Cumhurbaşkanlığı beklerken hayal kırıklığı yaşamak da var

Bundan sonraki cumhurbaşkanlığı seçimine dört yıl var, ancak muhalefet saflarında birkaç adayın ismi şimdiden telaffuz ediliyor. İktidar ise, öyle anlaşılıyor ki, Tayyip Erdoğan’a bir beş yıl daha ikram etme hesabında…

İsmi aday olarak geçenlerden bazılarını hayal kırıklığı bekliyor…

Yıllar önce kendisine ‘cumhurbaşkanlığı’ vaat edilmiş bir ünlü kişi hem hayal kırıklığı yaşadı, hem de yaşadığı hayal kırıklığını kamuoyuyla paylaşmak zorunda kaldı.

O ünlü dün vefat etti: Can Kıraç… 97 yaşındaydı. Hayatını, bir bakkal dükkanından ülkenin en büyük holdingini çıkarmaya adamıştı.

Koç Holding’in Koç ailesi dışındaki en üst düzey yöneticisiydi Can Kıraç… [Kardeşi İnan Kıraç ailenin damadı olmuştu.]

Onu hayal kırıklığına uğratan daha ünlü biriydi: Süleyman Demirel

12 Eylül (1980) askeri müdahalesiyle siyasi hayatın dışına itilen Demirel, müsteşarlığını yapmış Turgut Özal’ın kendisinden zorla alınan başbakanlık koltuğuna oturmasını ve ardından cumhurbaşkanı olmasını içine sindirememişti.

Siyasi yasağı kalkınca başlattığı mücadelede ilk hedefi Özal’dı Demirel’in… Özal’ı Çankaya’dan indirmeyi kafaya koymuştu.

Üzerinde uygulanan baskılardan Özal’ın yıldığının yakın tanığıyım; Çankaya’dan süresi dolmadan ayrılacak, yeni bir partinin başında eski siyasilere karşı mücadele başlatacaktı.

Niyetini gerçekleştiremeden vefat etti Özal

Demirel - Özal çekişmesinin en sert yaşandığı bir sırada, Koç Holding’in CEO’su Can Kıraç telefonla aranır. Arayan Başbakan Demirel’dir.

Can Kıraç’a, “Partinin vitrinini güzelleştiriyorum, Tansu Çiller Hanım aramıza katıldı, seni de bekliyorum ve sana başkanlık teklif ediyorum” der Demirel

Gerisini Can Kıraç’ın kendi anlatımından aktarayım:

“Bu teklif karşısında nasıl şaşırdığımı ve sevindiğimi tahmin edemezsiniz. Şaşkınlığımı belli etmeden Süleyman Beye benim için ne biçim bir ‘başkanlık’ düşündüğünü sorma cesareti bile göstermiştim! O da bana, ‘Can Bey kardaşım, seni ya Meclis Başkanı ya da Cumhurbaşkanı yapmayı düşünüyorum!’ diyerek şaşkınlığımı bir kat daha arttırmıştı. Heyecandan neredeyse küçük dilimi yutacaktım!”

Devamı da var. Teklifinin ciddiliğinin muhatabı tarafından anlaşılması için ayrıntı da verir Demirel:

“Meclis Başkanı olmak için milletvekili seçimini kazanmak gereklidir. Cumhurbaşkanlığı için Meclis dışından da seçilmek mümkündür! Kararı sana bırakıyorum ve iyi şanslar diliyorum!”

Görüşme kulağıma gelmişti; biraz soruşturunca işittiğimin doğru olduğu kanaatine vardım ve konuyu yazdım.

İşin ciddiliği, Can Kıraç’ın Koç Holding’teki görevini aniden bırakmasından da belliydi. [Demirel muhtemelen onun değil Koç grubunun gönlünü almanın peşindeydi. Ayrıldı ve önemi kayboldu.]

Yazınca büyük gürültü koptu. Konu tartışılmaya başlandı ve Can Kıraç nazik bir mektupla yazdığımı yalanladı.

Böyle durumlarda hep yaptığım gibi yalanlayan mektubunu yayımladım.

Ancak Can Kıraç, gazeteci Mehmet Gündem’in kendisiyle yaptığı nehir konuşmalardan oluşan kitapta, yukarıda alıntıladığım satırlarla, yıllar sonra da olsa, yazdığımın doğru olduğunu itiraf etti.

