"Ahlaksız siyaset karşısında ahlâklı duruşun kazanacağını sandık , yanıldık ! " Bu her şeyi ama gerçekten her şeyi anlatıyor ! Doğalgaz faturalarının seçim rüşveti olarak devlet tarafından ödenmesini en dindar insanlar bile helal olarak görüyor ! Bu ülkede cumhuriyet kurulduğundan bu yana yani 100 senede muhtelif konularda 70 in üzerinde af çıktı ! Böylece ahlâk bitti , rahmetli oldu ! El Fatiha !

Sayın yorumcu bunu her platformda soruyorum cevap yok.Doğalgaz abonelerine bedava werilirken doğalgaz kullanmayan aboneler neden hiçbir ucuzluk sağlanmadı?Doğalgaz kullanmayan abonelere de benzer ucuzluklar sağlanması gerekmiyor mu?Bu işte bir bit yeniği yok mu?Muhalefet bile bunu dile getiremedi ilginç değil mi?Onların bedavasını biz kullanmayanlar ödüyoruz ve kimsenin sesi çıkmıyor..

Canım kardeşim, bu hak edilmeyen doğalgaz ödemesinde 85 milyonun kul hakkı var , sizin dediğiniz de bunun adeta tuzu biberidir gayet tabii ki sizin daha çok hakkınız var ! Ama kime ne anlatacaksın ! Millet haram helal demeden cebine koyuyor , oyunu satıyor !

Ne ilginçtir ki doğalgaz kullanıcısının yoğun olduğu büyükşehirlerde sizin öngördüğünuz rüşvet pek işe yaramamış.Aksine büyükşehirlerde muhalefet kazanmış.Bence bakış açısını değiştirin komik oluyorsunuz.

Piyasa hafızası döngüleri belirler.

Muhalefet 5 yıl boyunca makul, toplumun kapul göreceği adayı çıkartma, sonra ahlaksızlık kazandı de - pes! Bu siyasete ve topluma hakaret! İyi bir aday secimi açık fark ile götürürdü!

hesapta yanlislik var ABD bir hekim muhendis doktor karikoca ogretmen yada iki asgari ucretli ...mortgage olmadan... para biriktirip pesin olarak.. 3- 5 yilda..yerine buyuklugune gore ev sahibi olabilir.. kredi alirsa bir yil calistiktan sonra alabilir..
austin tx.

“bir çalışanın gelirinden asgari harcamayı çıkarttığında“ yazmış adam

Karadenizde dogalgaz, sirnakta petrol . SIHA larin inis kalkis yaptigi ucak gemimiz vardi ama euronun 30 TL civarina dayanmasini onleyemediler yoksa onlarda mi yalandi ?

Yalanın siyasetteki karşılığı algı yönetimidir. Gelişmiş eğitim seviyesi olan topluluklarda, algı yönetimi bireylerin gerçekleri karşısında işe yaramaz. Bizde eğitim seviyesi çok düşük ve niteliksiz olduğu için her daim başarılı olur.

Biz bu zamanda yalana teslim olmuş halde yaşıyoruz. Demek ki, buna layık olacak durumdaymışız. Acı bir gerçek, ama sonuçta gerçek işte !

Antik çağ toplumları erdem ve yiğitlik üzerine kendini ifadelendiriyordu. Peki yalan yok muydu? Vardı. İnsan ve mülkiyet ilişkisi derinleştikçe yalanın boyutu da değişti arttı. Mülkiyet iktidarla taçlanınca yalan hayatın kendisine dönüştü. İnsanlık kapitalist barbarlıkla yalanın ölçüsünü tümden kaybetti. Çünkü kapitalizm yalan ve talanın örgütlenmiş iktidar biçimidir. Toplumlarda ararlıklarla yalana cephe açan kişi - örgüt ve hareketler olabilmektedirler. Bunlar buz kırıcı romantiklerdir.

