Yeni partinin adı ne olmalı?
Adalet ve Kalkınma Partisi...
Adalet bölümüne isterseniz hiç girmeyelim. Çünkü durum malum. Biz ‘Kalkınma’ kısmına bakalım.
Ülke ne kadar kalkındı?
Bu konuyu ve verileri isimle ilişki açısından aktarıyorum. İsim ile doğru orantılı bir süreç mi, yoksa ters orantılı bir süreç mi yaşanmış?
Kalkınma ama nasıl? İktisadi büyüme, yani geçen yıl 100 liralık geliriniz bu yıl 105 liraya çıktığını anlatır. Ama kalkınma bu geliri de sorgular.
Mesela ihracatınız arttı ama nasıl? Ucuz işgücü üzerinden mi; yoksa ucuz mal transferinden mi? Yoksa katma değer artışı ile mi?
Bütün bu geniş soruların cevabı ‘ekonomik büyüme’ yerine ‘ekonomik gelişme-kalkınma’ bakış açısından elde edilir.
***
Şimdi geçmişe dönelim. Ve tablo ile grafiğe bakalım.
2003 yılını 66 milyar TL kredi büyüklüğü karşısında 468 milyar liralık gelirle kapattık. Hanehalkı (tüketici) ve reel sektör (ticari) kredilerinin ülke gelirine oranı yüzde 14,1.
Şimdi durum ne?
Ülke geliri 3,8 trilyon liraya yükseliyorken, toplam kredilerin büyüklüğü de 2,5 trilyon liraya çıkıyor. Kredi oranı son durumda yüzde 65,8’e çıkmış durumda.
Krediler bu kadar genişledi de, kredi kaynağı olan mevduatlar mı çok arttı?
Maalesef hayır..
2002 sonunda 129 milyar dolar olan dış borçlar bugün (2018 sonu) 445 milyar dolara ulaştı. Önemli bir kısmı ise bankacılık sektörü üzerinden geliyor.
Yabancılardan borç alan bankalar, yerliye kredi veriyor.
Ülkenin faiz ve kur hassasiyeti artık 94 ve 2001 krizleri ile ölçülemeyecek derecede arttı. Hatırlarsanız 2001 krizinde gecelik yüzde 3500 faiz oranlarını gördük. Ama yıllarca yazdığım bir mesele; artık yüzde 25-30 faiz oranları dahi eskinin 2500-3500 faiz oranları gibi ekonomiyi etkiliyor.
Çünkü hacim büyüdü.
***
Sorun sadece çok dış borç ve kredi kullanımında da değil. Kredi kullanırsınız ama ileriki yıllara yatırım yaparak. Kullandığınız krediye karşı daha yüksek değer yaratıcı yatırım hamlesine girişerek.
Artık klasikleşmiş ‘betona yatırım’ yazılarımı da es geçiyorum. Sorun sadece betona yatırım olarak da açıklanamaz.
Mesela 2011 yılında ısrarla yüksek teknoloji ve katma değerli sanayi alanında ’savunma sanayinde’ kısmen başarı ile uyguladığımız kamu-özel projelerini önerdim. Mesela Samsun bölgesinde ileri teknolojiye dayalı sağlık ürünleri imalatını defalarca dile getirdim.
Ülkemizin başarı ile çıkabileceği 5-10 sektör belirlenip desteklenebilirdi. Bankacılık sistemi kredileri ipotek düzeninden kurtarılarak işleyen değer üzerine geçirilebilirdi. Böylece işletmeler zorunlu gayrimenkul alımından kurtarılabilirdi.
Bakın çok ama çok basit şeyler söylüyorum.
Uzun vadeli yatırımlar için kısa vadeli kaynak kullanan mevduat bankacılığına hapsolmayabilirdik. Kalkınma ve yatırım bankacılığı geliştirilebilirdi. Sermaye piyasaları küçük yatırımcıyı soygun yeri olmaktan men edilerek ortaklık piyasası geliştirilebilirdi.
Vs vs vs...
Ama olmadı.
Hiçbir adım atılmadı. AB ile iyi ilişkiler fırsatı üzerinden tüm kredi ve borçlanma limitleri kullanılarak tüketim ekonomisi modeli uygulandı.
Adı ‘Kalkınma Partisi’ oldu ama uygulama ‘Tüketim Partisi’ şeklinde vuku buldu. Üretimi vergilendirip, rantı vergi dışı bıraktık. Hatta rant vergisini kayıtdışı olan ‘bağış’ adı ile kullandık.
