Çağrı cihazı artık silah, ya cep telefonu? İsrail’in hedefi ne?
En baştan söyleyeyim: İsrail’in hedefinde, uzun asırlar boyunca oluşmuş ‘uluslararası hukuku’ ile onun en önemli parçası olan ‘savaş hukuku’ var.
Ayşenur Ezgi Eygi’yi, savaş alanı olmayan bir yerde -Batı Şeria’da-, sessizce protestoda bulunmak üzere geldiği sivillere ayrılmış bölgede, gösteriler bittikten sonra öldürdü İsrail ordusu…
Bu, ikinci olayıydı İsrail ordusunun; 2003 yılında, Rachel Corrie, bir askerin kullandığı buldozerle ezilerek öldürülmüştü.
Corrie cinayeti İsrail yargısı tarafından cezalandırılmadı.
Eygi cinayetinin akıbetinin de farklı olacağını sanmıyorum.
Kurbanların ikisi de vatandaşı olduğu halde ABD bu olaylara beklenebilecek bir tepkide bulunmadı.
Önceki akşam ‘savaş hukuku’ açısından daha vahim bir olay yaşandı.
Lübnan’da, sayısız çağrı cihazı aynı anda patlatıldı ve olayda 12 kişi hayatını kaybetti, yaralı sayısı üç bini aştı.
Hayatını kaybeden ve yaralananların büyük bölümü uzaktan patlatılan çağrı cihazına yakın yerde bulunan siviller…
Ajansların ulaştığı videolardan birinde, çağrı cihazının bir pazaryerinde patlatıldığı an görülüyor. O esnada çocuklarıyla pazarı gezmekte olan kadınların çığlıkları işitiliyor.
Neymiş? Gazze’de Filistinlilere karşı yürüttüğü toplu kıyım sırasında, ordusunun dikkatini dağıtmak amacıyla Lübnan’dan kuzey bölgelerine taciz ateşi açan Hizbullah örgütünü cezalandırıyormuş İsrail…
Hizbullah liderliği, istihbarat amacıyla kullanılabileceği kaygısıyla, militanlarına, ‘akıllı’ cep telefonları yerine çağrı cihazı tercih etme talimatı vermiş…
Çağrı cihazı cep telefonu öncesinde haberleşmeyi sağlardı ve cep telefonları akıllanınca bütünüyle kullanım dışı kalmıştı. Lübnan’da kullanılmasını mümkün kılacak bir alt-yapı bulunması bile şaşırtıcı.
Talimata uyanlar Tayvan’dan satın alınan cihazları kullanmaya başlamışlar.
Patlamaları duyar duymaz takibe aldığım yerli-yabancı medya, bir ilk olduğu ve biraz da şaşırtıcı yönleri bulunduğu için, ‘nasıl oldu da böyle oldu?’ sorusu üzerinde yoğunlaşıyor.
Eş-zamanlı patlama, küçücük bir cihazda, ancak üretilirken veya satılmadan önce, içerisine dikkat çekmeyecek az miktarda yerleştirilmiş bir patlayıcıya sinyal gönderilerek meydana gelmiş olabilir.
Merak edilecek başka bir yönü yok gibi bu olayın…
Var oysa: Kullanılan yöntem, üzerinde durulmayı fazlasıyla hak ediyor.
İsrail, bu yöntemle, Corrie-Eygi cinayetleri ile başlattığı ‘uluslararası hukuku’ işlemez hale getirme, Gazze’de sürdürdüğü ancak ‘soykırım’ sözcüğü ile karşılanabilecek saldırılarıyla kazanmaya çalıştığı ‘cezasız kalma’ girişimlerine yeni bir boyut ekleme niyetinde.
Vaktiyle karşı karşıya gelinerek başlatılıp sürdürülen ve dolayısıyla hukuku da bu sınırlı alana bağlı oluşmuş ‘savaş’ kavramını, istediği kişilere (Corrie/Eygi), düşman bellediği halklara ve bölgeye (Filistinliler/Gazze) genişletirken, sınırı ‘herkes’ olarak belirliyor İsrail.
Artık hiç kimse, dünyanın hangi ülkesinde yaşıyor olursa olsun, kendisini güvende hissedemez.