Dervişoğlu'nun ifadesi çok doğru, ahlaksız siyaset kazandı.Ahlaksızlık oy hırsızlığında olmadı mı? Urfa'da 1600 seçmenli belde de ilk seçimde kadınllar okuma bilmedeikleri için parmak bastıkları,ikinci seçimde ise sandığa gitmeden oylarının kullanıldığı,ihbar üzerine chp adayının bolgeye gitmesiyle hakarete uğradığı,jandarmaya sığındığı halde yine saldırıya uğradığını,Oylaarın tümünün akp'ye çıktığını internette gördük.Bu seçimin galibi mağluptur aslında.

Alimler çekinir. En çok Allahtan sakınır. İnsanlara zarar, rahatsızlık vermekten, onları inctmekten çekinir. Dünyası 'Nasıl yardımcı olabilirim' şeklindedir. Karşısındakinin sevinci ile sevinir. Üzüntüsü ile dertlenir. Mutlu yaşasınlar ister. Cahilin dünyası bu kadar geniş değildir, çünki tek kişiliktir. Ama derdi daha çoktur.

Cahillerin akli faaliyetleri sadece menfaatleri ile sınırlıdır. Konuşmaları, dini söylemleri onların menfaatlerinin örtüsüdür. Alim örtüyü değil örttüğünü görebilendir. Cehalet toplumları kokarlar. Beyinleri değerlendiremeyen, kendi benzeri işe yaramaz yapmaya çalışan, olmadı göçe zorlayan toplumlar kokar. Ayak kokar, tuvalet kokar, leş kokar.

Din, Kitap elden gidiyor yalanlarına 5 kg makarna kaşsında kendi satan oy deposuna gerçekleri kabul ettirmezsiniz 20 senede devleten dilenen bir sürü yarattılar. Bu sürü bunlar giderse yalının kesikeceğinden korkuyor. Yoksa yok 10 milyon suriyeli girmiş, yok dolar 35 Tl olacakmış boş hepsi.

Tolstoy; 'En yüksek düzeyde insan bilgeliği hiç bir şey bilmediğini bilebilmektir' Derinleştikçe artan sorular bu sözü doğruluyor. Cahillerin başlıca özellikleri kendilerini alim sanmaları ve yanlış ve kötü eylemlerinin arkasında duracak utanmazlıkta olmalarıdır. Özür dilemez. Hatalıyım demez. Cahillerin savunma mekanizmaları şaşırtıcıdır. Kendini asla sorgulamaz. Karşısındakiler suçludur, sorumludur. O ise tanrının makbul kuludur.

Aksine turk toplumu ekonomik neden ile secimde oy kullandi.tokinin 250 bin konut hikayesi,eyt,memurlarin maasinin 22 bin tl ye cikarilmasi,dogalgazin bedava yapilmasi,kamu iscisine verilen astronomik zam,elektrigin ucuzlatilmasi ,depremzede evlerinin kisa surede yapilma vaadi vs. ,muhalefetin ekonomiyi yonetecegine inanilmadi.tabii ki hdp yakinlasmasida etkin

maalesef haklısınız.Seçim döneminde yaratılan suni rahatlama ve para basarak verilen bol nakitler sonucu belirlemiştir.Bizim milletimiz kısa vaat ve uygulamalara bakar hiçbir zaman uzun ve sürekli işlerle ilgilenmez,reis de her zaman ki gibi çok güzel kullanmıştır.Balık hafızası her zaman basın çıkmıştır.21 yıldır aynı şekilde bir düzen kurularak adeta inançlaştırılmıştır.

Dolar artar ithal girdilere ve dolayısıyla iğneden ipliğe zam gelir, pahalı olduğu için alamazsın! İhracat yapar malları yurt dışına gönderirsin; zaten üretim maliyetlerinden ötürü kısıtlı olan ürün arzı daha da daralır, bırak pahalı almayı ürünü tezgahta bile göremezsin, yine alamazsın! Nasıl bir çıkmaza girdik arkadaş!

