Gencecik dalları kırılan annelerin babaların sesini duyabilir misiniz?
Etrafımızı kuşatan duvarların arkasında, yaşadığım dünyayı anlamaya çalışıyorum… Dünyanın bu tarafında acıyı tarif etmekte kifayetsiz kalmış müphem bir kelime gibiyim sanki. Binlerce gözle baktım ama ne ışığın sırlarını kavrayabildim ne de karanlığın gizlerini çözebildim.
Siz hiç, gecenin yıkılan duvarları altında, bir çocuğun gözlerine bakıp, karanlığın dehşetini yaşadınız mı?
Siz hiç, güçsüzün düşlerini merhametin limanına götürüp kurtuluşu bekleyen umutları gördünüz mü?
Siz hiç, kimsesizlerin gözyaşlarının aktığı sessizliğin görünmez kıyılarındaki kederle buluştunuz mu?
Siz hiç, çiçeklerin sırrını keşfeden şiirlerdeki peygamberlerin yürek atışını duydunuz mu?
Siz hiç, sonsuzluğun dudaklarında zamanın ''sırrı''na dokundunuz mu?
Siz hiç, göklerin karardığı, enkazların insanların üzerine yıkıldığı gecelerde, gencecik dalları kırılan annelerin acılarına ortak oldunuz mu?
Belki de gecenin bir kenarında hep sizi bekleyen o muhteşem düşü hiçbir zaman göremeyeceksiniz.
Öyleyse, bir kez olsun yüreğinizi özgür bırakın, sevgiden sarhoş olsun. Hayatınızın bütün mumlarını tutuşturun, gül ve nergis tozlarıyla boyayın saçlarınızı, güzel kokular dökün dünyanın ayaklarına...
Bir kez olsun, ‘kader planı’ masalıyla süslemeye çalıştığınız sahte hayatlarınızı "hayal tüccarları"na bırakın ve Van Gogh'un o çıldırtan sarısına kardeş olun...
Bunca canın yok olduğu, bunca yoksulluğun, bunca çaresizliğin, bunca pespayeliğin ve bunca utancın üzerimize çöktüğü bir dünyada, durmak üzere olan kalbinizin üzerindeki bütün örtüleri kaldırın.
Bir kez olsun, gözyaşlarınızın önündeki barikatları yıkın. Ve izin verin, yerle gök arasında "ölümün gelini" veda etsin, dünyanın bütün çocuklarına...
Çünkü, bu vadide merhametin şarkıları duyulmaz oldu. Vadilerde biriktirip dağlardan, tepelerden aşırdığımız şarkılarımızın sesi kısıldı.
Eğer, enkaz altındaki çocuğunun elini tutarak yardım bekleyen ve bir şey yapamadığı için gözyaşlarını içine akıtan babalara-annelere ihanet edersem, bütün düşlerim bozguna uğrar, şarkılarımı kaybederim…
Eğer, "sevginin şafağı"nda verdiğim sözü tutamazsam, aşk ilahilerinden çaldığım "incilerim" kaybolur.
Eğer, "yeryüzünün doğusu gülümsediğinde" şarkılara yeni bir umut ekleyemezsem, geleceğin ilahilerini ebediyyen kaybederim.
Şimdi, daha iyi duyuyorum denizlerin ötesine saçılan "inci"lerimin fısıltısını... Düşlerimden çıktım ve yeni ilahilere yürüyorum.
Artık "düşler vadisi"nde yalnız değilim, binlerce kalbin önünde dualar ve ilahiler karşılıyor sesimi. Ve çocukların gülüşünden damla damla düşüp, dünyaya akıyor "inci denizim..."
