Kayseri’de tökezleyen Ensar-Muhacir kardeşliği
Önceki gece bir Suriyelinin, yine Suriyeli bir çocuğu taciz olayı, Kayseri’yi karıştırmıştı. Suriyelileri hedef alan yakıp yıkmalar, linç ve yağma girişimleri zor yatıştırıldı.
Dün sabahsa Cumhurbaşkanı Erdoğan, partsinin yerel yönetimler kampından ilk tepkisini gösterdi.
Şu sözlerinde haklıydı:
Bir: “Birilerinin kendi beceriksizliğinin faturasını, savaşlar ve terör sebebiyle evini barkını, vatanını terk etmek zorunda kalmış sığınmacılara kesme kurnazlığına da göz yumulmamalıdır. Dün Kayseri’de küçük bir grubun yol açtığı müessif olayların sebeplerinden biri, muhalefetin zehirli söylemleridir.”
İki: “Vandallık yapmak, sokakları ateşe vermek kabul edilemez. Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz.”
Üç: “Siyasi kazanım uğruna nefret siyasetine tevessül edilmesini acizlik olarak görüyoruz. Ayrımcılık, ötekileştirme, düşmanlaştırma AK Parti siyasetinde yer bulmayacaktır. İstiyoruz ki sosyal barışımız bozulmasın, ağzımızın tadı kaçmasın..”
Vandallığın, yağmanın, ateşe vermenin hiçbir mazereti tabii ki olmaz.
Erdoğan, göçmen düşmanlığını kışkırtan aşırı sağcı muhalefetle ilgili de haklıydı. İfadesinden, bütün muhalefeti sorumlu tutuyor gibi anlaşılsa da...
Ama bir konuda daha haklı. Çünkü Kayseri’deki sosyal patlamanın sebeplerinden yalnızca birinin muhalefet olduğunu belirtiyordu.
Peki ya diğerleri? Ve iktidarın sorumluluğu? Siyasi kazanım uğruna ayrımcılığı, ötekileştirmesi, düşmanlaştırması hiç mi yok?
Hem faturası, evini barkını terk etmiş göçmenlere kesilen beceriksizlik kimin? Yanlış, plansız açık kapı politikası da mı muhalefetin işi?
Ensar-Muhacir söylemine dayalı göçmen politikası, halkta tutmadı. Kayserilileri de durdurmadı. İktidar, yine deneme-yanılma yoluyla öğreniyor.
Denerken Ensar-Muhacir nedir, din kardeşliği nedir bilmiyorlar, diye muhalefeti suçluyorlardı.
Yanılırken de suçu muhalefette buluyorlar.
Bir kıvılcımla tutuşacak barut fıçıları üzerinde oturuyorsak, toplum en ufak bir olayda patlamaya hazırsa... Muhalefet; göçmen sorununu doğru yönetemediği, rahatsız halkı rahatlatamadığı için mi?
KİM ESAD’LA ARAMIZI BOZDUYSA İKTİDAR DÜZELTECEK
Son Cuma çıkışı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan şunu işittik:
“Zamanında Sayın Esed’le ailece nasıl görüştüysek yarın yine olmaz diyemem... Suriye’nin iç işlerine karışmak gibi bir derdimiz asla yok...”
Mısır’la, Suud’la, Emirlikler’le, Suriye’yle ipleri koparırsak bir gün yine lâzım olacağı belliydi.
‘İpleri koparma, lâzım olur’ şeklindeki bir Japon atasözüyle bunu anlamadan önce de riskler öngörülemez değildi.
İktidarın, dış politikada yanlış yaptığını anlaması 10 yıl sürdü. O süre boyunca da bütün uyarılara kulak tıkadı. Uyaranları ise kendi ülkesine karşı terör kışkırtıcısı, darbeci ve katil düşmanı tutmakla suçladı.
‘Daha da seni tanımam’ diye kestirip atmanın bir bedeli olacaktı. O bedeller gerçekleşmeden, millete ödetilmeden yanlıştan dönülmedi.
Meğer yanlışlarımızdan başkaları yararlanıyormuş.