Emekçiye yapılan asgari ücret zam mı da iki günde yalan oldu. Markette bazı kalem ürünlere % 40’a varan zamlar geldi. Vah ki ne vah! Şimdi de emekliye % 30 zam yapacakmış da, kademeli olacakmış da, bir de refah payı verecek miş! Miş…

Eğitim, tarih boyunca medeniyet basamaklarında yükselten bilgi birikimine ait özetin çocukluk ve gençlik yıllarında size aktarılması ile kazanılmış sebep sonuç ilişkilerinin doğru değerlendirilmesi, beynin analiz sentez yeteneğine kavuşmasıdır. Bu eğitimi aldıysanız üzerine inşa edilen Kurani değerler, düşün aleminin kapılarını kötülüğe kapatacaktır. Dini eğitim iddiasındakiler ilimde derinleşemez. Dinleri, kabullerden dogmalardan ibarettir. Kur'an'ın eğitimi iman, mücadelesi cehalettir.

"Gelir dağılımı çok bozulduğunda toplumların akıl sağlığı da bozuluyor mu? " Tersiyle beraber düşünülmeli. Akıl sağlığı bozuldukça ekonomi de bozuluyor mu? Güç;akıl sağlığını da bozup; şehvet ve gazabı baskın yapar. Bugün insanlık şehvet ve gazabın egemenliğinde gibi. 1.ve 2. büyük savaş öncesine benziyor.

ibrahim bey seçim bitti. çok yalan söyleyen,kendi seçmenine bile yalan söyleyen,eleştirilince de 'kandırmışsak kendi seçmenizi kandırdık size ne'diyen chp yetkilileri,yine hiç bir şey olmamış gibi yalana devam.kendilerine bile yalan söylediler.her topladıklarında rakamları hep kazandılar.hiç kaybetmediler.seçim akşamı bile %10 açılmış sandık varken koca bşb başkanları bile utanmadan cb ilan ettiler. yani yalanların en büyüğünü milletin önünde söylediler ama gerçek önünde kaybettiler. hak kazandı.

Türkiye'de yalan kazansaydı Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanıydı.

Tayyibe vermis oyunu pismanim ekonomi cok kotu diyor ama sonucta ezanimiz susmadi bayragimiz dalgalaniyor diyor.

Sevsinler senin ahlakını. 38 milletvekilini siyasi rüşvet diye dağıtanın arkasında dur. Ülkücüyüm de ege üniversinde pkk lılar tarafından şehit dilen Fırat Çakıroğlunun naaşını mezara indiren ol sonra Fıratın katiline burs veren adamın iyi parti milletvekili olmasına göz yum. Fazla bile oy almışşın.

Durmadan millete hakaret ,aşağılama,avrupaliyi şunu bunu övme kendi milletini aşaģılamak kücük görmek..hani diyordular ya tuvalet terligi olsa verecez diye.bende bu yorumculari okuyunca muhalefete karşi kim olursa verecem diyom.bu aşağılama küçük görme muhelefete zarar.hemde demokrasinin gelişmesine.cunki kutuplaşan ortamda insanlar akıllari ile degil hisleri ile karar verir.bu hatayi özrllikle muhalifler çok yapiyor.

MUHALEFETİN hakaretleri: “ "SURTÜK,Geri zekalı, haysiyet fukarası, sefil, zavallı, gafil, eşkıya, çürük, siyasi eşkıya, haysiyetsiz, onursuz, sanatçı müsveddesi, edep fukarası, ahlaksız, haysiyet celladı, kan emici,FATİHAYI Bilmezler Ananıda algit ,Morg bekçileri Mafya bozuntuları vb."

Ozan ARİF: "Başkasının gözündeki çöpleri Görüp gözetirler hep,Kendi gözlerinde mertek var mertek"

Boşuna demiyoruz 'ardamarsızlık''dönemi diye.Ar ve haya rafa kalkınca kendi çirkefliklerini muhalefete yükleyrek vicdan kandırıyorlar.