Nitekim, olaydan tedirginlik duyanlardan “Acaba çağrı cihazları bizde de kullanımda mı? Kullanılıyorsa benzer bir olayla karşılaşabilir miyiz?” endişesi yükselince, ilgili bakan, “Çağrı cihazları özelinde Türkiye'de bir risk olmadığını net olarak söyleyebilirim” açıklamasını yaptı.
Ya cep telefonları?
Çağrı cihazını patlatan teknoloji hepimizin cebindeki telefonu bir silah haline getirmeye yeter de artar bile.
Bu günlere kadar dünyada cep telefonları yalnızca siber müdahalelere açık olması yönüyle belli çevrelerde huzursuzluk kaynağıydı. Biraz mahrem görüşmelerin söz konusu olduğu ortamlarda, cep telefonları ya o mahallin dışında bırakılıyor ya da cihazların pilleri çıkartılıyordu.
Artık pilin çıkartılması mümkün olmayan cihazlar kullanıyoruz.
Yani?
Bizleri, daha doğrusu herkesi, ‘düşman’ bellemiş bir odak (örgüt/devlet), 7/24 üzerimizde veya çevremizde bulundurduğumuz cep telefonunu silah olarak kullanabilir; hedef kişileri yok edebilmek için, etrafta bulunan başkalarını da -Lübnan’da yaşandığı gibi- öldürmekten çekinmeyebilir.
Bu korkuyu üzerlerine saldığı insanları/devletleri olağan şartlarda asla yapmayacakları yanlışlıklara da sevk edebilir aynı odak.
‘Uluslararası hukuk’ ve ‘savaş hukuku’ kuralları, insanoğlunun -ve bu arada dünyanın başına bela olabilecek devletlerin- bu tür yollara başvurmalarını önlemek, başvurduklarında onları cezalandırmak için konulmuştu.
İsrail işte bu düzeni de bozmayı hedefliyor.















keserseniz bu sorunu çozerdiniz. Ama öyle yapmıyoruz. Çünkü kendi icimiz ile savaşmaktan başımızı kaldiramiyoruz. İran bir kadının görülen saç teline savaş açmaktan başını kaldiramiyor. Suriye ortada. Türkiye ortada. Mısır ortada. Ax gariban halklar Axxxx.
Yanıtla (2) (0)Haritayı önünüze koyup bakın. İsrail ne Amerika ne de Avrupa,da bir yer. Ortadoğu da ve nüfusu 10 milyonu bulmayan bir ülke. Bir bölümü de Arap nüfus. Bir cephesi Akdeniz. Diğer tüm sınırları Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan'da ibaret. Biraz daha etrafı genisletince Irak,İran, Türkiye ve Arabistan ile çevrili. Peki buna rağmen bir asra yakın savaş ile nasıl varlığını sürdürüyor. Bu İslam dünyası denen dünya kendine sorması gerekmez mi. Bırakın savaşmayı kara, deniz ve hava yolu ile ilişkinizi
Yanıtla (2) (1)Sadece çağrı cihazları değil. Bütün üstün teknolojilerin tamamını istedikleri an silah haline getirebilirler. İnsan klonlayabiliyorlar. Daha ortaya çıkmamış gizledikleri teknolojik ve biyolojik silahları var. Savaş suçu kavramına gelince, o kavramı kim koyduysa o kaldırır. Bir gün gelip evrensel hukuku artık tanımıyoruz, ya da değiştiriyoruz derlerse ne edeceksiniz. ?
Yanıtla (2) (0)Bu iletişim araçlarının bizzat can güvenliğini hedef aldığını, birçok kişiyi öldürürken binlerce kişinin elini ayağını kopardığını İsrail Lübnan'da bizzat tüm dünyaya gösteriyor.
Yanıtla (2) (0)Neticede günümüz emperyalizm ve siyonizm çağı olduğu ve aynı zamanda da uluslararası komplolar çağı olduğu için "komplo teorileri"ni de maalesef ciddiye almak gerekebiliyor.