Erdoğan, “sayın Sisi”yle barışıp tokalaşmanın gerekçesini nasıl açıklamıstı:
“Çünkü Mısır, Emirlikler ve diğerleriyle onca yıllık sıkıntıdan bize karşı yararlananlar oldu. Fırsata çevirdiler, bu ülkeleri onlara kaptıramazdık. Tokalaşınca menfaatlerini bozduk, ondan rahatsızlar...”
İktidar, 10 yıllık zarar ziyandan sonra ‘monşer’lerin dediğine gelmişti.
Demek ki uyaranlar haklıydı. Yutturmaca değildi. Oyunları bozuyoruz, coşkusuyla bozduğumuz tek şey çıkarlarımızdı.
Tabii bıçak kemiğe dayanınca barışmak isterseniz karşı taraf, koşarak gelmiyor. Barışma tekliflerimizin üstüne atlamadılar. Ağırdan aldı, şartlar öne sürdüler.
2 yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, elini uzattığında Esad’ın sattığı tafraları unutmadınız herhalde.
Esad, Ankara’yı istekli ve taleplerini karşılamaya hazır gösteriyordu. Ama önce icraat görmek istiyor, samimiyet ispatı bekliyordu. Şartlar koştu. Kendilerinden taviz beklenmedikçe neden olmasın, havalarına girdi.
Artık bizin borumuz ötecek, bölge bizden sorulur, süper güç olduk, diye bir hışımla kapıyı yüzlerine kapatmıştık.
Komşularla bitirdiğimiz sıfır sorun politikasına geri dönmeye uğraşıyoruz şimdi. Fakat komşular eski komşu değil, burunları havada.
3 yıl geçti, hâlâ ağırdan alıyor Esad.
İktidar propagandasıysa halka, bükemedikleri bileği öpmek için aslında onların kuyruğa girdiğini anlatıyor. Zorda olan, köşeye sıkışan, barışmak için can atan onlarmış...
Az daha sıkın dişinizi, Esad’la aramızı her kim bozduysa onu da 13 yıl sonra iktidar düzeltecek inşallah. Bu başarıya ancak hainler sevinmez.















Sn Yazar, Kayseri'den yazıyorum. Olayların tam içinden. Ben Türk ve Müslümanım. Ancak bu acımasızlık, vahşilik kabul edilemez. Kayseri'de masum çocuklar, aileler evlerine hapsoldu. En ucuz araçlara bir kaç yıldır zor sahip olmuşlardı araçları yakılıyor. En kötü evlerde zor şartlarda oturuyorlar. Evleri taşlanıyor, iş yerleri yakılıyor. Sokaklarda terör estiriliyor
Yanıtla (8) (12)Evlerine hapis olmalarına gerek yok hemen otobüse binip vatanlarına dönsünler.. Adam olan vatanını terk etmez… Ayrıca bu konuda Ensar muhacir vicdan palavrası atmayın artık.
Yanıtla (3) (0)Kesinlikle yakıp yıkarak bi yere varılamaz.Bunun sonu iyi olmaz.
Yanıtla (0) (0)Artık gerçekleri görmemiz lazım ,gerçeklerden kaçtıkça kaybediyoruz , kabullenip en doğru yolu seçmeliyiz yoksa daha çok canımız yanacak
Yanıtla (7) (0)Biz gerçekleri görüyoruz da hala görmeyenler var maalesef...Elinde yetki olanlar da suriyelilerin gitmesini istemeyen açıklamalar yapıyor
Yanıtla (1) (0)Suriyelilere saldiranlar 10 sene once Osmanli hayali kuranlardi.Emevi camisinde namaz kilanlara ses yok.Ortadogu batakligina girenlere ses yok.Destekle...Sonra git Suriyeliye saldir.
Yanıtla (16) (1)aynen.Suriyelilere saldırmak daha kolaylarına geliyor.Onlara kapıları açanlara tepki yok.
Yanıtla (1) (0)1 tane suriyeli,çocuğu taciz etti diye tüm suriyelilerin arabalarını devirmek,iş yerlerini yakmak mantıklı değil.O tepkilerin onları buraya sınırsızca alan hükümete gösterilmesi gerekiyor.En güzel ve yerinde tepki de oy kullanmaktır.Yakıp yıkarak bir yere varılamaz.Oy verirken düşünmelilerdi.Kayseri akpye en çok oy veren kentlerden birisi.Suriyelilerin,afganların vs geri gönderilmesi taraftarıyım.Ama iç savaştan kaçınmalıyız.
