Saray mı zengin kilise mi?
Zenginlik yarışında hangisi daha önde, derseniz... Kesinlikle kilise, derim. Sadakası, zekâtı bile abat eder sarayı.
Daha 2 saat önce Sevilla’daki tarihi kraliyet sarayı Alcazar’ı tekrar gezdim. Yanı başındaki Sevilla Katedrali’nin tefrişatını gördükten sonra bir kez daha içim acıdı.
Katedral’de koca bir servet yatıyor, içinde hazine dairesi var.
Endülüs’ün ihtişamlı mazisinden ne miras bırakıldıysa hemen hepsi Katedral’de toplanmış. Som altından taçlarla kardinal külahları ve gümüşten devasa haçlar, İncil kapakları, hatta Azize Meryem ikonalarına kadar... Hepsi değerli taşlarla bezeli... Paha biçilmez mücevherler, parayla alınamayacak tablolar ve eşsiz çini mozaikler, varaklı vaaz kürsüleriyle ahşap oymacılığın en nadide eserleri eşliğinde sergileniyor.
Ayin kürsülerinden başpiskopos tahtına, bütün bölmeleri tavandan duvara süslenmiş, cübbeler sırma işlemeli. Tek çıplak şapeli yok, her bir köşesi göz kamaştıran dünyalıklarla giydirilmiş.
Şanlı emirler, kudretli krallar görmüş Alcazar sarayına geliyorsunuz; milletin evi şu bizim fakirhaneden hallice. Sanki hazine odasına kadar soyulup soğana çevrilmiş, nesi var nesi yoksa Katedral’e taşımışlar.
Sarayın gezilen bölümleri, dayalı döşeli değil. Geçmişin şatafatından, şa’şaasından geriye bir tek gösterişli mimarisi kalmış. Ve kapılarına işlenmiş şaheser hatlarla resimli duvar halıları, çini süslemeler... Bir de cennetten bir bahçeye benzetilen havuzlu avlusu...
Cami yıkıntılarının üzerine kurulan çift kimlikli Katedral, saraydan daha dünyevi göründü gözüme. Sarayın havası onun yanında sönük, demeyelim de sanki daha uhreviydi.
Endülüs Emevilerinin Kurtuba Camii de çifte kimlikli bir mabet. Sevilla’dan geçer geçmez ona uğradık. Önceki ziyaretlerimden hatırladığım gibiymiş, o da hâza bir define yatağı.
Şimdi bir katedral ama cami özelliklerini de koruyor. Onun için Mezquita Catedral yani Mescit Katedral, deniyor adına.
Baktım, o mabette de az bir servet yatmıyor. Tâ mescit zamanından kalma hazine odasına yeni hazine odası eklenmiş.
Kurtuba’dakinin altın, gümüş takımları Sevilla Katedrali’ndekinden geri değil. Hele şu altına banılmış dökme gümüşten o komünyon ekmeği mahfazası yok mu! Sözde kutsal ayin ekmeğinin kabı, kutusu ama altın ve gümüşten bir anıt dikilse yanında mütevazı durur. Dünyada bir misli, yalnız Toledo Katedrali’nde bulunurmuş.
Sayamayacak kadar çok zenginlik eskiden, Karun kadar zengin, deyimiyle anlatılırdı. Meğer daha zengini de kilise kadar zenginmiş...
Malum, Türkiye Yüzyılı’ndayız. Ben de dünyanın bizim tarafımızdan kurtarılmayı bekleyen bölgelerinden birinde, Don Kişot’un izinde dolaşmaya devam ediyorum.
Savuracak kadar çok parası olanlar, bin liralara lâhmacun yemeğe Bodrum’a gidedursun... Kilise kadar zengin olmayanlara, Endülüs’ü hararetle öneririm.
Kulağımda Feyruz’dan bir şarkı, badem gözlü Sevilla Kızı/ Bint el Şelebiyye... Hani Türkçe versiyonunu bilirsiniz, “böyle gelmiş böyle geçer dünya/ günlerimiz bitecek bir gün saya saya”... Granada’ya doğru yola revan olma vakti. Bugünlük de bu kadar.
















Ülkeye Ahmed Necdet Sezer gibi bir Cb lazım. Devlet ciddiyetine sahip, yürütmeye fazla çomak sokmayan, hukuka saygılı, açgözlülüğü olmayan, sade ve saygın bir devlet adamı...
