Tek millet, iki tarih!
Cumhuriyetin kurulmasının üzerinden yüz yıl geçtiği halde, belirli toplum kesimleri arasında hâlâ “Osmanlı taraftarları ile cumhuriyet taraftarları” şeklinde bir kamplaşmanın devam etmesi sağlıklı bir durum olmasa gerek. Bu ülkede artık Malazgirt Zaferi bir kesimin, İzmir’in kurtuluşu başka bir kesimin bayramı oluyorsa ortada millet diye bir varlık kalmamış demektir. Ortak tarihî değerlerimiz etrafında sürdürülen siyaset tartışmalarına bu açıdan bakmak gerekir.
Malumunuz, ilk önce İzmir’in kurtuluşunun kutlanmasına itiraz edip “Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler. Kurşun sıkmadık ki” diyen bir eski Meclis Başkanının başlattığı talihsiz tartışma ülke gündemini meşgul etti bir müddet. Şimdi de 9 Eylül kutlamalarında yaptığı konuşma dolayısıyla İzmir Belediye Başkanına karşı dört bir koldan hücum var kaç gündür. Tunç Soyer’in “Osmanlı’ya hakaret” diye tepki gösterilen sözleri “Yüz yıl önce ülkeyi yönetenler gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindeydi” şeklinde. Nutuk’tan alınma ifadeler bunlar, bilindiği gibi. Alıntılanan sözünde Atatürk, Kurtuluş Savaşı esnasında İstanbul’daki yönetim kadrolarının bir kısmının gaflet, bir kısmının dalalet, bir kısmının ise düpedüz ihanet içinde olduğu için Millî Mücadelenin karşısında yer aldığını ileri sürüyor.
Anlaşılan o ki belirli toplum kesimlerinin hassasiyetlerini harekete geçirmeye yönelik yapay bir tartışma üretilmiş bulunuyor. Buna karşılık, böyle bir konunun tartışılmasında belirli nüansların ihmal edilmesi bizi yanlışa sürükleyebilir. Buradan da bazılarınca toplumdaki kutuplaşmaya hizmet edecek malzemeler üretilebilir. Mesela fazlasıyla genelleyici olmak veya geçmişi bugünle mukayese etmeye kalkışmak tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Unutmayalım ki tarihi bugünkü siyasi çekişmelerin hesap görme zemini yaparsak hem dünümüzü hem de bugünümüzü kaybederiz. Geçmişi de kendi özgün şartları çerçevesinde değerlendirmek, o günün siyasi konjonktürü bağlamında yaşanan birtakım ihtilafları bugüne taşımaktan kaçınmak icap eder.
Cumhuriyetin kuruluşunda eski yönetimle yeni rejim arasındaki farklılığın ahlaki temelde vurgulanması ihtiyacıyla yeni tarih anlatısında bazı keskin genellemelere yer verildiği malum. Onları bugün daha da keskinleştirmeye uğraşmanın gereği yok.
Ayrıca tarihi gerçeklerin üzerine siyasi ihtilafların veya şahsi çekişmelerin gölgesinin düşmesine izin verilirse at izini it izinden ayıramayız. Düşünün ki Atatürk yine Nutuk’ta -artık siyasi rakipleri olan- Ali Fuat, Rauf Orbay, Kazım Karabekir gibi Millî Mücadele kahramanı silah arkadaşlarını bile “En hain dimağlar” diyerek suçlamıştı. Ama bu isimlerin tamamı daha sonra İnönü devrinde iade-i itibarla önemli devlet postlarına getirildiler. Bugün hiç kimse onlara hain demiyor.
Cumhuriyetin kuruluşunun ardından yeni rejimin uygulamaya koyduğu bazı radikal değişikliklere itirazı olan kesimler bu yönetimin meşruiyetini dayandırdığı tarih anlatısına da itiraza yönelmiş oldukları için iki farklı tarih tezi ortaya çıktı ve aradan geçen yüz yıl boyunca bunların çatışması devam edegeldi. Ne var ki bu tartışmalarda zarar gören daima gerçekler oldu.
Şimdi bir kesim Millî Mücadelenin yalnızca Atatürk’ün kişisel dehasının eseri olduğuna inanmamızı istiyor, diğer kesim bu şerefin Mustafa Kemal’i Samsun’a gönderen Sultan Vahdettin’e ait olduğunu ileri sürüyor. Oysa hakikat bu ikisinin arasında bir yerde.
Kemalistlerin zannettiği gibi Mustafa Kemal bir gün tek başına Anadolu’da mücadele başlatmaya karar verip yola çıkmış değildir. Ama Osmanlı hanedanına toz kondurmamaya uğraşanların iddia ettiği gibi, bizzat Sultan Vahdettin’in İstiklal Harbini düşünüp planladığı ve bunun için Mustafa Kemal’i Samsun’a gönderdiği de doğru değildir. Dönemin gelişmelerini somut belge ve kanıtlara dayanarak inceleyen Feroz Ahmad, Erik Jan Zürcher, Emel Akal gibi tarihçilerin kanaatine göre, İttihat Terakki hükümeti tarafından daha Cihan Harbi devam ederken “B planı” olarak tasarlanıp hazırlıkları yapılmış, savaştan sonra hayata geçirilmiş bir direniş organizasyonu vardır.
Mustafa Kemal hem bu görev için en uygun kişi olarak görüldüğü hem de kendisi bu yolda herkesten daha istekli ve inançlı olduğu için Millî Mücadele’nin liderliğine gelmiştir. Bu görevlendirmeyi padişahın yaptığını söylemek için o günün İstanbul’undaki siyasi güç dengesinden habersiz olmak gerekir. Mustafa Kemal’in Samsun’a hareketinden önce Vahdettin ile görüşmesinden böyle bir anlam çıkarılamaz. Osmanlı Genelkurmayı Anadolu’ya gönderilecek kadroyu belirleyip Saray’a usulen onaylatmış olabilir en fazla. Yani padişahtan habersiz gerçekleşmiş bir organizasyon olmayabilir belki bu ama padişahın iradesiyle gerçekleşmiş olamaz. Çünkü padişahın bir iradesi yoktu o sırada. Dolayısıyla ihanetinden söz etmek de mantıksız. Vahdettin’in günahı dönem dönem milletine ve askerine inancını kaybedip ülkeyi ve saltanatı kurtaracak yol olarak İngilizlerle işbirliği seçeneğini ileri süren İtilafçılardan medet ummasıdır. Bunun da temelinde saltanat ile devleti bir ve aynı görmesi vardır.
Ancak ülkenin selameti için İngilizlerle işbirliğini savunan Hürriyet ve İtilaf Partisi mensuplarının tutumu şahıslara göre gafletten dalalete ve hatta ihanete uzanan bir çizgide şekillenmiştir maalesef. O günlerde işgale karşı askeri direnişin çare olmayacağını düşünmek bugün için bir “içtihat hatası” olarak kabul edilebilir ama Anadolu’da işgalcilerle savaşan Türk askerine karşı Hilafet ordusunu kurmak, Anzavur ayaklanmasını organize etmek, Millî Mücadele önderleri hakkında dinden çıktılar fetvası yayımlamak veya Nemrut Mustafa Divan-ı Harbinde idam cezası vermek vs. vatanseverlikle bağdaşacak işler değil. İngilizleri oyalamak için yapılan göstermelik uygulamalar bir yana, kendilerini işgalcilere beğendirmek için var gücüyle Anadolu direnişini boğmaya uğraşan belli bir grubun “şahsî menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid” ettiklerini söyleyen Atatürk yerden göğe kadar haklı değil mi?
Ama şu da var ki ne Osmanlı Sarayının tüm mensupları ne de İstanbul hükümetlerinin hepsi gaflet, dalalet, hatta ihanet içindeydi. Sarayda da Babıali’de de Millî Mücadelenin destekçileri daima vardı. Şehzade Ömer Faruk Efendi Anadolu’daki mücadeleye katılmak üzere İstanbul’dan ayrılmış, ama çeşitli sebeplerle bunu uygun bulmayan Ankara hükümetinin ricasıyla Bolu’dan geri dönmüştü.
Damat Ferit kabineleri dışındaki İstanbul hükümetleri gizli veya açık şekilde Anadolu’daki Millî Mücadeleye müzahir olmuşlardı. Nitekim bu hükümetlerin sadrazamları Cumhuriyet devrinde taltif edilmiş ve öldüklerinde devlet töreniyle vatan toprağına verilmişlerdir. Aralarında -Atatürk’ün yine Nutuk’ta sert sözlerle eleştirdiği- İzzet Paşa ile Salih Paşa da vardır.
İstanbul’daki yönetim kadroları ceffelkalem hain ilan edilmemişlerdir. Kaldı ki İstanbul’daki herkes hain olsaydı önemli miktarda silah ve cephanenin Anadolu’ya kaçırılması ve Millî Mücadele kadrolarının Ankara’ya geçebilmeleri de mümkün olmazdı. Osmanlı ordusunun en tepesindeki Genelkurmay Başkanlığı görevinin ardından Ali Rıza Paşa ve Salih Paşa kabinelerinde Harbiye Nazırlığı yapan Fevzi Çakmak veya Umumi Harb’in sonunda “Harbiye Nezareti Müsteşarlığı” görevini üstlenen İsmet İnönü eski başkentte Millî Mücadele ile ilgili çalışmaları ve hazırlıkları tamamladıktan sonra, 1920 Nisanında Ankara’ya geçtiler.
Bundan önce ise daha Kasım 1918’de Kâzım Karabekir, Cafer Tayyar, Ali Fuad ve Mustafa Kemal Paşalar İstanbul’da Millî Mücadelenin planlamasıyla ilgili nihai görüşmeleri gerçekleştirmiş; Sadrazam Ahmed İzzet Paşa ile Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa’nın da bilgisi dahilindeki bu görüşmelerden hemen sonra yapılan görevlendirmelerle Kâzım Karabekir Erzurum’a, Ali Fuad Ankara’ya gitmiştir. Ardından da Mustafa Kemal, 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a çıkmıştır.
Demek ki “Atatürk’ü padişah Anadolu’ya gönderdi” diyenler de “Vahdettin vatanını sattı” diyenler de kendi tarih kurgularını çıkarıyorlar karşımıza. Akademik nitelikteki objektif araştırmaların bulgularına aykırı bile olsa bu konudaki farklı görüşlere inanç özgürlüğü kapsamında müsamaha gösterebiliriz ama bunları kavga bahanesi haline getirmek, toplumdaki kutuplaşmaların zemini yapmak kesinlikle vatanseverlik değil.