Sanayileşmeyi tamamlamadan hizmet sektöründe büyüme modelini tercih ettik. Çalışmayı bırakıp, sosyal yardımlarla yaşamayı topluma empoze ettik. Çalışmanın erdemi nerede ise kalmadı. Zaten çalışma ortamı vergi düzeni sayesinde cezalandırılan bir alan oldu.
Aslında dünkü yazımda belirttiğim gibi ülke ekonomisine vurulması gereken neşter o kadar derin ki. Ne IMF ile böyle bir model uygulanabilir, ne de AK Partinin yanlışlarını düzeltince ekonomi düzelir zihniyetinde.
Bugün ülkemizde iki büyük sorun nedir derseniz akılımıza ilk olarak “Adalet” geliyor. Biz iktisatçıların da “Kalkınma”...
O zaman yeni partinin adı öyle bir şey olmalı ki; ülkemiz kalkınsın ve düze çıksın.















Hiçbir adım atılmadı. AB ile iyi ilişkiler fırsatı üzerinden tüm kredi ve borçlanma limitleri kullanılarak tüketim ekonomisi modeli uygulandı COK DOGRU Bİ KARAR.
Yanıtla (0) (0)Hayatında Milton Friedman'ın ismini dahi duymamış kişiler ülkeyi yönetirse olacağı bu. Ben devletin teşvik adı altında servet dağıttığı kollardan birinde çalışıyorum. İş arkadaşlarım ülkenin başındakiler gibi ekonomiden ve felsefen habersiz iyi bir şey yaptıklarını zannediyorlar. Dünyanın her yerinde devlet serbest piyasaya ne kadar müdahele ederse herkese o kadar zarar ettirir, cabası insanların özgürlüklerini de çalmış olur. Geçenlerde bir ticaret odası başkanı "Bu yıl da teşvik çıkması lazım meyve sebzeciler zor durumda" diyordu. Ya bir ülkede bir iş adamı başkanı bile mi bu kadar boş olur?
Yanıtla (0) (0)Bir de şunu sormak gerek nekadar ÖZELLEŞTİRME yapılmış. O gelirler nereye gitmiş.
Yanıtla (0) (0)Yazar da aynısını diyor. Sizin dediğiniz tüketim ekonomisinin model alındığını söylüyor.
Yanıtla (0) (0)Bizde iki cambaz aynı ipte oynamaz. Ayrıca kim ehil insan arıyor ki?
Yanıtla (0) (0)Harika bir tespit. Bravo. Teşvikle kalkınma olmaz.
Yanıtla (0) (0)Önce hangi gerekçe ile o kadar kıymet verdikleri, partiyi emanet ettikleri Davutoğlu'nu itibarsızlaştırarak görevden aldılar. Önce bunun hesabını versinler. Sorumluluk almak yerine yine bir günah keçisi ilan edip hedef gösterdiler ve vefasızlık ettiler. Şimdi, oturulan koltukların bahşedildiğini söyleyenler zamanında bu isimlerin kritik dönemlerde gördükleri işlevi unutuyorlar. Kullanılacak mal muamelesi yaparak zaten bu şahsiyetlere değer vermediklerini gösterdiler. Davutoğlu na yapılanlar en hafifi ile terbiyesizliktir, vefasızlıktır.
Yanıtla (0) (0)Davutoğlu parti içinde zaten önemli konumdaydı yaptığı hatalar ile kendi kendini dışlatti !!!! Bu saatten sonra kursun partisini alsın boyunun ölçüsünü !!! Ak parti çatısı altında saklanıp başka parti için çalışmasın dobra yapsın siyasetini !!!!
Yanıtla (0) (0)Ben sadece şunu merak ediyorum. Ülkemizde işinin ehli çok sayıda ekonomist var, bu insanlara neden devlet kademelerinde sorumluluk verilmiyor? İbrahim Kahveci, Mahfi Eğilmez, Asaf Savaş Akat, Atilla Yeşilada gibi ekonomistler bu ülke için seve seve çalışır, fikir üretir, reçete yazar,çözüm sunarlar; tıpkı bugün olduğu gibi.
Yanıtla (0) (0)sinsi fetuyu birak iktidar ordu,mit en onemlisi de halk anlamamisti.en yakinlari akrabalarinin o kadar okumadan sonra robot gibi cahil birinin peşine düşeceğini bilemedi kimse....
