Evet, yargı sisteminde sorun var hem de sorun çok büyük…

Çok yazdım ama yine yazacağım, yine hatırlatacağım. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Erdoğan 6 Mart 2018 günü Beştepe’de düzenlenen Yargıtay’ın yeni binasının temel atma töreninde yaptığı konuşmada, yargı camiasının Adnan Menderes’in idamı başta olmak üzere darbe dönemlerinde iyi sınav veremediğinin altını çizerek, yargıçlara şöyle seslenmişti: “Bir ülkede halk bunalmış ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir. Adaleti kaybettiğimizde her şeyimizi kaybedeceğimizi de bilmek zorundayız.”

Erdoğan Beştepe’den çıkıp halkın içine karışsa, örneğini verdiği o “bir ülkenin” kendi ülkesi olduğunu, yükselen ellerden “semanın” görünmediğini görürdü. Kulak verse adalet çığlıklarının kulakları sağır edercesine yükseldiğini duyardı.

78 yaşındaki Melek İpek’in kendisine verilen cezanın kesinleşmesi nedeniyle gözaltına alındığını ve tutuklanıp cezaevine gönderildiğini duyunca Erdoğan’ın bu sözlerini bir kez daha hatırladım.

***

İktidar kanadı diyor ki “hukuki durum” ortada!

Evet, Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi Melek İpek hakkında “silahlı terör örgütü üyesi olma” suçundan 7 yıl, 6 ay, “Sermaye Piyasası Kanunu’na Muhalefet Suçundan” ise 4 yıl 2 ay hapis cezası vermiş. İstinaf da Yargıtay da ilk derece mahkemenin verdiği cezayı onayarak kesinleştirmiş.

Evet, doğru, hukuki durum ortada ama maalesef yargının durumu da ortada!

Melek İpek’in dosyasını inceleyen DEVA Partisinin hukukçu Milletvekili Mustafa Yeneroğlu sosyal medya hesabından “verilen cezaların hukuki olmadığı, bundan dolayı da verilen cezaların kesinleştirilip, yakalama çıkarılmasının açıkça kanuna aykırı olduğu ortadadır” açıklaması yaptı:

“Hukuktan uzak bir anlayış ile on binlerce kişide olduğu gibi Melek İpek hakkında da silahlı terör örgüt üyeliğinden ceza verilmiş. ‘Sermaye Piyasası Kanunu’na Muhalefet Suçu” kapsamındaki eylemlerde 2003 yılı ila 2013 yılları arasındaki sermaye hareketleri ile ilgili olup bu suç açısından da MASAK’ın suç tespiti söz konusu değildir. Tüm işlem ve eylemleri yasaya, mevzuata uygun gerçekleşmiş şirket hareketlerinden, ibra oluş yönetim işlerinden suç üretmek hukuken izah edilebilir mi?”

Hukuka göre suç olmayan eylemler iddianameye yazılır mı? Maalesef özellikle FETÖ davalarında sıkça görülen bir durum bu. Hukuken izahı mümkün değil ama zaten hukuka bakan kim ki?

On binlerce insanın hayatı aynen bu şekilde “hukuken izah” edilemeyen sebeplerle karartıldı. Evrensel hukuk ilkeleri alaşağı edildi, somut deliller yerine bazı tanıkların elverişli, işe yarar “gördüm Fetöcülerle çok samimiydi”, “Fetöcü olduğunu biliyorum” gibi beyanları esas alındı, delil sayıldı, savcılar somut delil, suç unsuru bulamadıklarında ‘adeta’ diyerek ‘irtibat, iltisak’ diyerek klasörler dolusu iddianemeler yazdılar. İlk derece mahkemeler klasörler dolusu iddinameleri okuma gereği bile duymadan “adeta” diyerek “iltisak ve irbat” diyerek hükümlerini verdiler.

Hukuken izahı mümkün mü?

***

Mustafa Yeneroğlu açıklamasında şu soruları soruyor:

“Melek İpek hakkında mahkemece kabul edilen eylemlerin hiçbirisi yasa dışı eylem ve işlemler değildir, tamamı yasal faaliyetlerdir. Bu eylemler yapılırken devletin başbakanları, bakanları, milletvekilleri ve üst düzey bürokratları Melek İpek ve çocuklarının etrafında pervane oluyorlardı. Eğer silahlı terör örgütüne üyelik suçu oluşmuş ise işe Melek İpek’i, İpek Ailesini ve daha nicelerini bu işlere teşvik edenlerden ve her işlerinde de tebrik edenlerden başlamak gerekmez mi?”