Kurtuluş savaşı başladığı zaman Atatürk ve Türk milleti fesliydi. Şapkalı gavurlar yenildi, fes yasak edildi, şapka mecbur dildi. Bu işte bir alicengiz var mı diye merek edene gerici, biatçı deniyor. Bu işi normal kabul edene de çağdaş, araştırmacı, sorgulayıcı birey diyorlar... Yok efendi bu iş tutmaz, bu işin temelinde bir arıza var.
Yanıtla (5) (16)Fes kuzey afrikalı magriplilerin giysisiydi, o da Osmanlının değildi
Yanıtla (4) (3)17;07 2.Mahmud SARIGI atti,yasakladi fes getirdi GAVUR PADISAH oldu..Atatürk fes'i kaldirdi bu sefer bazıları atip,tuttu ama KAFASI CALISAN herzaman ayni..calismayan kafaya ister kavuk ister sarik ister fes tak ne fayda..Konuya bak..fes,sapka falan,filan..Bunun icin Zeka lazim degil ki...isteyen,istediğini taksin ve gidin kumda oynayın...
Yanıtla (1) (0)18.24, Madem fes de bez parçası, şapka da. O zaman bu millete şapka giysin diye neden zulmedildi...
Yanıtla (1) (0)Hürriyet mi fes mi şapka takınca dinden mi çıkıyorsun o dönemki padasuh ailesinin giyimine bakın istersen Tarih boyunca Türk her zaman ileride olan kültüre gitmiştir. Türkü zincirlerinden kurtarmak yeniden yüceltmek her Türk'ün asli görevidir
Yanıtla (3) (0)Sayın okur, keşke bir tek arıza olsa, çok arıza var çok. En büyük arıza da harf değişikliği. Dünya da başka bir örneği yok.
Yanıtla (1) (2)1726 - 1830 arası bastığın kitap sayısı 182 adet. Arapça harfleri Farsça gramerle kullanıyordun. Var mı başka örneği dünyada?
Yanıtla (2) (0)2022, Arapça harfler dedğin 1000 yıllık alfabemizdi. Farsça gramerle Türkçe yazılmaz. Bu mevzuda ciddi cahilsin. Cumhuriyetle gramerimiz değişmedi. Osmanlıda gramerimiz ne idiyse şimdi de o. Sadece İngiliz alfabesini aldık.
Yanıtla (0) (0)Diğer tüm yazılarınızda olduğu gibi ülkemizin perişan halini çok güzel değerlendirmişsiniz. Yazınızı okuyunca bizim toplum olarak henüz rüşde ermemiş ve yanlış ile doğruyu ayırt edemez durumda olduğumuzu gösteriyor. Özellikle parti ve siyasi emellerine alet edenleri değerlendiremeyerek devamlı kavga psikolojisine sahip bir insan topluluğuyuz. İngiltere'de ve diğer gelişmiş ülkelerdeki devlet terbiyesini anlamaktan fersahlarca uzaktayız. Bu ahlaki çürümeden ne zaman kurtulacağız bilmiyorum.
Yanıtla (0) (0)Sultan Reşad'ın sağlık sorunları nedeniyle, 1917 Aralık ayında çıkacağı Avrupa seyahatine onun yerine velihad Vahdettin gönderildi. Mustafa Kemal bu seyahatte Vahdettin'in emir subayıdır. Haftalar süren bu birliktelikle Aralarında bir hukuk oluşmuştur. Vahdettin, Sultan Reşad'ın vefatından sonra 4 temmuz 1918 tarihinde padişah oldu. Atatürk ise 19 Mayıs 1919 tarihinde müfettiş unvanı ile Samsun'a gönderildi.
Yanıtla (1) (0)Çok güzel yazmışsınız ama bir de ""Bu görevlendirmeyi padişahın yaptığını söylemek için o günün İstanbul’undaki siyasi güç dengesinden habersiz olmak gerekir. Mustafa Kemal’in Samsun’a hareketinden önce Vahdettin ile görüşmesinden böyle bir anlam çıkarılamaz."" bu kısmı doğru ve tarafsız olarak yazsaydınız tarihi gerçeklere daha uygun olurdu. Çünkü bugün artık tarihi belgelerde Mustafa Kemali Anadolu'ya gönderen kişinin Vahdettin olduğu açık seçik yazılmaktadır.
Yanıtla (2) (17)Doğrudur, Mustafa Kemali Anadolu'ya gönderen karara imza atan Vahidettin'dir. amma bu görevlendirmenin sınırları vardır. Direnişi örgütlesin diye değil. işgalcilere yeni toprakları da işgal edecek bahaneler yaratılmasın, Türkler tarafından, kuduran azınlıklara karşı girişimlerde bulunulmasın diye halk teskin etmek amacıyla gönderilmiştir.
Yanıtla (5) (0)Ferman da vahdettin in imzası var.işkal altındaki bir payitatta "ben m.kemal paşayı bir kalkışma ,bir milli mücadele başlatması için gönderiyorum "diyemezdi herhalde. Bu vahdettin ile m.kemal arasında bir sırdır. Şahbaba da yazdığına göre vahdettin merhaba.kemale 30000₺ para vermiştir. Olağanüstü yetki vermiştir. Bu yetkiye dayanarak merhaba.kemalpasa istediği tayini yapmışlar. Adeta padişahın özel temsilcisi olarak samsuna çıktı.
Yanıtla (0) (0)30.000 tl mi? Bugün kü tl yani? Hani bir aralar 30.000 altın deniyordu ya sonra akılları başlarına geldi bu 30.000 altını sadece taşımak için 30 tane eşeğe gerek var diye o yüzden soruyorum.
Yanıtla (0) (0)Falih Rıfkı Atay'ın "Mustafa Kemal'in Ağzından Vahdettin" isimli yazı dizisi Atatürk'ün sağlığında Cumhuriyet Gazetesinde tefrika ediliyordu. Yazı dizisinin büyük bir bölümü sansüre uğradı yayımlanmadı. Falih Rıfkı sansürü uygulayan İnönü'yü Atatürk'e şikayet eder ve der ki: Paşam ben sizin söylemediğimiz hiç bir şeyi yazmadım ki? Atatürk İnönü'ye sansürün nedenini sorar. İnönü: Paşam Türk halkı bu gerçekleri öğrenmeye henüz hazır değil. Yoksa devrimler tehlikeye girer, diye cevap verir.
Yanıtla (0) (0)Cünkü ben kendimi Batinin temsil ettigi degerlere, o kültürel havuza daha yakin hissediyorum. Arada farkliliklar yok mu, tabii ki var ama bir tarafa Islam dünyasini bir tarafa da Batiyi koyup, hangisine daha yakinsin diye sordugunuzda cevabim her zaman Bati. Tipki Erdogan'in bizim kültürel olarak Talibana yakiniz demesi gibi. Bu Tanzimat ile baslayan Osmanli-Türk modernelesmesinin ve yüzlerce yillik bir dönüsümün sonucu. Kiras'in yazisindaki gibi basit bir sey degil, ki o yazida Kürt de yok.
Yanıtla (5) (2)16.09, Herkes kendisini dilediği kültüre daha yakın hissedebilir. Ama bu herkes aynı milletten olmaz... Millet kavramının ırkla alaksı yok. Ben Müslüman bir Kürt ile ya da Yunan asıllı İngiliz Yusuf İslam ile aynı millettenim. Ama kendisini Batı kültürüne daha yakın hisseden bir Türk ile aynı milletten değilim.
Yanıtla (0) (0)Ben de aynisini söyledim zaten. Kiras'in söylediginin aksine, Türkiye'de tek bir millet yok. Aksine en az üc millet var ve bu milletler arasindaki farkliliklar, benzerliklerden daha fazla ve güclü. Örnegin, benim icin Nijeryali bir Müslüman'in ya da Yusuf Islam'in herhangi bir anlami yok ve kesinlikle Türk milletinin bir parcasi degiller. Ama siz onlarla ayni milletten oldugunuzu düsünüyorsunuz. Suriyelilerin ülkeye zorla sokulmasindan sonra, insallah bu farklilik hukuki bir boyut ta kazanacak.
Yanıtla (2) (0)01.34, Sen Batılı hayat tarzı ile yaşayan ve ırkı Türk olan insanlara Türk Milleti diyordun. İsamı yaşayanların da Türklükle alakası olmadığını söylüyorsun. Bu senin şahsi kanaatin. Ama sosyolojik kavramlar şahsi kanaatler ile tarif edilmez. Saray Bosna'da Boşnak Müslümanlar, yine aynı Irka mensup Sırplar tarafından "Türkler" diye katledildi... Aslı Türk olan Macarlar ise kendilerini Türk Milletinden saymazlar...
Yanıtla (0) (0)"İki tarih" mi? Yok öyle bir şey... Kemalistlerin "yıkılış, kurtuluş ve kuruluş" anlatısı eksiktir, abartılıdır, tek yönlüdür ama neticede tarihtir. İslamcıların anlatısı ise düpedüz uydurmadır, hayalidir, bünyesinde bir doğruya karşı beş yalan taşır. Yani tarih değildir.
Yanıtla (2) (1)Bence troller bu konuda müthiş Atatürkçü mesajlar yazıyor. Bu konuyu kaşidikca akp ye yarayacak. Troller chplilerden daha fanatik vahdettin düşmanlığı yapıyor. Maksad topluma korku vermek. "Osmanlı düşmanları ecdat düşmanları geliyor bakın" demek... Bu olayı muhalefetin kaşıyacağını sanmıyorum. Bu gündemi gördükçe KK ve Aksener kahr oluyordur. Tilkide kuyruk bitmez
Yanıtla (0) (2)20.24, Mevzu durup dururken açılmadı. Lafı söyleyen CHP'nin belediye başkanı Tunç Soyer, AKP'nin adamı mı?
Yanıtla (1) (0)İktidar ve destekçisi bir kesimin demek isteyip de diyemedikleri bazı şeyleri bazı yorumcular burada yazıyor ve onları daha samimi buluyorum. Olay şudur. Vahdettin'e göre Mustafa Kemal haindir ve idama mahkum edilmiştir. Mustafa Kemal'e göre de Vahdettin ihanet içinde, Damat Ferit ise açık açık haindir. Her iki tarafa birden sahip çıkmak samimiyetsizliktir.