Ve sanki dünya üzerimize yıkılıyor, adeta bir kıyamet provası gibi… Anneler-babalar bir ses duyabilmek için çaresizce koşuşturuyor, sonra yer altındaki bütün sesler duyulmaz oluyor ve her şey çok uzaklarda kalıyor, tıpkı Ahmet Muhip Dranas’ın “Her şey uzaktadır” şiirinde olduğu gibi…
/Uzaktadır her şey; gökyüzü, deniz,
Her an peşimizden koşan gölgemiz,
Özlenen limanlar, yanan yıldızlar.
Uzaktadır her şey; anneler, kızlar…
Uzaktadır her şey, hep… yalnız ölüm,
Her yerde, her an yakınımız, ölüm./















Depremin 7. günü bitmek üzere... Iktidarın sınıfta kaldığını sağır sultan bile duydu... Buna rağmen, bugün, karar yorumcuları içinde, Iktidarı aklamaya çalışanların ufak ufak başlarını kaldırıp "Reis" edebiyatı yapma çabalarını görüyoruz... Allah, bunlara, akıl fikir ve vicdan versin inşallah.
Yanıtla (2) (0)Sanırım,,Evinde pense,kontrol kelemi vb bile olmayanlar,,,burada DEVASA planlamalara ,islere kontrolsuzkalem gibi döktürüyorlar...
Yanıtla (0) (3)Gelecek secim haftalarinda RTE'nin nutuklarinda ki "malzemeler" tükeniyor.RABIA vardi Sisi'yle ve Israil'le dost olundu.RABIA sizlere ömür. Bu felaketten sonra "Imar affida" artik agiza alinmayacak.Dis düsmanlar "Dis gücler" vardi Türkiye'ye devamli zarar vermek isteyen,bu felakette 40 yabanci ülke yardima kostu,Yunanistan Disisleri Bakani Antalya'ya geldi,Mevlüt Cavusoglu tarafindan karsilandi ve kucaklasildi.Geriye baska malzeme kalmadi.Bestepe danisman ordusu cok zorlanacak yeni malzeme bulmakta.
Yanıtla (3) (1)Kendini halen 85 milyonun temsilcisi olarak göremeyen bir anlayış için mazeret peydah etmek mümkündür. Sayısı gittikçe azalan bir alıcı kitlesi de var... Aya 5 şeritli yola inananlar meselesi !
Yanıtla (3) (1)Erzin belediye başkanını tebrik etmemek elde değil. Maşallah maşallah. Dört yılda 40-50 yıllık binaları da denetlemiş, güçlendirmiş demek ki. Allah bizlere böyle fevkalbeşer başkanlar nasip eylesin.
Yanıtla (25) (1)Türkiye çok acil olarak, günlük çıkar çatışması ile siyaset yapan politikacılardan kurtulup 'Devlet Adamları' yetiştirmeli. Acil olarak 'Doğal afetler' bakanlığı kurulup başlarına akademik bir kurul atanmalı ve bu kurul siyasetten bağımsız çalışmalıdır.. Yoksa 8 Ayetli 'Zilzal Suresi' nden daha çok defa tokat yer bu halk..
Yanıtla (30) (0)Abdullah bey, kinaye yapmaya kalkışmış, ama iyiki anlaşılmamış... Erzin'de belediyenin bütün eski ve yeni başkanlarını ve çalışanlarını kutluyoruz. Örnek bir ilçe olduğunu söyleyelim. Kinayenin günü değildir. Keşke, bir iktidar belediyesi olsaydı da bizde onu övebilseydik.
Yanıtla (5) (0)Bence bütün dünya insanlarını sevin. Bütün güzelliklerin ve nimetlerin canlıların ortak rızkı öldüğünü unutmayın. Bütün yaratılmış larin Allah'ın eşit kulları olduğunu unutmayın. Dünyada müslüman gâvur değil, iyi kötü insan olduğunu unutmayın.
