Rolleri karıştıran AK Parti Sözcüsü
Termik santrallere filtre takılmasını erteleyen yasa, AK Parti oylarıyla Meclis'ten geçmişti. Cumhurbaşkanı veto edince koptu bir pandomim.
Neler neler...
Fakat bana kalırsa hiciv bombardımanı içinde öne çıkan en favori espriler bile asıl nükteyi ıskalıyor.
Çünkü fazla yorulmadan, kabak gibi ortaya çıkan kaba zıtlıklardan yararlanma kolaylığı için alabildiğine grotesk takılıyor herkes.
Grotesk mizahın sözlük tanımına da uygun: Kaba gülünçlüklerden, tuhaf ve olmayacak şakalaşmalardan yararlanan; karşıt görüntüleri, bağdaşmaz durumları şaşırtıcı biçimde birleştiren güldürü biçimi...
Oysa olası en kaba karşıtlıkları en görünür biçimde barındırdığından, durumun kendisi grotesk komedi zaten. Buradan karikatürize ederek, mübalağa sanatıyla siyasi gırgır çıkarmak için hınzır zekaya ihtiyaç yok.
Ne "AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın onayladığı yasayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan veto etti" latifesini bulan Birgün gazetesi, dil kıvraklığıyla övünsün...Ne de "Konunun istişareyle çözümü için Recep Tayyip Erdoğan’ın Recep Tayyip Erdoğan’ı saraya çağırması bekleniyor" muzipliğine vuran Yılmaz Özdil, ironi kabiliyetiyle gurur duysun...
Hele yasaya tereddütsüz imza ve itirazsız destek oyu verip sonra da Erdoğan'ın vetosuna coşkuyla tezahürat yapan, methiyeler düzen iktidar milletvekillerinin çelişki ve tutarsızlığı üzerinden yürüyenler hiç konuşmasın. İzah mizahı bozar prensibi gereğince, etkisini kırmasınlar başka ihsan istemez.
Bu başarı onların değil. Patlatacakları hiçbir espri, başvuravakları hiçbir abartı olanın yanından geçemez. Durumda açığa çıkan matraklığın kendi kendisini anlatma gücüyle hiçbir şamata yarışamaz. Benim diyen mavracı yaya kalır, Zaytung'un parodi haberlerine bile nal toplatır.
Ama işlerin yürüyüş biçimiyle, sistemin işleyişiyle fırsat bu fırsat gırgır geçenlerin, fark atmak için yapabilecekleri bir şey vardı. O da AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in duruma katkısı!
Alaycılıklar hep kolaydakine, bariz olana yönelince, Çelik'in sulandırmada büyük ciddiyetle oynadığı rol gözden kaçtı ya da kaçırıldı.
Orada, geri planda yakalayacakları garabet daha az absürt değildi halbuki.
Erdoğan, AK Parti lideri olarak onayladığını varsaydığımız yasayı Cumhurbaşkanı olarak veto etti. Fakat bunu Cumhurbaşkanlığı değil AK Parti Sözcüsü açıkladı. Yok mu maytaba alınacak bir kafa karışıklığı?
AK Parti grubunun, Erdoğan'dan habersiz, sormadan ya da ona rağmen 'Evet' demiş olamayacağı üzerine kurulu bütün vodvil taşlamaları...
Ve Erdoğan'ın görevlerinden biri, onaylamasını gerektirirken öbürü, aynı şeyi reddetmesini icap ettirebiliyor. Cumhurbaşkanı sıfatıyla dün ifade ettiği üzere, 'bir tarafta sermayenin çıkarları bir tarafta halkı var'sa halkın zararını 'kabul etmesi mümkün değil'.
Neticede Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı şapkasıyla genel başkanlık konumunu karıştırmıyor. Görev çatışması yaşasa bile.