Mahkemelerin FETÖ ve terör örgütü üyeliği davalarında “suçun manevi unsuru kriterinin” askıya alındığını söyleyen Yeneroğlu’nun sözleri şöyle:

“Örgüt üyeliği suçu kapsamında; örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir. Söz konusu olayda bu durumların hiçbirisi gerçekleşmemiştir. Özetle müsnet suçun maddi ve manevi unsurları gerçekleşmemiş durumdadır.”

Hukuken suçun maddi ve manevi unsurları zerre kadar gerçeklememiş ama Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi Melek İpek hakkında “silahlı terör örgütü üyesi olma” suçundan 7 yıl, 6 ay, “Sermaye Piyasası Kanunu’na Muhalefet Suçundan” ise 4 yıl 2 ay hapis cezasını vermiş.

İstinaf noter gibi bekletmeden kararı onamış, Yargıtay 3. Ceza Dairesi de onamış cezayı kesinleştirmiş.

Hukuken izahı mümkün değil ama içinde bulunduğumuz konjonktür durumu gayet güzel izah ediyor!

Tamam, HSK hakimlerin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanmasa, hakimler başlarına iş gelmeyeceği korkusunu yaşamasalar, hakimlerin coğrafi teminatları olsa yargı sistemi bu dererce adaletsizlikler üretmezdi.

Evet, hakimler için iktidarın “coğrafi teminatı” bir türlü getirmesinin sebebi belki bu yüzden. Çünkü “coğrafi teminat” olsaydı HSK, iktidarın hoşuna gitmeyen karaları veren hakimleri başka illere süremezdi.

Ama yine de adalet dağıtıcısı hakimler için bütün bunlar bahane olmamalı, durum ne olursa olsun hukuk alaşağı edilmemeli, başlarını hukuktan çevirmemeliler, gözleri başka yere bakmamalı, durum ne olursa olsun adaletin tecellisini sağlamalıdırlar. Hukuku tesis edecek olan bu ülkenin hakimleridir, hukuk kurumlarıdır. Hakimler durum ne olursa olsun tercihini temel hak ve özgürlüklerden yana kullanmakla yükümlüdür. Hakimlerin işlevi, yargılamayı hukuk ilkelerine göre gerçekleştirmek ve hukuku uygulamaktır.

YORUMLAR (45)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
45 Yorum
  • Okur / 21 Aralık 2024 09:54

    “Bir ülkede halk bunalmış ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir. Adaleti kaybettiğimizde her şeyimizi kaybedeceğimizi de bilmek zorundayız.”
    Ben ellerimi semaya açarak sessiz çığlığımı Rabbime iletiyorum. Ondan başka hiç kimseden bir beklentim kalmadı.

    Yanıtla (0) (0)
  • Cem / 15 Kasım 2024 10:33

    Yeni Asya yazarı kazım gulecyuz 1 aydır tutuklu. Yazı yazmanızı beklerdim elif hanım.

    Yanıtla (5) (0)
  • ÖMER KUTALMIŞ / 13 Kasım 2024 13:03

    Yargı sisteminde sorun morun yok. sorun olsa halkın haberi olur, gerekli tepkisini sandıkta ortaya koyar, sorunun çözülmesini sağlardı. Oy çokluğu ile eğriler bile doğrulur.

    Yanıtla (2) (20)
  • vatandaş / 13 Kasım 2024 22:16

    sence sandıktaki oylara güvenirmisin.adamlar boş arsalara,evde oturmadıkları halde 4 -5 evde seçmen yazılmalar,mühürsüz oylar,kediler trafolar,devletin memurları akepenin memurları gibi çalışmalar say say bitmiyor.

    Yanıtla (2) (1)
  • İbrahim atalay / 14 Kasım 2024 21:16

    Bugünkü muhalefete oy verildiği zaman ve iktidar yapıldığı zaman, süresiz nafakalı fuhuşu önleyecek bir iktidar olabilir mi? Yada evli iken çok kişi ile kadının cinsel ilişkisini destekler mi?

    Yanıtla (0) (1)
  • Karar okuru / 14 Kasım 2024 19:44

    Sayın yazar,
    Siz Ankara da istinaf ya da Yargıtay da bir hakim ya da savcı olduğunuzu varsayalım...Yüz bin TL üzeri maaş alıyorsunuz. Her yerde bir itibarınız var. belki lojmanda oturuyorsunuz. Çocuklarınız okullarında okuyor. Şimdi siz Melek İpek gibi Fetö suçlamasıyla yargılananlar için hukuk adına karar vererek, fincancı katırlarını ürkütüp, soluğu Hakkari de ya da Yüksekova da çalışmayı göze alabilir misiniz?

