Ve bir gün ülkeye Dallas gelir

Orhan Veli’nin “Anlatamıyorum” şiirindeki gibi. Kapalı rejimler, halklarının gözünü yalanlarla bağlar. Gerçeği saklarlar. Aydınlatmaz, karanlıkta bırakırlar halkı. 

Kazın ayağının öyle olmadığını sezenler çıkar mutlaka.  

Bilirler, diğer ozanlar gibi Leonard Cohen’in de haklı olduğunu. Bilirler, aslında kaptanın yalan söylediğini, zarların hileli olduğunu. Ama tam anlatamazlar. 

Orhan Veli’nin tarif ettiği şeyi hissederler: 

“Bir yer var, biliyorum/Her şeyi söylemek mümkün/Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum/Anlatamıyorum...” 

Sonra başka bir şair, Kemal Burkay “Gülümse” diye devralır sözü. “Hadi gülümse/Belki şehre bir film gelir” der ve  kabul olur duası. 

Komünizmin sonunu bile bir gün rejime gelen böyle bir filmin başlatacağını kim söyleyebilirdi? 

T24’te okumuştum. Pop grubu Eurythmics’ten Dave Stewart’ın aktardığı bir rivayet. Sovyetler’in son lideri Gorbaçov’la aralarında geçen konuşmaya dayandırıyor. 

Rejimin düşüşünde Dallas dizisinin önemli rol oynadığını, bizzat Gorbaçov’dan dinlemiş. 

Stewart, bir röportajında Gorbaçov’la 90’lı yıllarda yaptığı görüşmeyi ifşa ediyor. 

Anekdota göre: “Gorbaçov Dallas dizisinden söz ediyordu. Biri Rusya’da bir VHS cihazının çalışmasını sağlamış ve ülkenin bir bölümüne diziyi yayınlamış. İnsanlar da, ‘Yani ABD’de insanlar böyle yaşıyor’ diye düşünmüş...” 

68 yaşındaki müzisyenin bu çarpıcı anekdotu, hak ettiği dikkati nedense çekmedi. 

Gorbaçov, “Dallas, o yarım saatte komünizmin çöküşüne diğer her şeye kıyasla daha çok etki sağladı” demiş. 

Yaşı yetmeyenlere: Amerikan pembe dizisi Dallas, 1978 -1991 yılları arasında yayınlandı. Uzunluk ve izlenmede rekor kırdı. TV tarihinin efsaneleri arasına girdi. Ewing ailesinin petrol imparatorluğunu anlatıyordu. Kirli entrikalarıyla Ceyar karakteri, popüler kültürde karaktersizliğin sembolü haline gelmişti. 

Fakat büyülü, renkli bir dünyada cereyan eden bu entrikalar, Sovyet vatandaşlarının gözünü açar. 

Dışardaki dünyaya, Amerikan rüyasına uyanırlar. 

Komünizmin sihrini, şehre gelen bu film bozar. 

İki kutuplu dünyanın kapalı kutbunda, değişim ve çözülmeyi tetikleyen film... 

Gorbaçov’a, “Perestroyka ve Glasnost” kavramlarını, Dallas ilham edecektir meğer. 

Perestroyka’yla sistemde yeniden yapılanma, Glasnost’la da yönetimde şeffaflık ve açılmayı başlatır. Sonun başlangıcı... 

Düzen, artık sürdürülemez olmuştur.  

Neşet Ertaş türküsündeki trajik uyanışı tadar halk. Cahildir, dünyanın rengine kanmıştır. Meğer hayale aldanmış ve boşuna yanmıştır. 

Önce propaganda bombardımanıyla beyni yıkanmış ve cahil bırakılmış, sonra da cehaletinden yararlanılmıştır. Aldatıldığını anlar halk. 

Halil Berktay Hoca, geçen gün Serbestiyet sitesinde, Sovyetik kara propagandayı çok şahane teşhir etti.  

Sorgulayan, gerçeği arayan, doğrusunu bilmek isteyenler “Halk düşmanı”ydı. “Emperyalizme çalışan ajanlar”dı. “Dışardaki efendilerinin içerdeki kuklaları, muhalefet maskesi takmış uşaklarıydılar”.  

Stalin’in propaganda makinesi, hainlere değil resmi ağızların dayattığı gerçeklere inanmasını emrediyordu halka.  

Zaten inanmamak da yasaktı.  

