Futbol enteresan bir oyundur, Fenerbahçe bu enteresanlığın zirvesini yapmış bir kulüptür. Çok değil 8 gün önce Galatasaray ile puan farkı 3’ e düşünce yönetim havaya girerek şampiyonluk geldi, Avrupa’ da zaten onlardan üstün olunduğunun demeçlerini vermişti. Kaybedilen Beşiktaş derbisi ve Athletic Bilbao yenilgisi konuyu tamamen terse çevirdi. Kadıköy ve Ataşehir salonlarında yönetim istifa seslerini yükseltmişti. Rüya takım kuracağından bahseden Ali Koç ise başarısızlığın yönetiminden kaynaklı olmadığını düşünerek olaylara tepkisiz kalmıştı.
Sarı-Lacivertlilerin en büyük rakibi ego ve inat. Yönetim başarısızlığını yıllardır dış etkenlerde arıyor.
Gerçekten kulüp içerisinde idari yönde oyuncuları ve Samandıra havasını bilen eski bir oyuncusu var mı?
Fenerbahçe için eleştiri yapan kim olursa olsun hain ilan edildiği gibi, tersini söyleyen el üstünde tutuluyor. Basın toplantısında dahi sorular seçilerek alınıyor.
İstanbul soğuğu, taraftar ile takımın arasına girmiş olacak, kapalı gişe oynayan takım bu sefer biraz boşluklarda tribünlerin önüne çıktı.
Tek tek tribüne çağırarak oyunculara moral veren taraftar bu sefer Tadic, İrfan Dzeko, ve Osayi’yi çağırarak diğer oyunculara tepkisini de göstermişti.
İlklerin adamı olan José Mourinho bu sezon ilk defa Tadic’i yedeğe çekip, İrfan Can Kahveci ile oyuna başlamıştı, Eleştirdiği Becao ise mecburi ilk 11’deydi.
Sarı lacivertliler stresli olması normal ancak Başakşehir’in rakibinden daha çok stresli olması anormal bir olaydı. 2.dakika ofsayttan dönen gol sonrası Başakşehir oyunu tutmakta çok zorlandı.
Çağdaş Atan rakibimiz Amrabat ile oyunu kuruyor, uzun toplarla pozisyon bulmaya çalıştığını perşembe günü anlatmıştı. Portekizli bu öngörüye karşı çalışmadığı ilk yarıda net belli oldu. Osayi- İrfan kanadı hiç çalışmadı, Kostic-Oğuz Aydın ise boş ortalar yaparak ilk yarım saati geçirdi. Livakovic sakatlığı sonrası kaleler iki genç kaleciye kalmıştı.
Başakşehir kalecisi Deniz, Ertuğrul Çetin’e göre daha tecrübeliydi kalesinde daha çok pozisyon görmüş, ciddi olmasa dahi atakları önlemişti. Dzeko pozisyonuna ise yapabilecek bir durumu kalmamıştı. Gelen gol sonrası stresi yüksek olan oyun daha da streslendi ve Başakşehir FK, ilk yarı bitmeden 10 kişi kaldı.
Ölü toprağı üstünden atıp maçları kazanarak ilerleyen Başakşehir ilk yarı anlamsız bir stres yaptı. Kaleci Deniz, defans oyuncusu ile tartışmaya girdi, Deniz Türüç anlamsız oyunu germe peşindeydi. Sakin kalabilse yarım saat sonrası rakibinin stresi çoğalacak istediği pozisyonları bulacaktı. Sarı Lacivertliler mücadele etme dışında kimine göre sezonun en iyi ilk yarını futbolunu oynamış, şahsıma göre daha öncede belirttiğim gibi bu oyunlar Fenerbahçe’yi şampiyon yapmaz.
Çağdaş Atan taraftarın ıslıklarına maruz kalan Deniz Türüç’ü ikinci yarı oyundan alarak onun da kırmızı kart görmesini önledi. Oğuz Aydın sakatlığı sonrası Mourinho, Maxim ve Tadic oyuna alarak ideal kanat oyuncularına dönüş yaptı.
Değişiklikler sonrası gelen Piatek golü ise Sarı lacivertlilerin bu sezonki en büyük sorununu gösterdi, oyun disiplininden kopma. Mourinho takımın iki dinamiği olan Amrabat ve Osayi Samuel’i kenara alınca tribünler bir anda şok içerisinde kaldı.
Disiplinsiz dakikaların kazananı bu sefer Tadic asisti, En-Nesyri kafası ile Sarı lacivertliler oldu.
Becao sakatlığı sonrası oyuncu değişikliği hakkı kalmayan Fenerbahçe son 15 dakikayı 10 kişi oynamak zorunda kaldı.
10-10’a kalan Fenerbahçe Fas’lı golcüsü ile fişi çekerek ilk defa stresler içerisinde geçirdiği haftayı üç puanla kapadı. Olası tepkiyi geçiştirmiş oldu.
İkinci yarı ilk yarıya göre daha stressiz oynayan Başakşehir pozisyonlara da girdi ama istediği sonucu elde edemedi.
