Kör olası çöpçüler dış güçleri de süpürmüşler
Hep aşkı süpürecek değiller ya, zaman zaman iktidarın ‘mazeretler’ini de süpürdükleri oluyor.
Kaza bu, geliyorum dememiş yine. Genel temizlik sırasında süpürgeler, bir dış gücü önüne katıp götürüvermiş.
ABD’nin finans devi JP Morgan, iki yıl önce paramızı manipüle etmekle suçlanıyordu. TL’nin değer kaybından sorumlu gösterilen, ekonomimizi çökertmeye çalışan ‘dış güçler’den biriydi. Hakkında soruşturma dahi açılmıştı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, şimdi JP Morgan’ı halka örnek gösteriyor, ekonomimize dış gücün gözüyle bakmaya çağırıyor.
Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışan Amerikan bankası gitmiş...
Notumuzu kırarak paramıza operasyon çeken küresel tefeci, birden “ekonomimizi tekrar değerlendirip notunu yükselten” Türkiye destekçisi oluvermiş.
Turan, gururla diyor ki:
“Amerika’nın dev yatırım bankası, Türkiye’nin yatırım yapılır, geleceği rahat, ekonomisi açık bir ülke haline geldiğini söyledi. Amerikalının gördüğünü. Türkiye’dekiler de görsün istiyoruz.”
Halk, kendi maddi durumunu Amerikan bankasından daha mı iyi bilecek, tövbe tövbe. Bittabii halimizi, bizden iyi biliyorlardır; ne diyorlarsa o!
Yalnız, dış güçlerin ağzıyla konuşalım mı, konuşmayalım mı? Turan bizi buna teşvik ediyor da, yarın düşmanla ağız birliğinden suçlanmayalım sonra!
Bu çöpçülerin de sağı solu belli olmuyor.
Kadir Topbaş’ın, zorla istifa ettirildiği seneki kabahatlerini de süpürmüşler geçen.
Meğer rahmetli, 2017 kışında karla çok başarılı mücadele etmiş, böyle rezillik yaşanmamış.
İstanbullular, bu kış İmamoğlu’na oy verdiklerine çok pişman olmuş. O kadar ki Topbaş’ı özlemle anmaya, aramaya başlamışlar. “İmamoğlu bitti, bu kışı atlatırız ama yediğimiz soğuğu unutmayız” diyorlarmış.
İktidar medyası, İmamoğlu’nu kötülemek için Topbaş’ı günlerce böyle kullandı.
Topbaş 2017 kışında çok iyiymiş, kafalarına şimdi dank etmiş.
Hep kör olası çöpçüler yüzünden bunlar. Çok başarılı olduğu o seneyi Topbaş’ın çıkaramadığı, 2017’de kendi partisi tarafından istifaya zorlandığı gerçeğini süpürmeseler, bu pişkinlik sırıtmazdı.
Bugün övgüler düzen iktidar medyasının, o sene Topbaş’ı nasıl karaladığı, hangi zanlar altında bıraktığı da süpürgelere takıldı demek.
Çok dikkatsiz canım bu arşiv çöpçüleri de, önüne bakmaz mı insan!
Topbaş’ın, ‘yanlış yapanları kenara koyup yola devam etme’ iddiasıyla istifa ettirildiğini kayıtlardan temizlemişler.
Yolsuzluk ve FETÖ’ye yardım gibi yanlışlar ima ediliyordu.
Sandıkla gelip sandıksız gönderilen AK Partili başkanlar arasına Topbaş da katılmıştı. Hatta ilkiydi, furya ondan başlatılmıştı.
Onuruyla oynandığı, belki de kahrından kötü hastalığa yakalandığı filan hep silinip gitmiş.
Ah, yok mu bu arşiv siliciler!
Kaşla göz arasında başka iktidar bahaneleri de çöpe gitmiş, farkında mısınız...
AK Parti yönetimindeyken Ankara’daki, İstanbul’daki sel baskınlarından, kar felaketlerinden dış komplo ve saldırılar suçluydu.
Selde, Alaska’daki HAARP Üssü’nden iklim silahıyla saldırılmış olurdu. Kuraklıktaysa ‘yağmur hırsızları’, bulutlarımızı çalmış...
AK Partili başkanları başarısız gösterip devirmeye dönük saldırılardı.
Karla, yağmurla, doğal afetle mücadele, halka kalırdı. Halk, kendi başının çaresine bakmalıydı.
Çünkü başkanların daha acil bir görevi vardı, darbe girişimleriyle mücadele edip püskürtmek. Yoksa maazallah bağımsızlığımız, bekamız, vatanımız tehlikeye girerdi.
Duydunuz mu bu kış hiçbirini, duyamazsınız. Yeni günah keçimiz çöpçüler, hepsini silip süpürmüşler.
‘Kar ekinin yorganıdır’ ama zırvanın değil. Bu sene üstlerindeki örtüyü çekip aldı, eski zırvalar kabak gibi ortada kaldı.
Aşklarınız gibi bahanelerinize de aman mukayyet olun, kazara süpürülmesinler.
İnanmayan Erkin Koray’dan dinlesin: “Çöpçüler”.