Çankaya milletin olmalı…
2. tura 9 gün var.
Ve artan ekonomik sıkıntılar banka sektörüne de zıpladı ve artık kredi kartına avans çekemeyeceğiz…
Neyse ben analizime geri döneyim.
CHP’nin kamuoyu ile resmen paylaşmadığı ancak sosyal medya ile bazı yayın organlarında yer alan ıslak tutanak verilerine göre, oy verme günü gece yarısına kadar Kemal Kılıçdaroğlu açık ara önde idi.
Veri paylaşımına göre açılan sandık 111.984 iken Kemal Kılıçdaroğlu %48.95, Erdoğan % 45.12 idi.
Sonra ne oldu ise oldu ve veri paylaşımı kesildi.
CHP’de görevden alınma oldu. Ama gene de son ıslak imzalı veri bilgisi paylaşılmadı. CHP bu seçimde de tıkır tıkır işleyen bir sistemi kuramadı anlaşılan.
“Hiçbir şey olmadı ise bir şey oldu” ve biz o bir şeyi bilmiyoruz.
Erdoğan %49.25, Kemal Kılıçdaroğlu % 45.06 oluverdi.
Şimdilik Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki fark 2.214.308.
Şimdilik diyorum çünkü kesin sonuçlar hem henüz açıklanmadı hem de kafalardaki karışıklığı giderecek doyurucu bir açıklama duymadık.
Erdoğan ise %49.25’e itiraz etmedi.
Bildiğimiz Erdoğan tavrına pek uygun değildi.
O gece Ankara’dan İstanbul’a geldi. Sonra tekrar Ankara’ya döndü. Kazanmamasına rağmen balkona çıktı; “açık ara öndeyiz” dedi ama “kazandık” demedi.
0.75+1 için Erdoğan nasıl sessiz kaldı?
2019’da İstanbul seçiminde yaptığı gibi yeri göğü inletmedi, sayımı tekrarlatmadı.
Her iki tarafta da “hiçbir şey olmadı ise bir şey oldu” etkisi mi bu yaşadıklarımız?
Ama şimdi vakit bunlarla oyalanma vakti değil.
Hem de hiç değil, çünkü:
28 Mayıs umut ve inanç ile bizi bekliyor…
Sandığa gitmeyen 8.5 milyonumuz var.
Geçersiz oy kullanan 1 milyonumuz var.
İkinci tura kalamayan adayları tercih eden 3 milyonumuz var.
12.5 milyon insanımız ve ilk turda sandığa giden milyonlarımız….
2. tur seçimine giderken neleri gözetmeliyiz?
Sandık bizi bu kez her zamankinden daha çok çağırıyor.
Daha acil çağırıyor…
Daha sağduyulu çağırıyor…
Yaşamlarımızı çok daha fazla gözeterek çağırıyor…
Sandığa gitmeli, umudunu kesenleri sandık için ikna etmeliyiz.
Neden mi?
TBMM oluştu ve muhalefet azınlıkta.
TBMM’deki Cumhur İttifakı çoğunluğu öncelikle biz kadınlar için tehlike çanlarını çalan bir durum.
Ve bir de “tamtakır” hazinemiz var.
Ekonomi bilimine inanan bir cumhurbaşkanımız olsa ve Merkez Bankasını özerk bıraksa kriz frene basar…
Benzeri çok fazla örnek verebilirim ama bir tek Merkez Bankası örneği bile fazlasıyla yetmekte…
Gene…
Yürütmeyi farklılaştırmayı başarırsak Parlamenter sisteme geçene kadar bir nefes borusu açma fırsatı bulabiliriz.
Bu nasıl mı olacak?
Tabii ki bizlerin oylarıyla…
Yasama Cumhur’da ise …
Yürütme Millet’te olmalı ki bir denge denetleme gelsin.
Nedir denge denetleme?
Denge ve denetleme sistemi sadece yasama, yürütme ve yargı erkleri için gerekli değildir.
Denge denetleme sistemi aynı zamanda devlet iktidarını, bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunması temelinde sınırlandırmayı gözetir.
Devlet karşısında bireyi koruyacak denge denetleme layığı ile çalıştığında, ülke demokrasisi de ekonomisi de toplumsal güven ve istikrar da birlikte yaşama kültürü de sağlığına kavuşur.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi bir garabet sistem ne demokrasi bıraktı ne ekonomi ne hukuk ne de toplumsal barış…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2.turdan Cumhurbaşkanı çıkması bu garabet sistemi denge ve denetlemeye kavuşturmak için büyük bir toplumsal adım olacak…
“Parlamento çoğunluğu yoksa Kemal Kılıçdaroğlu ne yapacak?” diyen var ise Merkez Bankası örneğini düşünmeli…
Erdoğan parlamento ile mi yönetti?
Milletvekilleri bu dönem ne yaptı?
En yakıcı derdimiz ekonomi… Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı ile nelerin değişebileceğine Merkez Bankası’na bağımsız bir başkan atamayı örnek verdim…
Kısacası ekonomi ve hukuk bilimlerine saygı ve özenden söz ediyorum…
Yaşamakta olanları düşünerek elinizi vicdanınıza koyarak cevap verin:
Bunu kim yapar? Kılıçdaroğlu mu Erdoğan mı? Ya da şöyle soralım; kim yapmaz?
Dolar başını alıp gittikçe hepimiz her gün biraz daha fakirleşmiyor muyuz?
“O gece hiçbir şey olmadı ise bir şey oldu”, kabul…
Ama şimdi bir şey değişmeli ki bu felç olmuş sistem hiç olmazsa elini ayağını kıpırdatmaya başlasın…
O bir şey ne?
Denge denetleme için ikinci turda Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı çıkarmak…
Sandık bizi her zamankinden daha fazla ısrarla çağırıyor.
Sandığa koşun, bu kez ıskalamayın ki hayat ta bizi ıskalamasın, tılsımını bu kez bari bize göstersin…