Yanıtla (1) (0)Suriyeliler sorunu patlamaya hazır bir bomba. Gaziantep'te yaşıyorum. Şehrim nüfusu iki millyonun biraz üzerinde. Suriyeli sayısı resmi rakamlara göre beşyüz bin, sivil toplum ve sokaklarda gördüğümuze göre bir milyonun üzerinde. Genç nüfusda sayı neredeyse eşit. Her yerdeler. Sokaklarda dolaşırken yanımızdan Türkçe konuşarak gençler görünce sevinir hale geldik. Bu bir milli güvenlik sorunu. İki toplum hiçbir şekilde evlenmiyor. İlişki de kurmuyor. Çünkü iki toplumun dokusu uymuyor.
Yanıtla (37) (1)Kovalım diyerek hall edemeyiz. Kovamayız da. Devlet entegrasyon ve göçmenleri yerleştirme politikasında çuvalladı anlaşıldığı kadarıyla. Şehir çoğunluğu yabancı hale geldiyse burada hiç bir politika işlemiyor demektir. Yerleştirme ve eritme politikası olmalı. Sağlam bir şekilde işlemeli. Yerli göçmen gerginliği en olmaması gereken şeydir. Güler yüzlü ama çelik iradeli bir göçmen entegrasyon politikası olmalı.
Yanıtla (0) (2)Bir saat önce Antep in meşhur İnönü cad den geçtim, bomboştu koca cadde, dükkanlar kapalıydı ki, bu saatte suriyeliden gecilmezdi bu bölge. Dukkanlarin cogu da suriyelelrin istilasına uğramış hepsi kapalıydı .Daha çıkmış iktidar sahibi ensar muhacir den bahsediyor . Bazı sehirlerde ensar mi biraktiniz ki muhacirden bahsediyorsun . Ülkeyi bu hale getirenleri Allah ıslah eylesin.
Yanıtla (2) (0)millet kardeş felan istemiyor neyi görmüyosunuz mülteci istemiyoruz karnını zor doyuran halk mülteci besliyor hakkımız haram olsun bu politikayı uygulayanlara şamda ne işimiz var bizim esada helal lider esaddır
Yanıtla (19) (1)Ensar vs lafları işin züğürt tesellisidir. Kimse kardeş istiyor musunuz diye sormadı. Hakkariden madride geniş bir coğrafyanın problemi bu. Hiç bir ülkeye kimse sormadı. Herkes mağdur. İşgalci olarak görülenler asıl mağdur. Memleketleri yanıyor. El mahkum kaçıştılar. İşin asil arkasındakiler, olayı keyfle seyr ederken, mağdurlar birbirini yiyor.
Yanıtla (0) (0)CB'nin söylediği sozlerde hiçbir haklı yanı yoktur . Siz bu tür provokasyonlarin olacağını goremiyorsaniz o devletin başında olmayacaksiniz. Devlet aklı olan bunların olacağını görüp ona göre tedbirini alırdı.
Yanıtla (28) (1)Aynı günde hem el bab'ta hem kayseri'de halk ayaklanması oluyorsa, bu spontan bir durum değildir. Devlet bunu soğukkanlılıkla atlatıp, sorumluları titizlikle bulabilmelidir. Provokasyon manyağı haline gelmemeliyiz.
Yanıtla (0) (1)Ensar muhacir retoriği ile halkın basiretini bağlamanın getirdiği yer Kayseri'de göründü. Suriyeli göçmen sayısının fazlalığı, iktidarın iş ve eylemlerinde şeffaf olmaması, derin bir Arap severliğinin olması ve bunu Türklüğün önüne koyması, her fırsatta halkı kandırması güven sorununu ortaya çıkardı. Hükümetin Suriyeli politikasının ne olduğu ve neyi hedefledi hususunda halkın kafası karışık. Bu da güven bunalımını derinleştirip, kırılganlığı artırıyor.