"Dolar/TL 26'yı, Euro/TL de 28,40 seviyelerini aştı. Kurda seçim sonrası 1 ayda yükseliş yüzde 30'u aştı." Soylu gibi sevin.. OHH OHHHHHHH!!

Yurt dışı siyaset gündemini maalesef taraflı ve tek yönlü görüyorsunuz. Oranın dinamiklerini tam yansıtamadığınizi düşünüyorum. Buffet konusu ise ayrı eleştirdiğiniz komplocu zihniyetinde bir örnek sermayesini borsa ile firmalar üzerinde değerlendiren herkese sağlanan olanaklar Türkiye'de seçmene küsüp az bilgi ile yurtdışına açılmak yazılarızin objektivitesini be içerik değerini daha da azaltıyor. Bence köprü ihale köi ler gibi konularda daha iyisiniz.

Hatayı hiç kendinizde aramıyorsunuz. Tek sebebi var. #Umut veremeyen muhalefet#. Yüzyılın depremine (40bin ölü), enflasyona, maden facialarina, garantili otoyol ve hastanelere, 3 adet saraya, sondurulemeyen orman yangınlarına, kaçak yapılaşma, doviz, petrol, göçmen, konut, araba gibi sayısız soruna rağmen kazanamayan muhalefet. Sayısız soruna rağmen kazanabilen bir iktidar. Takdir yüce Türk milletinindir.

Haklısın. Bütün bu olumsuzluklara rağmen hatta daha fazlası var. 10 milyonu geçen mültecilere sağlık ve MEB çok kötü olması işsizliğin çok yüksek olmasına rağmen kazanamadı. Erdoğanın en büyük zaferidir. Yok muhalefet yüzde 48 almış. Yok efendim yandaş medyaymış yok efendim devletin bütün gücüymüş mazeret uydurun durun. Ben seçimde ne yaptım. Çaresizlikten CHP ve Kılıçdaroğluna oy verdım. İsteyerek vermedim. Herkes benim gibi mi? Daha bunu anlamıyorlar. Bizde beğenmiyor olumsuz yorum yapıyorlar.

Suç muhalefette deyip akp yi aklayamayazsiniz. Klasik akp li tavrı.

Bir de şu açıdan bakalım. Halkın yüzde 60 dan fazlası temel yetenekler açısından OECD sıralamasında sonda, PISA eğitim araştırmalarında da eğitim açısından dökülüyoruz. Kapıkule. İpsala artık bir seçenek değil zorunluluk!

Muhalefet / 06:17 „Sayısız soruna rağmen kazanabilen bir iktidar. Takdir yüce Türk milletinindir.“ Sayın muhalefete Muhalefet, kazanamayan muhalefet hatayı kendinde arayacak aramasına da, hata nerede? Onu yazmayı unutmuşsunuz. Sokak röportajında konuşan bir kadın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında, "O bizim peygamberimiz, ona tapıyoruz" dedi. Elbette insanlar asla küçümsenmemeli. Peki, bu durumda ikna konusunda neler önerirsiniz?

Peki bunu söyleyen kaç seçmen. Toplasan 100 bin etmez. Fanatik Tayyip Erdoğan hayranı desen 10 Milyonu geçmez. Peki diğer insanlar neden oy verdi

ÇÜNĶÜ: İktidarın sorunları muhalefeti Sorumlu tuttuğu ülkede yaşıyoruz

Mustafa / 12:13 Erdoğan'ın yalan söylediğini kendi seçmeni de biliyor. Ama siz hiç „Erdoğan yalan söylüyor“ diyen AKP´li gördüz mü? AKP´li akrabalarım ağız birliği yapmış gibi „Erdoğan rakiplerini sinirlendirmek, onları şaşırtmak için siyasi manevra uyguluyor“ dediler. Şimdi tekar soruyorum; alnı secdeye değen insanlarla işbirliği yaptığı halde, muhalefetin seçmeni ikna etmesi için doğru yöntem ne olabilirdi? Hiçbir öneriniz yok mu? Yazar da bunu soruyor zaten „yalan neden kazanıyor?“