Yanıtla (0) (0)Buyur yeni partinin adını siz koyun zaten çok meraklısınız.Her zaman bardağın boş tarafını gösteriyorsunuz.Bir de bu hükümet geldikten sonra kaç kişi otomobil sahibi olmuş,kaç kişi ev sahibi olmuş,kaç kilometre yol yapılmış,kaç hastane yapılmış,kaç okul yapılmış,kaç tünel yapılmış,kaç kişi uçakla yolculuk yapmış....vs. bu rakamlarıda paylaşsanız.
Yanıtla (0) (0)Buldum buldum : Kalkınsın ve düze çıksın ülkem partisi:)))
Yanıtla (0) (0)Ben Sayın Davutoğlu’na ve ekibine parti içinde çok önemli bir konum verilmesini, kendisinin adâlet ve içişleri bakanlığı başta olmak üzere gerekli danışmanlıkları ve karar vermek üzere istişare komitelerini yönetmesini ve bununla birlikte mâli mevzuat üstünde daha az devletin ve verginin bulunduğu bir serbest piyasa modelini hayata geçirmesini isterim. Her ne kadar günümüzdeki yönetim kimi “hırslılar” tarafından sarılmış ve zehirlenmekte olsa dâhi inanıyorum ki, aklı olan kişilerin bu yola katılmasına engel olunmaz ve hatta önleri açılırsa, ülkemiz yapılacak yeniliklerle iyi hâline dönecektir.
Yanıtla (0) (0)Öyle bir bölge var mı?Mesela neresi,Hakkari,Şırnak,Kars,Yozgat buralarda özel sektör yatırımı yok mu ,neresi özel sektörün yatırım yapmadığı yer.Mesela buralarda devlet yatırımı aynen büyük şehirlerdeki gibi üniversiteler,spor tesisleri,hastaneler var derdin üzüm yemek değil senin bağcıyı dövmek zavallı?
Yanıtla (0) (0)Önceden akıllı telefon yoktu. Ericson A1018 vardı. Televizyon tüplüydü. Internet yoktu. 3. Köprü yoktu. Iznik köprüsü yoktu. Akbartisi çok eyi. 20 yıl önce Dünyada GSYH 17. ülkeydik. 2023de ilk 10 içine giriyoruz. Eğer Kanal-istanbul yapılırsa ilk ona giriyoruz. Gerçi çok yanlış yerden arsa kitlediler bize ama olsun. Oralarda hafif canlanır.
Yanıtla (0) (0)GSYİH 20 yıl önce dünyada onyedinci idik. Şimdi ülkemiz kaçıncı sırada ? 17.sıraya yükseldi. Kişi başına düşen GSYH 20 yıl önce 60. sıradaydık. Şimdi 60. sıraya yükseldik. Kalkınmayı en iyi bu ikisi ölçer.
Yanıtla (0) (0)Beyefendi yil 2019, Rahmetli Erbakan i gencler tanimaz bile, birakin gecmisi … O sizin kisi basi tasarruf diye gordugunuz rakam buyuk sirketlerin onlerini goremedikleri icin kenarda tuttuklari yatirima donusmeyen paralar. Yoksulluk ,issizlik olarak geri donen. Odenmeyen borc yok, borcun sana olan maliyeti isin puf noktasi... Dunya da tefeci cok yeterki paraya verecegin faiz den bahset.(bkz. Turkiye nin CDS rakamlari)
Yanıtla (0) (0)Başka ülkede yaşıyoruz demekki
Yanıtla (0) (0)NO PANIK MAKE YOUR PLAN, Benim is adami olarak devletden hak ettigim ve verilmeyen kac para alacagim var biliyormusun?? YES PANIK… Yanimda calisanlara karsi yuzum tutsa tek planim KONKORDATO... Sen iyi bir arkadasa benziyorsun cevresi genis, birilerini bulda su bizim alacaklari odesin Devletimiz…
Yanıtla (0) (0)(?) Yorumumun bazısı yayınlanıyor, bazısı yayınlanmıyor. zaten limit var. derdimi bu şekilde anlatamıyacağım. İşi şu şekilde çözmeye çalışacağım: İbrahim bey, türkiye tarihindeki servet dağıtımından (teşviklerden), ülkenin kalkınmasına katkısı olan bir tanesini anlatsın, ben de kabul edeceğim.