Muhtemelen, bir sonraki adım laser silahlarının ve otonom robot askerlerin kullanımı. Şu saldırıyı yapabilen bir devletin, Hamas'ın 7 ekim saldırısından haberdar olmadığını düşünen kalmamıştır herhalde.
Yanıtla (17) (1)İsrail savaşı mutlaka Lübnan’a ve bütün bölgeye yaymak istiyor. Amerika’yı da burnundan tutup sürükleyerek bu felakete ortak etmek istiyor.
Yanıtla (4) (1)Bu İşler'in arkasında zaten ABD var çünkü Amerika'nın annesi İngiltere babası Yahudiler dir Orta Doğu bu ülkelerin isteğine göre şekilleniyor yüz yıldır ABD Yahudiler tarafından yönetilen bir ülke o yüzden İsrail ne isterse İngiliz ve Amerikalı yetkililer onu yapmak zorunda burnundan çekip sokması na ihtiyacı yok zaten onlar kurdu İsrail'i Arap ülkeleri it gibi korkar İngiltereden Osmanlı'dan ayırıp ihanet ettirip kendileri ele geçirdi onları
Yanıtla (3) (0)Bu insan kasapları aslında çok dersler verdi. 10 m.luk ülke, 500 m.luk arap dünyasını teslim almış. Artık savaşta teknoloji önemli. Vahşet sahipleri boş oturmamış, savaşa barış döneminden hazırlanmış. Karşısındakilerle dalga geçer gibi, sanki oynuyor gibiler. Çünkü teknoloji batının. Hamas, Hizbullah, Mollalar; ancak dini nutuklar, hamasi söylemler, nara atmalar. Hepsi de cübbeli, takkeli soytarılar gibi. Onlar önce amerikan ekonomisinin baş köşelerini tutmuşlar.
Yanıtla (6) (0)Savaş filan değil bu, alçaklık!..
Yanıtla (1) (0)Hedefi belli olmayan, korkutmaya, sindirmeye yönelik kahpe, sinsi, insanlık dışı bir saldırı!
Faili İsrail. Suç ortakları ise, dünyaya nizam ve intizam vermeye çalışan, her yıl insan hakları raporları yayınlayarak, ona buna çemkiren, baskı altına almaya çalışan Amerika ve batılı ülkeler.
Maalesef içimizde halen bunlara inanan ve referans gösteren bol miktarda şaşkın var.
Ukrayna ordusunu donatan İsrail,neden Rus askerlerin elektronik cihazlarını yada telefonlarını patlatamıyor ? Çünkü Orta Doğu'da bulunan İslamcı örgütleri ; genişlemek ve düşman ihtiyacını karşılamak için, zaten İsrail bizzat kendisi kurdu ve yönetiyor da ondan.Hiç bir cihaz uzaktan patlatılamaz rahat olun.Ortadoğuda kimin eli kimin cebinde belli değil.O coğrafya hain kaynıyor.Orada herşey olur.
Yanıtla (2) (2)Komplo teorilerini sevmem ama sevenler için bu son saldırıya 'büyük resim' olarak; eski ABD Başkanı Barack Obama'nın da yapımcıları arasında yer aldığı 'Leave the World Behind' filmini önerebilirim.
Yanıtla (1) (0)Çağrı cihazlarını bombaya dönüştüren saldırı 'Leave the World Behind' filminin kısa fragmanı gibi duruyor!
Umarım İsrail karşısında bu kadar aciz kalan İslam ülkeleri biraz ders alır da sosyal hayatı, ekonomiyi, siyaseti din üzerinden değil de bilim ve demokrasi temelinde şekillendirir. Yıllardır sokaklara dökülmekle bu işler çözülmez.
Yanıtla (33) (9)Hayatında tek sayfa kitap okumayan zircahiller...tartışalım deyip cahilliğinden tek cümle kuramayanlar..tek bir kitap ömründe okumadığı halde bilmediğini bile bilmeyen..cahilliğinden utanmayan tipler çok oldukça ne trafik düzelir ne eğitim ne bilim vd vd..bunların çocukları pisada okuma anlama kavrama yeteneği sıfır çekenler..bu cahiller gelecek nesilleri geleceğimizi de kendileri gibi karartiyor..