Burada daha seçmeni küçümseyen kişiler var. Ben CHP ye verdim. Kılıçdaroğluna verdim. Ama çaresizlikten verdim. Altılı masa. 7 cumhurbaşkanı yardımcısı. Suriye ve Türkiyedeki mültecileri bu hale getiren Davutoğlu. Onun ne işi var. Saadeti ayrı tutuyorum. Ama parti olarak. Kaç saadet partili seçmen CHP ye oy verir. CHP adayına oy verir. Benim için önemi yok Aleviye oy verir. Mesele gerçekler. Benim zorla vermemin temel nedenleri EYT nin çıkarılmasını sağlaması, Davutoğlunun orada olması, 7 Cumhurbaşkanı yardımcısı olması.

Sen nasıl çaresizlikten KK ya oy verdi isen, CHP de çaresizlikten bu günün karanlığının yollarını döşemiş eski AKP lilere, bir gün öyle, bir gün böyle İYİ partililere, 12 Eylül döneminin komünizme karşı diye desteklediği çağ dışı dinci, milliyetçi unsurlara da kapılarını açmak zorunda kaldı. Dert aynı, toplumun aynada kendini görmesi gerek artık

Hayatimda cok palavra ve yalan duydum.Bir tanesi varki en büyügü "kuyruklu ve kulakli" bir yalan.Söyle demisti bu zat-i muhterem."Onlarin Dolari ($) varsa,bizim de Allah'imiz var" Dolar .26 Euro 28...Hadi görelim bakalim bize kim yardim edecek? Körfezdeki "serefsiz dedikleri mi" veya bir Katar Emiri mi? Kimin kapisina gidilecek ? Allah rizasi icin biraz yardim edin,kim diyecek..

Dünya’da yalan neden kazanıyor?...evvela Matbaası YALAN DUZEN üzerine kurulu...Bilmece gibi...Çarşıdan aldım bir tane eve geldim 1000 tane..bilin bakalım...ne cevap verirsen ver ..Kendi kafasina göre degistiriyor...Sen o kağıt parçalarını toplamak icin 9 takla atıyorsun ama o yine bir hikaye uyduruyor...

Turkiyede millet yalanlara çok çabuk kanıyor. Bu durum milletin cağın aydınlanma sürecinden çok uzak olduğunu gösteriyor. Bence bir iki sene içinde millet yalanların farkına varacak

Seçimi yaptınız bitirdiniz. Şimdi sıra vatanı kurtarmaya geldi. Dolar 26 lirayı euro 28 lirayı geçti. Çok yakında devlet maaş ödeyemez duruma gelecek aynı Yunanistan gibi olacak. Yunanistanı Avrupa ülkeleri kurtardı. Bize hiç yardım edende olmaz. Ve siz yazarlara hala şaşıyorum. Ülke 13 milyon göçmen yüzünden bu hale geldi. Hala sesinizi çıkarmıyorsunuz

Ahmet Arif ne güzel demiş: Öyle yıkma kendini. Nerede olursan ol. Tükür yüzüne celladın, Fırsatçının,fesatçının hayının. Dayan kitap ile,dayan iş ile Umut ile,sevda ile,düş ile. Dayan rüsva etme beni.

Başlıktaki sorunun cevabı: Gerçek ayakkabısını bağlayana kadar yalan Dünya yı dolaşır.

Cep delik cepken delik kevgir misin be kardeşlik.

