Türkiye Yüzyılı’na market ararken
Azerbaycan’dan 1, Suud’dan 5, Rusya ve Katar’dan 10’ar milyar dolar emanet parayla Türkiye Yüzyılı mı başlar?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eriyen Merkez Bankası rezervlerini nasıl toparladıklarını anlatmıştı. Dost ülkelerin destekleriyleydi.
Hem sağdan, soldan borç parayla ayakta duruyoruz hem de dünya artık bizden sorulacak, Türkiye Yüzyılı’nı başlatıyoruz; öyle mi?
Havsalam almamıştı.
El, kendi parasıyla dünyaya ağalık ettirir miydi bize? Sağdıç emeği gibi karşılıksız destek verir miydi?
Oysa “Türkiye Yüzyılı böyle mi başlar” derken yanlış soruya takılmışım. Başladı bile.
Bu emanet rezervleri Bay Kemal toplasa; para alan, muhakkak emir de alıyor olurdu. AK Parti ve Erdoğan alınca borç, yiğidin kamçısı...
Türkiye Yüzyılı böyle başlar başlamasına da nerede duracağı, nasıl biteceği belli olur mu? Asıl soru bu olmalıymış.
Daha dakika bir, devrimizin başında ucuz market kavgasına tutuşmamıza bakılırsa uzun bir yüzyıl olacak, sonu zor gelecek bu gidişle.
Tarım Kredi Marketleri, üç harflilerden daha pahalı ve zararına satıyor. Üç harfli marketlerse daha ucuz ve kâr koyarak satıyor.
Fakat bize Tarım Kredi Marketleri değil, üç harfliler tartıştırılıyor.
Tarım Kredi Marketlerinin zararı da dönüp dolaşıp bizden çıkacak üstelik.
Yine de tepki, enflasyondan sorumlu tutulmayı reddeden üç harflilere yönlendiriliyor. Onlar batırılmak, kapatılmak isteniyor. Suçları, iktidar yerine sorumluluğu üstlenmemek.
Pahalılığın, enflasyonun, toplanan borçların, ekonomik başarısızlıkların altına süpürüleceği bir halı aranıyor demek.
Türkiye Yüzyılı’nın göz boyayarak şahlanması için, galiba bazı şeylerin acilen görünmez kılınması lazım.
Marketçilerse göz bağı ve örtü olarak kullanılmaya, halkın öfke ve nefretine hedef olmaya yanaşmıyor.
Kan kaybeden ekonomiye hadi Tarım Kredi Marketleri çare olamadı, Et ve Balık Kurumu da mı kanamayı durduramazdı?
Denenmedi değil. Palyatif çözümler tutmuyor işte. Yanlış ekonomi politikalarına ne market ne pansuman dayanıyor.
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Kayhan bile patladı sonunda. Üreticinin enflasyon altında ezildiğini, altından kalkamaz hale geldiğini söyleyip iktidardan şu talepte bulunuyor:
“Bizim ricamız, acil olarak etin 120 TL bandına çıkarılmasıdır.”
Ucuz et yedireceğinizi sanırken hayvancıyı batırıyorsunuz, sütçüyü iflasa sürüklerken peynirin fiyatı eti geçiyor. Halk ikisini de alamazken peynirci de etçi de kan ağlıyor.
Uğraşsanız başaramazsınız bunu. ‘Yapsa yapsa biz yaparız’ diyenler yaptı.
Bilgiden, birikimden, epistemolojiden kopup ana yoldan saptınız mı olacağı budur. Sarpa sarar; bir tarafı onarırken öbürünü bozar durursunuz, düzen tutmaz bir daha.
Bir örtü aranıyor, molozun altına süpürüleceği bir halı, bir göz bağı...
Fakat nereye kadar saklayabilirsiniz?
Borç yiyen, el kesesinden yer ve borçlu ölmez ama benzi sararırmış. Geri ödeme günü gelmeyecek mi?
Türkiye Yüzyılı’na aranan borç, kullanılacak örtü, dayanacak market bulundu diyelim. İleride ekonomiyi bekleyen yıkımı büyütmekten başka neye yarar?
Seçimden sonrası tufan da hele bir seçim atlatılsın, enkaza sonra bakarız, Allah kerim mi!