Yanıtla (5) (2)İşte ideolojik saplantı budur,Ayşe hanım,Vahdettin tahta çıkacak bir eğitim almamış,bu yeteneğe sahib bir insan değil,şartlar öyle gelişmiş,hasbelkader adam tahta çıkmak zorunda kalmış.Malesef monarşi böyle bir yönetim biçimi.Syğlr.
Yanıtla (2) (2)Adamı gülmekten öldürürsünüz... Vahdettin cahil de dediler. Daha neler neler okuyacağız ömrümüz oldukça
Yanıtla (0) (0)Vahdettin vatan haini değildir. imza Bülent ecevit.
Yanıtla (0) (0)Yazdıklarınız gerçeği yansıtmıyor. ATATÜRK'ümüz o zor şartlarda, padişahın tüm engellemelerine rağmen kendi başına Trabzon'a çıkmış ve bağımsızlık ateşini yakmıştır. Saray aynı bugün olduğu gibi o dönemde de otoriter bir yönetimle halkı ezmekteydi. Yoksa İngiliz işgali o kadar da problem değildi, İngilizler dostumuzdu. ATA'mız ise halka inanıyordu. ATA'mız olmasa bugün hiçbirimiz nefes bile alamazdık. Anladığım kadarıyla siz de Fesli Kadir, Bardakçı gibilerin hezeyanlarınıdan etkilenmişsiniz.
Yanıtla (9) (3)Hiç doğrudeğil yazar çok objektif.
Yanıtla (3) (2)13.18, Trabzon mu? Atatürk Samsun'a çıkmamış mıydı?
Yanıtla (1) (0)17:00'a: 13:18 yorumunun yazarı olarak: o kadar saçmalıktan sadece Trabzon'a mı takıldınız :):) ?? İroniden anlamayan nesle aşina değiliz :):)
Yanıtla (0) (0)18.39, Trabzon demeseydin iyiydi... :))
Yanıtla (1) (0)Düşün;hakkında şeyhül islam tarafından idam fermanı çıkarılıyor, ingiliz ve yunan uçakları bunu uçaklardan atıyo.r .Hilafet orduları kuruluyor Anzavur ayaklanması gibi ve resmen kurtuluş mücadelesi yapanlara daha organize bile olmadan savaş açılıyor.Yakalanırsan idam edileceksin. Bu arada sultan altınlarını da beraberinde yanına aldığı içine koyduğu çantası ile ülkeden ingiliz zırhlıs ile gidiyor, arkadan sevgilisini yanına getirtiyor.
Yanıtla (14) (4)Sayın karar okuru,vahdettin altın martin götürmedi. Ömrünü sefalet içinde italyada geçirdi. Borçlarından dolayı cenazesine haciz kondu. TBMM cenazeyi kabul etmedi .Şama defnedildi. Birde sevgilisini getirtti diyorsun, külliyen yalan.
Yanıtla (0) (0)1. Ingiliz gemisiyle ulkeyi terkeden krala dunyanin heryerinde kotu soz soylerler. 2. Tarihte hic bir kurucu liderle siyasi olarak hesaplasma sansimiz yok. Bos islerden siyirin kendinizi. 3. Bugun ki sorunlara 100 yil onceden cevap aramak, entellektuel bir gudukluktur. Kendinizi gelistirin. Yabanci dil ogrenin. Birakin tarihciler detaylari tartissin. Siz isinize bakin. Vatandasa tavsiyem budur. 163 yorumluk konular degil bunlar. Asamadiniz bir turlu...
Yanıtla (4) (2)“Entellektüel güdüklük” bizim gibi ülkelerdeki yarım aydınlar içşn güzel bir tanımlama olmuş!
Yanıtla (4) (1)Nablus'ta Liman von Sanders neden kahr oldu ?
Yanıtla (0) (0)Sayın reco TBMM den Osmanlı hanedanı yediden yetmişe sürgüne gönderilmesi hususunda kanun çıktı. Yapılan tehditlerin bini Bi para idi.Sen olsan ne yapardın.
Yanıtla (0) (0)Birakin bu kisir tartismalari.tarihi de tarihi kisilikleri de zamanlarina gore degerlendireceklere birakin.bos beles tartismalar bu ulkenin gelecegi karanlik kimsenin umurunda degil.betona mahkum edilen bir ulkenin hazin sonu yaklasirken siyasiler saz caliyor.
Yanıtla (1) (0)Millet: Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus. Bu tarife göre iki tarihi olan bir millet olmaz...
Yanıtla (1) (0)Turkiye tarihiyle yuzlesememis ,objektif bir bakis acisi ile tarihe bakamamistir.herkes kendi ideolojik gorusuyle tarihi degerlendirmeye calismistir.siyasiler de dini degerleri kullandiklari gibi tarihi de kendi cikarlari icin kullanmislardir.ne osmanliya ovenler ne de cumhuriyete toz kondurmayanlar samimi degiller.ruzgara gore yelken acan bu gruplar ulkemizde ayrik otlarinin yesermesini isteyenlere hizmet eden mandaci zihniyete sahip kisilerdir.
Yanıtla (2) (3)Bu kisiler ucuz kahramanlik yapiyor.ne osmanlicilar ne cumhuriyetciler o donemlere ait degerlere sahip cikmamistir.soyer bugun ku idarecilerin de gaflet ve delalet icinde oldugunu da soylemeliydi.
Yanıtla (1) (0)Çok yerinde tespitler. Dahası da var. O da bana kalsın....
Yanıtla (0) (0)İktidar ne zaman sallansa muhalefet hemen sufle veriyor ve hep bir ağızdan yurttan sesler korosu başlıyor. Bütün basın yayın aynı şarkıyı söylüyor. Ülkenin asıl gündemi,pahalılık,işsizlik,mülteci sorunu v.s gündemden hemen düşüyor. Böyle muhalefet dostlar başına.. Boşuna mevcut hükümet seçim kaybeder umuduna kapılmasın kimse. CHP muhalefet filan değil orkestra şefi.
Yanıtla (4) (6)Bir belediye baskani nutuk okumus, Millete servis edilmis, millette havada kapiyor. Burda sorun kimde ? Herseyi elestirip hic bir isin ucundan tutmayan, hic bir degerine sahip cikmayan bir millet. Adalet yuruyusu icinde bos is diyorlardi.. Ohal bahanesiyle yapilan hukuksuzluklara gulen milletimizin karni acikmis, giybetle karnini doyuruyor bugunlerde.. Devam boyle, fiskiyleri kirdilar kafasindan devam edin siz takiyeye...
Yanıtla (0) (0)Konya da Tahir Büyükkörükçü hoca diye dünyaca ünlü bir vaiz vardı. Tahir Büyükkörükçü hocayı yurt içinden yurt dışından dinlemek için binlerce insanlar gelirdi. Sonra Tahir Büyükkörükçü hoca Milli Selamet Partisine girdi ve oradan milletvekili oldu. Ondan sonra Tahir Büyükkörükçü hocayı sadece Milli Selamet Partililer dinlemeye başladılar. Ve Tahir Büyükkörükçü hoca siyasete girince kayıp olup gitti. Biz AKP inanıp Müslüman olmadık ki biz Allah a inanıp Müslüman olduk.
Yanıtla (5) (1)Sayın siyasi öngörü özürlü muhalefet, Vahdettin tartışması büyüyor. Islamci kesimde bu konuda binlerce eser var. En güçlü olduğumuz konudur. Bu iş büyürse, miting meydanları iskilipli atıf hocanın idam resmi ile donanır. Bu gerilimden iktidar %60'la seçimi alır. Buralardaki yorumlara bakmayın. Akıllı olun... Olayı toparlayın. Yok mu akıllı bir kaç adam?
Yanıtla (6) (12)Geçin bu boş işleri. okular açldı Kantinde bi tost 15 TL olmuş
Yanıtla (21) (2)Yani diyorsun ki toplum ulkeyi kurtarana degil de diğerine mi tapar
Yanıtla (3) (0)Neyzen Tevfik ile paşa sinemaya gitmiş. Sinemada ayhan ışık, kızı kötülerin elinden kurtarmış. Sonra aralarında bir sevgi baloncugu falan... Paşa neyzen e dönmüş: "neyzen aynı işi öbürleri de yapacaktı, bu niye kurtardı ki" diye sormuş. Neyzen de boynunu bukmuş: "Paşam dünyanın kanunu bu. Kurtarıcılar asıl işi yapiyor"
Yanıtla (0) (0)Adam hamsinin 100 çeşit yemeği var demiş say demişler başlamı ş 1 tatlı tamam demişler tatlısı varsa 100 çeşidi de vardır. İslamcıların binlerce kitaplarının yazarları 1 Fesli meczup tamam gersini saymaya gerek yok. Şeyh pirimiz efendimiz!!!!
Yanıtla (0) (0)Atatürk yine Nutuk’ta -artık siyasi rakipleri olan- Ali Fuat, Rauf Orbay, Kazım Karabekir gibi Millî Mücadele kahramanı silah arkadaşlarını bile “En hain dimağlar” diyerek suçlamıştı. Bu ifade zehirli beyinler üretmeye devam ediyor. Çünkü; layüsel layuhsa bir şefin yanılmaz yasaları gibi görülüyor.Hainlik suçlamalarının başı temeli bu sözler..
Yanıtla (4) (9)Ittihat terakkinin bir numarası, yani siyasi ustadını da astırdı: Dr Nazımı. İhtilal evlatlarını daha cok yiyecekti de, akıllı bi ekip, paşayı içki masasında teskin edip, meşgul ettiler. Herkes mutlu oldu.
Yanıtla (0) (0)AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Tunç Soyer'e yönelik tepkilerini devam ettirirken "İşgalcilerle işbirliği yapan, ülkesini terk eden tabii ki bu tablonun dışındadır, bunu konuşmaya gerek mi var? Ama tartışmalı olaylar, kişilikleri bırakalım tarihçiler değerlendirsin," dedi
Yanıtla (6) (0)AKP baktı ki bu Vahdettin tartışması çarşafa sarıyor, çarketmeye başladı
Yanıtla (4) (2)Vahdettin tartismasi şu an akp nin can suyu. Bu konuda konuşmamaya çalışıyor, kemalist yapıyla ters düşmemiş oluyor. Onun konuşmasına gerek yok, muhalefet konuşarak, halkta "bu ecdat düşmanlarını mi başımıza musallat edeceğiz?" Endişesi oluşturuyor.