Kendisine cumhurbaşkanlığı teklif eden Demirel’in zamanı geldiğinde nasıl yan çizdiğinin bilgisi de var kitapta.

Şu bölüm okumaya değer:

“Seçimler yapılmış, Süleyman Demirel, Erdal İnönü’yle ‘olağanüstü koalisyonunu’ kurmuş, ben de Ankara’dan haber beklemeye başlamıştım… Ses seda çıkmayınca Demirel’i ben aramıştım. Süleyman Bey mahcup bir eda içinde bana şunları söylemişti: ‘Biliyorsun biz tek başımıza iktidar olamadık. Dün dündür, bugün bugündür! Binaenaleyh, senin başkanlığın için bir süre daha beklememiz gerekecektir. Sabırlı olmanı bekliyorum. Durumu Sayın İnönü’yle görüşürken bana şöyle bir açıklama yaptı: ‘Can Kıraç hâlâ ülkemizin tarımla kalkınacağını savunuyor, biz ise kalkınmanın sanayiyle gerçekleşeceğini iddia ediyoruz. Bu açık görüş ayrılığı varken Sayın Kıraç’ın cumhurbaşkanlığını parti teşkilatıma kabul ettiremem!’ Erdal İnönü’nün bu haklı itirazı karşısında köşeme çekilmekten başka çarem kalmıyordu…”

Buram buram hayal kırıklığı taşıyor bu anlatımdan…

Erkene alınmazsa dört yıl sonra yapılacak seçimde adaylığa şimdiden hazırlananlardan bazılarının hayal kırıklığı yaşamaları kaçınılmaz.

Uyarmış olayım.

YORUMLAR (63)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
63 Yorum
  • Sever / 28 Haziran 2024 09:02

    CHP "devletin güvenliğine dair konularda ortak bir duygu"dan uzaklaşalı çok oldu...
    Bu yoldan geri dönebilir mi CHP? Zor...
    Peki 31 Mart seçimlerinin koyduğu tablo yakın siyasi gelecek açısından yok sayılarak yola devam edilebilir mi? O da zor.
    Sonbahar çok patırtılı geçecek...

    Yanıtla (3) (2)
  • Karar okuru / 29 Haziran 2024 01:13

    hangi sonbahar? 2028 mi, önümüzdeki mi?

    Yanıtla (0) (0)
  • SG / 28 Haziran 2024 11:07

    TURPM 78 Yaşında, BİEND 81 yaşında. Birisi bunak diğeri Yalancı/mahkemelik.ABD BASINDA çit yok.Demekki karar vericilerin aldığı karar.Ayni TC olduğu gibi

    Yanıtla (5) (0)
  • Bay Kamil / 28 Haziran 2024 14:03

    Aramızdaki fark onlarda kurumsal yapılar Devleti idare ediyor. Pandemide artan enflasyonu ve işsizliği Biden değil Merkez Bankası gibi bağımsız kurumlar düzeltti. Bizde Tek Adam rejimi yürürlükte

    Yanıtla (3) (1)
  • karar okuru / 29 Haziran 2024 00:59

    Bay Kamil, iyi güzel de, aym bu hükümetin ve cb nin tüm yetkilerini iptal etmedi mi?

    Yanıtla (0) (1)
  • Karar okuru / 29 Haziran 2024 00:56

    bilader bizdekilerin ne yaşı tutuyor ne huyu suyu? özgür özel mi yaşlı ya da yalancı erdoğan mı?

    Yanıtla (0) (0)
  • Okumaz / 28 Haziran 2024 12:57

    Sayın yazar, biz sizin kadar siyasi kulisleri bilmiyoruz. Yazıdan anladığım kadarıyla T.Erdoğan birilerine başkanlık ya da meclis başkanlığı teklif etmiş. Kim acaba? Doğru mu anladım? "Can Kıraç" yeni vefat etti, onunla ilgili olan bir başkanlık hikayesini yazar zamanında ilk elden öğrenmiş ve yazmış. Günümüzde de benzer bir durum mu var? Onun yerinde kim var şimdi? Ben anlamadım kim olduğunu. Sayın yazar ipucu verirse belki anlarız. Eskisi kadar kulislere hakim mi onu da bilmiyorum.