Siyasette küslük meselesi
10 yıl sonra anladık ki, meğer siyasette ebedi küslükler olmazmış. Dargınlıklar, sonsuza kadar sürmezmiş.
Siyasette bir de zarar ziyanı sine-i millete çektirip siz barışırken kaybeden de hep karşı taraf olurmuş. Kim kaybederse etsin, siz her halükarda galip sayılırmışsınız.
Bu her daim kazanan olma teorisi, bir Japon atasözü ile açıklanmıştı bize. “İpleri atmayın, lazım olur” mealindeydi.
Yüze çarparak çıktığınız her kapıyı, başınızı öne düşürmeden size geri açacak İngiliz anahtarı gibi bir atasözü.
Zaman zaman soruluyor, yok mu bunun yerli ve milli bir mudaili diye.
Olmaz mı, söylemiş ya ecdat: Dağ yürümezse abdal yürür.















Sayın yazar ağzınıza sağlık.ama artık iktidarda arif kalmadı,onun için alamazlar sizin yazdıklarınızı,yada işlerine gelmez.
Yanıtla (0) (0)Bankalara elini veren kolunu kurtaramaz .Beş kuruş borcun olsun faizi birlikte alır.O zaman bankalar niçin kefilsiz mefilsiz önüne gelene üçer beşer kart verdi. Çünkü Bankaların verdiği kredi kartlarin TCMB tarafından sigortalaniyor. Vatandasin borcuna kefil oluyor.Bunu KEMAL DERVİŞ getirdi.
Yanıtla (2) (34)kemal derviş merkez bankasını bağımsız hale getirdi.banka sistemini yolsuzluklara kapattı. bahçeli seçim istemeseydi ekonomik durum düzelmeye başlamıştı. akp 10 yıl kemal dervişin ekonomi politikaları ile ülkeyi yönetti. ondan sonra işe ecinniler karıştı tek adamlık enaniyet gözün doymaması liyakatsızlık herşeyi ben bilirim.işte sonuç. 1999 krizi bu krizin yanında zemzemle yıkanmış gibi. akp+mhp=yoksulluk yolsuzluk yasaklar nokta.
Yanıtla (10) (2)Ekonomi Profesoru SG! Ekonomi kitabini yazmissin be, helal olsun.
Yanıtla (0) (0)Uc harfli kalemsorler varken gerisi kolay..
Yanıtla (0) (0)şahsı şahaneleri ol deyince herşey olacak zannediyor. bilmiyorki bu fanilere verilen birşey değil. olmayınca da mazlumu getirin bana diye kıvranıp duruyor. faize in dedin indi de enflasyon in deyince inmiyor suçlu marketler oluyor. kopan bişeyler var ama epistolojimi başka bişeymi tam çözemedim.
Yanıtla (2) (0)Müflis tüccar eski defterleri karıştırır.dusman ilan edip demediğini bırakmaDIGIN adamların ayağına gidip para istemek zorunda KALMAK NE BUYUK BEDBAHTLIKTIR.BOYLE BIR DURUMDAN ALLAH'A SIGINIRIM..
Yanıtla (3) (1)bu devırde okumak artık farz, unıversıte değil, sonrada kıtap, olmadı en az bır köse yazısı. yoksa memleket bu halde olmazdı. almanyada hergun kıtap okuyan ların oranı%22, bizde %1
Yanıtla (3) (0)Almanya bizi kıskanıyor, bak onlarda da darbe hazırlığı yapanlar varmış, neyimizi kıskandıkları belli oldu.
Yanıtla (0) (0)Akif Bey Türk Milleti olarak bizler meseleleri şu 4 nesnel meseleleri Neden,Nasıl,Niçin ve Sorgulamamak ve Okumayarak fikir sahibi oluyoruz. Ve de Toplum Devlet Adamı ve Siyasetçiyi bir zannediyor.Ne kadar yanlış ve sakat düşünce. Saygılarımla.
Yanıtla (5) (0)öyle üc bes kelimeyle meseleleri cözemessin @fikret kardes. 4 meseleymis. gecin bunlari lütfen.
Yanıtla (0) (0)Bir ara soğan patates sattı hükümetimiz . Şimdide 5-10 baraka kurar pirinç, un, şeker satar . .
