12 Eylül darbecilerinin her alanda etkisi görülürken, hakemlik müessesesinde de ciddi bir kadrolaşma yaşanıyordu…Asker devlet başkanı, asker başbakan, asker konsey üyeleri, asker belediye başkanları, asker bakan, asker genel müdür, asker federasyon başkanı ve asker hakemler…
General, subay, astsubay farketmez…
Bu anlayış post-modern darbe dönemi 28 Şubat sürecinde de böyleydi…
Asker kökenli hakemlerin yine etkin olduğu dönem…
***
Aslında her meslek grubundan hakem temsilcisi sahalarda düdük çalarken, asker kökenlilere karşı olduğumuz anlamı çıkarılmasın…
Çok başarılı isimler de tanıdık, asker kökenli… Biz, sadece bir çarpıklığa parmak basmak için yaşanmış bir olayı sizlerle paylaşıyoruz…
***
Bir Beşiktaş maçıydı. Beşiktaş ve Milli Takım’ımızın flaş golcüsü Oktay Derelioğlu, hakeme itiraz eder ve kart görür…Olay burda kapanmaz…
Çünkü o esnada Oktay askerdir, ayni zamanda vatani görevini yapmaktadır…
Maçın hakemi de asker olunca Oktay’ın cezası birliğinde de devam eder..
Süründürülür, ayakları, yara bere içinde kalır…Haftasonu maçını oynamak için özel izinle takımına katılır…
O sırada Beşiktaş’ın hocası, daha sonra Real Madrid’in teknik direktörlüğünü yapacak olan, Liverpool’ün eski efsane golcüsü, Galli, John Benjamin Toschak’tı…
***
Toshack, Oktay’ın perişan halini görür ve isyan eder: “Biz işkence yapsınlar diye mi futbolcumuzu askere gönderiyoruz, Türk Ordusu Kızılordu mu ki?” diye ağzına geleni söyler…
Türkiye çalkalanır, bütün gazetelerde manşet, televizyonlarda ana haber…
Bu olayı biz de yazı konusu yapıyoruz, “Kahraman Düdüklerimiz” başlıklı bir yazı yazıyoruz, Toshack’ın sözlerine yer veriyoruz, hakemlikle komutanlığı karıştırıp sahadaki cezayla yetinmeyip amirine saygısızlıktan Oktay’ı cezalandıran fırsatçılığı da, hocanın haddi aşan ifadelerini de eleştiriyoruz…
***
Bir gün, isme özel, gizli damgalı bir mektup geliyor. Açıp bakıyoruz ki,bizim o yazımıza soruşturma açılmış. Dava açılma talimatını veren de, bu gün darbecilikten hapiste olan 28 Şubat’ın kudretli komutanı Org Çevik Bir…
[1] Silahlı Kuvvetleri’mize çok ağır eleştiriler getiren Toshack’a güç yetmeyince, onun sözlerini yazan bize dava açılıyor…
Zaman zaman “vicdanla cüzdan arasına sıkışmakta” tavsif edilen yargıçlarımız da çaresiz dava açıyor…
Savcı Bey’e gidip savunma yapıyoruz ama nafile… O da üzgün ama emir demiri keserdi…
***
Bereket Avrupa Birliği “uyum yasaları” devreye girdi, askeri vesayetin ağırlığı azaldı da, dava kendiliğinden düştü…
Neredeyse 40 yıllık yazı hayatımızda açılan ilk ve tek dava da bu oluyor…
Yani hakemlik müessesesinin mağdurlarından biri olduğumuzu söyleyebiliriz…
Adamakıllı bir reform yapılıp çözülemeyen hakem olaylarında mağdur olmayan kalmadı…
Dünya arenasında milli takımlarımız, Avrupa kupalarında ekiplerimiz, yabancı hakem mağduru olmadı mı?
***
Şampiyonluğu elinden alınan takımlar, küme düşürülen ekipler, çile çeken taraftarlar, canı yanan hocalar, her daim baskı altında olan veya düdük astırılan hakemler, sürekli hedefte olan MHK başkanları, hep başı ağrıyan federasyonlar ve daha niceleri…
Son kurban da dürüstlüğü ve adamlığı konusunda asla tereddüt yaşamadığımız Serdar Tatlı…
Bakalım bu yanlış işleyen çark, daha nicelerini öğütecek?…
Eğer gerçekten samimiyse TFF ve Kulüpler Birliği, elele verip bu sorunu köklü bir şekilde çözsünler de bir daha yeni mağduriyetler yaşanmasın…
Avrupa Avrupa, duy feryadımızı
Ülke olarak belki hiç başarılı olamadık ama takımlarımız zaman zaman çok iyi sonuçlar aldı Avrupa Kupaları’nda…
“Avrupa Avrupa duy sesimizi, işte bu Türkler’in ayak sesleri” diye coşkulu tezahüratlar da yapardık…
Ama şimdi ancak feryad ü figan ediyoruz…
Çünkü grubunda liderliğini perçinleyen G.Saray’ın dışında Avrupa’da çok kötü sonuçlar alıyoruz.