Ama parti sözcüsü öyle mi? Sadece Cumhurbaşkanlığına ait veto kararını o duyurmuyor. Cumhurbaşkanı'nın Londra ve NATO programlarının detaylarına da giriyor. Şehir Üniversitesi'nin kayyuma devredileceğini de ondan işitiyor kamuoyu. Hem de üniversitenin, YÖK'le görecekleri hesabı siyasallaştırdığı suçlamasıyla...
Az mı eğlenceli, cevher bulmuş gibi işlense o biçim parlatılamaz mı bu mantık!
Yetenek göstermeye müthiş elverişli olduğu halde, her nedense pek girmiyor espri ağalarımız bu verimli damara. Kimden rol çalıyorsa onlar düşünsün diye mi?
Netflix'e RTÜK'ten yıldızlı pekiyi
RTÜK, Netflix'i kutladı. Bense ikisini de kutluyorum. Birini kutlanacak bir adım attığı, diğerini de kutlamaktan çekinmediği, tatlıya bağlayabildikleri için...
İsteğe bağlı yayın platformu Netflix, yönetmeliği hazırlanırken işbirliği yaptığı RTÜK'le, denetim başladıktan sonra da yakın çalışmaya devam ediyormuş. Hiç kompleks yapmadan.
Ebeveyn kontolünü güçlendirmek için, 18 yaş üstüne PIN kodu zorunluluğu getirmişler. RTÜK de bu önlemden duyduğu memnuniyetin ifadesi olarak, özel bir teşekkür mesajı yayımladı.
Üst Kurul Netflix'e bravo çekiyor, ortak duyarlılıklar paylaştıklarını söylüyor, özgürlükleri kısıtlamadan çocuk ve ergenleri koruma amacında kendilerini anladığı ve katkı sunduğu için övgüye boğuyor, birçok konuda hemfikir olduklarını belirtiyor, başından beri sıkı dirsek temasında olduklarını hatırlatıyor ve diğer online dizi-film platformlarına örnek gösteriyor, 'siz de Netflix gibi olun' diyor.
Başı çekmek Netflix'e yakışırdı. Örnek alınacak bir liderlik sergilediği için fazlasıyla hak edilmiş bir aferin, benden de tam puan, tebrikler!
Akif Beki ve Yıldıray Oğur ile 'Reşitpaşa Yokuşu'nu izlemek için:















Herkes senin kadar ciddi şeylerle uğraşamıyor.....!!!
Yanıtla (0) (0)Bütün anlatılanların içinde en düşündürücü olanı bir zaman bu anlayışı hararet ile desteklemiş olanların bugünki hali pür melali!, efendim biz ilkeleri destekledik? Bu 5 yaşında bir çocuğun iş kurup zengin olacağım demesine inanıp para kaptıran safların durumuna benzer. Bu tip çağ dışı anlayışların varacağı bir yer olmadığı bu coğrafyayı tanıyanların bildiği bir durum olmalıydı. Ama bu tip sahte işlere kanan yığınların olduğu ülkede az da olsa dirsek çürütmüş olanlarında coğrafyanın yetersiz insan dokusundan nasibini aldığı açık.
Yanıtla (0) (0)bu yazıda da bir pandomim havası alıyorum.Türkiye tükettiği elektrik enerjisinin 3 katını üretiyor.tüketemediği enerjinin maliyetinide tüketicinin sırtına yüklüyor.ürettiği enerjinin kalitesini AB standardına yükseltemediği için AB ülkelerine de satamıyor.termik santrallerin ekonomiye getirdiği kulfette baya arttı.santrallerde çalışan kitle umursanmadan plansızlık ve dengesiz yatırım hırsı vs,vs,vs......Birde buradan bakmanızı öneririm.Tabii olarak politik geyik daha tatlı ve müşterisi bol
Yanıtla (0) (0)Boş üslup başlıklı yazıyı yazan kişi kendi seviyesini çok güzel göstermiş!
Yanıtla (0) (0)Cumhurbaşkanı sıfatıyla dün ifade ettiği üzere, 'bir tarafta sermayenin çıkarları bir tarafta halkı var'sa halkın zararını 'kabul etmesi mümkün değil'.
