Bunu da gördük!

Okan Buruk'un ilk 11 tercihi geldiğinde içine bir ürperti de geldi. Buruk, sahaya çift forvet çıkarken savunmayı da üçlü bir yapıda kurmuştu. Galatasaray’ın oynama alışkanlığı olmayan 3-4-1-2 ile sahadaydı.

Her ne kadar Mertens destekli hücum hattı tehdit edici olsa da Kaan Ayhan, Davinson, Abdülkerim’den oluşan savunma hattı, hızlı atakları ile meşhur İngilizler karşısında kaygı yaratıyordu. Cezası biten Muslera’nın varlığı bile bu kaygıyı azaltmaya yetmiyordu. Her ne kadar Tottenham’da 4 as oyuncu oynamasa da bir sistem takımı olarak boşlukları dolduracak kadro derinlikleri vardı.

Maçla birlikte Galatasaray da başladı ve ilk yarı boyunca durmadı. Sarı Kırmızılılar ilk 45 dakikada öyle bir top oynadı ki, İngilizleri neredeyse sahadan sildi. Ofsayttan çıkamadığı için uzun toplarda hareketsiz kalan Icardi maça ağırlığını koyamadı belki ama partneri Osimhen bir mücevher gibi parladı. İlk yarıda 4 pozisyona girdi, 3’ünü ağlarda buluşturdu. Ağlarla buluşan vuruşların 2’si tabelaya yansıdı, Nijeryalı da değerine değer kattı, fiyatını artırdı.

Maçın hemen başında nefis bir gole imza atan Yunus sol kanatta tutulamadı. Sara ve Torreira ise orta sahada neredeyse kusursuzdu. Geçen seneki formundan uzak olan Barış bu maçta da geçen seneki formundan uzak olmayı sürdürdü.

Yüksek tempoda oynayan ve topu sürekli kontrol eden Galatasaray ilk 45 dakikada yenilen gol dışında Tottenham’ı neredeyse ceza sahasına bile sokmadı.

Maçın ikinci yarısı da bir elmanın diğer yarısına benzediği kadar benzer başladı. Galatasaray sağlı sollu ataklarla rakibi bulantıyor, tarihi fark getirecek pozisyonlarda goller kaçıyordu. Osimhen inanılmaz oynuyor ama neredeyse tek başına direnen kaleci Forster’i bir türlü aşamıyordu. Tottenham 10 kişi kaldıktan sonra Galatasaray atakları dalga dalga gelmeye devam etti. Sanki Süper Lig’de lig lideri ile lig sonuncusunun maçı oynanıyordu ve güçlü olan zayıf olanı eziyordu. 35 yılı aşkındır binlerce maç izledim sahada, ilk kez bir Türk takımının bir İngiliz takımını evire çevire hırpalayıp yenip gönderdiğine şahit oldum.

Galatasaray yüksek temponun sonucu son bölümde zaman zaman oyundan kopuşlar yaşadı ve Yunus’un adamını kaçırması sonrası gelişen atakla golü yedi ama maçın kontrolünü rakibine vermedi. Okan Buruk son 10 dakika oyunu tutmaya yönelik hamleler yaptı ve forveti teke indirdi ancak çıkan ismin Osimhen olması Rams Park’ta Okan Buruk’un bir kararının ilk kez böylesine yoğun bir şekilde sorgulanmasına ve ıslıklanmasına yol açtı. Bir dakika sonra sahada kalan Icardi’nin sakatlanarak çıkması ve Batshuayi’nin sahaya girmesi ise ilginç bir tesadüftü. Icardi, Osimhen, Mertens’in çıkmasının ardından hücum hattının etkisini kaybetmesi, bu üçlünün kattığı kaliteyi de bize hatırlattı.

Bu maçta kötü, vasat hatta ortalama isim yoktu. Takım mükemmel bir uyum içindeydi. Söylenebilecek tek şey, Icardi’nin bu çılgın tempoda biraz ağır kalmasıydı.

Galatasaray dün gece, mevcut formu ile Süper Lig’in ardından Avrupa Ligi’ne de fazla olduğunu gösterdi! Ne diyelim, ah Young Boys ah. Devler Ligi’nin cücesi kaldın. Sadece kendine etmekle kalmadın, Şampiyonlar Ligi’ne en hazır kadromuzu da heder ettin. Bunu da gördük!

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
7 Yorum
  • Ali Yıldız / 08 Kasım 2024 14:21

    Bir FB li olarak GS yi tebrik ediyorum ve diyorum ki Morinho tüm oyuncuları ile birlikte GS nin maçlarını hem canlı hem de banttan tekrar tekrar izlesin. Hem kendisi hem de sözüm ona yıldız futbolculsrı futbol nasıl oynanır ve oynatılır öğrensin. Bir sözüm de Ali Koç'a ; birkaç hafta daha böyle giderse Morinho ile birlikte tüm yabancıları alıp defolsun gitsin. Sayesinde FB mız şampiyonluğa hasret kaldı.

    Yanıtla (2) (0)
  • Dündark / 08 Kasım 2024 17:58

    Morinho şöhretini, çalıştığı takımların kendinden önceki hocaların verdiği emekten kazanmış diyorum. FB'ye yeni bir oyun stili getiremedi. Öyleyse niye var. Ali koç ve Aziz Yıldırım bu konuda yanılmış. Her ikiside olmamalı.

    Yanıtla (2) (0)
  • Dündark / 08 Kasım 2024 17:53

    İngiliz takımı, bizim klasik oyun tipimiz olan (ama hiç başaramadığımız) kendi sahasında oynayıp, konrataklarla gole ulaşmak stilini uyguluyor. 3 forveti ile bunu 2 defa başardı. Bizim başarımız (avrupanın) oyun karşı yarı sahada oynanır stiliydi. Okan Buruk bunu geç de olsa öğrendi. Yıldız futbolcuları geri kalanını tamamladı. Barış Alper'in ferdi oynaması dışında her şey iyiydi. Beceremediği çalımdan vazgeçmeli. Birazda ölçülü pas çalışmalı. Yeri değişse ve geriye alınsa iyi olur.

    Yanıtla (1) (0)
  • Pirireis / 08 Kasım 2024 13:27

    Hayatımda İngilizleri abandone eden Türk takımı görmedim ama İngiltere liginde seyrettiğim takım bu takım değil sanki. Yine de tebrikler Galatasaray.

    Yanıtla (1) (0)
  • Yorumsuz / 08 Kasım 2024 11:42

    Buraya yazan anti-GS'lilere yazıyorum. Dün sahada Avrupalı hakemler vardı!

    Yanıtla (0) (2)
  • P7{ / 08 Kasım 2024 08:59

    Rüya gibi bir maçtı. Rüzgar gibi geçti

    Yanıtla (3) (2)
  • temiz okur / 08 Kasım 2024 02:57

    Galatasaray döktürdü! Saymadım ama bu maçta gol pozisyonuna girme rekoru kırdığına iddiaya girerim. Fraser Forster´in hakkını telim etmek lazım. Tottenham´in en yüksek notunu alan oyuncusu oldu. Ellerinden ateş çıkarcasına dünyaları kurtardı. GALA ŞOV. Tü Tü Maşallah.

    Yanıtla (2) (1)