Erdoğan’ın samimiyet sınavı
İYİ Parti Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın “yolsuzluğu bitirme” vaadine tepki gösteren İYİ Parti lideri Meral Akşener Erdoğan’a “20 yıldır sen iktidardasın, elini tutan mı var? Yolsuzluk da rüşvet de yoksulluk da senin eserin” diye seslendi.
Sayın Akşener’in bu sözlerinde haksız olduğu, Erdoğan’a bühtanda bulunduğu söylenebilir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Ekim tarihli konuşması gerçekten çok acayipti:
“Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun Allah’ın izniyle olmayacağı bir Türkiye’yi biz hallederiz. Bunu biz yaparız. Şu an itibariyle onun hazırlığı içindeyiz.”
Konuşmayı dinlerken “Türkiye’de Erdoğan liderliğinde yeni bir partinin kuruldu, 8 sonra yapılacak seçimlerde iktidara talipler, partisindeki liyakat ve ehliyet sahibi tecrübeli kadrolarıyla şimdiden ülkeyi içinden geçtiği ekonomik krizden, düştüğü darboğazdan düzlüğe çıkartacak, yoksulluğu bitirecek, işsizliğe çözüm bulacak çalışmalara başlamışlar, ülkemiz adına şahane bir gelişme” diye düşündüm.
Erdoğan’ın konuşması bana 2001’de kurulan AK Parti’yi ve AK Parti’nin genel başkanı Erdoğan’ın 8 Ekim tarihli konuşmasını hatırlattı; şöyleydi: “Ülkeyi düzlüğe biz çıkartırız, biz iktidara geldiğimizde vatandaşı açlığa mahkum edenlerden hesap soracağız, bugün ortaya çıkan ekonomik krizin sebebi kötü yönetimdir, kötü iktidar, iş bilmezlik, açlık, yoksulluk halkın kaderi değil, enflasyon artmaya, paramızın değeri düşmeye devam ediyor, 420 bin esnaf kepenk kapatmıştır, buradan söylüyorum bu iktidarla bir yere varılmaz, kadrolarımız sorunları tek tek çözmeye muktedirdir. Yolsuzluğun, yoksulluğun, yasakların olmadığı bir ülkeyi biz inşa ederiz.”
AK Parti iktidara geldiğinde enflasyon yüzde 31.77 idi, şimdi yüzde 84. 9 Ekim tarihinde Erdoğan liderliğinde kurulan partinin işi pek de kolay olmayacak!
Bu kadar tutarsızlık yeter dediğinizi duyuyorum, haklısınız. Peki 20 yıldır ülkeyi aralıksız yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ne demeli?
“İnsan rakibi de olsa muhataplarında biraz olsun ciddiyet arıyor” diyen İYİ Parti lideri Akşener haksız mı?
***
Bugün ortaya çıkan tablonun sorumlusu kim? Devletin bütün kurumlarının çökmesinin, yolsuzluğun devletin neredeyse bütün kurumlarını sarmasının, yoksulluğun, işsizliğin, rüşvet zincirinin Beştepe’ye kadar uzanmasının sorumlusu kim? Ülkemizde her üç vatandaştan birinin işsiz olmasının sorumlusu kim?
Cumhurbaşkanı Erdoğan kime söylüyor? Kendisini nerede görüyor?
Konuşmasının içeriğine dair birçok şey söylenebilir ama ben Sayın Erdoğan’ın konuşmasında ayrıca bir kelimeye taktım.
Hangi kelimeyi kastettiğimi anlamışsınızdır elbette. Sayın Erdoğan yoksulluğun, rüşvetin, yolsuzlukların olmadığı bir Türkiye’yi “biz inşa ederiz” demiyor, “biz hallederiz” diyor.
Halletmek! Kim yazdı acaba bu kelimeyi konuşma metnine? Metin yazarları “Efendim AK Partiye, size yönelik halktan koptu eleştirileri var, yolsuzluğun olmadığı bir ülkeyi biz hallederiz diyelim daha sempatik, daha samimi olur” falan diye mi düşündüler?
İşin bir tuhaf yanı, salonda kimse de “ama 20 yıldır ülkeyi Erdoğan yönetiyor” falan demiyor avuçları patlayıncaya kadar alkışlıyorlar.!