Yanıtla (0) (0)“Yetenek göstermeye müthiş elverişli olduğu halde, her nedense pek girmiyor espri ağalarımız bu verimli damara. Kimden rol çalıyorsa onlar düşünsün diye mi?”
Yanıtla (0) (0)"Erdoğan, AK Parti lideri olarak onayladığını varsaydığımız yasayı Cumhurbaşkanı olarak veto etti. Fakat bunu Cumhurbaşkanlığı değil AK Parti Sözcüsü açıkladı. Yok mu maytaba alınacak bir kafa karışıklığı?"
Yanıtla (0) (0)3-4 yıl önce ilçenin birinde saat 20.00 belediye höperlöründe “Yoğun kar yağışı ve soğuk sebebiyle ilçedeki bütün ilk ve orta dereceli okullar kaymakamlık emriyle 1 gün tatil edilmiştir.” anons yapıldı. Ertesi gün gayet güzel, günlük ve güneşlik. Saat 12.00 Belediye höperlöründen anons yapıldı. “İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bütün öğrenci ve velilerin dikkatine. Havanın düzelmesinden dolayı bütün öğrenciler öğleden sonra okullarına gidecektir.”
Yanıtla (0) (0)Hele yasaya tereddütsüz imza ve itirazsız destek oyu verip sonra da Erdoğan'ın vetosuna coşkuyla tezahürat yapan, methiyeler düzen iktidar milletvekillerinin çelişki ve tutarsızlığı üzerinden yürüyenler hiç konuşmasın.
Yanıtla (0) (0)Olan biten, yitip giden, çalan oynayan siyasetçiler, “siyasetleri” ve siyaset yaptığını zannedenleri seyreden ve onlara seçim günlerinde bayram havası içinde oy veren bizler. Tencere kapak misali bir biriyle uyuşan ve anlaşan, iş tutan; seçen ve seçilenler. kim kimi eleştiriyor, kim kime ne hakla laf sokuyor. “Hepimiz oradaydık”, bu ortamı birlikte inşa ettik. Ah vah çekmenin, mizah yapma hokkabazlığının alemi yok. Layık olduğumuz şekilde idare ediliyoruz.
Yanıtla (0) (0)1890larda Minakyan Efendi'nin tiyatrosunda seyirciler sahnede oynanan oyunu gercek sanirmis. Bir piyeste kahtaman bir karakteri canlandiran Minakyan, kotu adami oynayan bir oyuncuyu rol icabi kovalayinca seyirciler sahneye atlayip Minakyan'i omuzlara almislar...bu veto olayi da Minakyan'in tiyatrosunda oynanan bir oyun gibi.
Yanıtla (0) (0)10:20...Uzun sacli olmak, kupe takmak da mi suc oldu? Disco, selfi gibi seylere de mi tahammulun yok? Yani sen diyorsun ki, uzun sacin olsa, kupe takiyorsan, selfi yapiyorsan cevreci olamazsin. Bu kadar dar goruslu, onyargili olma derim.
Yanıtla (0) (0)Cumhurbaskani RTE,AKP Genel Baskani RTE'yi "veto etmis'TBMM'de oynanan bu Tiyatro'da,ne söylediyse alkisladilar,ne düsündüyse onayladilar,ne yaptiysa yasa dediler,18 yil böyle gecti Biat kültürü. Komik bir ülkeyiz vesselam (!)..
Yanıtla (0) (0)10:20 çevreyi umursamadan günde beş vakit namaz kılandansa, kaz dağlarında 15 dk da olsa duyarlılığını gösterip diskoya giden, bu ülkeyi daha çok düşünen vatandaştır.
Yanıtla (0) (0)yani ne diyorsunuz? birisi iktidarın hatasını eleştirince otomatikman chp li mi oluyor?
Yanıtla (0) (0)boş uslup! Ciddi bir adam değil misiniz?