Yanıtla (23) (1)İsrail bu saldırıyla yeni dijital savaş konseptinin ne kadar tehlikeli ve sessizce gerçekleştiğini de gözler önüne serdi. Alışık olmadığımız bu tür saldırılar, milli teknolojinin önemini bir kez daha hatırlattı. Lübnan'da yaşanan durum ise, yazılımını kendiniz geliştirmediğiniz cihazların, zamanı geldiğinde size karşı bir silah olarak kullanılabileceğini açıkça ortaya koyuyor.
Yanıtla (4) (0)Türkiye'nin savunma alanında geliştirdiği yazılım ve teknolojileri diğer sektörlere de genişletmesi hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, geçtiğimiz günlerde havayollarında ve hastanelerde meydana gelen CrowdStrike saldırısı, Heron meselesi gibi olaylar, günlük yaşamımızı ve geleceğimizi tehdit eden araçlarla hayatımızı felç etme potansiyeline sahip.
Yanıtla (4) (0)Bu tipler tam bir izot tipler, trafikle Lübnandaki patlama ne alaka ise
Yanıtla (1) (4)İsrail'in siber katliamları bir devlet terörizmidir. Bir insanlık ve savaş suçudur. Bu saldırılarıyla İsrail sadece cephedeki Hizbullah üyelerini değil evde, çarşıda, pazarda, hastanede, okulda, camide, markette, bankada, otomobilde veya parkta bulunan milyonlarca sivilin, çocuk ve kadının hayatını da hiçe saydığını bir kez daha dünyanın gözüne soktu.
Yanıtla (2) (0)İçinde bulunduğumuz iç, dış ve bölge şartları sebebiyle zayıf bir hükûmetin Türkiye’yi taşıması mümkün değildir. İster erken seçimle, isterse vaktinde yapılacak bir seçimle kurulacak bir Hükûmet, hatta olağanüstü güçlü olmazsa bu netice, Türkiye için felâket olabilir.
Yanıtla (5) (0)israilde muhalif vatandaşların toplanma ve gösteri yapma özgürlüğü var bizde 10 tane işci bile toplansa polis müdahale edip gözaltına alıyor biz de israil gibi toplanma özgürlüğü istiyoruz
Yanıtla (8) (2)Daha geçen hafta Tesla otomobillerinin sahibi Elon Musk, fabrikanın önünde dağıtıma gönderilecek yüzlerce elektrikli aracın far ve sinyallerini tek merkezden yönetip, "görsel" şov yapmadı mı? Aslında ne yazıyordu bu gösterinin alt metninde? "Kontrol bende..."
Yanıtla (3) (0)Yoksa hepimiz cebimizde, evimizde, altımızda bombalarla mı yaşıyoruz?
Her türlü teknolojiyi mutlaka "millileştirmek" zorundayız.
Yeter artık su dın dusmsmlığınız. Nasıl ınsanlarsınız siz. O telefonu yapmak sonra da patlatmak bilimle degil mi. Bir insani gercek manada sadece Allah korkudunun durdurabilegini bilmiyor mudunuz. Yazik ediyorsunuz size verilen akil nimetine.
Yanıtla (2) (8)Parmagini asagi cevirenler. Zahmet olmazsa ve varsa gerekcelerinizi de yazabilir misiniz.
Yanıtla (4) (0)Din düşmanlığı olarak görmenize tepki göstermekte haklılar. Her eleştiriyi din düşmanlığı görmeniz sağlıklı değil. Ayrıca Allah'tan başka kimse dinin sahibi değil. Allah kendi dinini korumaya muktedirdir. Sizin aşırı savunmacı tavrınız Allah'a acziyet atfetme anlamına da gelebilir.
Yanıtla (3) (0)Siber katliamlardan çıkaracağımız en önemli ders, gelecekteki tehditleri de kapsamasıdır. Yani akıllı telefonlar, otomobiller, ev aletleri ve bilgisayarlar gibi teknolojik ürünlerin aynı zamanda kitlesel birer silaha da dönüştürülebilmesi riskidir.
Yanıtla (2) (0)Bu yönüyle yüksek teknolojide milli ve bağımsız yazılım ile donanım artık bir ulusal güvenlik meselesidir.
