Türkiye’nin iyi gazetesi
Yine bir seçim sathı mailinde bulunduğumuz bu günlerde en fazla şikâyet konusu olan sektör medya. Okuyucularının veya izleyicilerinin objektif haber, dürüst ve samimi yorum, doğru enformasyon, gerçekçi değerlendirme beklentilerine cevap veremeyen bir basın imgesi var maalesef toplumun zihninde. Gerçi geçmiş zamanlarda da gazetelerin veya televizyon kanallarının taraflı yayınları tartışma konusu olur, bilhassa bugünkü gibi seçim dönemlerinde sergilenen birtakım yönlendirme çabaları tepki çekerdi ama kamuoyundaki “basın algısı” hiçbir zaman şimdiki derecede olumsuz olmamıştı. Belki bardağı taşıran bir son damla yüzünden…
O “son damla” ne olabilir diye bakınca, mesela bugünlerde seçim konusunda yazılıp çizilenleri görüyorsunuz. Ne yazık ki bu yazıların kahir ekseriyeti tribün edebiyatı kapsamında yer alıyor. Yani taraftarı olduğu kesimin, zümrenin, partinin vs. her şeyinin her şart altında savunulması, diğer yandan ise rakiplerin veya düpedüz “öteki”lerin gözden düşürülmesi, suçlanması, itibarsızlaştırılması için elden gelen gayretin gösterilmesi -ve ayrıca bu yolda hiçbir ahlaki kural gözetilmemesi- esasında bir yazı anlayışı, bir gazetecilik anlayışı, bir siyasi angajman anlayışı... Daha da kötüsü, kimilerinin “profesyonel amaçlarla” kendi kişisel dünya görüşünün veya siyasi tercihinin aksi yönde tutum sergileyebilmesi…
Geçmişte de bunlar yoktu diyemem ama bu kadar değildi diyebilirim. Hele tetikçilik bu kadar aleni icra edilen bir meslek değildi. Gazete yazarlarının her birinin siyasi görüşü, parti tercihi vs. bilinirdi ama müptezelleşme temayülünde olanlar hiç değilse belli yerlerde istihdam edilmezlerdi. Görünmez bir duvar vardı sanki böylelerinin geçemediği.
Şimdi bunlar adeta baraj duvarını yıkıp geçmiş azgın sel suları gibi geldiler, matbuat arazisini baştan aşağı kapladılar.
Tamam, bizim matbuat arazisi eskiden de çamur içindeydi ama yine de çizmenizi giyince yürüyebilirdiniz. Şimdi o eski çamuru derin bir bataklığa çeviren ve insanları neredeyse çamuru arar hale getiren bir “tarz” hâkim oldu matbuatta… Eli maşalı bir gazetecilik anlayışı…
Daha kaba bir tanımlamadan kaçınmak için kibar bir benzetmeyle -ve gerçek tribün amigolarını tenzih ederek- ifade etmek gerekirse “tribün amigosu” tarzı bir gazetecilik...
Ama tabii “bu tarz gazetecilik”ten uzak duran, mesleğin haysiyetini ve itibarını temsil -ve temin- eden bir “kaliteli gazetecilik anlayışı” da daima var oldu Türk basınında. İşte KARAR her türlü engellemeye ve önüne çıkartılan namüsait şartlara rağmen bu gazetecilik tarzının temsilcisi bugün. Tevazu gösterecek değilim... Hem okurlarımızın hem de mesleğin ustalarının -herhalde nezaket icabı kuru bir övgü olarak değil- aktüel durumun tespiti olarak ifade ettikleri kanaat bu.
Elbette bu başarıda bizim samimi gayretimiz kadar refiklerimizin çoğunun “gerçek gazetecilik” yarışından havlu atarak çekilmelerinin de payı var!
* * *
Bugün üçüncü yaşını geride bırakıp dördüncü yılına giren KARAR her şeyden önce “Türkiye’nin iyi gazetesi” olmak hedefiyle yola çıkmıştı.
İyi gazetecilik yapmanın şartı tarafsız olmak değil. Biz de tarafsız değiliz. Bu toplumun değerlerinin, insanlık vicdanının, hukuk ve demokrasinin, millet iradesinin üstünlüğünün tarafındayız.
Bize göre iyi gazetecilik yapmanın şartı objektif olmak, gerçeklikten kopmamak, bağımsız davranabilmek, dürüstlükten ayrılmamak, eleştiri ile karalamayı karıştırmamaktır.
Yola çıkarken bunları yayın ilkelerimiz olarak benimsedik.
Bağımsızlığımız en büyük güvencemizdi, hâlâ öyle. “Kimsenin adamı olmamak” asıl gücümüzdü, hâlâ öyle. Zaten bağımsız olduğumuz için, kimsenin adamı olmadığımız için KARAR’ın deneyimli yazı işleri ekibi ve “sözü dinlenir” yazar kadrosu üç yıldır neredeyse her gün Türkiye’nin gündemini belirledi.
Bu üç yıl boyunca vicdanımızın sesinden başka hiçbir şey dinlemedik.
Objektif olmayı tavırsız olmakla karıştırmadık. Hesap kitap yapmadan sözümüzü söyledik.
Karalamadık, eleştirdik.
Ajitasyondan, yönlendirme kaygısından, abartıdan uzak durarak okurumuza “net haber” verdik.
“Türkiye’nin en büyük yazar kadrosu” gündemdeki olaylara özgün ve farklı bakış açıları getiren yorumlarıyla, analizleriyle gazete okurunun ihtiyaç duyduğu fikir ikliminin gıdasını üretti.
* * *
Bildiğiniz üzere, KARAR macerası basılı gazeteden önce başlamıştı. 2015’de karar.com adresinde yayına başlayan internet haber sitemiz bugün beşinci yaşının içinde.
Her gün yüzbinlerce kişinin internet üzerinden takip edip okuduğu haberlerimiz ve köşe yazılarımız sosyal medyada ve internet sitelerinde en çok paylaşılan metinler. Köşe yazısı sayfaları aynı zamanda okurların kendi görüşlerini paylaştığı interaktif bir platform durumunda. Okuyucu sayısı itibarıyla Türkiye’deki internet siteleri arasında en başlarda yer alıyor karar.com.
Kısa sayılabilecek bir sürede eriştiğimiz bu başarı da mesleki anlamda iftihar vesilemiz.
* * *
Okurlarımızın desteği ve güveni içinde inşallah dördüncü yılımızda da ilk gün açıkladığımız yayıncılık prensiplerimizden taviz vermeksizin haberleri objektif bir anlayışla kamuoyuna ulaştırmaya, gelişmeleri sorumluluk hissiyle ve hakikate sadakat bilinciyle yorumlamaya devam etmek arzu ve kararlılığı içindeyiz.
Hep beraber nice yıllara…