Yanıtla (1) (0)Tarihi devamlı galip gelenler yazar. Son 1 asırdır koca bir millete resmi tarihi dayatıp aksini iddia edenleri yaftalayanlar kendi ezberlerinin ve ezberlettiklerinin dışında hiçbir şey duymaya tahammülleri yok. Binlerce yıllık bir tarihe ve devlet birikimine sahip bir milleti, sanki leylekler getirmiş gibi A şahsı bu milleti ve devleti yarattı diye geveleyip duruyor. Ancak şu unutuluyor; her doğan ölür, her yeni eskir ve her devletin ömrü dolunca tarih sahnesindeki yerini alır.
Yanıtla (6) (8)Tarihi film ve dizilerden değil uluslararası kaynaklardan da takip etmek gerek. Şimdilerde hiç bir yaraya merhem olmamış bizim solcu takımının uydurması “resmi tarih” söylemi almış yürüyor, siyasal dincisi, etnikçisi, yerli liberaller de peşine takılmış gidiyor! Hayaller, hevesler, hezeyanlar hep vardır ama hayatta sadece gerçeklerin hükmü sürer! Türkiye cumhuriyeti Mustafa Kemal önderliğinde bir yıkımdan bağımsız bir devlet şle çıkabilmiştir, gerisi laf-ı güzaftır. Ha onu taşıyabiliyor muyuz??.
Yanıtla (7) (5)İstanbul olmadan Ankara olurmudu sanıyorsun?Nasıl anlıyorsunuz benim hafzalam almıyor.okura
Yanıtla (1) (1)17.51, Türkiye Cumhuriyetinin Osmanlı ile bir alakası yok. İşgalcilerin derdi Osmanlıyı yıkmaktı. Laik, seküler bir Türkiye'ye ile savaşmadılar. Savaşırken Osmanlıydık ve vatan ile beraber İslam için savaştık. Yani Sakarya diye savaştık, Adapazarı kurduk... Mesele senin sandığın kadar berrak değil...
Yanıtla (0) (0)Tum ABARTILAR yanlıştır..Tarih ciddi Ehli vefa olan ve Akilla kronolojik incelenmesi gereken bir geçmiş zaman cizelgesidir..Onun içinde herkesin Ninesi,Dedesi var...*cirkinlesmeden* yanlışa/yanlis,,dogruya/dogru demek lazim.ne tam fesli dogrudur..ne de behcey kemal gibi ...♧♧♧....olanlar..300 yildan fazla patinaj var çünkü..Elalem yürümüş, Dunyayi çalmış,yemis,yutmuş şişmiş iri gözüktüğü icin Adil ve dürüst dediler..Sonra da ortadogu zirlar,balkan ağlar..ahmaklar ise Efendisine aşık ...
Yanıtla (0) (0)-Osmanlı MONARŞİ değil miydi?! -İmparatorluk sınırları içindeki (insanlar dahil) CANLI-CANSIZ herşey padişahların MALLARI-MÜLKLERİ değil miydi?! -Böyle bir rejimde MÜLKÜNÜN bir kısmını (içindeki İNSAN ve MALLARLA) başka KİŞİLERE veya DEVLETLERE vermesi İHANET olur mu? -Hakkında idam fermanı veren Vahdettin'i, Atatürk'ün hain vb. sıfatlarla aşağılaması anlaşılabilir ama bu bir MONARK'ı hain yapmaz değil mi? -Padişahçılar ve Atatürk'çüler bunları bilmiyor olabilir mi?
Yanıtla (1) (4)Nasıl ki, cebinizdeki parayı harcarken, mal ve mülkünüzü satarken veya bağışlar iken İHANET ETTİĞİNİZ söylenemez ise; (Seçimle değil miras vs. yoluyla ömür boyunca ya da vazgeçinceye kadar mutlak veya meşruti yetkiye sahip hükümdar.) bir MUTLAK MONARK'a da şunu bunu verdin, onu astın bunu kestin diye hesap soracak bir devlet idaresi yoktur!
Yanıtla (1) (0)Yanılıyorsun tarihe bakarsak ülkenin gerçek sahipleri ya da gücü ele geçirenler başa gelince çok acı hesap sorar bkz. Fransız ihtilali, bolşevik devrimi. Ne monark, ne diktatör ülkeye verdiği zararın cezasını çekmez diye de bir şey yok bkz. Hitler, Mussolini, Çavuşesku vs. , ya da pılıyı, pırtıyı toplar kaçar. Yok öyle!
Yanıtla (0) (0)Kendi tarihini ve ecdadını lanetleyerek varlığını devam ettiren ikinci bir ülke var mıdır acaba dünya üzerinde?
Yanıtla (8) (9)17:32...Bizce YOKTUR...ama herkes britis kingdom kralicesine koşuyor cenaze gömme toreni icin..Trafik soldan..kendine ait ölçü,tarti birimleri var.kendine ait protokolleri var..üstüne Elmas'i çalıp Turbe'den kafasina takmislar..ama engilish bu tıpış,tıpış pesindeyiz..Milli marşında kralimiz,agamiz,paşamiz velinetimiz,,kutsalımiz Tanri seni korusun..Kanada vatandaşı mi olacaksin YEMINLI BIAT şart krallığa...bizde ise at,tut Ecdadina ne kadar atip,tutarsan o kadar muteber oluyorsun bazıları icin..
Yanıtla (1) (1)Siyasi taraftarlığına göre herkes kendine göre yorumda bulunuyor. Gerçek nedir?
Yanıtla (3) (0)Mustafa Kemal Paşa hiç kimsenin beklemediği bir şekilde başarmıştır ve haklıdır. Gerçek budur.
Yanıtla (8) (1)Islamci gelenek bu Geri Kalmislik olgusunu kabullenemiyor, bunu Dine karsi bir tavir olarak algliyor, oyle olunca da kacinilmaz olarak Tarih Hamasetine siginiyor, ikilik de buradan cikiyor.
Yanıtla (19) (2)Vahidettin etkisi ve hükmü olmayan bir figürdü hainlik vb de mecbur kalıp, zorla yaptırılmış eylemleri idi! Ankaraya gelse kuvvacı olurdu. Ekim sovyet devriminde Romanov hanedanının uğradığı kıyımdan korkmuş, TBMM de böyle bir son ya da kargaşa çıkarabilecek diğer uygulamalardan kaçınarak İngiltereye sığınmasına ve kaçmasına göz yummuştur!
Yanıtla (0) (1)Teşekkürler hocam. Her fırsattan ayrışma çıkarıp,ateşe körükle gidenlere ithaf olunur. Teşekkürler, Teşekkürler, Teşekkürler canım kardeşim.
Yanıtla (2) (1)Bilimsel veriler isiginda biraz abartili bir tarihimiz var. Olmus olaylara, sebeb sonuc iliskilerine ve en onemlisi belgelere dayaniyor. Bir de bir takim hokkabazlarin soylemlerine dayanan, falancanin hatiratindaki fikriyle pekistirilmis , belgesiz bulgusuz dedikodu tarihi var. Simdi lozanin gizli maddesi var diyen adama soruyorum nerde diye , gizli diyor. Iftira atiyor, kanitini soruyorum, Ayasofyayi muze yapmalarindan belli diyor. Bir tarih degil, mistisizm yaratip dumaninda kaybolmuslar.
Yanıtla (4) (1)Vahdettin memleketinin bekası için tahtını feda eden bir padişahtır. Bu maksatla yol verdikleri memleketin bekası için Türklüğü ve Müslümanlığı da feda ettiler... Ama gene başarmadılar. Lozan'daki hakim güçler Türkiye'nin yönetimi hakkında hala kendilerini yetkili görüyor ve öyle davranıyorlar. Ve bu iş için 100 yıldır çalışıyorlar... Biz ise bir asırdır sadece onların hayat tarzını taklit ederek onlarla başa çıkacağımızın rüyasını görüyoruz...
Yanıtla (3) (10)Vahdettin bırakıp gitmese idi Ankara ona nasıl bir muamelede bulunacaktı?
Yanıtla (1) (5)Asacaklardı ? O Ankara'da kilerin idam fermanını imzaladı ne bekliyorsun.
Yanıtla (8) (2)Kim bilir,büyük ihtimalle idam edilirdi herhalde?Syğlr
Yanıtla (0) (0)Sn.Kiras;kutluyorum sizi,bu kadar mutedil,akıllı,vatansever ve birleştirici bütünleştirici,her türlü ideolojik saplantıdan uzak beyin ve kaleminize sayğilar ve hürmetler.Hem Sn.Soyer çıkışı milli yerine dağıtıcı ve tahakkümcü,hemde ona karşı çıkanlardan milli birlik doğmaz.Bu her iki tarafa da prim vermeyen,ama her iki tarafı da,akıllı ve bir bütün olmaya çağıran yazı.Kabul etsektw etmesekte,ülkede ciddi bir gerilim var,gerilimden cahilce şu veya bu rant çıkarmak isteyen tarf ve taraflar var.Syğ
Yanıtla (0) (1)Yazi da bazi dogru ifadeler olsa da, Kiras'in bir tarihci olmadigi unutulmamali. Örnegin, saydigi isimlerden, Emel Akal, Zürcher ve F. Ahmad'dan sadece Ahmad Osmanlica okuyabiliyor ve bu dönemi hic calismad. Zürcher Osmanlica okuyamaz, Akal da baskasina okutuyor. Ben tepki cekecegini bilsem de yazinin temel argümanina katilmiyorum. TC'de üc millet ve üc tarih yazimi var. Laikler, Islamcilar ve Kürtler ve bu üc grubun farkliliklari benzerliklerinden daha fazla. Her seyden önce kutsallari farkli.
Yanıtla (2) (1)Avrupa'da da örneğin, ingilterede bazı krallari sert eleştiren kitaplar yayınlanıyor, tartışılıyor. Ama insanlar ikiye ayrılıp her biri bir kralin peşinden gidip diğerini asagilamiyor. Belki bizde de o dönemler gelecek, demokrasiyi icsellestirdigimiz , hem yönetimin hem de kişilerin demokrat olduğu bir zamanda.