Birileri eğitimi Allahtan korkan, kuldan utanan, dindar ve kindar nesiller yetiştirmek olarak görürken; onun reddettiği, rakip olarak gördüğü, imanla küfrün ebedi savaşında düşman ilan ettiği; zamanın üretim, dağıtım ve tüketim bilgisini edinme aracı olarak görüp böyle manşetlik olaylar yapar.
Yanıtla (4) (0)Lübnan'daki siber katliamların da gösterdiği gibi ülkeleri birer birer topluca kaosa sürüklemekten çekinmiyorlar.
Yanıtla (2) (0)Çünkü kendi süfli çıkarları söz konusu olunca soykırım, kitlesel terörizm, suikastlar, darbeler, iç savaşlar, etnik temizlik ile biyolojik, siber, teknolojik ve ekonomik saldırılar dâhil her tür insanlık dışı patolojik yöntemi savunuyorlar. İnsanlığa hemen her gün yeni bir kıyameti yaşatmaktan çekinmeyecek bir melanete sahipler.
adamlar teknolojide ne hale geldi biz ise hala ---- mini etek bu sakallı, bu şalvar giyiyor gibi günlük insanın iç yapısını duygularını düşündüren şeylerle uğraşıyoruz ya bir de şu önemli israil de aile içi öldürme kadına şiddet var mı ben pek duymadım duyan bilen varsa bir örnek verebilir mi yetiştirilme tarzlarındandır herhalde ne dersiniz ????
Yanıtla (4) (1)Lübnan'daki siber katliamların da gösterdiği gibi ülkeleri birer birer topluca kaosa sürüklemekten çekinmiyorlar.
Yanıtla (1) (0)Çünkü kendi süfli çıkarları söz konusu olunca soykırım, kitlesel terörizm, suikastlar, darbeler, iç savaşlar, etnik temizlik ile biyolojik, siber, teknolojik ve ekonomik saldırılar dâhil her tür insanlık dışı patolojik yöntemi savunuyorlar. İnsanlığa hemen her gün yeni bir kıyameti yaşatmaktan çekinmeyecek bir melanete sahipler.
Hadi gel de şimdi İsrail malı tohumlara, gübrelere, sistemlere güven bakalım!. Biz uyurken kim bilir içine neler koydular, neleri trigger edecek bunlar!. İşin ilginci, bunlar sadece İsrailden gelmiyor, dünyadaki bütün Yahudi kökenlilerin firmaları o ülkeninmiş gibi geliyor, mesela Hollandadan geliyor ama Yahudi kökenlilerin firması...Bütün elektronik cihazlar da böyle...Nasıl, neye güveneceğiz?. Gerçekten şeytani bir düşünce var karşımızda!
Yanıtla (4) (0)Kısır tohum imkanı varsa,
Yanıtla (5) (0)Bir kaç nesil sonra kısırlaştıran tohum neden olmasın
Hindistan ve bazı Afrika ülkeleri dışında tüm ülkelerde yaşlı nüfus çocuk nüfusu geçmişse bunun tek bir nedeni olmasa gerek. Doğru yerden bakıyorsunuz.
Yanıtla (2) (0)Adamlar oturduğu yerden herkesi patlatıyor Korkunç yarın ellerinde cep telefonu olanlarıda patlatırlar Bilimde icatta hep öndeler daha neler icat ettiler bilmiyoruz Müslümanlarda onların bulduğu icat ettiği malları kullanıyor Hangi İslam ülkesi bir buluş yapıp insanlığın emrine sunmuş Hepsi oruc nasıl bozulur kaç kadın alıp zevk için de nasıl yaşarım yatakta çıkmayıp ne kadar çocuk yaparım diye kaderci ve dinci yaşıyorlar Nasıl birbirimizi öldürürüz malını gasp ederiz karısını kızını ganimet ola
Yanıtla (5) (1)cep telefonları ve laptoplar hepimizin sesini dinliyor bundan gayet eminim mesela laptopun yanında birşeyden bahsettiğimizde hemen önümüze onunla ilgili şeyler düşmeye başlıyor
Yanıtla (9) (1)Google sizi izler.