Yanıtla (15) (0)Ensar muhacir muhabbeti ve Arap severlik sonucu değildir bu olanlar. Tam tersine birilerinin arap düşmanlığı yapması, ekonomideki tarımdaki tembellik, capsizlik ve beceriksizliği yabancılara fatura etmesi sebebiyle oluyor. Devlet kiskirticulari tespit edip gerekeni yapmalı. Yerli yabancı kavgalarına yol açan kim varsa, halkı kışkırtmaktan ceza yemeli. Aciz bir Devlet olmaz. Yabancıyı eritmekte de korumakta da çelik iradeli bir Devlet olmalı.
Yanıtla (0) (1)Bir tane de başarılı olduğunuz, evrensel standartlarda yönetebildiğiniz husus olmaz mı arkadaş ya?. Elinizi nereye attıysanız, bozmadığınız, çuvallamadığınız alan kalmadı. Bu kadar başarısızlık, becerisizlikten kaynaklanıyor olamaz. Cumhuriyetle sorununuz var. Her şeyi bilinçli bozdunuz, yerine de hiç bir şey ikame edemediniz. Yemen'den-Sudan'dan farkımız kalmadı. Medeni dünyada ciddiye alınır bir tarafımız da yok. Yönetemiyorsunuz. Bırakın artık.
Yanıtla (46) (3)Sn.Erhan Özen cevap bütün dünya bizi çok ciddiye alıyor farkında değilsiniz.vize konusuna bir baksana adamlar 6 ay bizi inceliyor araştırıyor soruşturuyor bizim iyiliğimizi düşünüp başımıza bir iş gelmesin diye vize bile vermiyor.daha ne olsun !!
Yanıtla (23) (1)Sanki bunlar gelmeden önce daha iyiydik... Ecevit döneminde her yönüyle çökmüş bir ülke vardı. Kemal Derviş ve yerine nöbetçi diktiği Babacan sayesinde biraz teraziyi doğrultmuş bir ülkeyiz... o zaman oluşan az bir rantı bunlar hall etti. Bunlar olmasaydı başkaları hall edecekti.
Yanıtla (0) (1)Ensar-Muhacir söylemi kültürel olarak tamamen Araplasmis AKP acisindan dogru bir söylem. Neden dogru? Cünkü hicretin sonunda ensar gördü ki, kendi topraklari muhacirin olmus. Ülkeyi muhacir yönetmeye basladi, ensardan ön plana cikan bir kisi bile olmadi. Ensar muhacirin marabasi oldu. Eger Suriler ve diger kacak sürüsü ülkede kalip vatandaslik alirsa, Türklerin basina da aynisi gelecek. Kim bilir belki Arapca da Türk yurdundaki resmi dillerden biri olacak. Eger AKP'yi göndermezsek tabii.
Yanıtla (13) (1)Olay sizin yazdığınız gibi devam etmedi. Kimse kimsenin marabasi olmadı. Bugünkü olayın Ensar muhacir olayı ile hiç bir ilgisi yok. Ortadoguda uluslarasi güçler hesap yapıyor. Oradaki yerli halkların milyonlarcası kaçırılıyor. Yerlerini ne ile doldurdukları beş on sene sonra belli olur. Ensar falan değil Türkiye. Tüm göç alan diğer ülkeler gibi uluslarasi bir dumenin sıradan bir mağduruyuz. Geçiş güzergahı olduğumuz için biraz fazla mağduruz. Beceriksiz olduğumuz için daha fazla mağduruz.
Yanıtla (0) (1)Dış güçler de millet gibi olsaydı. Her şeyi hemen unutsaydı. Hiç bir şey olmamış gibi yola devam etseydik
Yanıtla (4) (0)3. maddede belirttiğiniz siyasi kazancın şahını bu iktidar yapıyor.milyonlarca insanı sırf oy için ülkemi yol geçen hanına çevirdi, gereksiz yere ne olduğu belli olmayan araplara vatandaşlık verdi.diğer düşüncesi avrupaya karşı koz olarak kullanmak istedi ama avrupa yemedi.