    Yanıtla (0) (3)
  • Abcdefg / 28 Haziran 2024 13:23

    Yazıyı bile okumamışsın, teklifte bulunan 1980'de darbe zamanında Süleyman Demirel teklif etmiş, R.Erdoğan nereden çıktı, yazının hiç bir yerinde geçmiyor şizofren hasta ruhlar, ama anlamadım diye yorum yapıyorsun, bizim gerçek sorunumuz okumamak, uzun bir yazı görünce üşenip, tembellik edip okumamak sonra yorumu kendi dar anlaşasımıza göre yapıyoruz

    Yanıtla (3) (3)
  • Ali veli / 28 Haziran 2024 17:32

    Bayram değil seyran değil Yazar 40 yıl önceki bu olayı niye anlattı, bi düşün istersen

    Yanıtla (2) (0)
  • karar okuru / 28 Haziran 2024 23:34

    yani rte nin kendi yerine düşündüğü kişi veya kişiler yokmu deniyor.

    Yanıtla (1) (0)
  • Sever / 28 Haziran 2024 21:57

    Özel’in bir buçuk yıl sonrasını işaret etmesi ise anlamlı. Bir buçuk yıl sonra, iktidarın daha fazla yıpranacağına inanıyor olmalı. Ancak Mehmet Şimşek’in ekonomi yönetimi ve gidişat bir buçuk yıl sonra enflasyonun tek hanelere düşeceğini gösteriyor. Bu durumda enflasyonu ve hayat pahalılığını bitirmiş bir iktidarın karşısında Özgür Özel’in ne şansı olabilir?

    Yanıtla (0) (0)
  • H.B. / 28 Haziran 2024 20:07

    Kağıt üzerinde asırlardır hep müslümandık, Kalben & beynen hala müslüman olamadık..İnanılır gibi değil! Demirel de az değilmiş, kimin umurunda ülke ziyan zebilmiş! Hep nefs! nufuz, ihtiras. İşin özünde doğru düzgün müslüman olsalar amellerine yansır.Ama yok!. Demirelin teklifi, C.Kıraç'ın balık gibi atlaması, İnönünün kaprisi hepsi çok yanlış. İç-güdümlü üret. Kalkın.Tarım,sanayi farketmez.Yeter ki üret. En ucuza üreten/getiren çok kazanır. Eğitimde Bilim-Teknik şart.Kalite elde en etkin kart!

    Yanıtla (5) (0)
  • Adem88 / 28 Haziran 2024 18:27

    Bakalım kimin ömrü yetecek. Büyük hayal kırıklığını kimler yaşayacak, hep birlikte göreceğiz. Birilerini erken seçim kurtaracak mı? Ne demiş atalarımız; "terazi var tartı var her şeyin bir vakti var." "Zaman, en iyi yazardır. Her zaman mükemmel sonu yazar."

    Yanıtla (1) (0)
  • karar okuru / 28 Haziran 2024 17:37

    Rahmetli Demirel, genel kur. baş. Faruk Gürler'i de kandırmış, seni cumhurbaşkanı yapacağım diye. ancak CHP ile anlaşarak F. Korutürk'ün seçilmesini sağlamış. adam kahrından 6 ay içinde ölmüş.

    Yanıtla (1) (0)
  • okur / 28 Haziran 2024 15:39

    Can Kıraç da; acaba sizin 'S. Demirel'in, Can Kıraç'ın şahsını önemsemediğini, arkasındaki KOÇ holdingin desteğini önemsendiğini' söylediğiniz durumu ayırdına vardı mı? Yoksa S. Demirel'in verdiği sözü tutmamaya yönelik gerekçelerine mi ya da başka gerekçelerden dolayı mı kendisine teklif edilen makamların verilmediğini düşündü??? O bilgi donanımına sahip olan biri için böyle düşünmem ne derece doğru? Birinin ağzını büzüşünde kaya diyeceğini bilebilecek bir insan zira...

    Yanıtla (0) (0)
  • Erdinç Demiral / 28 Haziran 2024 14:44

    Sapla saman karışmış

    Yanıtla (1) (1)
  • ramazan baytak / 28 Haziran 2024 14:31

    hocam bu konuda çok haklısınız Türk toplumu ve Türk siyaseti açısından son 24 Saat'te de her şeyi değiştirecek bir yapıya sahip

    Yanıtla (0) (0)
  • Sadık / 28 Haziran 2024 11:34

    Ben şimdi bir sonraki CB ismini şuraya yazıyorum. Yaşayacak olanlar görecekler inşallah.. yaşamayacak olanlarda şimdiden okusunlar buradan.O isim : Hakan FİDAN.