Yanıtla (8) (1)Humanist bir görüştesiniz.Tercih meselesi.Ancak akıl gittigi yolun doğruluğundan emin olmak ister.Hiçbir yola ras gele gidilemez.En dogru yol Kuran'ın gösterdiği yoldur.Insanları inanan inanmayan (mümin-münafık-kafir) diye ayıran Allahtır.Onun ayırdığını da hiç kimse birleştiremez.En dogrusu da Allah'ın kararıdır.En dogrusu da O'nun yoludur.Diger tüm yollar batıldır.
Yanıtla (0) (1)Hatay in Erzin ilçesinin kader planı farklı. Neden, çünkü onlar liyakat sahibi bi insanı seçmiş. Demek ki liyakat çok önemli. İlk seçim de de bakış açımız bu olmalıdır.
Yanıtla (20) (0)Fay hattını inceleyip sonra haber yapmak lazım!. Algı oyunları çabuk anlaşılır.
Yanıtla (0) (11)Fay hattını inceleyip ona göre inşaat yapmak lazım...
Yanıtla (3) (0)Sayın 10.11...! Bugünler, sağduyulu olma günleridir. Japonya'nın depremler ülkesi olduğunu ve tedbirlerini araştır, Allah'ını seviyorsan ?
Yanıtla (3) (0)Bana göre, yaşadığımız coğrafyanın sosyal kültür iklimindeki sorunlardan (ciddi sorunlardan!) biri "gerçekliğin" eksik ya da yanlış ya da çarpık kavranması, anlamlandırılmasıdır. Temel ve çok ciddi bir sorun. Bugünden yarına da giderilemeyecek bir durum/sorun !
Yanıtla (0) (0)Bence boşluğa bakmışsınız.
Yanıtla (1) (2)Bakmakla görmek aynı şeyler değil siz öyle sanıyorsunuz.
Siz hep boşluğa bakmışsınız
Hayatınız boyunca.Hadesiniz hırsınız kininiz sizin “ hak”ki görmenizi engellemiş, yollar geçtikçe bu hasletleriniz gözünüzde operasyonun bile. Çare olamayacağı bir katarakt
Oluşturmuş. Artık hasta ne yerse yesin” misali bir durum.
Ömrün her anında ikazlar yapılıyor. Ama ömrün bitişini” çok uzak” olarak bakıyorsun
uz. Muhip dranas sizden daha keskin bakışlıymış.
Mehmet bey zaman ⏱ buralara yorum yapıyorum Gerçekten çok üzgünüm.O çocukları mini mini aylik bebeleri gördükçe kahroluyorum.Onları bu durumlara soktuğumuz için bu ülkenin bir vatandaşı olarak utanıyorum.yorumlarimda bu ülkede ahlaken vicdanen adaleten çok büyük bir çöküş olduğunu yazıyorum.Kurumların çürüdüğünü,liyakatsiz yandaşlara dolduruldugunu yazıyorum O çocuklar bu bebeler enkaz altında ne işleri var onların.
Yanıtla (5) (0)İmar Affı diyerek milletin parasını aldılar ve sonunda milleti verdikleri paralarıyla öldürdüler. Bu ülkemde İmar Affı diyerek meydanlara çıkan politikacılara direneceğiz.
Yanıtla (18) (0)Madem türkiye deprem bölgesi o zaman binalara 4 kattan fazla imar verilmemeli. Ama akp li belediyeler 15 kata kadar imar veriyorlar. Boyle olmamali. 4 kat imar olursa ve binalar saglam yapilirsa hic bir sey olmaz.
Yanıtla (3) (0)Hükümetin ahbap ve chp li belediyelerin yardımlarını engellemesini anlamıyorum. Bu depremde de hükümet oy hesabı yapıyorsa hem kendine hem de mağdur olan inşaata çok yazık ediyor.
Yanıtla (10) (0)CHP,IYI Parti,HDP Milletvekilleri bir maaslarini devlete bagisliyorlar.AKP ve MHP'den henüz bir "tik yok" Bestepe Sarayi'ndaki atanmis Bakanlar (memurlar) , bir kac maasli danisman ordusu (67)kisi , 5'li cetede bir kepce bagista bulunmali,bu ülkede cok para kazandiniz,"pamuk eller cebe beyler,bayanlar"..Gün bu gün..
