Siyasetçinin din silahı

Ekonomi sıkıştığında Erdoğan, nas silahını çekmişti.

Şöyleydi:

“Döviz kuru üzerinden bize silah göstermeye kalktılar. Ama başaramayacaklar. Bizim silahımız onlardan daha güçlü. Bizim silahımız nas...”

2021 sonuydu bunu söylediğinde.

Faiz konusunda dinin hükmü “nas ortadayken sana, bana ne oluyor”du.

Artık dini ahkâmın günümüz şartlarına uyarlanması, İslam’ın değişen hayata göre güncellenmesi gerekmiyordu. Erdoğan’ın bu görüşü, 2018’de kalmıştı.

“Bu can bu tende oldukça iddia ile söylüyorum; faiz sebeptir, enflasyon neticedir”den dönmeyecekti.
“Onların doları varsa bizim de Allah’ımız var”dı evelallah.

Ayrıca faiz; “fakiri daha fakir, zengini daha zengin” ediyordu.

Bakan Nebati, “enflasyonla büyüme modeline geçtik” şeklinde özetlemişti. Yani faizi indirmek suretiyle üretimi, enflasyonla uçurmanın gayretine girmişlerdi.

Tüketimi kızıştırarak ekonomiyi şişireceklerdi. Nebati, bunun bilinçli bir politika tercihi olduğunu açıklıyordu.

Laf dinlemeyenler gönderildi, laf dinleyen bir Merkez Bankasıyla yola devam edildi.

Faiz ve enflasyonla, millet üzerinde bir şey denedi iktidar. Bütün uyarılara rağmen.

Deney, dolarla birlikte fiyatları da patlatacaktı. Hayat pahalılığı karşısında alım gücü düştükçe halk da geçinemeyip enflasyona ezilecekti. Günü kurtarmak için ekonomi, kısır döngüye sokuluyordu.

Faiz oranları, dolardaki artıştan aşağı kalırsa diye KKM çıkarıldı. Faizin üstü, fakirden alınıp bankada parası olana verilerek tamamlandı. Zenginlerin parası korundu, fakirinki eridi.

Öngörmek için kâhin olmaya gerek yoktu. Sonuç, beklendiği gibi facia...

Laf dinleyen Merkez Bankası, tabela faizini indirirken piyasa faizi, zapt edilemeyince serbest bırakıldı. Doları baskılamaya yetmedi, hâlâ zorluyor. MB, bu sefer KKM’de de faizin önünü açtı, üst sınırı kaldırdı.
Tabela faizi yüzde 10’un altında, gerçekte ise yüzde 30’larda.

Tabii ekonomide ana yoldan sapma deneyi, boşa nassa dayandırılmadı.

Zengin daha zengin edilirken fakirleşenler, nassa karşı gelecek değildi; ses çıkarmadan razı olacaklardı.
Fakat mızrak da çuvala sığmıyor.

Erdoğan, “Avrupa yüksek faizlerle devam etmek istedi ama yüksek faiz teorisi tutmadı. Şu anda bunun bedelini ağır bir şekilde ödüyorlar” dese de durum farklı.

ABD ve Avrupa, halkı enflasyondan korumak için faiz yükseltmeyi sürdürüyor.

Teori asıl, ‘onlarda faiz sıfır, demek doğrusu bu’ diye nas silahına davranıp faiz düşüren Türkiye’de tutmadı. Ağır bedel ödeyen de bizim ekonomimiz.

İktidar, anladı anlamasına da; yine geç anladı. Şimdi kuyruğu dik tutarak manevra almaya çalışıyor.
Kaç zamandır duyuyor musunuz hiç nas silahını?

Erdoğan, laf dinlemeyenlerden Mehmet Şimşek’le ikinci kez görüştü. Şimşek, bakanlığa dönmeyi kabul etmiyor. Dün sızdırılmıştı, bari “yeni ekonomi programının yazımında rol almaya” ikna edilmiş.
Nas silahından bir haber var mı, yok.

Onun yerine başka bir din silahına sarıldı siyasetçi; seccade.

Ekonominin kötü yönetildiği, iktidarın hep ağır bedeller ödettikten sonra yanlışını anladığı mı konuşturulacaktı halka!

Üstüne seccade serildi, örtülmeyip de herkese görünse miydi yani dönüş manevraları!

Seccade silahına Diyanet’ten veto

Diken sitesinden Bilal Çelik, Diyanet’in Alo Fetva hattına seccadeyi sormuş.

Görevli hocanın cevabı kitabın ortasından, dört dörtlüktü.

Hurafecilerin elinden, kullanmak için kutsallaştırdıkları silahı almış. Seccade istismarına geçit vermemiş.
Diyor ki:

“Seccade sermek gerekir mi? Hayır gerekmez. Bütün yerler insana mescittir. Mesela temiz topraktır, gidersiniz toprağın üzerinde direkt namaz kılarsınız. Yani seccadenin özelliği, kutsiyeti yok. Temizlik için kullanılan, elbiselerimiz gibi bir şey.”

Zaten 14 Mayıs’ta, kimin daha dindar olduğunu, kimin âhiretimizi kurtaracağını seçmeyecek millet.
Bu dünyada memleketi kim daha iyi, adil, dürüst, hak ve hukukla yönetir? Haksızlığa, yalana, iftiraya kim yüz vermez? Kim ayrımcılık, kayırmacılık, yolsuzluk yapmaz ve yaptırmaz? O siyasetçi seçilecek.

Sandıkta hesabı sorulacak şey de seccadeye kazara ayak basmak değil. Öyleymiş gibi gösterildiğine bakmayın siz.

YORUMLAR (165)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
165 Yorum