Futbolun beyaz güvercinleri, Ahmet Çakar, Erman Toroğlu mu?
Beyaz Güvercin, tarih boyunca barışın ve yeniden doğmanın sembolü olarak anılıyor. Eski hakem, yeni yorumcular Ahmet Çakar ve Erman Toroğlu futbolun beyaz güvercini olması için mi çalışıyor, futbolu germek için mi çözen olamadı.
Ahmet Çakar kendisine Türkiye’ de İsmail Uyanık tarafından şike teklif edildiğini, Avrupa ise bir takımın 500 bin dolar teklif ettiğini belirtti. Erman Toroğlu ise kendisine Türkiye' den değil Gürcistan’ dan direk şike teklifi geldiğini, saha içinde bazı oyuncularda ise şike yaptıklarını gördüğünü belirtti.
Birçok ünlü hakemin kadın tuzakları yapılarak yönetici mafyalarının eline düştüğünü, bundan dolayı taraflı yönetim sergilediklerini belirttiler.
Futbol Federasyonunda bulunan delegelerin satılık olduğunu, kişisel ilişkilerle siyasi ağın kullanıldığını bundan dolayı seçilen (Büyükekşi) gibi başkanları siyasetin atadığını belirtti. Hakem Kurulu’nun Kulüpler Birliğine bağlanması ile ilgilide intihar olacağını anlaşırlar kapıdan çıkarlar bölünürler birbirlerini satarlar. Hiçbir kulüp başkanının Türk futbolunu umursamadığını kendi reklamları için göreve gelip o koltukları işgal ettiklerinden bahsettiler. Ülkenin yabancı hakeme değil, yabancı yöneticilere ihtiyaç olduğunu futbol bu şartlarda düzelebilir. Kendi şahsi fikrimde bundan yanadır.
Erman Toroğlu; ‘’Türkiye’nin en büyük ailesiyseniz kötü niyetli hatalar göz ardı edilebiliyor hocam. En çok doğranan takım Galatasaray en çok yandım anam diyen Fenerbahçe. Doğruya doğru deriz son 2 sezondur Galatasaray çok doğrandı kardeşim.’’
Aynı ikili bu iki takımın oynadığı birçok maçta yapının Galatasaray lehine çalıştığından bahsettiğini de duymuştuk, çok kısa anlar içerisinde.
Karagümrük ve Ankaragücü geçen sezon içinde Federasyon başkanlarının Ak partili bir siyasinin içinde bulunduğu yapıdan dolayı bu iki takım düşürüldü. Sonuç olarak yapı varsa herkes içindedir.
İlk defa özel bir kanalda yayına çıkan Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar hakemler başta olmak üzere gündemdeki herkes için bir şeyler söyledi tabiri caizse salladı.
Sonuç olarak akıllara programlarını dinledikten, yazılarını okuduktan sonra her konuyu çözebilen arkadaşlar neden Federasyon başkanlığına adaylığını ya da MHK başkanı olmuyorlar ne de olsa ikisi de kendini futbolun beyaz güvercinleri olarak gördüğü günlerde.
Bu ikili için söyledikleri gibi teklif çok bunlarda yürek mi yok?
Süleyman Seba’nın kemikleri sızladı mı?
Birçok Beşiktaş taraftarı, şahsında dahil, Ahmet Nur Çebi sonrası Hasan Arat siyah beyazlılar ve ülke futbolu için bir kurtuluş olarak görüldü. Tıpkı Ali Koç başkan gibi. İkisinin de düşünceleri kulübü kurumsal bir yapı haline getirmek. 100 yılı aşkın kulüplerde bunu aniden değiştirmek çok zordur. Fenerbahçe 7. yıla girerken bunu sadece oyuncu satabilme yönünde değiştirebildi. Şampiyonluk yarınlara, borçlar ise diğer günlere kaldı. Hasan Arat başkan senesini doldurmadan çekilmek zorunda kaldı. Siyah beyazlılar içerisinde oluşan yapıya mı karşı savaşamadı, yoksa sağlığı mı el vermedi? Ancak gelişen olaylar, Beşiktaş’ın kurtarıcı başkanını bir anda en kötü başkan konumuna getirdi düşüncesi ön plana çıktı.
Hasan Arat istifası sonrası, ‘Fikret Orman Beşiktaş için başkan adayı her zaman olur, camia beni isterse göreve hazırım ama düşüncem ihtiyaç yok gibi’ derken, Serdar Adalı ise ‘Yapılan açıklamadan bir şey anlamadım, bundan sonra Beşiktaş’ın bir kuruşunu harcatmam. Burası Beşiktaş herkes hareketlerine dikkat etsin’’ dedi. Bu açıklaması ile seçimde aday olmaya göz kırptı.
Sorunlar yaşanan olaylar ne getirir bilinmez ama siyah beyazlılar bu kaostan nasıl çıkacak çözüm ne muamma!