Yanıtla (0) (0)“ULKEMIZIN ICINDE BULUNDUGU SORUN HER PROBLEMIN COZULMESINDEN KAYNAKLANIYOR” 90 lardan 30 koca sene gecmis, nufusun neredeyse yarisinin hayatta olmadigi bir donemden bahsediyorsunuz.Saglik alaninda yapilan guzel isler vardir dogru ama sacilan paralarin haddi hesabi yoktur. Caf caf li binalar yaparak Adalet ve Bilim getiremezsiniz. (Bakiniz en buyuk adalet Saraylari, her bir kosede uzerinde Universite yazan binalar). 2000, 3000 insan hicbir zaman olmedi bayram kazalarinda Turkiye de, yillik olumler 8000 lerden 3500 lere indi. is kazalarinda olen calisan sayisi hicbir zaman dusmedi.
Yanıtla (0) (0)Darbeye kadar olan donemde onbes sene boyunca halkin gorev verdigi, devleti her kurumu ile emanet ettigi basbakan, bakanlar kurulu ne yapiyordu diye sorarlar adama… Iste burasi hakikaten cok onemli ve su andaki halkin tepkisinin geldigi yerde burasi. Özur dileyerek isin icinden cikilamayacak kadar AĞIR bir suc…
Yanıtla (0) (0)(3) dünkü yazdıklarımı tekrar etsem iyi olacak anlaşılan: Kapitalizm, pazar için üretim yapılan, satıcı ile alıcının pazarda biraraya geldiği ve fiyatın arz-talep dengesi içerisinde belirlendiği bir ekonomik sistemdir. Çarpık kapitalizmde ise, birileri (devlet), bu mekanizmayı bozar. Ya arz tarafına, ya talep tarafına ya da fiyata müdahil olur. Bu şekilde birilerini zengin eder, diğerlerinin de hakkını gaspeder.
Yanıtla (0) (0)ibrahim bey merhaba! Ben dünkü yorumumda, devletin servet dağıtıcı konumdan çıkarılması gerektiğini yazdım. Siz bugün teşviklerle ülkenin kalkınacağını yazmışınız. İsterseniz sizinle tartışalım diyeceğim ama böyle bir imkan yok. Ancak "cumhuriyet tarihi= teşvikler tarihidir" de denilebilir. Bu teşviklerin ise halkın parasını iç etmekten başka bir mekanizma üretmediğinin hala anlaşılamaması nasıl mümkün oluyor ben de anlamıyorum. Hakikaten, nasıl teşviklerle ülkeyi kalkındırabileceğinizi zannediyorsunuz?
Yanıtla (0) (0)Katılıyorum keşke hiç iktidar olmasalardı. En azından fakir ama haklı olurduk. Onun yerine Zengin ama zalim oldular.
Yanıtla (0) (0)Yeni bir parti hic bir seyi degistirmez...Zaten 80 kusur parti var..Zihniyet degismeli...Gunu kurtarmak, koltugu kurtarmak zihniyeti degismeli...Isim bir etiket..Sahtekarlik yapip icine farkli madde koyuyorlar.. Akp'nin lider kadrosunda asiri metal yorgunlugu olustu..Bunlar mutlak gitmeli. Yaptiklari adalesizlikler icinde mahkeme onune cikmali...Bu lider kadrosu ile hic bir sey omaz...Olmuyor da zaten...Tekellesmis basin tekrar ozgur basin haline gelmeli..
Yanıtla (0) (0)Adaleti arama partisi veyafakirleri kalkındırma partisi olabilir
Yanıtla (0) (0)Yandık! Bittik! Battık! Hadi gidelim buradan.
Yanıtla (0) (0)Siz hiç akp özel sektörün yatırım yapmadığı bölgelere iş sahası açtığını gördünüzmü spor tesisi hava alanı şehir hastahanesi hazine garantili yaptır kamu kadrolarını şişir vergileri buharlaştır. Sonra aman bizi cezalandırmayın bizim yerimize gelen öcü olur yer sizi.Bunların tamamı ağustos böceği olmuş durmadan kafamızda caz çalıyorlar.
Yanıtla (0) (0)yani yazar bu iktidarin darbeye kadar ki yargıya bir şey dememesi acaba ne anlama gelmekte? soru hırsızlığı,yuksek yargının yetkisiz sivil bireylere bağlı olmasi v.b durumlara söylediği bir söz yok, karşıtlık anlaminda....şimdi ise sözde adaletsiz olduğuna dem vuruyor yazar ..Bana göre de cok haksızlıklar var fakat bu darbe öncesi donem daha fazlaydı..