    Yanıtla (8) (11)
  • Vatansever / 28 Haziran 2024 13:50

    Ben de sizin gibi düşünüyorum. Hakan Fidan olabilir

    Yanıtla (5) (3)
  • tt / 28 Haziran 2024 12:59

    sayın yazarın dünya düzdür tezini destekliyorum.

    Yanıtla (3) (0)
  • E.ogretmen / 28 Haziran 2024 12:43

    Hayal kırıklığıni yaşayacak isimler kim, kimler? Neden isimleri yazmiyor sunuz?

    Yanıtla (3) (0)
  • okur / 28 Haziran 2024 10:36

    Sanırım ilk seçim sonucu hakkında gönlünüzden geçeni yazmışsınız. Ben de yazayım. Bu RTE gitsin de kim gelirse gelsin. Hem kel hem fodul olmayan.. sıradan dürüst bir kişiye razıyım. Bu rejim ve ideoloji Ülkeyi yoketmek üzere, millet çoğunluğu perişan halde.

    Yanıtla (21) (11)
  • SG / 28 Haziran 2024 10:30

    Malumun ilanıdır Türk tipi başkanlık sistemini Özgür Özelde Kabul etmiş oluyor.Kanun,Kararname, Yönetmelik tek kişinin elinde olsun. Anayasada/Kanunla CB seçilme şartları var.Gel yarışalım DİYE bir maddemi var.Kahirede/El Ehzerden EKMELETİNİ CB adayı yaptıkları kadar varmış CHP'NİN.Emek için EKMELETİN,Gel Muharrem,Ben geliyor Kemal,Gel yarışalım Özgür/Hüdaverdi.Enseye Göre tras İKTİDARA göre muhalefet,oh ne ala memleket

    Yanıtla (2) (4)
  • OkurHakkı / 28 Haziran 2024 10:19

    Millet geçim derdinde, Adaletsizlik milletin canına tak demiş.Enflasyon da her türlü ahlaksızlık Zirve yapmış, Siz ise suya sabuna Dokunmama derdindesinz.

    Yanıtla (10) (1)
  • KARAR okurr / 28 Haziran 2024 00:22

    "13,5 yıllık genel başkan Kılıçdaroğlu 5 Genel seçim kaybetti.
    27 yıllık genel Başkan Bahçeli 8 Genel Seçim kaybetti.
    Kılıçdaroğlu 13,5 yılda, iki katı sürede 27 yılda Bahçeli partilerini tek başına iktidar yapamadı.
    CHP’de değişim gerçekleşti.başardi
    Değişim yapan kazanır." Alıntı

    Yanıtla (22) (2)
  • Boşver / 28 Haziran 2024 10:02

    " kızım sana diyorum gelinim sen anla, "
    Derler bizim oralarda

    Yanıtla (3) (0)
  • Engin bora / 28 Haziran 2024 09:59

    Sn cumhurbaşkanı Erdoğan karşısına çıkacak adayı kendi belirler. Şimdiye kadar olduğu gibi. A Gül ü istemedi ki aday olmadı Kılıçdaroğlunu istedi o da boyunun ölçüsünü aldı şimdilerde istediği adayı parlatıp seçimde yendikten sonra onuda siyasetin çöplüğüne atar

    Yanıtla (5) (9)
  • P. Cezanne / 28 Haziran 2024 09:31

    Siyaset sanat-i yalandir. Her şey kisisel çikar üzerine kurulmustur.
    Halbuki şu üç günlük dünyada insanlarin birbirine madik atmasi gen ile alakali.

    Yanıtla (4) (1)
  • Gerçek / 28 Haziran 2024 09:12

    Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu olacaktır. Bunun alternatifi diye bir şey yok. CHP'nin has evladı Ekrem İmamoğlu Tayyip Erdoğan'ı seçim sandığının dibine gömecektir. Aslında bu 14 Mayıs 20232'te gerçekleşecekti. Tayyip Erdoğan ve bu iktidardan nemalanan kim varsa yatsın kalksın Kılıçdaroğlu'na dua etsin. Bu nedenle milyar sene geçse CHP'liler Kılıçdaroğlu'nu affetmeyecek.