Yanıtla (5) (0)Arama motorunda ilgi alanınız olan aramalarda "bu siteyi çok sık ziyaret ediyorsunuz" diye bilgilendirir.
Araştırdığıniz konu ne ise onunla ilgili reklam varsa size özel olarak ekranıniza getirir. Sizi de bilgilendirir.
Onun için biraz dikkatli olmak gerek.Ne olur ne olmaz..
Yapay zeka...
Yanıtla (2) (0)ABD’nin Küba ve Çin’de görevli 40 diplomatı, 2016 ile 2018 tarihleri arasında sebebi tespit edilemeyen bir dizi rahatsızlık yaşamıştı,"Havana Sendromu " olarak adlandırılan gizemli rahatsızlıklara, yönlendirilmiş darbeli radyo frekanslarının (mikrodalga enerjisi) sebep olduğunu açıklanmıştı.çağrı cihazı ve telsiz saldırısının 21. yüzyılda yeni bir tehdit türü olduğunu düşünüyoruz
Yanıtla (4) (0)Teknoloji hiç tartışmasız bir silahtır. Bu silah bizde değilse elinde olanlara söylenmenin bize bir faydası yoktur.
Yanıtla (4) (0)Aselsan İTÜ 1944 mezu Hacım Kamoy ve en yaşlısı 30 yaşında olan 4 ODTÜ mezunu 5 Türk mühendisi tarafından necatibey caddesinde 1 apartman dairesinde kurulmuştur. Kenan Evrenin okullarını yüksek iftahar derecesiyle mezun olmuş mühendisler işe alınma imtahanına girebiLİr emriyle torpilin giremediği bu firma Özal tarafında ingiliz marconi firmasına satılmak istenmiş yöneticilerin karşı koyması üzerine 2 yıl boyunca devlet tarafından ambargo uygulanmış İranın siparişiyle iflastan kurtulmuştur.
Yanıtla (6) (0)bir İslam ülkesinde İsrail için demir kubbe açısından hayati öneme haiz radar üssü var ve ısrarla katliamlara rağmen üs kapatılmıyor, o halde İsrail son derece işine yarayan bu ülkede neden cihaz terörü estirsin
Yanıtla (5) (0)uluslararası hukuk ve uluslararası yaptırımlar güçlü devletlerin tekelinde. israil bunları arkasına almış. uluslararası kuruluşlardan aleyhe karar çıkmaz, çıksa bile bunu uygulatacak güçlerin harekete geçmemesi nedeni ile etkisiz kalıyor. dünyada, gücü elinde tutanın haklı olması biçimindeki orman kanunu hala geçerli ne yazık ki.
Yanıtla (2) (0)Aselsan ürettiği cep telefonu Türk istihbaratı bu telefonu kullanır, dış ülkelerin bu telefonları dinleme yapması imkansızdır.sonuçta sahipsizlik ve ilgisizlik neticesinde üretimden çekilir ve ülkemiz milli bir teknolojiden mahrum kalır.
Yanıtla (10) (0)Bir yanda acımasızca bombalanan yerleri görüyoruz. Taş üstünde taş kalmamış. Sonra ekrana sakallı, takkeli, cübbeli bir soytarı çıkıp tehditler savuruyor. Sonra israili görüyoruz. Millet plajda, gece sokaklar ışıl ışıl, hiçbir şey olmamış gibi hayat akıp gidiyor. Hadi tarihten ibret almadık, bunları da mı görmüyoruz. Cinayet üstüne cinayetler ve dönüp bakmayan adalet. O da batının.
Yanıtla (1) (0)Adamlara demediğimizi bırakmıyoruz ama adamlar teknolojileri ile dünyayı tehdit ediyor.
Yanıtla (10) (0)Biz daha Türkiye Yüzyılı diyoruz yüzyılımızda enflasyonla, anayasa değiştirmekle, %1'lik partilerin artistliği ile uğraşıyoruz.
1 aydır Narin cinayetini çözemedik, Ayşenur Eygi kadar olamadık neyin havasını atıyoruz.
Emekli yılı deyip emeklileri vergilerle zamlarla ölmekten beter edip dalga geçer gibi ekonomide iyiye gidiyoruz.