    Yanıtla (0) (0)
  • Yahya Özal / 14 Kasım 2024 16:46

    Evet, yargı sisteminde sorun var hem de sorun çok büyük… ALLAH ALLAH!! öyle mi?

    Yanıtla (0) (0)
  • ibrahim atalay / 13 Kasım 2024 22:26

    Sn Çakır, ülkede ADALETİN olmadığını 12 senedir mahkemeleri izleyerek öğrendim. Ben 80 yaşında emekli bir memurum ve işsiz oğlum için 13 senedir ayda 4.000 Tl nafaka ödeyen bir babayım. Nafaka, mal, tazminat almak için boşanma davası açan kadınlar serbest piyasanın cinsel sermayesi oluyorlar. Erkekler de böyle kadınlara ömür boyu para ödüyor? NEREDE ADALET?

    Yanıtla (0) (0)
  • Garip / 13 Kasım 2024 22:14

    Elif hanım çok teşekkür ediyorum iyiki varsınız... Öyle bir hayata çattık kiiii hayat'a kurmuş pusu şunu anladımki adaletin olmadığı yerde ot dahi bitmiyormuş.

    Yanıtla (1) (0)
  • User / 13 Kasım 2024 19:09

    Geç kalmadınız mı

    Yanıtla (4) (0)
  • Teminat / 13 Kasım 2024 17:41

    "Evet, hakimler için iktidarın “coğrafi teminatı” bir türlü getirmesinin sebebi belki bu yüzden. Çünkü “coğrafi teminat” olsaydı HSK, iktidarın hoşuna gitmeyen karaları veren hakimleri başka illere süremezdi." Hoşuna gitmeyen karar ne demek HAK'dan korkmalı insan. Değil mi? HAK HAKtır. HAKkın divanı vardır.

    Yanıtla (2) (0)
  • şahin / 13 Kasım 2024 17:19

    yazınız için tebrik ederim-KONu dışı bir sualim olacak müsadenizle;
    NARİN kızımızı Amcası Salim dışında birisi öldürmüş olsaidi şimdi yaşıyor olabilirmiydi?

    Yanıtla (6) (0)
  • Allah'ın kulu / 13 Kasım 2024 14:31

    Elif Hanım. Bu yazı için teşekkürlerimi sunarım. Bir Arap ülkesinde bana şunu anlatmışlardı. Yetkililer "Herşey benim ve istediğim kişilerin olacak. Bir kişi kontrolümüzde olmadan belli bir miktardan fazla mal sahibi olursa el koyacaksınız. Kalk aç olup ekmek peşinde koşacak. Karınları doyarsa özgürlük isterler." Bazıları da bu cümleyi kendilerine rehber yapmışlar.

    Yanıtla (10) (1)
  • Hoca56 / 13 Kasım 2024 14:04

    Bir garabette eski kontürlü telefonlarla "herhalde örgüt sizi aramış, o halde örgüte iltisaklısınız" suçlaması ile masum insanları mesleğinden etmek, cezalandırmaktır. Özellikle Türk ordusuna, Türk halkının ödediği vergilerle ve çok ağır ve zor sınavlarla seçilip okutulan subaylara bu sistem uygulanmış ülkenin çok önemli değerleri harcanmıştır. Evet." Adalet bir gün herkese lazım olcak" ama Allah'ın adaleti mutlaka tecelli edecektir, hem bu dünyada hem de öbür dünyada.

    Yanıtla (12) (0)
  • Zülküf Ayaz / 13 Kasım 2024 13:53

    Değerlendirmene ve tespitlerinize katılıyıyorum.

    Yanıtla (5) (0)
  • efedamat / 13 Kasım 2024 13:25

    adaletin bir gün herkese lazım olacak.
    hem bu dünya da hem de ahirette.
    ikra kitabek dendiğinde o kitapta herkes ne yaptıysa yazılı olacak o hesap gününde ne hsk ne saray iktidarı ne fetvacıbaşıların sözü geçmeyecek.
    inanıyorsanız ne olursa olsun adaletle davrancaksınız.
    berlinde hakimler var diyen köylünün değirmeni onu yıkmak isteyen kralın sarayının ortasında adaletin üstün olduğunu göstermek için hala ayakta.
    el ADL ve el HAKİM Rabbimizin 99 isminden 2 sidir.