Yanıtla (1) (1)Yazar güzel bir yazı yazmış. Yakın tarihimiz nutukta yazılanlardan ibaret değildir. Nutuku kutsallaştırma yalım. T.Soyer'in son Osmanlı padişahı için söyledikleri yakışıksızdır. Son padişah için belki çaresiz, umutsuz denilebilir ama hain yakıştırması çok ağır. Günümüzde iktidar da kendinden olmayanlara hain, zillet vb. diyor. Bu hain yakıştırması biraz günümüzdeki yakıştırmalara benziyor...
Yanıtla (13) (17)Son Bizans imparatoru surlarda ülkesini korumak isterken öldürüldü. Son Osmanlı padişahı ise kendisini Allah'a ve sonra İngilizlere emanet ederek yurt dışına kaçtı. Siz karar verin ne olup olmadığına.
Yanıtla (19) (5)Son Osmanlı padişahı ülkesinde rejim değiştiği için, kardeş kanı dökülmemesi için ülkesini terk etti ve Avrupa'da sefalet içinde vefat etti.
Yanıtla (4) (8)Son Doğu Roma imparatoru dengi sahada olduğu için meçburdu belki. Belki Vahdettin'de karşısında dengi olan bir imparator olmadığı için işgal kuvvetleri komutanlarına meydan okumak istemedi. Neyse muhtemelen Anadolu'daki kahramanlara yeterli desteği veremediği için savaştan sonra Ankara hükümetine ayak bağı olmamak ve Osmanlı hanedanına rabıtası olanlar bundan kolay ve hızlı bir şekilde arınsın diye sanki kaçmış gibi ülkeyi terk etmiş olabilir... Kendi hikayem.
Yanıtla (3) (6)Dolmabahçe 'den Üsküdar'a geçmemiş bir adam mı bu söylediklerinizi yapacaktı ya da milletin 15 yaşındaki çocukları bile ( dedem dahil) Çanakkale'de savaşıp şehit düşerken kendi kızından daha küçük yaştaki başbahçıvanın kızı ile gerdeğe giren kart horoz mu yapacaktı o işler gidin Allahınızı severseniz.
Yanıtla (4) (2)15 yaşındaki kız hikayesini nereden çıkardın. Zaten adam hasta idi.muzdarip idi.yapmayin yahu.
Yanıtla (0) (0)Birilerinin Ankara'da idam fermanını çıkarttıracaksın imzalayacaksın bu feramanı işgal güçlerine Anadoluya uçakla dağıttıracaksın .Ne desin bu Ankara'da kiler ? Kendinden yola çık..
Yanıtla (6) (2)Hellalleşme fasafiso.Ecdadı ile sorunlu bir partiyi bu millet iktidar yapmaz.Bari bunu anlayın
Yanıtla (5) (25)Ahmet kendi adına konuş ,senin ecdadın benim değil mesela.Veya bir başkasının olmayabilir ama bizim ecdadımız sayarız.Kısaca sadece kendinize yontun başkalarının vardır ataları.Ecdad diyorsan Altay da Tanrı dağlarına bak.Ecdadın şahını görürsün tabii anlayana.
Yanıtla (12) (3)13.03, Osmanlıya ecdat diyemeyen, Yunan'a da düşman diyemiyor... Bu Atatürk, düşman diye yanlış bir milletle mi savaştı....
Yanıtla (1) (0)Hiçbir padişah ecdadımız değildir. Çoğunun anaları Türk değildir. Ecdadımız o devirde yaşayan dedelerimizdir. Ecdadımız Çanakkalede, Sakarya'da ,Dumlupınarda göğsünü düşmana siper edenlerdir. Sorun padişahlarla değil milletine ihanet eden padişahladır.
Yanıtla (15) (1)Muzaffer,sorun senin kafada
Yanıtla (3) (12)13:52 kendi ADINA KONUŞ ve dikkatli KONUŞ soy ağacını incelemeni tavsiye ederiz...Tanri Daglari eteklerinden gelip YUZLERCE YIL ayni kalmadik sanirim..Bak Anadolu insanina ve elan orada yaşayan insanlarin fiziksel ozelliklerine..Bizim icin hepsi SANLI ECDAD...ayrica genetik degil Gonul ve Yurek isi bu konular..
Yanıtla (0) (0)Muzaffer kardeş padişahın ecnebi kimsesiz ve özellikle arkasında bir güç olmayan bir kadınla evlenmesinin sebebi var. Devletin bekası için böyle gerekiyordu. OSMAN BEYDEN VAHDETTİN E KADAR BÜTÜN PADİŞAHLAR HEM TÜRK HEMDE MÜSLÜMANDIR. NOKTA.
Yanıtla (1) (0)yav kardeşim benim ecdadım Karamanoğlu Mehmet bey;onu öldürten ;yada Türk beyliklerini cenevizle iş birliğiyle kendine katan değil, ha geçmiş Türk tarihi; Türk devleti; Osmanlı saygı duyalım o başka bişey ama Türk tarihi devşirme Osmanlı ile başlamadı onunla da bitmediŞeriat diyip duran kafalar osmanlıda civelek neydi civelek tapuburu,amel defteri açılmamışıın ,torun kardeş katli bir bakın bakalım hangi din ve kitapda yeri var yazında bizde osmanlı olalım.
Yanıtla (9) (2)Milletin iktidarindan memnunsan devam et sorgulama neden bu ulke mahalle kabadayilarin eline gecti diye Memnunsan Soylu’dan durmak yok devam de
Yanıtla (0) (0)Ceddine rahmet İ.Kiras kardeşim.Kitabı tam ortasından okudunuz,değerlendirdiniz.Millet olarak buna çok ihtiyacımız var. Kalbi teşekkürlerimle. -emekli öğretmen
Yanıtla (6) (1)5 Ekim 1922 de İngiliz işgali bitince; 6 Ekim 1922 de Refet Paşa/ Bele komutasındaki bir birlik İstanbul' a girince; basın zafer ve Vahdet' tin aleyhtarı yayınlarda zirve yapar. Bu tahrikle bazı gurup ve kişiler Dolmabahçe etrafında gösteri ve intikam naraları atar..Linç tehlikesi belirmiştir. Vahdettin ateşteki kestanedir, en iyisi gönüllü havasında sürmektir. Bu M.Kemal takımının başarılı ince bir planıdır.
Yanıtla (4) (11)Ya velevki , ben bir adama tapiyor olayim. Kutsalim bu benim diyeyim, nedir burdaki sorun? Millet tasa tapiyor, yanmaz kefene iman ediyor, seyhlerin sihlarin eteginde cennete gidecegine inananlarin inanc ozgurlugu varda benim yok mu? Adam kayirma noktasina gecmeyen her turlu inanc ve ideoloji kabulumuzdur. Fetoyu mehdi ilan eden Fethullahcilarla, devlete cokup adam kayirmayi umursamayan insanlar , elalemin kutsalina da karismasin bi zahmet.
Yanıtla (13) (2)Rambo;Kimsenin kutsalı bizi ilgilendirmez.Atatürk istismar çıları,din istismarcıların'dan daha fanatik.Atatürk böyle demiş diyorlar sonra atış serbest.chp zihniyeti milletin dini tarihini aşağılamak tan geri durmuyor.Örümcek kafalılar,Ortaçağ zihniyeti,Abdulhamit kızıl sulan, Vahdettin vatan haini gibi söylemler bizi incitiyor
Yanıtla (3) (15)Osmanlı ile Cumhuriyeti, Atatürk ile Vahdettini, Abdühamiti kavga ettirenler islamcılardır. Ve bu kavga bir tarih kavgası değil, bir din kavgasıdır.
Yanıtla (18) (3)100 yıl önce gaflet içinde olanların tarikat lider torunu Ayasofya da namaz kılmaya özel uçakla gelip, Rolls Royce araba ile ulaşıyor ve alkışlanıp önünde secde ediliyor. Bir gerçek müslüman çıkıp bunu eleştirmeye cesaret edemiyor. Demek ki doğru buluyorlar. Boşuna mı anti müslümanlar çoğalıyor? Zamanında Atatürk, şimdi de İzmir BBB az bile söylemişler.
Yanıtla (27) (3)Atatürk Cephede BEDEL ODEMIS..kızgınlığıni ANLARIM...ama diğer miras yedi mason kılıkli yonetici ne ödemiş..icpolitika bebesi gibi sallıyor..gündem hainleri belli etnik faşistler ve Vehhabi,neoselefist Dinbaz hokkabazlar arti Yakasında Ataturk rozeti ile bazi YIYICILER...Turk Milleti uyanik olmali...iki/üç hatta beş yanlış görüş olsada BIR DOGRU ETMEZ...Osmanli Şanlı Ecdat...Cumhuriyet ise Goz bebeğimiz..Yok fark TEK VÜCUD....
Yanıtla (3) (3)Sevri kabul edip İngiliz muhipler cemiyetine üye olana hain denmez de ne denir.
Yanıtla (16) (1)Sayın yazar iki de birde 'Atatürk'ün Nutukta belirttiği şu isimlerde' diyerek kinayeli bir şekilde eleştirmişsiniz yalnız unuttuğunuz bişey var.O zaman hain olanların sonraki zamanlarda kutsanması onların zihniyetini değiştirmez.Aynı şimdi olduğu gibi; vatan hainlerinin kutsandığı 20 yıl en güzel örnek.Bu onları aklamıyor boşuna çırpınmayın.
Yanıtla (13) (5)Bu ülke ne çekiyorsa osmanlıyı eleştirmeyi zül sayanlarla Atarürkü insan üstü olarak görenler yüzünden çekti çekiyor. Bir zamanlar kapalı spor salonunda toplanıp her ramazanda okunan kuran mukabelesine nazire olarak nutuk okuyan birileri vardı. Bunu da büyük iştiyakla anlatıyorlardı. Nutuk onlar için kutsal bir metin hükmündeydi. Ne örümcek ne füsun Kabe arabın olsun Bize çankaya yeter diyenlerin iz düşümü idi bunlar.
Yanıtla (5) (9)Hala 10 kasımda putperest ayini gibi bir şeyler yapıyorlar. Bize Anadolu'da okulda mecburi bir iki şiir okutuyorlardi. O gün yakasiz onlukle geliyorduk vs. İstanbul Kadıköy'de ilk gördüm, şok oldum. Meşaleler yanmış. Heykel önünde huşu içinde ayın icra eden bir cemaat... Din haline gelmiş desek... Dindarlar dinlerine bu kadar fanatik olamadı. Sadece nutuk değil, her şey kutsal dokunulmaz haline gelmiş.