Kimse iktidar ve ortaklarına cüppeli cüppesize artık inanmıyor.
Tüm bu gelişmeler, İsrail'in sadece askeri değil, psikolojik savaş da yürüttüğünü gösteriyor. Hedef odaklı suikastlar, geniş çaplı bombardımanlar ve dijital alanda yürütülen dezenformasyon kampanyaları, İsrail'in "yenilmedim" imajını canlı tutma çabası olarak yorumlanabilir.
Yanıtla (3) (1)Terör örgütlerinin tercih ettiği bombalı paket göndermek ve sivilleri hedef almak gibi hadiselere çok tanık olduk. Pazar yerinde çarşıda dolaşırken üzerindeki çağrı cihazı patlayan insanların ise sadece kendiler değil aynı zamanda yanlarındaki insanlar da zarar gördü.
Yanıtla (2) (2)Önümüzdeki günlerde uluslararası ceza mahkemesinin ve Birleşmiş Milletler sisteminin Lübnan'da olan bitenleri göz ardı etmesi düşünülemez.
İsrail hükümeti açıkça terör yapıyor.Ancak şunu söylemek gerekir ki son iki siber saldırı ile savaş literatüründe bambaşka bir boyut açtı,geçimi savaş olanlar ve savaştan nemalanan herkes önceki günden beri bu teknolojinin peşindedir emin olun. Bu teknoloji hangi devletin elinde olsa kullanmaz acaba? İŞİD'i, Taliban'ı, Hizbullah'ı saymıyorum bile.
Yanıtla (2) (1)Tam da savunma sanayiinde atılan millileşme adımlarının ne kadar yerinde ve zamanında olduğunu düşünmeden edemiyor insan.
Yanıtla (1) (6)Devlete ait Aselsan Havelsan gibi kuruluşlar da Baykar gibi özel şirketler de büyük bir çabayla güçlendirdi Türkiye'yi.
Yazılımı ve yapımı yerli olan yüksek teknoloji ürünlerini, hibrit silahları, savaş uçaklarını, gemileri üretmekle kalmayıp ihraç da ediyor artık Türkiye.
Katil ve soykırımcı İsrail dün ve önceki gün daha önce denenmiş bir yöntemle terör devleti olduğunu bir kez daha ispatladı.
Yanıtla (3) (4)Mısır patlatır gibi patlatıyorlar eğer yazılım mühendisliği ile elektronik cihazları patlatıyorlarsa savaşlar da yeni bir yöntem olur tankın, topun, uçağın, askerin varlığı ikinci plana düşer.
Yanıtla (4) (0)İsrâil’in Gazze’de yaptıkları devlet terörüdür. Ama son hâdise, yâni çağrı cihazlarının patlatılması üzerinden yaptıkları katliam bunun en açık misâli olarak anılacak.
Yanıtla (5) (3)Her türlü iletişim aracımız millileşmeli.
Yanıtla (5) (0)Gerekirse kanun zoruyla.
Şükürler olsun ki, Türkiye teknolojide bugün dünyada sadece 4 ülkenin sahip olduğu 5. nesil savaş uçağı, insansız jetler, uydular ve kendi Çelik Kubbe’sini üretebilecek noktaya geldi. Peki geldiğimiz seviye yeterli mi?
Yanıtla (4) (4)Bugün hâlen başkalarının telefonlarını, uydularını, akıllı cihazlarını kullanıyorsak, elbette değil. Ama artık hiç değilse yapabileceğimizi biliyoruz. Yeter ki iç cepheden önümüzü kesmesinler.
Hukuka uyma konusunda birçok ülke sorunlu durumda. İsrail bu ülkelerin en başında geliyor. Bu tarz ülkelerde muhalif olanların en başta yapmaları gereken bu ülkelere kullanabilecekleri bahaneler vermemek. Hukuk içinde kalarak mücadelelerini vermek.
Yanıtla (2) (0)Maalesef Gazze'de saldırı kararını verenler en az İsrail kadar ölen, yaralanan, sürülen ve hayatı mahvolan insanların başına gelenden sorumlu.
Kendinizi savunabilecek durumda değilseniz, düşmanınıza bahane vermeyeceksiniz.