Vecize gibi yazı : "29 Buhranı sonrası oluşan diktatörlüklerin tamamı YALAN üzerine kurulu iken bugünlerde de otokratik yönetimlerin tüm söylemleri nerede ise YALAN üzerin kuruluyor. Gelir dağılımı bozulup fakirlik arttıkça GERÇEKLER hükmünü kaybediyor ve YALANLAR toplumun daha fazla ilgisini çekiyor. Çok ilginç bir durum."

Marks'a göre tarihsel süreçlerde başat unsur sınıf çatışmasıdır. İnsanlar eylemlerinin yönünü kestirmeye çalışırken kendilerinden yukarıda olan sınıflara bakar, oraya çıkmaya çalışır. Üst sınıf aristokratlardan oluşuyorsa genel kitle paşalarla akrabalık arayışına girer(19.yy Osmanlısı). Üst sınıf askerlerden oluşuyor gibi bir kanı varsa alt sınıf çocuğunu askeriyeye vermeye uğraşır(1960'lar). Ya da diploma(1980'ler). Sonuç: Alt sınıf için gerçeklik akışkandır ve konjonktüreldir.

Bütün otoriter rejimlerde rejimin çimentosu "alt sınıf" tır. Kaşıkla ver, sana çuvalla oy versinler! Bunu bütün Populist politikacılar, devleti partisi gibi yöneten tüm otoriterler bilir. Seçim öncesi ver yalanı, ver gazı ayılmasınlar! Hep aynı marka; Macaristan, Venezuella, Uzaklara gitme iyi bak, bizde olup bitenler bunun özeti gibiydi. Yalanın bini bir paraydı. Gıcır paralar dağıtıldı. Petrol, Gaz bile bulundu! Ve şimdi Mandacı Ekonomistler Vitrinde! Yola devam. Enflasyon da paralel yolda!

*Halkı her zaman ateşle. asla soğumasına izin verme. *Hatalı olduğunu veya yanlış yaptığını asla kabul etme. *Sadece bir rakibine odaklan ve kötü giden herşeyin suçunu onun üzerine yık. *Halk büyük yalanlara, küçük yalanlara göre daha çabuk inanır."

Dünya siyasetinde: İktidarın sorunları muhalefeti Sorumlu tuttuğu ülkede yaşıyoruz

Ahlaksız siyaset karşısında ahlaklı duruşun kazanacağını sandık.Yanıldık.herhalde ahlaksiz diye chp ve diğer 4 partiye diyordur.by by kemal aday olabilmek için 4partiye ömürlerinde göremeyecekleri vekillikleri dagitti ve adaylığı kaptı.diger 4 küçük te by kemalin seçilemeyeceğuni bile bile kazandiklari vekilliģin uğruna by kemale EVEEEET dediler.herhalde iyi partilinin dedigi ahlaksızlık budur..

Anlattığınıza "Ahlaksızlık" değil "Akılsızlık" derler. Lütfen karıştırmayın.

yüz yıllarca insanları büyücüler kahinler kandırdı. günümüzde bu işi din adamları yapıyor bizde. aklını kullanmaya cesaret edemediği sürece başkaları yalanla yönetmeye devam edecek. sayın vekil doğru söylemiş. insanlık tarihi yalanların tarihi. halk en iyi yalan söyleyeni tercih ediyor.

M.Akife sorarlar Avrupa nasıl: "İŞLERİ VAR DİNİMİZ GİBİ, DİNLERİ VAR İŞİMİZ GİBİ."der

İnsan olmak seçebilmektir. Arayıştır. Doğru ile eğriyi ayırdetmek, doğruyu seçmektir. Bu yolda sabır ve sebatla durmaktır. Tabi belli bir bilgi birikimi ve terbiye üzere iseniz bu yolda başarılı olursunuz. Bu yolculukta menfaatlerinizden fedakarlık gerekir ve giderek yanlızlaşırsınız. Doğruluk için yaşayıp hayatı tamamladığınızda belki arkanızdan Fatiha sürünen zübükler 'salağın biriydi' diye fısıldaşır, siz ise sevinç veren bir kurtuluşa kavuşursunuz. Değmez mi?