***
Daha 4 yıl önce Devler Ligi’ni namağlup lider tamamlamış Beşiktaş’tan eser yok şimdi. Kartal, henüz puanla tanışamadı.
F.Bahçe zayıf rakipler önünde dökülüyor, henüz galibiyeti yok, 2 beraberlikle idare ediyor…
Trabzonspor’un 2 yenilgiyle Roma’ya elenmesiyle bir kalemiz yıkılmıştı. Son dönem, en çok puan toplayan Sivasspor da erken elenmişti…
***
Bunu da mı görecektik demeyin, görüyoruz, yaşıyoruz ve katlanıyoruz…
Diyelim ki, Türkiye Avrupa Kupaları’nda ülke sıralamasında ilk 10’da…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 17., Yunanistan ise 19.sırada…
Türkiye’de nasıl bir sevinç olur tahmin edebiliyor musunuz?…
Peki KKTC’nin bile gerisine düşmenin Yunanistan’daki tasavvurunu tahmin edebilir miydiniz?…
İşte tam da öyle bir şey, üstelik dahası var…
***
Koskoca Türkiye, hem Yunanistan’ın, hem de Kıbrıs Rum Kesimi’nin gerisine düşerek UEFA kriterlerine göre bu sefer 19.sıraya indi…
Puanımızı, 23.900’den 24.500’e çıkardık ama yerimiz değişmedi. Kalan maçlar bu sıralama için büyük önem arz ediyor…
***
Bu sezonu ülke sıralamasında ilk 15’te bitiremezsek, 2023/24’te Şampiyonlar Ligi’ne 1 takımla katılacağız ama o da play-off turu oynamak zorunda kalacak.
UEFA Avrupa Ligi’nde ekibimiz olmayacak, ancak UEFA Avrupa Konferans Ligi’ne 3 takımla katılım sağlayacağız.
***
İlk 15 içerisinde yer alırsak Şampiyonlar Ligi’nde 2, UEFA Avrupa Ligi’nde 1, UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde ise 2 takımla iştirak edebileceğiz…
UEFA ülke puanı sıralaması: Hadi ilk 5’teki İngiltere, İtalya, İspanya, Almanya ve Fransa’yı geçtik, hatta eskiden yeraldığımız ilk 10’u da bıraktık, bari ilk 15’e girsek diyoruz.
15.Hırvatistan: 24.900, 16. Yunanistan: 24.700, 17. G.Kıbrıs: 24.625, 18. Çekya: 24.600, 19. TÜRKİYE: 24.500, 20. Norveç: 23.750
***
Galatasaray’da ise Avrupa’da işler oldukça iyi gidiyor. Sarı-Kırmızılılar, UEFA Avrupa Ligi’nde oynadığı 3 maçta da gol yemeden karşılaşmaları tamamladı.
İlk 3 hafta sonunda 7 puan toplayan G.Saray, son olarak Lokomotiv Moskova deplasmanından 1-0 galip ayrıldı.
***
Geçen sezonu 13. sırada tamamlayan Türkiye, 2022/23 sezonunda şampiyon olan takım Şampiyonlar Ligi için 3. ön eleme, lig ikincisi 2. ön eleme Türkiye Kupası galibi ise Avrupa Ligi 3. ön eleme turuna katılacak.
Ligi 4 ve 5. sırada noktalayan ekipler Konferans Ligi’nde yeralacak.
Sezon sonu sıralamada 18 ve daha aşağıda yer alan ülkeler Avrupa kupalarına 4 takım gönderebilecek.
Buna göre, Türkiye sezonu ülke puanı sıralamasında 18 veya daha aşağıda noktalarsa; 2023/24 sezonunda Süper Lig şampiyonu Şampiyonlar Ligi’ne 1. Ön Eleme Turu’ndan itibaren katılırken, UEFA Avrupa Ligi’ne takım katılımı sağlanamayacak. Türkiye Kupası galibi ve ligde 2 ve 3. sırayı alan ekipler UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde olacak.
***
Tehlike kapıda. Eğer G.Saray başarısını devam ettirirse, Beşiktaş ve F.Bahçe toparlanıp kalan maçlarında iyi sonuçlar alırsa bu yılı kurtarabilir, ümidimizi gelecek yıllara taşıyabiliriz…
Bunun için de hem Sergen Yalçın, hem de Pereira’nın, Fatih Terim gibi Avrupa maçlarına takımlarını çok iyi hazırlaması, hem prestijlerini kurtarması, hem de Türkiye’yi yeniden yukarılara taşıması gerekiyor…
