Ekose ceketi de sonunda giymiş...

O ceket, Erdoğan’ın ve siyasal İslam’ın meşhur simgesiymiş...

İşte gerçek yüzü ortaya çıkmış...

Zaten erken seçim de istememiş...

Bir yıl içinde genel seçimi kaybedip yerel seçimden birinci çıkan hangi parti, erken seçim istemezmiş; dünyada görülmüş şey miymiş...

İktidarla müzakere değil mücadele edilirmiş...

Normalleşme ve yumuşama diye AK Parti’nin oyununa geliyormuş...

Muhalefeti oyalayıp aldatmasına alet oluyor, uzatmalardaki bitik bir iktidara zaman kazandırıyormuş...
CHP’yi, majestelerinin muhalefeti yapmış...

Erdoğan’ın muhalefet bakanı olduğunu artık saklamıyormuş...

CHP’nin 6 aylık lideri Özgür Özel’e, muhalefet saflarından fırlatılıyor bu oklar.

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nden aldığı yetkiyle, onu CHP’nin başında oturtmayacağını söyleyen güya gazeteci bile çıktı.

Niye mi böyle tepkilere hedef oldu?

22 yıldır, iktidarı sandıkta değiştiremememişler.

Özgür Özel’in kabahati de suçu, seçmende değil kendilerinde aramak. Ve son seçim başarılarını, buna borçlu olduklarını vurgulamak.

Nerede yanlış yapıyoruz, demek yerine Erdoğan’a oy verdiği için seçmeni suçlayan, “bidon kafa” diye aşağılayan zihniyetten kopmuşlar.

Özgür Özel, bu kopuşu savunuyor ve temsil ediyor. 47 yıldır ilk kez birinci parti olmalarını da buna bağlıyor.

Kutuplaşma hep AK Parti’ye yaramış. Şimdi CHP, bu kısır döngüyü kırıyor.

Ama kutuplaşma fedâiliğinden geçinen, kimlik çatışmasına mermi satan rövanş tüccarları bu tarafta da yok mu! Boşa düştü, işsiz kaldılar. Rahatsızlıkları ondan.

Ekmekleriyle oynamış, geçim ve istismar kapılarını kapatmış. Özgür Özel’e onlar ateş püskürmeyecek de kim püskürecek!

Yeniçeri ayaklanması gibi. Rollerini lağvederek kendilerine ihtiyaç bırakmayana karşı kazan kaldırıyorlar.
Bunlardan kaldırım kabadayısı kılıklı biri var. İftirasını Özgür Özel’e yedireceği, gözlüğünü gözüne sokacağı naraları bile atıyor. Herhalde militan gazetecilikten aldığı yetkiyle...

“Bidon kafa” yazısını sanki o yazmamış, eski gazetesinin sitesinde durmuyor, sırf onu karalamak için uydurulmuş, iftiraymış gibi ağlaşmaz mı bir de! Mağduriyeti hiç btmiyor.

Özgür Özel’in hatası büyük yani, affedilir cinsten mi, yatacak yeri yok, AK Parti’nin ekmeğine yağ sürmüyor...

Nerede o, Erdoğan’a sırtından seçim kazandıran eski zihniyet...

Birinciliği yine eliyle hediye edecekken CHP nasıl kendisi birinci parti çıkar... Yok yok, saldıranlar haklı, yolu yol değil cidden.

ENFLASYONU GARİP GUREBA MI ARTIYOR?

CHP’li Yalçın Karatepe asgari ücretliye, emekliye ara zam istiyor...

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, önceliklerinin enflasyonla mücadele olduğunu söylüyor...

Şimşek, daha önce de maaş zamlarının enflasyonu artırdığını belirtmişti.

Karatepe, “faturayı vatandaşa çıkarmakta ısrarlılar” diyor.

Sanırsınız enflasyonun sorumlusu, çalışanlar...

Cumhurbaşkanı Erdoğan da İspanya-İtalya dönüşü uçakta enflasyonu şöyle anlatmıştı:

“Bütün mesele yine geliyor, faiz olayına dayanıyor. İnşallah faizde atacağımız adımlarla enflasyonu son çeyrekte çok daha olumlu bir konuma taşımış olacağız.”

Yani Erdoğan, faizi düşürerek enflasyonu düşürme girişiminde haklı çıktığını düşünüyor.

Öyleyse geriye emeklilerle çalışanların maaşları kalıyor. Enflasyonu başka ne patlatmış olabilir ki!
Hatta maaş zamları olmasa halk enflasyona ezdirilmeyecekti, biliyorsunuz.

Türk-İş Başkanı Atalay kalkmış, aynı telden çalıyor hâlâ. 25 yıldır enflasyonun bu kadar ezdiği bir dönem görmemiş. Sabit gelirliler, en sıkıntılı dönemlerini yaşıyormuş.

Bütün suçun sabit gelirlilerde olduğunu, biri ona da anlatsın.

Sabit gelirliler de sorumluluğu üstlensin ve zam talebinden vazgeçsin artık. Enflasyonu bu kadar yükselttikleri yeter. Alacaklı değil borçlular.

Vergi uzmanı Ozan Bingöl, toplanan vergide ücretlilerin payını hesaplamış.

2023 yılında ödenen toplam gelir vergisinin yüzde 92’si, kaynağında tahsil edilen miktarmış.
Bunun da yalnızca yüzde 62’si, tek başına ücretlilerden kesiliyormuş.

Bak sen, hem enflasyonu artırıyor hem de vergilerini eksik ödüyorlar.

Garip gureba, maaşına zam istemeyi bıraksın da vergideki payını artırsın önce. Yüzde yüzünü karşılamalarına daha var. Patronlara vergi yükü bırakmak da nedir?