    Yanıtla (8) (9)
  • ÖMER KUTALMIŞ / 28 Haziran 2024 08:54

    Kurumların, tüzel kişilerin ahlakı da dini de olmaz. Bunlar gerçek kişiler içindir. Partiler de her ne kadar gerçek kişilerin sırtından yürüse de sonuçta tüzel kişidir ve ahlakı olmaz, ancak kuruluş yazılı yönetim kurallarına ve yasalara göre işler. Bu yapılarda birileri başlara basarak baş olurlar, birileri de başlara basarak baş olmak umuduyla başına basılmasına izin verirler. Bu başlara basarak ve basılmasına izin verilerek baş olunan yapı bir piramide benzer.Zirve şansa ve yeteneğe bağlıdır.

    Yanıtla (8) (1)
  • HAYRETI MUCIP / 28 Haziran 2024 08:08

    'Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer'.
    Enteresan ve bir o kadar da ibret veren bir hatıra yani bizdeki siyasetin ne derece seviyesiz ve ahlaki zaafiyet içinde olduğunu, çok tipik bir şekilde gözler önüne sermektedir !

    Yanıtla (9) (1)
  • Dokuzuncu köy / 28 Haziran 2024 07:30

    Sayın Koru; Anı yazıları ülkedeki insanlar mutlu ve müreffeh yaşıyorlarsa bir anlam ifade eder diye düşünüyorum. Halk çaresizlikten debiniyorsa hiç bir karşılığının olacağını düşünmüyorum. Köşenizi iktidara yol gösterici ve çare bulması için önerilerinizi yazınız.

    Yanıtla (13) (1)
  • Sever / 28 Haziran 2024 06:51

    Görünen değişiyor, görünmeyen değişmiyor.

    Yanıtla (3) (0)
  • Okur / 28 Haziran 2024 06:42

    Aynen katılıyorum

    Yanıtla (0) (0)
  • Fani / 28 Haziran 2024 05:18

    Kukla olsan ne olmasan ne yazar, rolün kadar oynarsın. İpini ya keserler yada bırakırlar. Gelen gideni aratmasa düzeleceğiz. Değişime gidenden başlamalıyız sanırım.

    Yanıtla (1) (1)
  • Okur / 28 Haziran 2024 02:54

    Hannover Konsolosluğu’nun kapısına Mehmet Fidan'ın eşyalarının kutu içinde bırakılması, Mehmet Fidan tarfından sitemli serzenişle karşılanmış, Dışişleri Bakanlığı’na göre geçimsiz, huysuz, uyumsuz, memuriyet kurallarına uymayan biri... Ona göre ise bazı ödeneklerin kötüye kullanılmasından usulsüz işlere kadar bir dizi olumsuzluğa sessiz kalmaması.. Bu konularla ilgili de yıllar sonra itiraf gelir mi????

    Yanıtla (3) (1)
  • Okur / 28 Haziran 2024 02:24

    Yıllar sonra da olsa doğru olduğunu itiraf edeceği bir GERÇEĞİ ; acaba hangi duygular, hangi tehditler, hangi baskılar, hangi motivasyon ile o YALANLAMA METNİNİ kaleme aldı??? Daha da önemlisi bugün haklarındaki çeşitli iddiaları süratle yalanlayanların; yıllar sonra sözkonusu İDDİALARIN GERÇEK olduğunu itiraf etmeyecekleri ne malum???? Hangisi gerçek, hangisi yalan nasıl karar verecek millet???

    Yanıtla (3) (0)
  • Yuda / 28 Haziran 2024 00:35

    En kötü şartlarda cumhur 41aldi.umarim akp MHP vb tarih olur.ama bu rakam en kötü sartlarda aldıkları rakam..muhalefet şimdiden İmamoğlu yavaş özel diye bolunmede...ekonomi duzelirse...siyaset gerçekçi olmayı gerektiriyor..hayal beyaz perdede olur.

    Yanıtla (6) (1)
  • Ali Rıza / 28 Haziran 2024 00:34

    Azrail’i zikretmeyi unutmuşsunuz Fehmi bey: hatırlatmak istedim, Ankebut suresi 57 de yüce Allahcc. der ki “. Kullu nefsin zaikatul mevt summe ileyna turceun” yani , yanisi şu her nefis ölümü tadacaktır, hiç kimse bu dünyada baki değildir, hani elma şekeri ile karşıdakini sevindiriyor ya vaktiyle birine seni şöyle yapacağız, ötekine (güya milliyetçi) destekle köşeyi dön, berikine normalleşelim el sıkışalım diyor ya tırnağını kapsa gövdesini götürür, aman dikkat , işin şaka tarafı yok.!!.

    Yanıtla (16) (2)