“Eğer bir yalanı yeterince uzun, yeterince gürültülü ve yeterince sık söylerseniz, insanlar inanır. İnsanları, bir yalana inandırmanın sırrı, yalanı sürekli tekrar etmektir. Sadece tekrar, tekrar ve tekrar söyleyin…

Suç otokrat ya da diktatörlerden çok onlara o zemini sunan toplumların diye düşünüyorum. Bu toplumları oluşturan fertler kendi ayakları üzerinde durmaya güc yetiremeyip biat veya cemaat şemsiyesinde hayat bulabilen, doğruyu eğriden ayıracak akli melekeleri gelişmemiş, doğru yolu meşakkatli gören, yan yollarda kıvırmayı tercih eden eğitimsiz kişilerdir. Eğitimde başarısızlık demokrasinin büyük günahıdır ki sonunda onu katleder.

Yalanı satın alan ve ondan çıkar sağlayan insanlar oldukça yalana kuyruk takar kuyruklusunu bile satarlar.

“ Brexit’in temeli Türkiye’den gidecek mültecilerin AB üzerinden İngiltere’yi işgal edeceğine dayalıydı.” Yıllardır okurum yazılarınızı. Demek ki her şeyin bir sonu varmış. Ayrıca, Bolsonaro Trump ile çok iyi anlaşıyordu.

bu cümle bana da mantıklı gelmedi. brexit'in gerekçesi ekonomik nedenlerdi.

Sayın Dervişoğlu yanılıyor”… İYİ Parti’den Musavvat Dervişoğlu’nun İsmail Saymaz’a verdiği cevap çok ilginçti: Seçimi neden kaybettik diye düşünürken en büyük hatamızı söyleyeyim diyor: “Ahlaksız siyaset karşısında ahlaklı duruşun kazanacağını sandık... Yanıldık…”. BENCE MESELENİN CEVABI Sn. İNÖNÜ nün şu ifadesinde saklıdır.” Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur."

Ez cümle son cümle

▪Büyük ikramiyeyi kazanma şansı (kabaca) 100 milyonda bir olduğunu BİLDİĞİ halde (çoğunlukla) hayalindeki ZENGİNLİĞİ yaşamak için iynayan insanlar aynı güdüyle vadedilen MUTLU GELECEGİ hayalinde yaşamak için inanıyormuş gibi davranıyor... ▪Tıpkı; "YANMAZ KEFEN" satınalanlar, "AYA 4 ŞERİTLİ YOL" yapacağım diyene oy verenler gibi... ▪Tamamen duygusal/psikolojik!...

Farzedelim ki; Almanlar'la Türkler ülkelerini değiştirse .. Ve 10 yıl sonra nasıl bir Türkiye olur. Ve 10 yıl sonra nasıl bir Almanya olur .. Olmak yada olmamak.. İşte bütün mesele bu. .

Hep mi siyasetçi suçlu. . Siyasetçiyi dokuma makinasına benzetebiliriz. Ne kadar mükemmel olursa olsun ( Sulzer en iyi makinadır) çözgü iplikler bozuk ise , kumaş bozuk çıkar. Başka bir örnek, tüm Almanları Türkiye ve Türk halkını de Almanya'ya yerleştirsek. 10 yıl sonra Türkiye ne olur... Almanya ne olur.

Çirkinlere güzelsin, şişmana zayıfsın de canını ye. Pohpohlanmayı çok severiz, asker millet, kahraman millet diye diye yüzyıllardır yönetenlerin gazıyla milyonlarca can vermişiz.

Optik fizikte bitmeyen bir tartışmadır,ışık dalga mı yoksa tanecik mi.Gölge , kütlesi olmayan cisim mi yoksa bakış açısı farklılığı mı, iki nokta arasındaki en kısa mesafeye doğru denir ve Allah doğrunun yanındadır.Bedava, en pahalı şeydir.İyi bayramlar.

