Alternatifsiz Buruk
Galatasaray, Ziraat Türkiye Kupası maçlarını bir angarya gibi görmüyor. Yani en azından Okan Buruk görmüyor. Her maç kapalı gişe olan stadın tribünlerindeki boşluklara, sahada olma şansı bulan yedeklerin gayriciddi oyunlarına inat, Okan Buruk kupa maçını da önemsiyordu. Bunu saha kenarında maçı yaşayarak, bazen sinirlenip reaksiyon vererek gösterdi.
Okan Buruk’un bu iştahını sahadaki oyuncularda görmek ise pek mümkün değildi. Tabii bunda, aynı takımda olmalarına rağmen bir arada oynama alışkanlığı oturmamış kadro tercihinin payı vardı ama oyuncuların bu maçı kendilerini parlatma, fark edilme karşılaşması olarak gördükleri de söylenemezdi. Mertens’in yerinde oynayan Kerem Demirbay kulübede oturmaktan futbolu unutmuş gibiydi. Yusuf Demir gayretli ama yeteneklerini tam olarak ortaya koyabildiği bir noktada değildi. Sallai ise maçı biraz sallamıştı, takımın performansını yükseltecek bir gayretin içinde değildi. Hal böyle olunca bu üçlünün önünde oynayan Batshuayi’ye yeteri kadar top gelmedi. Sarı Kırmızılılar koca bir ilk yarı boyunca rakip kalede ciddi bir tehlike yaratamadı.
Galatasaray için defansif sistemde de sıkıntı vardı. İki bek Metehan ve Jelert az adamla gelen Başakşehir ataklarında bile yetersiz kalıyordu. Deniz Türüç’ün ve Piatek’in gollerinde Jelert’in pozisyonu takip edememesi gittikçe azalan kredisini biraz daha düşürdü.
Savunmanın merkezinde Davinson ve Abdülkerim sağlam durdu ama önlerinde oynayan Efe- Berkan ikilisinin orta sahayı tutamaması zaman zaman onları da zorladı. Efe Akman 18 yaşında bir genç, tecrübelenmesi lazım ama biraz fazla savruk oynuyor. Okan Buruk, Efe’nin gelişimini istiyorsa süre vermek kadar tarzını oturtmasına yardımcı olması gerekiyor.
Okan Buruk’un neden hep aynı 11 ile çıktığını dünkü maçın ilk yarısında anlamış olduk, alternatif kadro alternatif olmaktan uzaktı. Buruk da ikinci yarıda iki oyuncu değişikliği ve sistem değişikliği hamlesi ile başladı. Metehan ve Yusuf’u çıkarıp Yunus Akgün ve Mertens’i aldı. Davinson’un golü de Mertens imzalıydı. Buruk, yenen ikinci golden sonra bir başka yıldızını, Barış’ı sahaya sürerken Jelert’i çıkarıyordu.
Okan Buruk belli ki haftasonu ligde de karşılaşacağı rakibi karşısında aslarını dinlendirmek istemişti ama ‘alternatik kadro’ ile bunu yapamayacağını anlamıştı. Yunus, Mertens, Barış’ı Sara izledi. Farkı yaratan isimler sahaya girince Galatasaray’ın rengi de değişti. Sahada artık Galatasaray gibi bir Galatasaray vardı. Sarı Kırmızılılara yeniden skora eşitliği getirmesi yine bir Mertens ortası ile gerçekleşti. İilginç olansa iki stoperin Başakşehir ceza alanındaki etkisiydi, Davinson’un şutunda dönen topu tamamlayan Abdülkerim ağları havalandırdı.
Galatasaray son bölümde de bastıran ve galibiyeti arayan taraftı ama asların gelişi ile canlanan Sarı Kırmızılılara süre yetmedi. Aslında bu kadar gayrete karşılık son bir şans geldi, Sara’ya yapılan faul penaltı getirdi. Batshuayi’nin penaltısında Muhammed’in kurtarışı bu son şansın heba edilmesi ve karşılıksız kalmasıydı. Özet olarak bu karşılaşma Galatasaray’a kulübedeki boşluğu bir kez daha hatırlattı.