Yanıtla (4) (1)Gerektiğinde anayasa kitapçığı da firlatabilen
Okur M,yine boş boş laf ü güzaf...Bir gecede ülke fakirleşti o anlamsız hareket yüzünden,devlet adamlığı bu sorumsuzluğu kaldırmaz.İroni yapıyorsan başarılı olmadığını yazmıştım daha önce,malumatfuruşlukta başarılısın,Sezar'ın hakkı Sezar'a:))
Yanıtla (2) (1)Anayasa fırlatma ile ülke çökmez. Sigaranın dumanı gibi yanmış, içi geçmiş iğreti duruyorsa, ANS'nin parmak hareketi ile kül dökülmüştür sadece. Nebatinin son günlerinde ihracatçılar mal satamiyoruz diye dert yanmışlardı. Seçimden sonra devalüasyon geliyor rahat olun diye müjde vermişti. Devalüasyon gelmedi o gitti. Bu devalüasyon hala niye gelmiyor şaşıyorum. Türkiye ihracat ülkesi olarak cazibesini kayb etti.
Yanıtla (0) (1)Ahmet Necdet Sezer bu ülkeye fazla geldi, kırmızı ışıkta duran, markette sıraya giren, ahlâklı ve hukuk adamı bize uymaz! Küfür edecek, tehdit edecek,çok zengin olacak ki sevelim
Yanıtla (5) (1)İçte,dışta bu kadar büyük gailelerle,problemlerle uğraşan bir devletin başının kırmızı ışıkta bekleme,market alışverişi yapma lüksü,zamanı yoktur,boş anlamsız,ucuz popülist şovlardır,kıymeti yoktur.Adam özgüvensizlikten dış seyahat yapıp hiçbir ülke lideriyle görüşmedi,böyle yavan devlet başkanı olur mu?
Yanıtla (1) (3)Suleymaniye camiini ilk gördüğümde hayal kırıklığına uğramıştım. Doğru dürüst süsleme yok, kupkuru gibi göründü gözüme. Ben çok fazla müzeyyen hayal etmişim. Bu yazıyi okurken, cami mimarisinin sadeliğini isteyenlere bir kere daha hak verdim.
Yanıtla (6) (6)Gitmeden önce internet üzerinden fotoğraflara bakabilirdin. Ben hiç bir şeyi ‘hayal’ etmeden ziyaret ettim. Hayal kırklığı olmadım
Yanıtla (2) (4)Genç okur, sizden yaşı büyükler internet olmayan zamanlarda da yaşamışlardı. Yani fotoğraflarına bakma imkanı çok sınırlı idi. Bu arada Süleymaniye Cami İstanbul Üniversitesine çok yakındır. Çok sade bir o kadar da güzeldir. Mimari olarak da şahanedir. Zeminine ta o zaman kazık çakılmış, zeminin oturması için 2 sene beklenmiştir. Mimar Sinan'ın dehası ve inceliğini de çok güzel yansıtır.
Yanıtla (3) (0)"Hayal kırdığı yaşamadım" denir.
Yanıtla (0) (0)94 senesinde ansiklopediye bakmamız gerekiyordu. Oradaki fotoğraflar da yeterli değildi. "Okumaz" nikli değerli yorumcunun da yazdığı gibi, üniversitede ara vakitlerde gidiyorduk. Genel selatiyn camilerinde mihraplarda özellikle pek fazla süsleme olmaması dikkatimi çekmişti. Namı üzerinde sedefkar Mehmed Ağa'nın eseri olan sultanahmed fazla işlemeli. Gerisi oldukça sade...
"Hayal kırıklığı yaşamadım" denir
Yanıtla (0) (0)Orta çağ kilise düzeni ve aristokrasi.Endülüsün kanını emen vampirler çağı 1799 Fransız devrimi ile bu saltanat kiliseleri dağıtıldı ve demokrasi kuruldu.Darısı bütün ortadoğu saltanat sarayları ve bizlerin başına.( Amin )
Yanıtla (3) (1)Fransız devrimi ile kilise ve kral saltanatını bitiren jakoben (benî Yakub) devrimin duasına amin diyecek safarad veya eşkinaz var mıdır ki burada? Bize ne kilise ile havra arasındaki kavgadan
Yanıtla (0) (2)Kurtuba Mesquita Katedral'deki pazar ayinlerinde rahipler kılıçla vaaz verirler mi acaba?