Yanıtla (0) (0)Yapılan yerli yatırımların ihracından kaynaklı geri dönüşlerin olacağını hiç düşünmeden, koltuk altına gazetesini almış kahveye siyaset yapmaya gidercesine devam... Üç harflilerin vahşi fiyat politikasına hiç değinmeden hem de...
Yanıtla (0) (14)Suçlu bulundu 3harfli marketler halbuki bu marketler yandaş marketler ne olduda düşman pahalılık sebebioldular döviz kalmadığı için bütün devletlerde dost olduk merkez bankası yüksek faizle topladığı dolarlarla övünüyor dünyada rezervi yükselen tek bankaymış halkı böyle kandırıyorlar
Yanıtla (6) (0)Iki devlet var,biri bildigimiz Türkiye Cumhuriyeti, öteki Bestepe Saray devleti..Saray ,ne Türkiye'yi taniyor ne Cumhuriyeti. Tek derdi bu saltanatini sürdürmek,ne pahasina olursa olsun, Millet ac yoksul umurunda degil..
Yanıtla (15) (2)Cok basit anlatayim bu eknomiyi yunan yonetseydi bu kadar kotuluk yapamazdi ulkeye acirdi ama bunlarda acima duygusuda kalmamis bunlar sadece araplara aciyor
Yanıtla (20) (1)Borç alan emir alır lafını söyleyen cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.Acaba bu ülkelerden hangi emirleri aldık/alacağız.
Yanıtla (21) (1)Ben bu günleri değil, yıl başın dan sonra sini merak ediyorum. Çünkü Perşembe nin gelişi Çarşambadan bellidir derler,ya .
Yanıtla (13) (1)Türkiye Osmanlı "nın çöküş dönemini hatırlatıyor. İş işten geçmeden çaresine bakmalıyız. Sarayda oturanla bu iş yürümez.
Yanıtla (18) (3)bir dönem ekonomi iyi görüntü verdi o ara herkes arabasını evini aldı fatura bugün çıkıyor demekki
Yanıtla (5) (7)Biz suclu arar iken hersey yok oluyor. Uretim, dost, kardeslik bu gidisle hava ve suda olmayacak. Aslinda basit olanlari yapmak ,yerine zor ve yikici olani neden yapiyoruz . Arastirmak ve sorgulamak gerekmez mi akil parem.
Yanıtla (7) (0)Kemal Dervişin vermiş olduğu talimat aynen uygulandı.Devletti küçüktecen.Ne yar ne yok satacan kapatacan SEKA,EBK,SUMERBANK,TEKEL VS.Her ile en az bir AVM her vatandaşa en az üç tane kredi kartı verecen.Borcu borçla öde tüketimin kölesi ol.Devlet o kadar küçültülki sonunda bakkal(tarım kredi) işletmeye başladı. .
Yanıtla (2) (32)Resmen zorbalık yapmaya, market yöneticilerini muhalifleri tehdit etmeye başladılar. Dün de bir milletvekilimizi öldürüyorlardı. Sözyelecek hiçbir şeyleri kalmamıştır, gitme zamanları gelmiş hatta çok bile geç kalmıştır.
Yanıtla (39) (1)Pislikler halının altına süpürüle süpürüle halı kambur deveye döndü. Deve kendi kamburunu görmezmiş ya, arayıpta buldukları, el altında tuttukları, batacak yer arayan tiplere kaldı ortalık. Bağırarak, karşıdakini korkutarak üstünlük sağlanmış mı oluyor. Hadi sesi bastırdılar, ya kokusunu ne yapacaklar. Devleti babalarından miras kalan bakkal dükkanı gibi kullanıyorlar. Halıyı Ağrı Dağı´na da benzetseler, görünmez halı yasası da çıkarsalar işlenen suçların üstünü örtemezler.
Yanıtla (25) (1)Tüm dünyada otoriter yönetimler ve yöneticiler inişte. örnekler vermek gerekirse: ABD Trump gitti, Rusya Putin zorda, Brezilya Bolsonaro gitti, Macaristan Orban zorda, Çin Şi jinping tahtı sallanıyor...
Yanıtla (25) (1)Bunlar gelecek kıyametin alametleri...Dağ yürümedi,şimdilik herşeyi sinesine çekiyor...Abdallar yürüdü...Adresi şaşırmışlar... Tüm bu pahalılığın istikrarsızlığın sebebi olarak CHP,yi görmüşler..
Yanıtla (30) (1)