Yanıtla (1) (5)Adam icin Allahla es dediniz, Allahin butun sifatlarini tasiyan lider dediniz , onun konustugu radyo yere konmaz dediniz, Halife dediniz. Baskasinin heykeline put derken onun heykelinin onunde secde bile ettiniz. Goren de sizi put sevmiyor, onu bunu kutsallastirmiyor sanacak beyefendi.. Anma torenleri boyle yapiliyor. Baska turlu de yapilabilir.. Katilim da mecburi degil.. Amac nasil analim onu mu tartismak? Yoksa hakaret etmek mi ?
Yanıtla (3) (1)Yazarımızı yürekten tebrik ederim ; özet olarak da olsa son derece gerçekçi , mükemmel bir açıklama olmuş. Ancak ben şahsen iki noktaya katılamayacağım . Ittihat ve Terakkinin , bir B planı olduğu ve bir organizasyon çalışması yapıldığının doğru olması mümkün değildir ve bu güne kadar da hic duyulmadı! Bu düşünce, gelişmelerle de zaten hiç uyuşmuyor Vahdettinin ise 17 Kasım 1922 de kendiliğinden vatanı terk edip kaçması düpedüz hainliktir , kim ne derse desin bu böyle
Yanıtla (10) (1)Bu ülkede Kürtler Türkler Aleviler Sünniler birbirlerinden mal alıp-satıyor, kız alıp-veriyor, toplumda hiçbir ayrışma yokken siyasi parti liderleri toplumu kutuplaştırmak için ellerinden geleni yapıyor. Kutladığımız zaferleri bile ideolojilerine alet ettiler. Siyasilerin benimsediği tüm ideolojiler sonradan türemedir, yapaydır, bizden değildir, tamamen siyasi parti liderlerinin şahsi menfaatlerine hizmet eder. Menfaatin bittiği yerde ideoloji de bitiyor.
Yanıtla (17) (1)Politikacilari COOK KAALE almazsak sanırım zaten sorun yok ama bazi saftiriklerde uyanmış olur..Cikari olanlar olacaktır,,onlar ekmeginde bizi ILGILENDIRMEZ...
Yanıtla (3) (0)O zaman 6 milyon oyu olan parti için "aynı masaya oturmayın" diyen lider neden alkislaniyor? Bu söz partiyi değil, 6 milyon seçmeni ülkeden dislamiyor mu? Bunu yaparlarsa bu ülkede nasıl barış sağlanır? Oturun masaya, biraz onlar gelsin; biraz biz gidelim. Halk arasındaki birlik siyasete yansisin ki toparlanalim, kavgayı, terörü yok edelim.
Yanıtla (1) (1)Akl-ı selimi öne çıkaran bir yazı...ama biz kavga etmeden duramayız ki...
Yanıtla (6) (0)Sn Yazar guzel izah etmis, tsskr ediyorum. Osmanli atamiz,bunda bir sorun yok. Sorun su: Tarihsel surecte geri kalmis, Avrupadaki gelismeleri anlayamamis, 20. yuzyila gelindiginde bile EkonomiKavramini tam idrak edememis, Medrese ic dinamikleri ile hic bir gelisme gerceklestirememis, atalarimiz Millet ve Devlet olarak Ruhban vesayetinde yasamis. Bugun yasadigimiz sorunlarin temelinde bu geri kalmislik olgusu var.
Yanıtla (14) (1)Vahdettini Ali Kemal İskilipli Atıfi Mustafa Sabri fesli kadiri bunlar gibi kişileri savunanlar haindir Cumhuriyetin nimetlerini yiyeceksin hainleri kahraman yapacaksın yok böyle Bir şey birde ne oldu reisin Suriye seferi kimdi Yunan seferinemi çıkıyor.
Yanıtla (18) (5)İskilipli atıf hoca şehidimizdir. Nablus ve bolayir hainlerini, Mondros mutarekesinden sonra ,İngiliz işgal kuvvetlerine "bir görev var mı" diye dilekçe veren subaylari biliyoruz. Açtırmayın kutuyu Söyletmeyin kötüyü.
Yanıtla (1) (18)İngiliz muhiplerinden şehit değil olsa olsa LEŞ olur.
Yanıtla (15) (3)20.40, Muhip, seven demektir. Seven kişi, sevdiğine benzemek ister... Kılık kıyafetteki İngilizleşmeye karşı çıkan Atıf Hoca'ya İngilz, muhibi diyene bak. İngilizin alfabesini kullanır, İngiliz gibi giyinir, İbgiliz gibi yer, içer. ..
Yanıtla (2) (10)Fesli , iskipli ve inek hirsizi. kahramanlariniz olarak tarihe gecti. 15 Temmuzdan once feto vefat etse , heykelini diker, milli yas ilan ederdiniz. Sizin sehidleriniz hep boyle, tartismali. Karsitlik ustunden kahraman arayisinizda kimler kimleri kahraman ilan ettiniz. Zekeriya Oz, Adil oksuz de sizin kahramninizdi. Son yillardaki hainlikleriniz de benzesiyor. Ser olana hayir diyorsunuz. Ulkeyi satanlar icin sor ama niye satti diyorsunuz. Sizle oynanmaz kardesim.
Yanıtla (7) (2)Tarihi belgelere bak mahkeme tutanaklarına gelen İngiliz paralarına hainleri kahraman yapmak adet oldu bu ülkede bilgi sahibi olmadan fikir yürütmek apoyuda müslüman adam ilan etmistiniz.
Yanıtla (5) (1)10:00,,, Rh,2.Mahmud fes vd getirdi Gavur dediler onlarin izinden giden neoFesli uydur,uydur ipe diz'le bizi mesgul etti yillarca..*daha ne var söylenecek*..Bizi 9 eylulde aciklama yapan "Mason" kilikli yonetici ILGILENDIRMEZ ,Zeka gerektirmeyen ucuz politika ayaklari ayni Metrobus kazasini yorumlayan bebe gibi..biz 26 agustos 1071 ve 30 agustos 1922 arsinda FARK GORMEYIZ..sarıklı,sapkali farketmez kim ayırıyorsa fitne,fesada uğraşıyorsa..ense trasi gorelim,,anca giderseniz deriz.
Yanıtla (1) (1)Evet, Ankarada çok var...
Yanıtla (0) (0)Sizin kahraman sehidinizden alintidir: " İngiltere ve Fransa gibi muazzam ve muntazam devletlere meydan okuyorlar. Bu yüzden İngilizleri kızdırıp üzerimize Yunanları musallat ettiler. (…) Bir taraftan Yunanlarla savaşıp diğer taraftan kaçıyorlar. (…) Düşünmüyorsunuz ki, Yunanlara fazla zayiat verdirmek bile bundan sonra bizim için hayırlı ve menfaatli bir şey olmaz.” bu sicili kirli , i giliz isbirlikcisi adam sehid leriymis. Ne konusayim ben simdi senle.
Yanıtla (5) (2)Ne o yoksa sende şu anda şalvarla mı geziyorsun yoksa arap entarisi ile m?. Kullandığın cep telefonunu ya da bilgisayarını da ataların icat etmişti zaten.
Yanıtla (0) (1)ee senin vahdettin ne kıyafeti giyiyor du ?sarık mı yoksa ingiliz fesi mi? kıravat mı takıyordu yoksa hiram mı geziyor du? yada abdulhomitin ne giyer di ;
Yanıtla (1) (1)kafada ki ingiliz ;yunan fesi hariç değişen neydi ?şalvarla mı geziyorlar dı?
Olaya böyle "nimet" açısından bakacaksak en dikkatli olması gerekenler cumhuriyeti kuranlar ve onları savunanlardır. Eğer Osmanlı hanedanı - doğru veya yanlış- savaşa savaş bir imparatorluk kurmuş olmasaydı Atatürk neyi kurtaracaktı. İnsan en azından Osmanlı bize savaşıp kurtarabileceğimiz bir vatan bıraktı diye azıcık saygı duyar. Tabi ki Atatürke de savaşıp kurtardı diye. Devlerin omuzlarında yükseldiğimizi unutmayalım.
Yanıtla (1) (3)sevgili kardeşim net olayım:) Osmanlı olmasaydı ; Anadolu beylikleri olacaktı ;mesela öldürtüğünüz karaman oğlu ,dulkadiroğlu beylikleri. yada şah ismail olacaktı. Osmanlı Türkleri katletmeye harcadığı enerji yi başka şeye harcasaydı; bu gün sen kendini arap sananlar ve pyd olmayacaktı. tarih ders lamak içindir intikam almak içni değil. osmanlı bitti ;sevemediğin 1925 rejimi devam etiriyor bayrağı ve Türklüğü.
Yanıtla (2) (2)Fesli Kadir'in tırnağı olsan keşke. Adam tamamiyle belgelerle konuşurdu. Beğenmedin mi, fesli vs. Öğren de gel...
Yanıtla (2) (6)Çektiğimiz of’lardan karşıki dağlar inlemedi,yarıldı..Neymiş? Bize ördek dedi.E? Hain,kaçdı dedi.Ecdadı sevdiğimizi biliyorlar. Ee?Tahrik ediyorlar,sizi denize dökeceğiz,sizde kaçacaksınız demiş oluyorlar.Hadee kaçtı,kaçmadı,ortalık toz duman..Ne yapsınlar?Sepette ki yumurta bu.Birusü değil ki,hepisü aynı yolun yolcusu.Hülasa,fıkrada ki gibi:”Vallahi artık bilemiyorum,demiş yaşlı Musevî sanki duvara konuşuyorum” Ah şu seçimler,doğru aday,çıta,kalite.Umut bu,Mehmet sende ye.Ooof of..
Yanıtla (1) (0)Kimi Osmanlıyı göklere çıkarıyor,kimisi yerin dibine sokuyor.Kimisi Atatürkü ilah derecesine çıkarıyor,kimisi de şeytanlaştırıyor.Bu işlerin orta yolu yok mu ey okurlar?Hay huyla hangi sorunumuz çözüldü?Hangi derde derman oldu?Herkesi ve herşeyi olduğu gibi kabul edip hakkettiği yere koysak!
Yanıtla (8) (1)Son paragraftaki bilgi-inanç ikilemi önemli.
Yanıtla (0) (0)“İlber Ortaylı Atatürk’ün Samsun’a gidişi öncesi ve sonrasına ait vesikaları yayınlayan tek kişi olarak söylüyorum ki Atatürk’ü Samsun’a padişah gönderdi” diyor. Siz tam tersini iddia ediyorsunuz sayın yazar.