İnançsızlar şanslıysa ya hapsi boyluyor, ya da Gulag ve Sibirya kamplarına sürülüyordu. Şanssızlarla birlikte kurşuna dizilmediklerine şükrettirilerek... 

Pravda gazetesi ne yazıyorsa o doğruydu. 

Şeffaflık ve serbest tartışma hakkıyla eleştiri özgürlüğü talep edenler, halkın kötülüğünü istiyordu. İyiliğini düşünmüyorlardı. 

Evet, belki her şey mükemmel değildi, eşitlik ve adalette aksaklıklar vardı. Zenginlik içinde yaşamıyorlardı... 

Ama dışardaki dünya, Sovyet vatandaşlarından çok daha fazla yokluk ve acı çekiyordu. Daha özgür ve zengin değillerdi. Sefalet ve kaos içinde sürünüyor, cehennem hayatı yaşıyorlardı. Onlar da komünizm tarafından bir gün kurtarılmayı bekliyor, o hayalle avunuyordu. 

Halk, nankörlere kulak asmak yerine kendilerine bu düzeni sağlayan kurtarıcı rejime şükran, minnet duymalıydı. Tatlı hayatlarının kıymetini bilmeli, itaatte kusur etmemeliydi. 

Ve bir gün şehre Dallas geldi, sahte düzenin yalanlarını yıktı. Uydurma bir cennet sanrısına hapsedildiklerini gösterdi. Dışardakilerin kendilerine imrendiği, özendiği palavraları yerle bir oldu. 

Her yalan dünya bir gün acı gerçeklerle tanışacak; her korku rejiminin başına bir gün korktuğu bir film gelecektir.  

Kaçınılmaz sonlar için, Sezen’den dinleyin: “Hadi gülümse!” 

YORUMLAR (48)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
48 Yorum
  • Ülkesini seven vatandaş / 05 Aralık 2020 23:33

    Sovyet rusya zamanında özellikle Stalin dõneminde nerdeyse halkın yarısı ajan yapılmıştı,gõreve giden bir ajanı da bir başka ajan takip ediyordu,takip edenide bir başkası!!! rejim zulmûnün varkında olduğu için ajanlarına da güvenmiyordu.Habertürk te M.A.Ersoy'u izliyordum rütük cezası konusu işlenirken dediki bir çok Akp millletvekil aradı üzüntülerini iletti ama ne olur adımızı açıklama diye ricada bulunmuşlar.İktidarın vekilleri bu korkuyu iliklerinde hissederken bizim işimiz Allaha kalmış...

    Yanıtla (9) (1)
  • Mehmet / 05 Aralık 2020 21:32

    Bu millet Dallas dizisini "tekmili birden" izledi. Bu millet uyandı mı, hayır. Sadece yalanı dolanı sahtekarlığı rantı adam kayırmayı torpili rüşveti ihaleye fesat karıştırmayı öğrendi. Yine yola çöp artık, havayı kirlettik, suları kirlettik, toprağı kirlettik, ormanları yaktık. Bu şehre hangi film gelirse gelsin bu mal milletin şark kurnazlığı baş edemez

    Yanıtla (16) (1)
  • sürçülisan ettiysek affola. / 05 Aralık 2020 22:36

    Bizim tek filmimiz ''ZÜBÜK'' tür.. Aziz nesin, Kemal sunal anısına.. Kartal tibet hocaya saygıyla..

    Yanıtla (11) (1)
  • KARARLI OKUR / 05 Aralık 2020 17:56

    SSCB’nin dışında,Doğu Peyki içinde Rus nüfusundan fazla insan yaşıyordu ve Propaganda Makinesi aynı yalanları onlara da iletiyordu.Aslında her ülkede,her rejimde bu makine etkin olmaya çalışıyor.Mesala ABD vatandaşları Ortadoğu’da İsrail’in yamyamlar tarafından çevrildiğini ve mutlaka,her koşulda korunup kollanması gerektiğine inandırılmıyorlar mı?Ayrıca bütün dünyada etkin olarak yapılan din/mezhep propagandaları az mı insanı yönlendiriyor?FETÖ,Sacientology,Moon Tarikatı vb örgütlenmeler nedir?

