Donald Trump’a bu akılları kim veriyor bilmiyorum ama kendisi de benimsiyor ve çok hoşlanıyor olmalı ki, son dört yılda çok sayıda Donald Trump markalı ürün çıkartıp pazarladı.

Bunlar arasında oyun kartları da vardı, kahve kupaları da, tişörtler de, şapkalar da…

Sonunda bu markalı ürün işi geldi, kripto para çıkarmaya kadar vardı.

Henüz başkan değil, ben bu yazıyı yazdıktan saatler sonra yemin edecek ve resmen başkan olacak. Önümüzdeki dört yıl başka ne ürünler çıkarmaz ve satmaz ki?

Bu örneği Amerika’da bir ahlaki çöküntü örneği olarak anlatmıyorum; bence ahlaki çöküntü kadar önemli olan şey, Donald Trump’ın ne kadar alışılmış siyasetçi tipinin dışında olduğunu görmek.

Öngörmesi, önceden davranışlarını tahmin etmesi zor bir kişi. Kendi başına biri olsa mesele değil ama bu kişi aynı zamanda Amerika’nın başkanı, unutmayın.

Örneğin Panama Kanalı’nı ve Grönland’ı gerekirse orduyu kullanıp almaktan söz ediyor.

Geçen gün The New York Times’da Thomas Friedman yazdı, Trump’ın bu sözlerini duyunca ilk ve en çok sevinen insan Çin Cumhurbaşkanı Şi’ydi herhalde. Trump Grönland’ı alırsa o neden Tayvan’ı almasın?

Böyle ordularımızla genişlemeciliğe başlayacaksak, mesela Türkiye Suriye’yi neden almasın? Suudi Arabistan neden Yemen’e girmesin? Rusya, Ukrayna’yı ve Kırım’ı neden yutmasın? Dünyanın 20. yüzyılın da gerisine düşmesinin önünde ne engel kalacak o zaman? Yeniden imparatorluklar çağına döneceksek, köleliği de, sömürgeciliği de yeniden düşünelim bence.

Sadece genişlemecilik de değil mesele. Trump canının istediğine istediği kadar gümrük vergisi koyacaksa, o zaman kapitalizmin bile gerisine, merkantilizme dönüyoruz demektir.

Merkantilizmin ayırt edici özelliği, dış ticaretin donanmaların korumasında yapılmasıydı. Donanması güçlü olan, dünya ticaretini de yönetiyordu. Britanya İmparatorluğu böyle imparatorluk oldu.

Trump, bulunduğu makamı kişisel zenginleşmesi için kullanmaktan çekinmiyorsa, dünyanın başka liderleri neden çekinsinler?

Türkmenistan’ın eski Cumhurbaşkanı Saparmurat Niyazov bir seferinde ulusal televizyona çıkıp halkına güvence vermiş, “Sizin 25 milyar dolarınız İsviçre’de benim hesabımda" demişti.

Ona o zaman dünyanın geri kalanı gülmüştü, İsviçre’deki o hesabı da hiçbir zaman kullanamadı zaten. Ama şimdi aynı şeyi Trump yaparsa ne olacak?

En büyük eğlence şu: Trump bunu yüksek sesle de söyledi, Amerikan Hazinesinin dünyanın dört bir yanına olan 36,2 trilyon dolar borcunu kripto paraya çevirip ödemekten söz ediyor. Bunu yaparsa ne olacağını hayal edebilmek bile imkansız.

Kısacası şu: Trump iktidarının ilk dört yılında daha önce hayal edilemez bir sürü şey yaptı, mesela ülkesini resmen imzaladığı iki uluslararası anlaşmadan çekti, yani devlet adına atılmış imzaları inkar etti. Yartın hangi sözünü tutacağının ne garantisi var?

Şimdi Trump 2.0 olarak iktidarda ve onun başka hangi alışıldık olmayan şeyi yapacağını hiç kimse bilmiyor.

Bence dünya üzerinde Trump bilinmezinden korkmayan tek bir ülke bile yok. Buna Rusya da dahil.