Yanıtla (7) (2)Biraz önce ilk defa okudugum bir haberi paylasmak isterim. AFAD'in bütcesi 8 Milyar Türk Lirasi,Diyanet'in bütcesi 36 Milyar Türk Lirasi. El-insaf,yaziklar olsun,haram olsun..
Yanıtla (20) (1)Çok üzgünüz Mehmet Bey! İçimiz kan ağlıyor! Bu büyük yıkımı yaşatanları ömür boyu affetmeyeceğiz. Her işte bir hayır vardır, her akşamın bir sabahı vardır! Sabırlar ver bize ya Rabbim...
Yanıtla (20) (0)Sayın Mehmet Bey, yazınızın her satırını okurken ağladım. Çünkü biliyorum ki Tanzanya'da görevli eski AFAD başkanı depremin 4. günü göreve çağrılmış, yine biliyorum ki bu milletin göz bebeği ordunun bünyesinde kurulmuş olan EMASYA ve DAFYAR bu iktidar döneminde tarih olmuş. Oysa, Türk milletinin en önemli özelliği, kurtuluş savaşında olduğu gibi ordu-millet dayanışmasıdır. Eğer liyakat öncelikli olsaydı pek çok can daha kurtulabilirdi.
Yanıtla (13) (1)Sırtındaki montunu depremzedelere yardım için veren batmanlı yaşlı teyze. Hazırladığı yardım kolisini sırtında toplama merkezine götüren 80 yaşındaki rizeli Bedriye teyze. Vali Konağı Caddesi’ni kapatarak yardım kolililerini elden tıra yüklenmesi için 1 kilometreden fazla insan zinciri oluşturan gönüllüler. Yaşına aldırmadan depremzedeler için bastonla yürüyerek sırtında yorgan taşıyan yaşlı teyze. Kimisi duygulandırdı, kimisi gururlandırdı, kimisi gözleri yaşarttı, kimisi içimizi ferahlattı.
Yanıtla (11) (0)Sağol kardeş .Zümrüt" ün kurtulması bana verilen en büyük müjde oldu. Zümrüt 'ün babası kadar sevindim .
Yanıtla (3) (0)Cumhurbaskani konusurken kürsünün önüne getirilen çocuklarin gözlerine bakıp acinin,korkunun karanlığın dehşetini gordum.
Yanıtla (13) (0)hüzün, ızdırap yüklü bir hafta geçirdik... söylenecek çok şey var... kaçan/kaçmaya çalışan inşaatçılar, ağırlaştırılmış müeebbetle yargılanmalı, mal varlıklarına el konulmalı ve depremzedelere adil olarak ayni/nakdi şekilde dağıtılmalıdır... hepimizin başı sağolsun..
Yanıtla (17) (0)Siz hiç bir 4 yaşında enkaz altındayken "Baba çok üşüyorum ellerim beyaz oldu" diye yardım isstediğini babanında ona " Kızım yardım ekipleri geldi seni ordan çıkaracağız "diye umutsuzca teselli ettiğini gördünüzmü? O çocuk kurtuldumu bilmiyorum .Inşallah kurtulmuştur.
Yanıtla (24) (0)Çocuğun adı Zümrüt, 5 yaşındaymış. Kurtuldu.
Yanıtla (22) (0)Hatırlıyorum. R. Demirel 1992 Erzincan depreminde kalabalığa konuşurken 'ne yapalım Allahtan geldi' diye insanları teskin ediyordu. değişen bir şey yok.
Yanıtla (12) (0)Çok güzel bir pazar yazısı. Çok akıcı, çok duygulu ve çok dokunaklı... Teşekkürler Mehmet bey, Yüreğinize, kaleminize sağlık.
Yanıtla (16) (1)