Yanıtla (15) (1)Komşumuz Ensar kardeşe dedim, bak bu kadar yardım fazla canını dişine sen takıyorsun, adam fırsattan istifade nasılsa herşey ortak deyip boşlukta göz koymasın sakın. Muhacir yüz bulsaydı inan koyacaktı. Allah'tan Ensar komşu erken uyandı, şimdi mahalleden atma derdinde ama kol kuvvetlendi, alıştırıldı ortaklığa. Yandı gülüm keten helva.
Yanıtla (12) (1)Dört sene elimiz kolumuz bağlı şekilde seçimleri bekleyeceğiz.Bu sürede aklı başında insanlar iktidarın telafisi zor yanlışlarını vatandaşa hatırlatacak.Bizlerde beynimizi çalıştırabilirsek ülkemizi bu hukuksuzluktan kurtarabilir, yoksa aynen devam.
Yanıtla (17) (2)İktidar ilkönce Suriye'de yakılan Bayrakların bedelini ödesin Şehitlere saygı duysun onların ahı kimseyi ondurmaz Suriye devletine baş kaldırmış çeteleri eğitir donatırsan işine gelmediği zaman isyan eder.işte kuzey Suriye haberleri önce Emevi Camisine göz dik azınlık Alevi çoğunluk sunniyi yönetiyor gazlaması yap şimdi ben mezhepçi değilim diye konuş arşiv orada her olumsuzluk Muhalefetin siz orada soğan başımısınız yetki sizde icraat sizde.Esad ile ne yüzle barışacaksın.
Yanıtla (19) (0)Toplumları bir arada tutmak için din kardeşliği yetmez. bu ancak küçük şehir devletlerinde olur. iki büyük dünya savaşı Hıristiyan din kardeşleri arasında çıktı. ortadoks Ruslar ile Ukraynalılar savaşıyorlar. daha çok yakında İran-Irak savaşı oldu. geçmişte , Anadolu'da beylikler savaşı oldu din kardeşleri arasında. Timur ile Yıldırım Bayezıt, Yavuz ile Şah İsmail, Memlukler de din kardeşi idi. Cemel, Sıffin, Ker belada savaşanlarda din kardeşi idi.
Yanıtla (13) (0)Def-i mefâsid, celb-i menâfiden evlâdır’’ (Mecelle m.30).
Yanıtla (5) (18)Yani kötülüğü önlemek onun yayılmasını engellemek,,, iyiliği yapmaktan önce gelir..!...Akli selim lazim..sokaklar hertürlü provakasyonlara aciktir..Turk Milleti UYANIK OLMALI..
Sadece akıl lazım deyip durmak yeterli degil... bazen de hakikaten akıllı yorumlar yapabiliyormuşsun... Bu yorum çok akıllıca. Aklı selim lazım evet. Fitne anında duran yürüyenden, oturan ayakta durandan daha hayırlıdır.
Yanıtla (0) (3)02:39 ..Akıl olanda zaten DURMAK YOKTUR...Beyin uzmanlari der ki...Beynin saniyede 1 KATRILYONDAN fazla hızla işlem yapma kapasitesi varmış..Bu minnacık bilgidir..Bi de Kuantum işlem versiyonu varmış! ..Fizik temelli 4×4 Akil atıl kalıyor buna ....ama lazim.bu da...hemde coook....okur,yazar olarak acizane.!..ayrica siyonist akıl olsak..şu an Suriyede ve Turkiyede kaotiik ortami arzulardik.!. Şu da var,,GAZZE'ye yardım etmek için sükunet içinde takip etmek gerek gundemi..vesselam.
Yanıtla (2) (5)Ensar muhacir muhabbeti o gün olması gereken bir muhabbetti .. ve işlem tamamlanmıştır. şimdi başka bir sayfa açılacak.
Yanıtla (5) (5)projenin işlemesi lazım ....
...onlar muhacir biz ensar...
Yanıtla (29) (0)...muacir ensar severler alsın evinde misafir etsin...
..."Misafirliğin kısası makbuldür"...
"Ensar/yardım edenler, yardımcılar"
Yanıtla (1) (1)Muhacir göçmen demekmiş TDK.da
biz ne çektiysek bizden görünüp bizden olmayanlardan çektik.