    Yanıtla (14) (1)
  • Cemil / 13 Kasım 2024 13:21

    Benim üzüntüm şu ki bizim adam yaptı ise bir bildiği vardır, doğrudur.. anlayışı hala toplumun büyük bir kısmının hastalığıdır. Biz bu toplumla nasıl hak, adalet ve hukukun tam olarak tesisini nasıl sağlayacağız açıkcası bilemiyor. Gün geçmiyorki yeni bir adaletsizlik olmasın. Yinede %25-30 aralığında anketlerde oyu görünen bir yönetim.. Nasıl bir topluma evrildiğimizin resmi maalesef.. Gelecekten ümitsizim..

    Yanıtla (21) (1)
  • Zafer ÇALIK / 13 Kasım 2024 13:02

    Sorun yargı sisteminde mi yoksa uygulamada mı.Bence uygulamada.Yasalalar ve kanunlar hakkıyla uygulansa bir çok suç, suç olmaktan çıkacak.Ortada ne suç var ne de suçlu var.Sadece yasa ve kanunlara uyulmaması var.Yasa ve kanunlara uyumayınca da kanunsuz işler yapılıyor.Haksız ve hukuksuz bir şekilde masum insanlar cezalandırılıyor.Mevlâna ne güzel demiş:"Mazlum ol,zalim olma.Üzül de üzen olma.Mahşerde hesap ağırdır.Ezil de ezen olma".Zulmedenler,üzenler ve de ezenler düşünsün.

    Yanıtla (11) (2)
  • Dogru Söyler / 13 Kasım 2024 12:38

    Yarginin en büyük sorunu Bagimsiz olmamasidir, bütün karar ve görüslerinde Idareden bir isaret bekleyen yargi bagimsiz degildir ve bu durum idarece mümkün kilinmis bir sistemdir

    Yanıtla (14) (0)
  • Krc / 13 Kasım 2024 12:18

    Benim annem oğlum görevine dönerse bileziğimi takarım diyor:(peki ben göreve dönmeden önce annem ölürse?

    Yanıtla (9) (0)
  • Okur / 13 Kasım 2024 11:20

    Yusuf bey ve Ahmet bey mutlu olsunlar fetöyla mücadelede gevşeme yok.

    Yanıtla (1) (17)
  • karar okuru / 13 Kasım 2024 10:55

    yuzbınlerce mağdur ve mazlumun sozlerının tercumanı oldunuz.kalemınıze saglık..bız yardımı ancak O dan dılenırız ve ancak O na secde ederiz.

    Yanıtla (25) (2)
  • A. Kar / 13 Kasım 2024 10:41

    Problem yargı sisteminden önce, hukuk eğitimi (öğretimi demek daha doğru olacak). Hukuk fakülteleri ve hukukçu eğitimi, 21. yüzyıl şartlarına göre, yeniden yapılandırılmalıdır. Mevcut sistemi tamir ederek değil, uluslararası kaliteli hukukçu eğitimi için yeniden yapılandırarak.

    Yanıtla (1) (1)
  • Abdullah / 13 Kasım 2024 10:35

    3 günlük Dünya Yaptıklarımız Ebedi olarak Ahirette karşımıza çıkacak.
    İnanan insanların bunu düşünmemesi ne acı.

    Yanıtla (14) (0)
  • Gurbetci / 13 Kasım 2024 10:29

    Olur mu Elif hanim? Daha 2 hafta evvelki yazinizda, sadece yargi karar metinlerini referans alarak "her ne kadar uyeleri kim belli olmasa da yurtta sulh konseyi vardir" hukmunu vermistiniz!

    Yanıtla (7) (1)
  • Yasa Yürüt / 13 Kasım 2024 10:22

    Bir pencere açayım bak. Filimde kadının gazozuna ilaç katarlar. Soyunuk halde fotoğraflar çekerler!!..
    İltisaklı denilen kişiyi bir tutanakla kaydederler. Ve salarlar. (Bir örgüt üyesi vallah billah o bizden dese bile masum olabilir) sorarsın: nerede bulundu hangi emri yerine getirdi? (Heryer kamera dolu!) evinde birkaç yassahhh kitapla bile insanlar harcandı bu ülkede:(
    Son cümle uyduruk olmuş. hakim savcı değil yazılı kanun kurallardır bir gasteci nin peşine düşüp irdelemesi gereken. Y-Y-Y.

    Yanıtla (1) (2)
  • Murat K. / 13 Kasım 2024 08:43

    Dosya içeriğini bilmediğimiz için yorum yapmak yanlış olur. Ama dinimiz bu konuda ölçüyü ayette açıkça vermiş. Ne olursa olsun ayete uygun davranmak gerekir.

    Maide Süresi 8. Ayet
    "Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevketmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır."