    Yanıtla (14) (1)
  • AKPak katakulli,yalan dolan partisi.. / 05 Aralık 2020 17:54

    Dallas serisini hatirliyorum. AKP ve MHP'nin grup toplantilarini ben sahsen Dallas'a cok benzetiyorum. Ben bir baska konuya dikkat cekmek isterim.RTE'nin sözleri söyle;Macron Fransa'nin basina bela,Fransa Macron'dan kurtulmali. Macron buna karsilik cok seviyeli bir yorum yapti.Siyasiler hakaret etmemeli dedi.Sayet Macron,Türkiye RTE'den kurtulmali demis olsa ne olurdu.?AKP ve MHP'nin grup toplantilari Dallas'ta gördüklerimizi tekrar yasardik,buna emin olun.MHP önce "sallardi" ve sonra da AKP .

    Yanıtla (17) (1)
  • karar okuru / 05 Aralık 2020 17:46

    evimizde televizyon olmadıgı için Dallas dizisini izlemek için başka evlere giderdik. bu dizi yeniden gösterime girmeli bu salgın günlerinde sokakların boşalmasıda saglanmış olur.

    Yanıtla (9) (0)
  • fafa / 05 Aralık 2020 17:24

    Umarım Dallas'ı beklemeden gözlerimiz açılır.Her gecenin sabahı var.

    Yanıtla (11) (1)
  • Sezar / 05 Aralık 2020 17:01

    Halk ve sanat müziği de yasakmıydı acaba o günlerde?

    Yanıtla (4) (0)
  • Muhtefi / 05 Aralık 2020 16:01

    Unutmadan ..!.. sizin Dukkan tam DALLAS ..:))...kimin ne dediği belli degil..Ilahiyatcisi baska alem..hacisi baska alem..:))..Tebrikler !..Harikasiniz..

    Yanıtla (3) (9)
  • Mustafa / 05 Aralık 2020 11:44

    Ve birgün Karar'a Mustafa Öztürk gelir.
    Bir yorum da bu konu da yazın. Bekliyoruz.

    Yanıtla (2) (1)
  • Muhtefi / 05 Aralık 2020 15:58

    Yazamazlar....Ahmagin hezeyanlarini...En kriptosu Vayyy **ilahiyatciya***tu ,kaka dediler.diye Sureti ilmi takılırlar. :))..pacalarindan necaset akarken..!....Darwin utanirdi gorse bu danglak sizofrenik halleri..Acimak lazim....birakalim kenarda kendi haline..o malum Canlıyı..!...

    Yanıtla (1) (5)
  • efedamat / 05 Aralık 2020 15:52

    sabahları ve öğleden sonraları yayınlanan kaybolma kaçma kaçırılma evliyken evli birine kaçma gibi olayları bizzat faillerinin ağzından yüz kızarmadan anlatıldığı tv proğramları dallas dizisine rahmet okutuyor.
    ey avrupa dendi ama zina da suç olmaktan çıkarıldı.
    işte sonucu.

    Yanıtla (9) (3)
  • Demokrat hukukçu / 05 Aralık 2020 15:46

    Bravo Akif Bey çok iyi anlatmışsınız günümüz Patagonya'sını!Komünist Rusya'dan tek farkı bunların dindar geçinmeleri ve ülke farkı ile yaşanan çağ farkı. Bunlar Sovyet Rusyası'nda yaşasalardı belki acımasız katil Stalin'den daha diktatör ve zalim olurlardı. Usül ve metod aynı. Üstelik daha katmerli sayılırlar. Çünkü bunlar en azından demokrasiyi ve şeriatı "biliyorlar" ve az çok demokratik bir ülkede yaşamışlar. Ruslarda demokrasi hiç olmadı ki. Bu yüzden şeriatta 'bilen'in vebali daha büyüktür.

    Yanıtla (6) (0)
  • Hikmet Yılmaz / 05 Aralık 2020 15:38

    Yapacak bir şey yoktur fikri bozuklara,çünkü fıtratın da vardır nankörlük ... Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. " Köşeci esnafı".

    Yanıtla (2) (1)
  • Kerim Hoca / 05 Aralık 2020 15:31

    Ama unutmayın orası Rusya. Hepsi eğitimli insanlar. Ama bizdekiler ' bizde öbür dünya da güleceğiz ' diye avunan insanlar. Oysa bilmezler ki zulüm ile abad olunmaz.

    Yanıtla (2) (1)
  • Demokrat hukukçu / 05 Aralık 2020 15:19

    Hacı Murat, nasıl günümüzde alınacak ders yok?Yahu neredeyse tıpa tıp uyuyor.Dindar AKP olmuş komünistAKP. Uygulamalar bire bir aynı.Medyanın AKP kontrolüne alınıp tektipleştirilmesi ve sadece iktidarın doğrularını yazması, muhaliflerin bir şekilde cezalandırılması ve hapse atılması, herşeye sahip olan bir iktidar kliğinin oluşturulmuş olması,hukukun esamesinin okunmaması vs.Sadece farkı ölüm cezası ve kamplarının olmaması kaldı diyorsan onu da getirmeyi canı gönülden istiyorlar ama olmuyor.Gör!