Afrika'da bir çocuğa soruyorlar Müslüman mısın,Hristiyanmi.ACİM DİYOR ACİM.Bir zamanların (Faki baba) tarım bakanı MİLLETTİN önüne ne koysak yiyor demişti.

Entropi ile açıklanabilir: Doğru/Gerçek birdir ama çok sayıda yalan üretilebilir; dolayısıyla, bir süre sonra doğru/gerçek sinyali yalan gürültüsünün içerisinde(n) ayırt edilemez hale gelir. Bundan dolayı, yalanın kazanamaması için büyük efor sarfetmek lazımdır; "ahlaklı duruş" yeterli değil, ahlaklı atılgan/girişimci politik kampanya gereklidir.

Kudus dusmesin diyerek oy toplayana , sormak lazim, kudus dustu ne is? eskiden konsolosluk onunde eylem yapanlar yok. ahali seciminden cok memnun. Dolari dusurucem diye gelenler 4 tl lik dolari 30 tl yapti. Sormak lazim, Artik sehirlerimiz cokmeyecek diyenlere. ilk buyuk depremde yuzbinler oldu, ama ahali seciminden memnun. Yarin dolar 60 tl istanbul da milyon can kaybi varken de yine memnun olurmusun diye sormak lazim.. Ulkenin ormani yanarken izleyene ekonomi yerine nass diyene sormak lazim...

Her şey: Yalan Dolan Entrika olduğu içindir ki, YALAN kazanıyor.. Hatta dünyanın kendisi bile yalan değil mi!?

Ahlaksız siyaset karşısında ahlaklı duruşun kazanacağını sandık.Yanıldık.demiş.birdefa ahlakli siyaset hangisi.ülkücüyüm deyip pkk nin kandilin destek açıklamasi yapilan insani mı desteklemek.veya dindarım deyip dinine ortaçag zihniyeti diyenler ile birlikte olmak mı ahlakli siyaset.muhalifler hala bu milletten niye TOKAT yediginin farkında bile degil..komedi...

Yalanın lezzetine alışmış olanlar, doğru menüye el sürmezler, nefesini tüketme İbrahim bey..!!

Yalana alışmış bir topluma doğruyu anlatmaya çalışırsan .En büyük yalancı sen olursun. Bu milleti yalanla şerbetlemişler morfin verilmiş gibi yalanla uyutuyorlar.

Yüzyıllarca otoriter yönetilmiş toplumları (Türkiye, Rusya, Arap toplumları) batı toplumlarından bakarak anlayamazsınız. Amerika’da ekonominin durumu, seçim sonuçlarını büyük ölçüde etkiler. Türkiye’de gördükki etkilemiyor. Ekonomik çöküş, depreme rağmen seçim tercihleri, batı tecrübelerinin tam tersi oldu. Türkler yüzyıllarca tek adam ile yönetildi. O refleksle oy kullanmaya devam ediyorlar. Erdoğan, güçlü lider beklentisini karşılıyor. Halkın yüzde 52’si kendini güvende hissediyor.

Et yemeyen bir toplumun kafası çalışmaz tabi.

Bizdeki atasözü "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar!" buna biraz açıklama getirir herhalde... Güzel olsun, duygularımı okşasın da isterse yalan olsun!

Raşid Yıldırım'ın yazısını okumadan yorum yazdım. Baktım siz yalan niçin kazanıyor diye soruyorsunuz. Niye kazandığını da çok iyi bildiğim için size uğraşmıyorum bugün İbrahim Bey. Yoksa sizin gerek yazılarınızın gerek tv. programlarınızın müdavimlerindenim. Doğruluk, dürüstlük gibi kelimelerin içini o kadar boşaltıldı ki bu kelimeleri duyar duymaz hemen oradan uzaklaşıyorum.

Yalan yetmez yanında rüşvet şarttır.