Teröristi operada arayanlar
Allah korumuş, az kalsın teröre bulaşıyormuşum. Pazar akşamı Kadıköy Süreyya Operası'na gitmekten son anda dönmüştüm.
Ünlü soprano Pervin Chakar'ı dinlemeye şartlar elvermedi.
Gitsem CHP lideri Özgür Özel'le Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı gibi terör faaliyetine katılmış sayılacaktım. Ucuz atlatmışım.
Baksanıza ne toz kaldırdılar!
Gören de Özgür Özel, konser dinlemeye Kandil'e gitti, zannedecek.
Oysa İmralı'dan mektup getirtip Kandil'e elden teslim ettirse, Öcalan'ın odasına TV koydursa, polis ve askerlerimizi şehit eden terör örgütü PKK'ya düşman değil de suçlu gibi yaklaştığını söylese, Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani'yle Diyarbakır'da Şivan Perwer'den Megri Megri ağıdını dinlese, son seçimde HDP'li kardeşlerimizden yine oy istese... Ve Kürdistan sözü bölücülükse açın, 1920 Meclis zabıtlarına bakın, Atatürk de mi bölücüydü, diye 2013'te Meclis kürsüsünden kükrese alkışlanıyor olacaktı.
Bunlar aşılmıştı; terörle mücadeleyi siyaseten istismar edenler, kandan besleniyordu, fırsat verilmeyecekti.
Bütün bunları ve daha fazlasını, birlik beraberliğimizi güçlendireceği ve terör belasından ülkeyi kurtaracağı inancıyla alkışlamakta sorun yoktu da... Özgür Özel, Kürt sopranonun elini saygıdan öpünce mi vatan elden gidiyor?
Yoksa adamına, partisine, kimin yapıp ettiğine göre mi değişiyor? Birisine hakken öbürüne suç mu?
Hani, terörle mücadele; demokratik katılım kanalları açılarak ve meşru hak arama yolları genişletilerek, ancak hukuk içinde kazanılabilirdi!
Sırf Kürt olduğu ve Kürtçe de söylediği için bir opera sanatçısı, 'PKK sevici' ilan ediliyor. Bir albümüne de Kürdistan Rüzgârı, demiş; suçun en büyüğü!
Ahmet Kaya da aynen bu dolduruşlar ve bu muktedir ağzıyla hedef gösterilip linç ettirilmişti.
Kadere bakın! Kimler, kimlerle beraber....
Hepiniz oradaydınız, diyenlerle hepsi orada olanlar bir ağızdan, kol kola Chakar'ın üstüne yürüyor.
ELEKTEN YİNE NE DEVELER GEÇİRECEKLERSE
Aslında dertleri, Chakar da değil. Dertleri; CHP'nin yeni Genel Başkanı'na, eskisine karşı topluma aşıladıkları önyargıları giydirmek. Terörle mücadeleyi de siyasi iktidar mücadelesine alet ediyorlar, o kadar.
Rahmetli Kaya'nın hatırasına sözde sahip çıkanlar, onu vatanında barındırmayan faşizan linççilerden, zehirli nefret ve ayrıştırma dilini miras almış. Tepe tepe kullanıyorlar.
Yasaymış, kişilik haklarına saldırıymış, suçmuş, bölücülükmüş, halkı kin ve düşmanlığa tahrikmiş; umurlarında değil.
Seçim sandığında, Millet Meclisi'nde, İBB'de, ABB'de aradıkları teröristi, şimdi de opera salonunda bulmuş gibi yapıyorlar.
Ayakkabı numaralarına kadar bilip sayıca 100'ün altına indirdikleri 557 teröristi, İBB'de ararlarken elekten ne develer geçmiş, izlemiyor muyuz?
Yeni İçişleri Bakanı; aylardır sokaktan uluslararası çete, zehir tâciri, baron, mafya topluyor, sonunu getiremedi.
Meğer millet, cambaza baktırılırken memleket, dünyanın suç örgütleri ve kara para cennetine dönmüş. İBB'de, geriye dönük açılan vurgun soruşturma dosyaları da unutturulmuş.
Pazar akşamından beridir bu kez opera sahnesinde terörist taşlatıyorlar. Amaç, yine terörle mücadeleymiş. Aman, diyeyim; elekten gözünüzü ayırmayın.