Yanıtla (0) (0)ARKADAŞLAR BU GÜN ÜLKEMİZİN İÇİNDEKİ SORUN HER PROBLEMİN COZULMESİNDEN KAYNAKLANIYOR, 90 LI YILLARDA İNSANLAR HASTAHANE YE GİDEMEZ İDİ PEKÇOK İLAÇ YOKTU, HATIRLARIM BİZIM YAKIN BİR AKRABAMIZ İÇİN KEMOTERAPİ İLACI ALABİLMEK İÇİN OK MEYDANI SSK YA SABAH 5 DE GİDER SIRAYA GİRER İDİK , ÇOK BEĞENMEDİM İZ ADALET, ESKİDEN MERDİVEN ALTI ADLİYE GÖRÜNÜMLÜ ÇAY OCAĞI YANI YERLERDE GÖRÜLÜYOR İDİ, ŞİMDİ GAYET DÜZGÜN DAHA İNSANİ. YOLLARDA ŞİMDİKİ GİBİ 50 KİŞİ 100 KİŞİ KAZALARDA ÖLMEZ İDİ BAYRAMLAR DA 2000 KİŞİ 3000 KİŞİ KAYBEDER İDİK , EKSİKLERİMİZ VAR MI? VAR ANCAK NİMETLERİ ARTTIRALIM VE ANLATALIM,
Yanıtla (0) (0)Akıl sağduyu aş iş huzur
Yanıtla (0) (0)Çok güzel ifade ediyorsunuz.21.yy başlangıcında ellerine geçen fırsatı rezil ettiler,ahireti unutup,dünyayı kendilerine firavun lüksüne uygun yaşama alanı yaptılar. Bütün yüzyıl boyunca da tahribatını, alehte tesirini, İslam aleyhtarları Müslümanlara karşı kullanacaklardır .Adeta cennet de,cehendem de bu dünyada inancındalar! Yaşadıkları bu şatafat bunun göstergesi! ( bilhassa vergilerle verdikleri şatafatlı iftar sofraları )
Yanıtla (0) (0)Bu millet şu anki ortama bakıp ta hala yüzde 51 oy verdiğine göre bu soylediklerinizi konuşmak için erken kendi düşen ağlamasın
Yanıtla (0) (0)HAYAL KIRIKLIĞI YAŞAYAN KARDEŞİM YORUMUNUZ ÇOK DÜŞÜDÜRÜCÜ....HELE KEŞKE HİÇ İKTİDAR OLUNMASAYDI ...SİZE BU İFADEYİ KULANDIRANLAR UTANSIN ,.... SİZE KATILIYOR VE TEBRİK EDİYORUM.
Yanıtla (0) (0)Benim hayallerimi, mefkûremi çalanlarla, dini kendi politik ekonomik vs. çıkarları için kullanıp insanların dinden uzaklaşmasına sebep olanlarla ahirette bir hesabım var. Hepsini ama hepsini yüce Allah'ın adaletine havale ediyorum. Mefkûrem ne miydi? Şu ülkenin gerçekten İslam'ın güzellikleri ile tanışması idi. Biz iktidara gelince ülkede bir huzur iklimi olacaktı, herkese adil olunacaktı, insanlar kanunların herkese adil olarak uygulandığına emin olacak kimse bir işe girmek için torpil aramayacaktı vs vs...Her şey tepetaklak oldu.Keşke hiç iktidar olunmasaydı.
Yanıtla (0) (0)Bundan bir kac yil sonra mutedeyyin insanlar islama en buyuk darbeyi ak partinin vurdugunu anlayacaklar ama iş işten gecmis olacak Allah sorumlularini islah etsin
Yanıtla (0) (0)İNKILAPCI SOSYAL HALK HAREKETİ OLSUN ..... YENİ PARTİNİN İSMİ..... DAVUTOĞLUNA BU YAKIŞIR. İNKILAP Yenileşme adalet milli düzen SOSYAL.... HALK HAREKETİ KALKINMA VE BÜTÜN HALKI İÇİNE ALAN BİRLEŞMEYİ SAĞLAR.
Yanıtla (0) (0)Sayın Erbakan,30 milyon dolar yatırımla 300 kişi iş sahibi olacak derdi.Biz onları aştık.O ,70 lerin alt yapısı,kalkınması idi.Yalnız 3-5 alana yatırım yapalım.geri kalanından vaz geçelim bunu düşmanımız bile teklif edemez.Bak bu yıl kişi başı tasarruf 15000 liraya cıkmış.Ödenmeyen borç mu var öçü var diye korkutuyorsun.Sana bir ikaz daha MSP nin İktidar ortaklığı döneminde kara yolları genel müdürlüğü en aktif dönemini yaşamış köy kasaba demeden yatırım atağı başlatılmıştır.O günkü şartlarda en iyileri yapılmaya çalışılmıştır.
Yanıtla (0) (0)