Yanıtla (0) (0)CUMHURBAŞKANINA TEŞEKKÜR EDECEĞİZ AMA KARARIN ALINMASINA VESİLE OLAN AKP GENEL BAŞKANINA NE DİYECEĞİZ? EN İYİ BÖYLE ÖNEMLİ KARARLAR ÖNCESİ CUMHURBAŞKANIYLA AKP GENEL BAŞKANININ BİR İSTİŞARE YAPMASINI TAVSİYE EDERİM.
Yanıtla (0) (0)Emme ve basma tulumba sistemi nasıl çalışır? Mekanik sistemde kol gücüyle sistem çalışır, elektronik sistemde düğmeye basarsın sistem elektrikle çalışan motorun devreye girmesiyle çalışır.Her iki sistemde hareket emrini veren bir beyine bağlı kol vardır, onun isteğine göre çalışır ve durur.
Yanıtla (0) (0)Tamam santrallere filtre takılmasın ama santral sahiplerine şart koşulsun. Maaile santralin olduğu şehirde yaşayacaklar.
Yanıtla (0) (0)Herşey de birşey aramayın... Sizin çevreci bulduğunuz kişiler nasıl biri şov yapan uzun saçlı küpeli kişiler mi işte Türkiyenin asıl cahil kafası böyle düşünen zavallılar kaz dağında 15 dakika durup disko ya geçen yada selfi yapıp poz verenleri çevreci sanan zavallılar
Yanıtla (0) (0)yaw Akif beki kusura bakma ama ne boş boş şeyler yazıyorsun, kendin çalıp kendin oynuyon, kendine göre bir dil icat etmişsin, karmaşık ve topluma yabancı bir uslup tutturmuşsun, herhalde millete ben böyle kabiliyetliyim diye hava atmak için bu uslubu tutturmuşsun, yazarlık egolarını bırak, yetim- öksüz kalan çocuklar, dünyada oluk oluk akan kanlar dururken böyle boş işleri bırak, ciddi hiç bir adamda senin bu yazılarını okumaz.
Yanıtla (0) (0)Her ne kadar horolop şorolop bir durum gibi gözükse de,Dişine göre rakip bulamayınca gölge boksu yapıyorlar
Yanıtla (0) (0)Türkiye parlamenter sistemle yönetilmiyor artık. Yani iktidarda bir parti veya partiler ( koalisyon ) yok. İktidarda bir kişi var. Peki neden Türkiye'de AKP'ye hala iktidar partisi deniyor? Ömer Çelik neden her hafta açıklamalar yapıyor? İbrahim Kalın ne işe yarıyor? Hangisi iktidar sözcüsü? Yarın RTE AKP'den istifa etse, AKP iktidar partisi olmaya devam edecek mi?
Yanıtla (0) (0)Bazı köşe yazarları yılda yazdıkları 300 yazının 295'inde iktidara övgü düzerler 5'inde eleştirirler sonra "ben yeri geldiğinde eleştiririm al bak deyip o 5 yazıyı gösterirler". İktidar da aynısını yapacak. biz yeri geldiğinde veto ederiz arkadaş al bak diyecekler. Mecliste evet verdikleri yasa değişikliğini Cumhurbaşkanı veto edince alkışlayan milletvekillerinin yaptığı ise hiç komik değil.
Yanıtla (0) (0)O da bir şey mi? Bazı gazeteciler tanıyorum Türkiye'nin en büyük ilinde ana muhalefetin ön seçiminde birinci oluyor. nitekim bu yazının sahibinin de sicili bir hayli kabarık..
Yanıtla (0) (0)Birakin suyu bulandirmayi Sayin yazar. AK Parti milletvekilleri Erdogan'in istemedigi bir karar almaz. Siz bu karari verin, ben veto edeyim boylece Cumhurbaskanimiz cevre kirlenmesi konusunda cok hassasmis desinler. Burda oynanan oyunu goremediginizi sanmiyorum. Bu ulkede kuvvetler ayriligi yok. nokta
Yanıtla (0) (0)