.
Ama her şeye rağmen bir tesellimiz var, Cumhur İttifakı yöneticileri Allah’tan emir aldıklarını söyleyerek neredeyse ülkenin yarısını ‘küffar’ ve de ‘işgalci’ gibi görüp savaş nutukları atarken, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bütün liderler nezih bir dil kullanmaya özen gösteriyorlar.
Şimdi, AK Parti’ye gönül veren herkes için, son günlerde adeta evlerimizin önüne kadar yayılan bu kirlilik ve insan haysiyetiyle izahı mümkün olmayan iftira ve yalanlar konusunda vicdan muhasebesi yapma zamanıdır.
Bu konuda her zaman tekrarladığım bir örneği bir kez daha hatırlatmakta yarar var. Hz. Peygamber döneminde Vabisa adlı bir sahabe, Peygambere “İyilik nedir, kötülük nedir” diye bir soru sorar, cevap aynen şöyle: “Ey Vabisa! Kalbine danış, nefsine danış, iyilik gönlünü huzura kavuşturan ve içine sinen şeydir; kötülük ise sana fetva verseler bile, gönlünü (kalbini, vicdanını) huzursuz eden ve içinde kuşku bırakan şeydir.”
Bugün de inanan insanlar için sınav zamanıdır. Bilindiği gibi iktidar, önceki gün KARAR TV'de “Samimi bir Müslümanım, Allah'a inanıyorum, Peygambere inanıyorum, Kur'an'a inanıyorum" diyerek açık beyanda bulunan Kılıçdaroğlu’na ve muhalefete ‘kitapsızlar’ ithamında bulunuyor. Hz. Peygamberin sözlerini hatırlayarak bu ‘kitapsızlar’ ithamını kalbinize bir danışın lütfen…