    Yanıtla (4) (0)
  • Ali / 05 Aralık 2020 15:16

    Bizim toplumun bir kesimi Osmanlı dizileriyle zaten yeterince uyanık ve durumdan gayet memnun.. Kendisini uyandıracak başka bir film beklediği yok. Osmanlı torunu olarak bölgede gerçekleştirdiğimiz fütuhatları memnuniyetle izliyor. Uyanmak istemeyeni uyandıramazsınız.

    Yanıtla (3) (0)
  • Karar Gazetesi Abonesi / 05 Aralık 2020 14:24

    Doğu Perinçeki tebrik ediyorum çünkü %0.26 oy oranı ile AKP ve MHP koalisyon hükümetinde etkili bir ortak olarak Çinden aşının alınmasını sağlamıştır. Uygur Türklerini satanlar demekki Perinçekin etkisinde kalarak Uygurluları çin zulmüne atmışlardır. Şimdi de Çine aşı paralarını verelim ve o paralarla Uygur Müslümanlarına daha fazla zulüm edin mi diyelim?

    Yanıtla (8) (0)
  • nejat alp / 05 Aralık 2020 13:34

    evet burada baskıcı kominist rejim akparti ve tayyip erdogan dallas parlementer rejim (ceyar) ümit özdag (baby) ekrem imamogludur yazarın çizdigi yol böyle elbet bu millet tayyip erdogan tarafından aldatıldıgını anlayacak ve özgürlüge amerika ve avrupaya dogru koşacaktır işler yolunda gitmez denizde botlarımızı patlatırlarsa gülümseriz senimi kıracagız

    Yanıtla (3) (0)
  • Karar okuru / 05 Aralık 2020 02:55

    Musto efendi, Bizim Polonyalı hanım kardeşimiz hem Türkçe biliyor, hemde sazı eline aldığında gümbür gümbür coşturuyor. Aşık Veysel’in mezarında bile hem çaldı, hem söyledi. İnşallah yazını okumamıştır, yoksa demokrat bir Türk vatandaşı olarak özür dilemek zorundayım.Diline biraz sahip ol.

    Yanıtla (6) (3)
  • musto / 05 Aralık 2020 12:00

    O,dönemler bekarız dünyayı gezdik,Mühendis arkadaşım Eva yengemizle evlendi,peşinden diğer arkadaşlarımız evlendi Polonya ile akraba olduk.Anlatmak istediğim kötü yöneticilerin ülkelerini ne hallere düşürdükleri.Putin gelmeden önce Rus kızlarının halini kimse hatırlamıyor.Eskiden Rusyada'ki şantiyelere işçilerimiz neredeyse karın tokluğuna çalışmaya gelirler,Arabistan şantiyesine avuç dolu paraya gelmezlerdi.Bakın oğlum bedava hacı olacaksınız derdik dönüp bakmazlardı.

    Yanıtla (6) (1)
  • Muhtefi / 05 Aralık 2020 13:14

    Duydum birisinden..Seyhin oglu Rusyada işyeri açmış. Baba demiş Sofilerini gönder..:))..Sofiler salvar,takke,tespih dogru Rusyaya .Bakiyorlar ortama Sofinin once Salvar,Sakal,tespih gidiyor. Adam,baba bunlar bozuldu...Yenisini gonder..Tekrar Sofiler gidiyor, Giden kisa süre sonra tertemiz ayiklaniyor..:))..Rusyada..Denemesi Bedeva....Gidin,görün..Ancak ve Ancak Imani,idraki Kalbte olani BO-ZA-MAZ-SIN....sekil,şemal,söylem ile Olmuyor..Bak Haci Abiler burda Koltugu buldu mu.Nasil oluyorlar..:)).

    Yanıtla (3) (2)
  • HACI MURAT / 05 Aralık 2020 10:50

    Yazı Gorbaçov dönemini iyi açıklamış.
    Ama günümüz için bundan alacağımız bir ders yok.Çünkü günümüzde hiç bir şeyi gizlemek mümkün değil.Dünya küçüldü.
    Herkesin her şeyden haberi var.
    Canı isteyen televizyon yayını yapıyor.
    Gazeteler 10,20,30 bilemedin 100 basarken,milyonlarca takipçisi olan
    sosyal medya hesapları var.