Yanıtla (2) (19)Bilemiyorum bu iddia Serhat Albayrak’ın gastecilerinin bir çarpıtması da olabilir. Ama kaynaklarda Atatürk’ün Padişahın yaveri olduğu orijinal fotoğraflarla yer alıyor
Yanıtla (0) (0)Bu konuda kimse itiraz etmiyor ki. Atatürk Karadeniz'de Türklelerle rumlar arasındaki çatışmaları önlemek amacıyla resmi olarak gönderildi ama onun niyeti Bağımsızlık savaşını başlatmaktı nitekim bu anlaşılınca görevden alındı hatta idam fermanı bile çıkartıldı. Anlatılanların bir kısminı alıp gerisini yazmamak bu olsa gerek.
Yanıtla (3) (1)Mareşal Fevzi Çakmak'ın Mustafa Kemal'e "paşam emrindeyim" demiş olması yapılanların bir planlama dahilinde olduğu ve Mustafa Kemal'in de bu işin başına getirilmiş yani görevlendirilmiş olduğu gerçeğinin net kanıtıdır.
Yanıtla (1) (20)Mareşal Fevzi Çakmak değil, Kazım Karabekir “paşam emrinizdeyim” dedi
Yanıtla (14) (1)Demek ki onlar da bu işi başarabilecek yeteneğin sadece Mustafa Kemal Atatürk'te olduğunu biliyorlardı.
Yanıtla (9) (1)Tebrikler Sn.Kiraz gayet dengeli bir analiz olmuş. 100 yıl önce kim kime göre hain 2022 Türkiyesinde üzerinde durulacak konu değil. Osmanlı da Cumhuriyet de hataları sevaplarıyla bizim geçmişimizdir. Tüm Kurucu kahramanlardan Allah razı olsun. Geçmişten ne öğrendik, geleceğe nasıl uygulayacağız sorun budur.
Yanıtla (16) (1)Aynen oyledir..OSMANLI bizim Şanlı dedelerimiz, Cumhuriyetimizde GOZ BEBEGIMIZ..tum hizmeti geçenlerin Makamlari ali Ruhları şad olsun ve bu uğurda çalışanların Allah yar ve yardımcıları olsun .fitne,fesad pesinde olan sakallisi,biyiklis,takkelisi,sapkalisi derti derman bulmasin,,ve beter olsun..lutfen Milli ve Manevi degerlerimize icpolitika bulastirmayalim ve Uyanik olup BİRLİK olursak,,itler ürür ama KERVAN YÜRÜR...
Yanıtla (5) (0)Atatürk Samsun’a gitmeden önce padişahın yaveri değil miydi, padişah yaverini Samsun’a göndermiş olmasını niye kabullenemiyorlarki? Yani burda olanaksız olan ne?
Yanıtla (2) (22)Okura: Padişahın değil, Sultan Resad'in padişahlığı zamanında kısa süreliğine veliahd Vahdettinin yaverligini yapmış. Ezbere konuşmayın!
Yanıtla (3) (1)Yaverlik meselesi daha önce idi. Eski yaverinin 1. Dünya savaşında ettiği haltlardan haberi yoktu vahdettin hanın. Etrafın pompalamasiyla onu gönderdi. Adam zaten Mondros mutarekesinden sonra "görev varsa hazirim" mesaji göndermiş İngiliz işgal kuvvetlerine. Nablus hizmetlerinin meyvesini alacak tabii. ÖSO liderini kendi eliyle Anadoluya göndermiş oldu padişah .Ne yapsın? Kader. Osmanlı bitecek bu devri meş'um gelecekti.
Yanıtla (1) (8)Dertleri, bir kez daha kültürel bir savaş çıkarmak. AKP nin politikası Kültürel farklılıklar üzerinden toplumu ayrıştırmak, izledikleri acayip ekonomi politikasının yıkıp, partiden soğuttuğu insanları geri kazanabilmek. Soyer'in konuşması üzerinden yarattıkları gürültünün asıl nedeni budur. Ne Osmanlı nede vahdettin umurlarında. Tek dertleri seçimi kazanıp ballı ihalelere devam etmek.
Yanıtla (10) (1)Bu işten kazançlı çıkacak olan iktidar. Kedinin fare beklediği gibi, bu gibi konulara çevirmeye çalışıyorlar olayı. Muhalefet hangi kafayla bu konuyu ısıtmaya kalkıyor?
Yanıtla (2) (2)çok güzel...
Yanıtla (0) (0)Atatürk sadece düşmanı yenmekle kalmadı, ulusumuzun makus talihini de değiştirdi. Bugün hür ve bağımsız isek bunu Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz Mekanları cennet, ruhları şad olsun.
Yanıtla (14) (0)amin efendim
Yanıtla (2) (0)Memleket hiç değişmemiş 100 yıl önce de siyasi karşıtlar hain ilan ediliyormuş, şimdide. Yerinde saaay, uygun adım tekrar yerinde saaay. afferin afferin
Yanıtla (6) (0)Toplumun kutuplaşması bu ülkeye de muhalefete de yarar sağlamaz iktidarın yaptığı yanlışları muhalefetin tekrarlamaması gerekir. Aydın görünenler bu tuzağa nasıl düşüyor?
Yanıtla (4) (0)"Nutuk" Kemalistlerin kutsal kipabidir. İçeriğinin aksini söylemek zinhar yasaktır. Hem "Koruma Kanunu" da vardır. Konuşmak boşunadır !
Yanıtla (9) (39)NUTUK (kutsal olamaz) .orda,burda bazilari lakirdilarini yapiyor..ama İnsan Aklini kullanmali,,lehine veya aleyhine abartılı konusmak Akla HAKARETTIR.bize lazim olan Çağın gerektiği şartlara göre yaşamak ve pratikle ISPAT ETMEK...yoksa herkes,herseye bi kulp bulabilir.. 26 Agustos 1071 ile 30 Agustos 1922 arasinda ki tüm Zaferler bizimdir.(ayıranlar bozuktur) .olmus sa tarih icinde gaflet vb icinde olani/olanlari ayırırız ama ZERRE FARK YOKTUR.. ıcpolitka malzemesi yapmak CEHALETTIR...
Yanıtla (5) (1)Reyizinizi koruma kanunlari onunkinden de baskın çıktı. En ufak eleştiri, karikatür ve haber derhal lince uğrar, yapan hapsi boylarken, binlerce koruma ekibi ile yollarda yürüyen milyarlık araba konvoyu ile de dünyayı kıskandırdıniz (!)
Yanıtla (7) (1)15 Temmuz için de aydınlar arasında böyle görüş ayrılıkları var İbrahim Bey. Ne dersiniz? 15 Temmuz hakkında da böyle derinlikli hakkaniyetli bir araştırma yapıp yazabilir misiniz? Yoksa "daha vakit var diyerek" mazlumların arşa çıkan seslerine kulak mı tıkarsanız?
Yanıtla (8) (2)Teşekkürler İbrahim Bey. Keşke herkes böyle serinkanlı ve sakin bir şekilde düşünüp taşınsa, içinde bulunduğu tarafa göre genelleme yapmasa, karşı tarafı hain ilan etmese. Ah keşke! dediğiniz kitapları okusa ve gerçekleri öğrense, en azından öğrenme isteği olsa. Bu gibi ideolojik çatışma ve tarafgirlikleri aşıp ortak bilinç ve tarih şuuru olan gerçek bir millet olsaydık ne güzel olurdu. Sanırım daha çok zaman lazım. Bazı yaşanmışlıklar, kötü hatıralar ve şahsi menfaat arayışları izin vermiyor
Yanıtla (6) (0)Maalesef milli eğitim sistemi Osmanlı’nın son dönemini ve Cumhuriyetimizin kurucuları ve dönemi yeni nesile doğru aktaramıyor. Sonrasında televizyonlarda boy boy Cumhuriyet tarihimizi karalayan tipler çıkıp milletin zihnini bulandırmaya devam ediyor. Mevcut hükümet de bu kişilere alan yaratıyor, alkışlıyor.
Yanıtla (7) (0)En dogru.......ve ozde... tarih, iktidarlarin bilge.....tarihcilere yazdirdigi, sozde .ve. ismarlama... tarihtir !! Medyanin % 90 i boyle subjectif...tarihcilerle dolu !! Gercekleri saptirmak....abarti..milliyetcilik, dincilik, irkcilik, militarizm destanlari..., kadim halklara, komsulara, yedi duvele...saldirmak,asagilamak, en onemli gorevleri !!
Yanıtla (4) (0)Bizim Orta Asya'dan bu yana tarihimizle sorunumuz olmadı.Osmanlı'da Yükselme Devri' nde sevindik, Duraklama'da düşündük ama çare bulamadık,Gerileme' de üzüldük, Yıkılma' da kahrolduk. Bir de bu dönemin padişahları sadece saltanatlarini düşünüp sonuncusu da kaçınca hakli olarak hain dedik.Hakliydik (Bu iste Fatih olmakta,Muhtesem Suleyman da, hain olmak da vardır.) Ama üzerinde pek de durmuyorduk. Vaktaki Cumhuriyet'imiz için "90 yıllık reklam arası" dediler, uyandık. Başlatan biz değiliz.
Yanıtla (16) (0)Padişah Vahdettininki sadece saltanatım devam etsin düsüncesiydi,şuandaki de aynı seyi yapmak istiyor,benim saltanatım devam etsinde,ülke batarsa batsın,diplomasız cahillerin elinde ülke,acil olarak ilk seçimde kurtarılmalı.
Yanıtla (21) (3)Kurtarın efendim tamam da hiç bir zaman taht beklentisi olmayan Sultan Vahdettin ile Erdoğan’ı nasıl aynı kefeye koyabiliyorsunuz?
Yanıtla (1) (5)İbrahim Bey, tamam Vahdettin hain değil diyelim, o zaman şu soruları soralım: 1) Atatürk ve diğer yönetici kadroya neden idam fermanı vermiştir? 2) İstanbul'un anahtarını İngilizlere törenle neden vermiştir? 3) Kuvayı Milliye'ye karşı neden çeteler kullandırmıştır? 4) En önemlisi zafer kazanıldıktan sonra neden İngilizlerden yardım isteyerek kaçmıştır?