***
Sayın Akşener partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Erdoğan’a “yolsuzlukla mücadele” çağrısında bulundu, dedi ki:
“Milletvekillerimize talimat veriyorum. Yolsuzlukla mücadele için yasa tekliflerini bir bir Meclis’e getireceğiz. Sayın Erdoğan zerre kadar samimiysen biz varız, hodri meydan. Teklifimizi destekleyin yolsuzluğun üzerine birlikte gidelim.” (12 Ekim)
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta’yı aradım “Sayın Akşener milletvekillerimize talimat verdim dedi. Yolsuzlukla mücadele için nasıl bir yasa teklifi sunacaksınız Meclis’e?” diye sordum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yolsuzlukların olmadığı bir Türkiye’yi biz hallederiz” sözünün aslında bir itiraf olduğunu söyleyen Sayın Usta şöyle dedi:
“Önümüzdeki haftadan itibaren spesifik konulardaki yolsuzluk tespitlerimizi Meclis’e getireceğiz, vereceğimiz önergelerle, yolsuzluklarla ilgili bir ‘Meclis Araştırma Komisyonu’ kurulmasını isteyeceğiz. Bir yandan da yolsuzluklara neden olan kanuni boşlukların giderilmesine, idarenin istismar ettiği maddelerin daha net yazılmasına yönelik hazırladığımız kanun tekliflerini Meclise vereceğiz. Kamu İhale Kanunu, 5018 sayılı Kanun, Sayıştay kanunu üzerinde değişiklik teklifi vereceğimiz başlıca kanunlar olacak.”
Usta ‘mevcut kanunlarımızda yolsuzlukların önünü açan boşluklar mı var’ diye sorduğumda şu cevabı verdi:
“Evet var, kanuni boşluklar var ama bir de uygulamadan kaynaklanan istismarlar. Mesela Kamu İhale Kanunun 21- B Maddesi çerçevesindeki ihaleler sınırlandırılmış ancak istismara açık bir madde. Mesela maddede limit konulmuş, limite takılmamak için bir iş parçalara bölünüyor. Biz bu tür istismarları engelleyecek, kanunu boşlukları kaldıracak daha net maddeler teklif edeceğiz. Bizim çabalarımız, Sn. Erdoğan’ın yolsuzlukları önleme konusundaki hazırlıklarına da katkı olacaktır. Ak Parti grubunun samimi olup olmadığını araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önergelerimize destek verip vermemelerinden ve kanun tekliflerimizi gündeme alıp almamalarından anlayacağız.”
Aslında Türkiye 2001 yılında Avrupa standartlarına göre düzgün, uyumlu, şeffaf bir ihale kanunu çıkarmıştı. Şeffaflık ve rekabet esasına dayanıyordu. Fakat AK Parti sonradan bu ihale kanununda defalarca kez değişlik yaptı. Merkez Bankası eski başkanı İYİ Partili Durmuş Yılmaz yaptığı açıklamalarda AK Parti’nin kamu ihale kanununda 200’e yakın değişiklik yaparak, kanunu işlevsiz hale getirdiğini ve ‘davet usulü’ ile istenilen şirketlere ihale vermenin yolunun açıldığını söylüyor.
DEVA Parti Ali Babacan da kamu ihale kanunu yürürlüğe girdiğinden bu yana 200 kez değişiklik yapıldığını, ihale kanununun sil baştan yeniden yazılması gerektiğini ifade ediyor.
***
Hatırlayın Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu başbakanlığı döneminde “Şeffaflık Paketi”ni gündeme getirmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan şeffaflık paketinin Meclis’ten geçmesi durumunda “görev alacak il ilçe başkanı bulamazsınız” diyerek karşı çıkmıştı. (18 Ocak 2015)
Nitekim AB AK Parti iktidarını yolsuzlukla mücadele yasalarını çıkarmadığı için eleştiriyor. İktidar partisi yolsuzlukla mücadele etmediği için bugün Türkiye uluslararası yolsuzluk endekslerinde sonlarda. Türkiye 2012 yılında yolsuzluk endeksinde 54. sıradaydı. 2022 yılında 96. Sıraya gerilemiş durumda. Ve Türkiye FAFT tarafından “gri liste”ye alındı.
Muhalefet partileri AK Partiyi “samimiyet” konusunda sıkıştırıyorlar, Erdoğan her geçen gün daha fazla köşeye sıkışıyor.
Bakalım İYİ Parti lideri Akşener’in “hodri meydan” demesi karşısında da el yükseltecek mi? Yolsuzluklarla mücadele konusunda İYİ Parti’nin TBMM’ye vereceği kanun tekliflerine yaklaşımları ne olacak?