    Yanıtla (4) (6)
  • HACI MURAT / 05 Aralık 2020 11:34

    Gazeteler 10,20,30 bilemedin 100 bin basarken...olacaktı.

    Yanıtla (0) (2)
  • Kenyalı / 05 Aralık 2020 11:47

    "Anlayan anlamıştır ama, anlamayana nasıl ankatacaksın... Mevzuyu" yüksek dehana zekana hayranım hacı murad

    Yanıtla (1) (0)
  • HABER VAR DA, ANLAYACAK AKIL NEREDE? / 05 Aralık 2020 13:06

    Filyasyon ekiplerinde görevli bir doktorun anlattıkları: "80 yaşında kör ve yatalak bir amcanın hastaneye kaldırılmasıyla ilginç bir vaka yaşandı. Yaşlı amca pozitif çıkınca herkes şaşırdı. Çünkü hiç evden çıkmamıştı ve yanına da kimse gitmemişti. Öğrendik ki amcanın durumu kötüye gidince köye üfürükçü şifacı yaşlı bir teyze çağrılıyor. O teyzenin yaklaşık 120 temaslısını tespit ettik. Bu kişilerden test sonuçları pozitif çıkanların temaslılarıyla birlikte toplamda 136 pozitif vaka çıktı."

    Yanıtla (4) (0)
  • Muhtefi / 05 Aralık 2020 13:05

    MUZ CUMHURIYETLERI....yazmış Refikiniz..Tavsiye ederiz...Fakat geniş yelpazede düşünün. Fikri seyahetler yaparak.Dunyayi dolasarak,,Mesela herhangi Holivut filmi seyredin..Basrol.,yardimci rollerde hangi ozellikler var..Filmi,Seneryo degil ,Gorselleri,Mesajlari takip edin...:)))..Insanoğlu ayni gıdayı alarak bedeni ölür..Hep Ayni fikirlerde Beyni öldürür...!..Yaşadığını, yazdığını sanmak Hayatta olmak değildir.!...

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 05 Aralık 2020 02:28

    Musto efendi,anlattığın şeyler hiçte insan onuruna uygun değil.Cesaretin varsa ayni şeyleri Polonya’da bugün dene! Diğer yanda komşumuz olan Suriyeli garip ve yoksul kadınlara neler yapıldığını biliyoruz. İnsan onuru, kadın onuru bir naylon çoraptan daha değerli.

    Yanıtla (6) (12)
  • musto / 05 Aralık 2020 12:03

    Bak hacı,İnsanların onurunu ayaklar altına alan ve ülkelerini kan gölüne çevirenlere bir çift sözün olmayacak, gelecekte başımıza neler gelebileceğini ön görenlere sitem ediyorsun.

    Yanıtla (4) (3)
  • Türk oğlu ! / 05 Aralık 2020 11:05

    Sovyetler salaktı.Halbuki ortodoks kilisesi ve camileri güçlendirip.Allah'ın yer yüzündeki halifesi olduklarını anlatan sıkı bir din propagandasıyla işi kurtarabilirlerdi.
    Herkes elinde bir hıyar, kendini sanırdı Ceyar,

    Yanıtla (18) (0)
  • Eren tas / 05 Aralık 2020 10:52

    Süper Anlayabilen!

    Yanıtla (5) (0)
  • Hakan demir / 05 Aralık 2020 10:36

    Anlayan anlamıştır ama, anlamayana nasıl ankatacaksın... Mevzuyu

    Yanıtla (6) (0)
  • Metin Türk / 05 Aralık 2020 10:10

    Ülkenin kahrolası siyasileri, halkı kendi öz yurdunda yaşarken canından bezdirdi. Kendileri bir eli yağda bir eli balda olunca herkesi de öyle sanıyorlar.

    Yanıtla (11) (0)
  • Karar okuru / 05 Aralık 2020 10:07

    Şahane bir yorum, teşekkürler.

    Yanıtla (3) (0)
  • Kamil / 05 Aralık 2020 09:41

    Lafı Fizandan dolaştırıp esas söyleyeceğini ıkına sıkına dahi olsa söyleyememek de baskı rejimlerin alameti farikası olsa gerek.

    Yanıtla (19) (0)
  • elkasım / 05 Aralık 2020 09:01

    Durum analizi bu kadarmı güzel yapılırdı. Ağzınıza sağlık.