    Yanıtla (19) (1)
  • Doğan Alioğlu / 13 Kasım 2024 10:16

    'Murat K: rumuzlu kişiye: Dosya içeriğini okuyan ve bilen millet vekili Mustafa Yeneroğlu görüşlerini apaçık belirtmiştir. İstersen ondan bilgi isteyebilirsin . Çok basit. Yeter ki iste.

    Yanıtla (8) (0)
  • niyazi kara / 13 Kasım 2024 09:52

    ahmet altan verdiği röportajda ne güzel ifade etmişti.

    hakim olarak korkmak gibi bir lüksün yok. başka bir ilde çalışma korkusu ile verilen karar neticesinde birilerinin hayatı ailesi dahil ilelebet bitmiş oluyor.

    sadece o kişi değil onun ailesinin de çocuklarının da geleceği karartılıyor. onlar artık güvenlik soruşturmasını geçmesi mümkün olmayan kimseler haline gelmişlerdir.

    korkuyorsan o mesleği yapmaycaksın.

    Yanıtla (13) (0)
  • Karar Okuru / 13 Kasım 2024 09:34

    Benim anlamadığım şu; bir hakim veya bir savcı sırf aksi yönde karar verirsem beni sürerler, kariyerimi bitirirler diyerek başka insanların acı çekmesine, kariyerlerinin bitirilmesine nasıl göz yumabiliyorlar? Eğer bu insanlar gerçekten inançlı iseler yarın mahşer günü bu davranışlarını nasıl savunacaklar? Yani biri şu adamı öldür yoksa seni öldürürüz diye tehdit ediyor diye katil olunabilir mi? Bu ne Allah huzurunda ne de evrensel hukuk da kabul edilebilir bir mazeret değildir

    Yanıtla (14) (0)
  • Dr / 13 Kasım 2024 09:07

    Batan gemi yama tutmaz.

    Yanıtla (5) (1)
  • Polis / 13 Kasım 2024 09:01

    Rahmet peygamberi gökteki yildizlarimdir dediği sahneleriyle hoş sohbetlerinden savaşta da olsanız yaşlılara hastalara çocuklara kadınlara dokunmayın diye buyurmuştur.

    ...
    .........

    Yanıtla (4) (0)
  • Karar okuru / 13 Kasım 2024 06:37

    Yine AİHM Türkiye aleyhine 499 ihlal kararı verdi. Türk heyeti AİHM ni ziyaret etti. Ne olacak bu işlerin sonu.

    Yanıtla (15) (0)
  • Aslan / 13 Kasım 2024 06:29

    Adi Müslüman ama kalpte iman var mı..bugünün en büyük sorunu budur..Müslümanım diye takiye yapar ama kalbi bambaşkadır..Gösteriş için Cumadan cumaya gider ama 5 vakit namazı kılmaz.Allah ile bağlantısı kopmuştur..Günümüzdeki adı müslümanlardan vicdan adalet merhamet bekleyemezsiniz..Gerçek mümin asla zulmetmez asla mümin kardeşine siyaset için zulmetmez..adaletle hükmeder..

    Yanıtla (10) (0)
  • Zafer Kaya / 13 Kasım 2024 00:41

    Siyasetten bağımsız diyorum: 78 yaşında bir Bayanı içeri atmak sadece gayri hukuki değil, aynı zamanda gayri insani ve gayri ahlakidir. Temel insani değerlerden ve etik prensiplerden mahrum insanlardan adalet beklenilmez.

    Yanıtla (31) (0)
  • Şaşırmıyorum / 13 Kasım 2024 00:32

    Suçunun ne olduğu belli olmadan binlerce ailenin hayatını kararttılar...Ey Bugün konumları iyi olan, içinde bulundukları iyi imkanlara tutunmak için, hukuksuzluklara imza atarak destek veren ve bildikleri halde adaletsizliklere sessiz kalanlar; bugün varın keyfinizi sürün , kaderinizde size bu dünyada uyanma fırsatı verilmezse yarın hakkın divanında anlayacaksınız bu işin ciddiyetini...

    Yanıtla (46) (1)
  • Ülkesini seven vatandaş / 13 Kasım 2024 00:17

    Önce AHLAK olacak.Bu ülkenin dindarları, müneverleri ,STK ları(Büyük çoğunlukla).Üniversiteleri (Hukuk ve İlahiyat profları) ezici çoğunluğu sınıfta kaldı.Cumhurbaşkanı iki yıl önce yüksek yargı mensuplarına hitaben "Hukuk bizimle adliye saraylarından içeri girdi" gerçeği ise tam tersi!!!.Kral çıplak diyecek babayiğit (Etki ajanlığı) te malesef çıkamayacak.

    Yanıtla (30) (0)