Yanıtla (4) (1)Türkiye bu iktidardan kurtulamadığı sürece bu dertler bitmez.Bu iktidar ülke adına çok büyük yanlışlara imza atıyor.Birde büyük bir pişkinlikle topu başkalarına atıyorlar.Akifinde dediği gibi bu insanların buraya gelmelerine sanki ben sebep olmuşum gibi pişkin pişkin söylemler Suriye artık parçalanmıştır ey BOP eşbaşkanı arkadaşım.Esad mi diyecek Esed mi diyecek bilmiyorum amma Realite artık budur.İdlib deki İşid cileri yazmadım bile.ey ensarcılar dua edinki Rusya şimdilik onları orada tutuyor.
Yanıtla (8) (0)Ensar sonunda uyandı. Ama on yıl sonra ,çok geç oldu.Çünkü Muhacir kendini Ensar zanneden zavallıların elinden, işini, aşını ekmeğini aldı. Ensarın çoluğu çocuğu işsiz güçsüz. Muhacir ise Ensarın toprağına yerleşmis, hem iş, hem de EV sahibi olmuş bile. Türk gençliğinin geleceğini tehdit altına soktular.
Yanıtla (22) (3)Dış politika,çomak gözünüze girdiğinde ayıkılan çelik-çomak oyunu (yani çocuk oyuncağı)değil,ciddi bir iştir.Ne yazık ki bu arada nice Basra’lar harap oluyor.Ne gam!
Yanıtla (8) (1)Sayın Reisicumhur ve Başkan hazretleri, elhak ne zaman ve ne derse doğrudur, şimdiye kadar yanıldığı vaki değildir çünkü nasla konuşuyor, sağlam ve isabetli konuşuyor!
Yanıtla (20) (3)Bol ensarlı cuma hutbesi gelsin mi ?
Yanıtla (22) (1)Rte etrafındaki yalakaları bağırığ cığırarak yönetiyor ülkelerede aynısını yapıyor umurundamı ülke tek derdi padişahım cok yaşa densin yeter
Yanıtla (14) (1)Sn Akif Bey, son genel seçimden önce millete soruldu "Suriyelilerin afganların gitmesini mi yoksa milyonlarcasının daha gelmesini mi istiyorsunuz, bunun kararını
Yanıtla (10) (0)sandıkta vereceksiniz" diye. Millet gelmeleri yönünde oy kullandı.
Gerçekçi, ikna edici bir geri dönüş planı ortaya konulmadığı müddetçe bu öfke daha da büyür. İstemiyoruz kardeşim! %90 karşı. Bunu anlamıyor musunuz? Sayın yazar da Suriyelilere destek olmak istiyorsa, geri dönüş için bastırmalı.
Yanıtla (15) (1)Ülkemde kayıtsız yabancı istemiyorum. Hırlı hırsız, psikopat, terorist, suçlu, uyumsuz, vasıfsız, sapık olup olmadığı belli olmayan kayıtsız yabancılar ile ülkemi, ekmeğimi paylaşmak, komşu olarak yaşamak istemiyorum. Eğer göçmen alınması gerekiyor ise planlı bir şekilde hangi meslek gruplarından ne kadar olacağı belirlenmesi ve gelecek kişilerin sabıka kayıtlarına göre karar verilmesi lazımdı.
Yanıtla (16) (1)Oy vererek lider yaptığımız kişilik, “Suriyeliler bizim kardeşimizdir” diyor ve tartışmayı bitiriyor. Böyle saçma bir şey olabilir mi? Kimin kimle akraba olduğunu söyleme hakkını kendin de nasıl buluyor? Yemin ederek göreve başlayan bu memur, hangi hakla benim kardeşimin kim olduğunu bana söyleyebiliyor? Kemer takmazsam ceza yiyorum, sınırı illegal geçen ‘akrabam’ oluyor. Yazıklar olsun.
Yanıtla (64) (9)Vurdun ve gol oldu.
Yanıtla (10) (1)Milyonlarca göçmen doldur ondan sonra suçlu ara.
Yanıtla (14) (1)Olay çıkması için dua edenler, beddua seansları düzenleyenler, darbeyi kahve eşliğinde seyredenler, olay çıkınca ağzının suyu akanlar, vesaire vesaire vesaire. Haklı bir taraf, güç ile para yüzünden vizyon ve misyonunu unutmuş iktidar sahipleri. "Ya devlet başa ya kuzgun leşe" derler....