Yanıtla (32) (7)Vahdettin ya akilsiz biri yada vatan haini değil. Iran şahı bulgar kralı filipinler kralı kaçarken yedi ceddine yetecek altın elmas varsa yurt dışına kaçırmış. Vahdettin topkapı sarayında bulunan kaşıkçı elmasları şah ismailin altın tahtı vb. Kaçırmamış. Yurt dışında borç içinde ölmüş fransızlarda o zamanki aretlerden borç içende ölen adamı gömdürmezlermiş. Vahdettin gömülmeyince suriyeli araplar vahdettinin cesedini fransadan kaçırmışlar hem vatan haini ol hem de topkapı sarayındakileri kaçırma
Yanıtla (1) (7)Olayların farklı cephe ve hikayeleri olmakla birlikte ilgili tek bir gerçek ortaya.çıkıyor oda şu ki, kim ne tarafta olursa olsun mücadelenin Mustafa Kemal liderliğinde yürütülmesi gereği tüm kafalardaki ortak nokta. Bazı sözde siyasetçi ve tarihçiler durum tesbiti ya da görüş öne sürer gibi gözükürken dilleri ve yaklaşımları ile içlerindeki husumet ve kini ortaya dökmektedirler! Yani konu üzüm yemek değil, bağcı dövmektir ki toplumsal bir kaşılığı olmadığı da ortadadır.
Yanıtla (13) (0)Kuvayı milliyecilerden yeklaşık 50 kişiye idam fermanı çıkarıyorlar aralarında Atatürk de var. İlber Ortaylı Vahdettin’in tek büyük hatasının idam fermanına engel olmaması diyor. Yani herkes Atatürk’ün önderliğinde birleşmiş değil. millet arkasında toplanıp direnişe katıldıkça atatürk liderlik hevesine kendini kaptırıyor. Bardakçı bunda Atatürk’ün aşk yaşadığı kadının rolüne dikkat çekiyor. Ortaya çıkan gerçek mücadele ortak yapılmış başından sonuna kadar.
Yanıtla (2) (4)Yüzyılda tarihde bu kadar çelişki olması normal mi yüzyıl dediğin yakın tarih canlı tanık matbaa her şey var ama herkes kendine göre tarih yazıyor peki uzak tarihe şimdi kim inanır hiç bir şey yokken
Yanıtla (2) (1)Ve onlara (olup bitenleri) tam bir bilgi ile mutlaka anlatacağız. Biz (olup bitenlerden) uzakta değiliz. Araf7 Gerçek tarih ahirette .
Yanıtla (1) (2)Muhteşem yazı
Yanıtla (4) (0)Çok objektif bir bakış açısıyla yazılmış mükemmel bir değerlendirme olmuş. İhtiyacımız olan şey bu şekilde düşünülüp buna uygun davranılmasıdır.
Yanıtla (8) (2)Ülke karanlığa sürükleniyor geçmişi kaşımak yerine ders çıkarmak lazım kimseye faydası olmayan tartışmalardan kaçınmak herkesin menfaati için
Yanıtla (19) (0)Doğu ve Güneydoğuda bilhassa kirsal kesimde yaşayan herkesin dedesinden nenesinden dinlediği bir gerçek yani yaşanmiş bir hayat hikayesi vardir. O da sabah yapilan asker baskinlari ve hizaya geç dayaklaridir. Mutlaka bu işkenceler sirasinda her köyde ölmüş ölmüş birisini bulursunuz. Güneydoğunun en etkili Şeyhlerinden ve seyidlerinden olan Cizre şeyhi ölünce boynunda MIT kimliği çikmişti. Bunu Ailesi diyor. Adamin en önemli sözü:" Cumhurreisim Müslümandir, bu bize yeter". Tek Millet mi dediniz?
Yanıtla (6) (22)Ak Partiye karşı desteklediğiniz CHP'nin tarih, din, toplum anlayışını ne zaman tenkit edeceksiniz.
Yanıtla (7) (32)Atatürk nutukta osmanlı döneminin son günlerini kastediyor, şimdiki iktidar bildiği halde kamplaşma malzemesi olarak kullanıyor.. Tunç Soyerin de yaptığı nutukta yazanları paylaşmaktı.
Yanıtla (26) (5)Sayın seyirciler gazeteciler ve medya mensupları olayın içine daldıkları için olayın ne olduğunu anlatmak da sokaktaki vatandaşa düştü. Evet olay nedir sn.vatandaş? Vatandaş: efendim seçim sathı mailine girdiğimizden dolayı iktidar şaibeli işleri dolayısıyla bir süredir örtülü ihanet ithamıyla karşı karşıya kaldı. Muhalefet iktidara doğrudan ihanet suçlaması yöneltemediği için siyaset tarihinden ödünç aldığı tartışmalı konular üzerinden bunu yapıyor. Olayın özeti bıdır efenim.
Yanıtla (4) (1)Yukarıda anlattığınız tarihimizde ne oldu ise oldu ben yoktum ikisinede inanabilirim. Ancak şimdi meclise hem Gazi Meclis diyip hemde kurşun atmadık diyeni hiçbir yere kıyamam. Öyleyse gerine gerine niye oturdun. Çelişkili hayatı ile Allah'a havale etmekten başka çare yok. Birde atasözü derler yediği kabaa .......
Yanıtla (10) (1)Size bir şey söyleyim mi; iki gündür bu tartışmayı takip ediyorum, gülmekten kendimi alamıyorum. Bu tamamen siyasi bir tartışma olmasına rağmen tartışmaya katılanlar tartışmalı tarih sayfalarından devşirdikleri yalan yanlış bilgilerle tartışmaya katılmıyorlar mı. Neyi halledeceklerini sanıyorlar acaba:))) bu tarih tartışması değil aloo! Bu siyasilerin birbirlerine diş geçirme çabası. Siz siyasetçi misiniz tarihçi misiniz, niye olayı aktarmak yerine olayın içine balıklama dalıyorsunuz:)))
Yanıtla (5) (0)Sn Kiras, kusura bakmayınız; yazınız tam bir "A. Hakan yazısı" olmuş... Benim dikkatimi en çok, "Ne var ki bu tartışmalarda zarar gören daima gerçekler oldu." tümcesindeki mantık hatanız çekti. Çünkü, tartışmalarla gerçekler zarar görmez; aksine gerçekler daha belirgin olarak ortaya çıkar. Gerçekler tartışmalarla zarar görecek olsa, Tarih diye bilim dalı olmazdı... Bugünlerde yaşananlar, bir kesim insanlarımızın, yeni farkettikleri gerçekler karşısında ezberlerinin bozulmuş olması, durumudur.
Yanıtla (4) (7)Kendin bile inanmadığın masalları yakın tarih diye yutturmaya çakışıyorsun. Neden ki? Nasıl bir yerde durmak zorundasın?
Yanıtla (0) (16)Müstevliler,,,sadece yükte hafif pahada ağır değerleri
Yanıtla (5) (4)alıp gitmemişler,,,kaldıkları
süre içerisinde,ektikleri nifak
tohumları,yeşermiş,,,olgunlaşmış,,,çoğalarak meyvesini
vermiştir...
İbrahim bey; tarihi hakikatları yazmışsınız, tamam tarihi bir hakikat daha var o da tarih boyunca kurduğumuz devletleri, beylikleri hep biz kendi aramızda didişerek çekişerek yıktık. “Tarih tekerrür eder derler hiç ders alınsaydı tekerrür mü ederdi” der M. Akif şu güzel ülkeyi birbirimizi yiye yiye batıracağız, durum onu gösteriyor. Aklımız o zaman başımıza gelecek, gelirse, Suriye önümüzde canlı örnek. Suriyeliler gidecek yer buldu, bizi kimse kabul etmez. Herkes aklını başına devşirsin, derim.
Yanıtla (9) (2)Muteveffa ecevit bile vahdettin hain değildir diye açıklama yapmıştı. Hem de 28 şubat süreci içerisinde. Şimdi helallesme konuşuluyor. Chp iktidara yürüyor. Kk başörtülüler tarafından saygı ile karşılanıyor. Ama derin chp yara kaşıyor. Bence tunç soyer sorumlu hiss etmeli. Vahdettin padisahtir. Tabii ki kendi mülküne ihanet edecek değildir gibi çorbaya tirit bir açıklama ile işi çevirmelidir. Sorumsuz tipler bu olayı köpürtüp duracak.
Yanıtla (3) (11)Vahdettin han konusunda tunc soyer coştu, sonra da toparlayamadı demek isterdim. Ama dün ibb meclisinde chp grubu yine bu konuyu kaşımış. Bu ne siyasi körlüktür.. Osmanlı filmleri çıktı tüm gençler sakal bırakmaya başladı. Memlekette Osmanlı konusunun hassasiyetini bilmeyen siyasi nasıl iktidar olacak? Bu konuyu canlı tutup hep kaşıması gereken akp olmalıydı. İş ideolojik gerginliğe dökülürse, millet ittifakı %35'i geçemez. Kk helallesme diyor. Cühela ekip eski yaralara tuz dökmeye çalışıyor.
Yanıtla (2) (17)Doğrusu yazarın mantığına tümüyle katıldığımı söylemeliyim. İsteyen tarih konusunda istediğini söyler fikir hürriyeti içinde değerlendirilir. Kavga hainlikle suçlanmaz.
Yanıtla (5) (0)en çok tarih konuşulur ama birbirinin aynısı olanlar dahil kaç satar kitaplar...az okunur.ama herkes her şeyi bilir.dizi seviyesinde bilgisiyle..ilkıjuk seviyesi.sosyal medyadaki bilgilerin tamamına yakını yalan.ama o bilgileri de kullanırlar.ve din olur tarih ve tarihi kişilikler.bu ortalama zekaları yönetmek de çok kolay tabii..
Yanıtla (5) (0)Adalarımızı işgal ettiler Yunanlılar kaşınıyor Osmanlıya hakaret ettiler gibi tartışmalar yapay ve Erdoğan'ın pek sevdiği konular. Kaç gündür ne hukuksuzlukları ne şekerin benzinin fiyatını konuşuyoruz. Erdoğan da sarayın da kıs kıs gülüyordur.
Yanıtla (18) (0)100 yıl önceki olayların Vahdetinin ne yaptığının bir önemi yok. İslamcıların vahdetini sevdiği filan yok. Onların derdi herhangi bir nedenle Laik düzeni kötülemek.. Atatürk Yahudi'ydi Musulu alamadı Yunanlılardan tazminat alamadı adaları verdi gibi saçma sapan teorilerle kendilerine meşrutiyet alanı açmak istiyorlar
Yanıtla (22) (1)