    Yanıtla (7) (0)
  • KARARLI / 05 Aralık 2020 08:45

    Dallas'ın gelmemesi veya engellenmesi için Abülhamit,Diriliş,Kuruluş,Uyanış dizileri gündemimizde olamaz mı?Bir de Masterr Chef.hatırı sayılır bir izleyicisi var.Malum muhafazakarların 28 Şubat'ta tek sığındığı İskele kimle sancak açmış seyircilerin bekliyor.

    Yanıtla (14) (0)
  • samilhas / 05 Aralık 2020 08:11

    Fakat bir türlü acı gerçeği halka anlatamayan 70 yıldır muhalefet olan bundan da oldukca memnun lan bir seçimle iş başına geen halkın ikdidardan aman ha sen gelmede kim gelirse gelsin dediği bir ülke var bu gezegende ülke Türkiye parti CHP nasıl olurda yokluk açlık rüşvdt liyakatsızlık bitmiş adalet yokolmuş eğitim hukuk ve kötü yönetim ikdidarının oyu halen % 48lerde CHP % 20 -25 lerde aca suç hsngimizde neen bunca yıldır sadece hakkına ana muhalrfet düşüyor öyle uyutulacak halk da kalma

    Yanıtla (4) (0)
  • . / 05 Aralık 2020 04:57

    Halk kimi seçerse o yönetir ülkeyi. Geriye kalan başarısız kısım da o seçmenlere açıktan ya da üstü kapalı aptal yakıştırması yaparak avunur tatmin olur. Olması gereken kaybeden kesimin neler yapabileceğini neleri nasıl düzeltebileceğini anlatmasıdır. Halkımız tarihi biliyor babalarının dedelerinin çektiklerini biliyor ve böylesini uygun görüyor. Yinede yazar bilinçsiz oy kullanıyor dediği ya da olanların farkında değil uykuda bunlar dediği biz gafiller için bir film çekerse izleriz.

    Yanıtla (1) (1)
  • Karar okuru / 05 Aralık 2020 02:03

    Kapalı, yarı kapalı, yarı açık bilumum açık saçık rejimlerde roman hikaye yazı yazmanın mesaj verebilmenin bir yolu da Sayın Kiraslı ve Sayın Beki’nin bugünkü “şifreli” yazı yöntemidir. Böyle okumuştum. Bu rejimlerde okuyucuların zihinlerinde mutlaka dekoder de olmalıdır ki gizli/subliminal mesajları deşifre edebilsinler.

    Yanıtla (16) (0)
  • karar okuru / 05 Aralık 2020 01:24

    Sovyet döneminde iki resmi gazete varmış. Pravda(gerçek), İzvastiya(söz) yanılabilirim. bu gazeteler ne yazarsa dogru kabul edilirmiş. şeytanın avukatlıgını yapayım bu gün Türkiyede El Sabah, El Akşam, El yeni Şafak, El Ak-it,El Güneş,El Star aynı şeyi yapmıyormu?

    Yanıtla (27) (0)
  • Karar okuru / 05 Aralık 2020 01:22

    Onlara Dallas, bize Survivor. Evet sayın seyirciler,bir yarışmacı kurbağa gibi koşacak,Diğer yarışmacı hiçbir şey taşımadan,eşek gibi anıracak.Hangisi hoşunuza giderse onu seçin.

    Yanıtla (7) (2)
  • musto / 05 Aralık 2020 01:15

    80,yıllar Polonya'da santral montajı eğitimi için giden mühendis arkadaşlar götürdükleri 1,düzüne naylon kadın çorabı ile yaşadıkları tatlı hayatı ballandıra ballandıra anlatırlardı.3,arkadaş murat 124 bagajına doldurduğumuz çakma kot pantolon ve düzünelerce naylon çorap ile,Bulgaristan Romanya,Polonya seyahatimiz bir başkaydı 1,ay neredeyse bedava yaşadık 1,dolar veriyorsun karaborsadan 50 kat ülke parası alıyorsun.Gerçi bizim durumumuz onlardan farklı değilya.

    Yanıtla (6) (3)
  • Nuh / 05 Aralık 2020 00:56

    Her korku rejiminin başına bir gün korktuğu bir film gelecektir. Zatı şahanelerinin gazabını üstüne çeke çek bir yazı olmuş umarım birileri durumdan vazife çıkarmaz.

    Yanıtla (19) (0)