Bu film nasıl bitecek?

Bir avukatlık filmi düşünün... Filmin ilk sahnelerinde çok büyük idealleri olan dürüst, akıllı ve saygın bir kişi var. Bir de ona karşı art niyetli ve takıntılı bir polis müfettişi.

İyi adam ve kötü adam rolleri ile seyirci filmi merakla seyrediyor.

Acaba filmin sonu nasıl bitecek?

***

Aylardır çok ama çok basit bir şey soruyorum: Geçen yıl tüm bankaların TL kredilerden aldıkları tüm faiz 532 milyar TL ediyordu. İşte buradan faiz indirerek 100-150 milyar tasarruf yapılabilir mi diye yola çıktı iktidar. Faiz indirimi ile piyasada faizler inmediği gibi tersine daha da yükseldi. Ama asıl yükseliş kurlarda yaşandı; dolar karşısında 8 lira olan TL artık 16 liradan işlem görüyor.

Kur artışı sadece 441 milyar dolarlık dış borçlarda 3,5 trilyon lira maliyet artışına yol açtı. Bakın bu faturayı ülke olarak hepimiz ödüyoruz ve ödemeye devam edeceğiz.

İthalat üzerinden kur maliyetine hiç değinmiyorum; hatta Hazine garantili müteahhitlere verilen kur bazlı garanti maliyetine de hiç değinmiyorum.

Hesap bu kadar basit.

Acaba bu hesabı yapamamış olabilirler mi?

TL’nin değerini bu kadar aşağılara düşürüp, değersiz bir para kim yapmak ister...

Mesela filmin ilk sahnelerinde bir cümle akıllara gelir: O dönem Başbakan ve şimdinin Cumhurbaşkanı Erdoğan 2012 yılında der ki: “Para, tıpkı bayrak gibi tıpkı milli marş gibi bir ülkenin gücünü itibarını bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı milletin itibarıdır.”

Acaba şimdilerde filmin hangi sahnesindeyiz?

***

Hatırlarsanız Nureddin Nebati “TL en düşük değerde, hiç merak etmeyin TL bundan daha değersiz olamaz” demişti. Gerçekten de milli paramız olan TL’nin değeri ne 94 krizinde ne de 2001 krizinde bu kadar değersiz olmamıştı.

Bunu biz söylemiyoruz; bunu Merkez Bankası verileri söylüyor: İsterseniz TÜFE Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru (2003=100) Endeksine bakın.

***

Diyorlar ki “herkes Erdoğan’ı yıkmaya çalışıyor.’’

Elbette öyle olacaktır. Siyasi muhalefet demokratik bir şekilde iktidarı almak ve ülkeyi daha iyi yönetmek isteyecektir. Ülkenin bekası asıl buradan geçer.

Sizce yukarıda verdiğim çok ama çok basit örneği (soruyu) göremeyecek bir ekonomi yönetimine ülkemiz ne kadar dayanabilir?

Mesela geçen yılki TL kredi faizinden 100-150 milyar tasarruf edeceğiz diye yola çıkanlar bugün sadece KKM hesaplarına hem de kamu üzerinden 500 milyar faiz farkı ödemek zorunda kalabilirler. Buna ne denir sizce?

Böyle bir hesapsızlığı kim yapabilir? Kur artışı sertleşirse Hazine’de olmayan bu karşılıksız taahhüt yüzünden ülkemiz bir anda iflas bayrağını çekebilir mi? Buna kim nasıl izin verebilir?

***

Daha 128 milyar dolar satışının mürekkebi kurumadan kurları kim neden bu kadar artırabilir? Acaba o 128 milyar doları alanlar ne kadar kar ettiler? Sahi kime satıldı o 128 milyar dolar?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Maltepe Mitinginde “Ülkeden gençler gidiyor; hatta 550 bini gitti bile” dedi. Ülke gençliğini ülkeyi terk edecek noktaya hangi şartlar getirdi?

Bakın hâlâ millete “evlenin, çocuk yapın” diyenler var. AK Parti Kayseri Milletvekili Hülya Nergis “Geç evleniyor ve fazla çocuk yapmıyoruz, hızla azalıp küçülüyoruz” demiş.

Çok doğru..

2014 yılında 77 milyon 696 bin nüfus içinde 1 milyon 351 bin çocuk doğmuştu. 2021 yılında ise 84 milyon 680 bin nüfus içinde 1 milyon 080 bin çocuk doğdu.

Millet ekonomik şartlardan dolayı evlenemiyor ve çocuk bile yapamıyor. Refaha dayalı değil; ekonomik krize dayalı bir durum bu.

Krizi kim çıkardı? Ülkeyi büyük buhrana kimler soktu? Ülkeden kaçış neden başladı (2017)?

***

Ve filmin son sahneleri...

Filmin başındaki roller artık tamamen değişmiştir. Takıntılı ve inatçı polis müfettişi büyük işi başarır.

Gerçekler bir bir ortaya çıktıkça seyircinin başrollere ilişkin bakışları da değişir. Bakalım yorumlar ne olacak?

YORUMLAR (98)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
98 Yorum