Yanıtla (4) (0)Her işi ehlinden çıkardı
Yanıtla (15) (0)Ayıkla pirincin taşını
Muhacir ve Ensar kavramları, siyasi malzeme yapıldığı anda çökmüş tü.
Bunların yatacak yeri yok
Yerinden yurdundan edilen oldurulen cocuklarin vebalini kim verecek
Yanıtla (4) (4)Türkiye, Suriye'ye tazminat ödemeli ve özür dilemeli. Adamların ülkesini tetörislerle beraber olduk ve harabeye çevirdik.
Yanıtla (9) (0)Derin stratejistinde suçu var, bu olanların bu sonucu doğuracağı belli değil miydi?. İsrail bunu hesapladı uygulamaya koydu ve başardı, Suriye nüfusunu yarıya düşürdü kuzeyinde ABD ile beraber desteklediği bir devlet çekirdeği oluşturdu biz Ensar - muhacir edebiyatı yapıyoruz, suçlu da muhalefet oluyor iyi mi?.
Yanıtla (14) (0)Ensar dedi uyuttu. Uyuyanlar ise 10 milyon sığınmacı ülkeye dolduktan sonra geç uyandılar. Şimdi Erdoğan istifa diye bağırıyorlar ama Erdoğan atı da aldı Üsküdarı da geçti. Olan yine uyuyanıyla
Yanıtla (49) (4)uyanığıyla demografik yapısı tehdit altında olan Türk milletine oldu.
Memlekette kılıfı olmayan minare kalmadı, ve bunu ‘Müslümanlar’ yaptı.
Yanıtla (11) (0)Mülteci dalgasında, bu kavimler göçü dalgasında, demografik yapı tehdit altında evet. Ama daha derin ve kalıcı bir fitne daha var ki, Afgan, Özbek, arab dünyasında ağabey olma umudundaki Türkiye çok ciddi imaj yarası alıyor. En az yüz yıl unutulmayacak bir nefret filizleniyor. Tüm İslam dünyasında bu işleri toparlayacak akil adamlar, bilge kişilikler olabilseydi keşke... Ortalık rte veya ümit ozdag turevleriyle dolu maalesef...
Yanıtla (6) (1)Havada ağır bir provokasyon kokusu var. Hindistan'da Hindu mahallesinde musluman kılığında inek kesip, hindulari tahrik ederek; musluman mahallesine koşturup, muslumanlara saldırıyorlar diye yaygara yaparak, halkı birbirine düşürüp gemisini yürüten stratejik aklı unutmayın.
Yanıtla (2) (14)"Men Dakka Dukka" demiş atalar.
Yanıtla (18) (0)Erdogan'in söyleminde dogru olan tek sey, cogunlugu AKP'li olan Kayseri halkinin vandalliga basvurmasidir. Her ne kadar Suriyelilere ait olan dükkanlarin ezici cogunlugunun kaydi yoktur, yani maliyeye kayitli degildirler ama kimsenin böyle bir sey yapmaya hakki yok ve yapanlar yargilanip, cezalandirilmalidir. Ama ülkeyi bu hale getiren muhalefet degil Erdogan ve partisidir. Dünyanin hangi ülkesinde 12-13 milyon kacak ve siginmaci var? Bu nüfüs devasa bir sekilde artiyor ve bize zorla dayatiliyor
Yanıtla (37) (6)Bu göçmen politikası faciasının bedelini birileri çok ağır ödemeli. O çok öykündükleri osmanlı zamanında olsaydı bazı kelleler gitmişti. Yatsın kalksın demokrasi ve cumhuriyete dua etsinler ki başları hala omuzlarının üzerinde duruyor.
Yanıtla (29) (3)olayları takip etmedim. beceriksizliği dinci söylemlerle kapatmaya kalktılar olmadı. yalnız, bir devlet hangi din ideoloji ırk olursa olsun, egemenlik alanında kimsinin malını kimseye yağmalatmamalı. eğer can ve mal güvenliğini de sağlayamıyorsa en temel işlevini yerine getirmekten aciz halde demektir.
Yanıtla (25) (1)