Yanıtla (7) (2)Onlar bu işleri usturuplu yapıyor. Timsah avını yerken ağlarmış. Edirneden lizbona bir çok mescidden çevirme kilise, yaygara yapmadan görevini yerine getiriyor. Sorduğun zaman da usulca o kadar güzel ağlıyorlar ki. Neyse kalsın diyoruz. (Ağlama kelimesi biraz fazla abartılı oldu, timsah olayıyla birlikte. Ama meram anlasilmistir muhtemelen)
Yanıtla (0) (0)Katolik aleminin ruhani lideri Papa:
Yanıtla (14) (2)30 Kasım 2014 yılında Alitalia
Havayolları’na ait uçakla
Turkiyeye gelmiş İstanbul’u ziyareti sırasında lüks bir otomobil yerine, Renault Clio Symbol araç tahsis edilmiş, 600 milyon dolarlık sarayda ağırlanmıştı..
Eeee,napalım şimdi yani,ne demek istiyorsun bu modası geçmiş,kaçıncı baskı olduğu meçhul tevatürle?
Yanıtla (2) (11)A haber ve dış başında Tarihi: 29.11.2014
Yanıtla (4) (1)"Papa'nın bindiği araç şaşırttı"Papa, İstanbul ziyareti için Renault Clio marka aracı tercih etti" başlığıyla yayınlanmıştı
Şaşılacak ne var bunda!?
Demek istediği sanırım şu: Bir zamanlar şatafata meraklı Hristiyan dünyası, artık olabildiğince mütevazi olmaya kıymet veriyor. Bizde ise itibarla şatafat çok kez bir tutulmakta.
Yanıtla (0) (0)Papalık bütçesi ve hazinelerine bir bak bir de başpapazın seyahat şovuna.. Bizde bu mankafalık oldukça hep kuşa bak kuşa!
Yanıtla (1) (2)Herkes keşiş hayatı sürmek ,aynı hayat standardında taşamak zorunda değil.Esas bunu anlamamak mankafalık.Papanın lüks hayatı ,şatafatı ayrı,şovu ayrı.Papa da şarap -ekmek yiyerek riyazat yapmıyor değil mi?Ayrıca baş papaz dediğin ülkenin cumhurbaşkanı,uyuyan güzel editör de bu hakaret dolu yorumları yayınlıyor,şaşırıyor muyuz?Hayır tabii ki!
Yanıtla (2) (1)13:07‘ye: Nedir hakaret addettiğiniz? Açıkçası, her vergi yükümlüsü vatandaşın en doğal hakkı ödediği verginin hangi amaçla kullanıldığını bilip, bu konuda da görüş bildirmek. “Padişahım ne eylerse güzel eyler“ deme dönemi çoktan kapandı; artık Türkiye Cımhuriyeti vatandaşlarımız, kimsenin kulu kölesi değil!
Yanıtla (2) (1)17.11'e:Baş papaz nedir kardeşim ,böyle seviyesizlik olur mu?Müslüman bir insana,bir cumhurbaşkanına baş papaz demek imandan olmaya sebeptir maazallah.
Yanıtla (0) (0)Size Ahmet Necdet Sezer gibi etliye sütlüye bulaşmaz,etkisiz biri lazım.O da ucuz popülist şovlar yapardı ,kırmızı ışıkta durmak ,marketten sebze meyve almak gibi.
Yanıtla (2) (10)Ne iz bıraktı,adını hatırlayan kim var,içeride dışarıda adıyla anılacak hangi başarısı var?
Etliye sütlüye bulaşmak derken; çalan, çırpan bağıran, küfür-hakaret eden, ekonomiyi tarumar eden, 128 milyarx2 nin hesabını veremeyen, aydınları-ağzını açanı zindana atan, ülkeye 15 milyon ne idüğü belirsizi dolduran, orduyu dağıtan, meclisi askıya alan birinden bahsediyorsan evet o kişi ahmet necdet sezer değil… A.Necdet Sezer bizim her zaman saygı ile anacağımız bir kişi
Yanıtla (8) (2)Bülent Ecevit'in suratına anayasa kitapçığı fırlatacak kadar devlet adamlığı (!)ciddiyetine,vakarına sahipti,o ölçüsüz hareketiyle ülke bir gecede yarı yarıya fakirleşti.Üstelik inancıma "dogma"diyerek dil uzatmış bir kişiyi saygıyla anamam maalesef.
Yanıtla (1) (2)Varlığın kendince bi kültürü oluyor. Schröder de basbakanken özel hayatında vw golf ile gezerdi. Önceki hanımlarına ödediği nafaka yüzünden maaşının çoğu hesabına girmiyordu. Normal bi işçi gibi yaşıyordu. (Başbakanlık bittikten sonra acısı çıkmıştır muhtemelen, gazprom yöneticisi olmuştu) araba bizim gibi fakir ülkelerde, normalden farklı bir çok fonksiyon üstleniyor. Varlıklı ülkelerde ise taşıma aracı...
Yanıtla (0) (0)Servet aramak için uzaklara gitmeye gerek yok . Diyanet Holdingin başında ki ruhban efendi Akp'li politikacıların tamamından daha büyük bir servete sahip .Altın bardaklarla şerbetler içiliyor,marinalarda ,yatlarda günah çıkartma ayinleri tertip ediliyor.
Yanıtla (5) (3)Bir söylem abartilinca etkisini kayb eder.
Yanıtla (0) (0)En büyük zenginlik özgürlüktür. Altın kafeste kuş olsan ne fayda.
Yanıtla (1) (1)Özgürlük, sağlık ve böylece zamanını olabildiğince gönlünce hoş geçirebilme imkanı. Hoş zaman derken, boş vakit harcamak değil kastım; insanın işinden gücünden memnun, eş dostla huzurlu yaşaması
Yanıtla (0) (0)Tam sayfa ilanın okuyucuyu engellemesi ve "içeriĝi kapatıyor" gônderimlerime raĝmen alay eder gibi devam etmesi yûzûnden Karar'ı bırakmak istemiyorum. Bunun bir çaresi yok mu?
Yanıtla (0) (0)Editörün notu: Haklısınız, ancak ne yapalım ki reklam da gazete için önemli. Hoşgörünüze sığınıyoruz, teşekkür ediyoruz.
Rahatsız ettiği kesin. Ancak gelir de önemli. Karar'ın devamlılığı için. Aslında reklamsız bir yol bulunabilir. Aylık abonelik şeklinde kendi adıma bunu desteklerim.
Yanıtla (0) (0)Neredeyse hayal kırıklığına uğrayacaktım (iktidara dokundurmamış diye) ki teget geçerek dokunmuş. Kutlarım Akif bey .
Yanıtla (1) (3)Para dengeli dağılmayınca neler olmuş tarih hep bunları yazar.
Yanıtla (1) (1)Ülkeler çökmüş savaşlar kıtlık devrimler.
Biz de sarayda zengin, diyanette zengin. İkisi birbirini destekliyor ve besliyor. Ve hayat böylece güzel güzel devam ediyor. Garip guraba , fakir fukara edebiyatı eşliğinde……
Yanıtla (2) (2)Hayırdı fakirdin mutfak sıkıntısı çekiyordun. Katetralin in bu halinde bir camii olsa idi bu yazınız acaba sadece tasvirmi olurdu? Yoksa ya israfdan girip milleti soyma merkez tanımı yapardın? Ordaki gazeteci ahlakını incele faydalı olur?
Yanıtla (3) (27)Fatih Bey, saçmalama konusunda özel bir yeteneğiniz var belli ki.
Yanıtla (10) (5)kusura bakmayın yorumunuzu beğendim am yanlışlıkla diğerine tıklamışım.
Yanıtla (1) (0)Allah, kendisine hizmet edenleri Musevi, Hristiyan, Müslüman fark etmiyor bu dünyada da abad ediyor, öbür dünya zaten din adamlarına garanti.
Yanıtla (5) (3)Akif bey,
Yanıtla (3) (9)Kilise dediniz"de aklıma
"Papaz elbisesi"geldi.
Keşke onu"da götürseydiniz
Akif hocam. Bendeniz naçizane “Kesinlikle kilise, derim. Sadakası, zekâtı bile abat eder kiliseyi.”
Yanıtla (1) (1)Akif bey o kadar güzel anlattınız ki hırsızlar plan yapabilir mi ? sorusu aklıma.geldi. Ïspanya pilisi bu geceden itibaren ekstra tedbir alması gerekir. Yïllar önce bir mafya.babasının Hollanda da cezaevinden helikopterle kaçması aklıma geldi. Tesadůfen bir.taziyede karşılaşınca sordum; " Nasıl kaçabildiniz ? " diye...Sorumu geçiştirdi...Nereden nereye geldik...Hey gidi důnya...Devam edin Akif bey, zevkle okuyoruz.
Yanıtla (6) (2)