Japon atasözüyle imtihan sırası Kılıçdaroğlu’nda

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayağımıza vurulmuş vesayet prangasını yeni Anayasa’yla söküp atmaya çağırıyor.

Vesayeti; en son 2017 referandumunda tek başlılığı getirerek, sonra 2018’de Erdoğan’ı Başkan seçerek bir daha bitirmiştik.

Kapalı değildi ama yine de Ayasofya’yı açınca zincirleri tekrar kırmıştık.

Lozan yüzyılı dolup Türkiye Yüzyılı başlayınca uydurma gizli maddeler kalkmış ve elimizi tutan bağları yeniden çözmüştük.

Matruşka bebekleri gibi. Ayağımıza vurulan prangaları söküp attıkça altından yenisi çıkıyor.

Erdoğan, bu seferki talebe kimsenin kulak tıkama lüksü olmadığını söylüyor.

CHP ise kendine kulak kesilmiş durumda, gerisine sağır.

Ayağımıza vurulmuş şu prangaların bu kez sökülüp atılacağı kesin mi? Tam olarak ne isteniyor, prangadan kasıt yüzde 50+1 şartı mı? İktidarın seçim derdini mi çözecek, milletin geçim derdini mi?

Sorup ona göre karar verecek CHP. Fakat iç iktidar kavgasından fırsat bulamıyor.

Erdoğan, ekonomiyi düzeltmek için hukuki öngörülebilirliği daha da güçlendirmekten söz ederken CHP yine ortada yok, kendisiyle meşgul.

Hangi meseleden başını kaldıramıyor, diye baktığınızda; karşınıza çıka çıka bir Japon atasözü çıkmasın mı!

Yeni Şafak’ın haberiyle fark ettim. “Türkiye’de yaşayan Japon Yoshi Enomoto, Kılıçdaroğlu’nun Japon atasözü diyerek aktardığı şey, uydurma” demiş.

Japonlarda “pirincin içindeki siyah taşlardan korkma, beyaz olanlardan kork” diye bir atasözü var mı, yok mu; bilmem.

Zaten eskiye giden bir tartışma bu.

Erdoğan; Sisi ve Esad’la barışma manevrasını, bir Japon atasözüne dayandırmıştı. ‘İpleri koparma, lâzım olur’ minvalindeydi.

Yeni Şafak haber değeri bulmamıştı ama o zaman da Türkiye’de yaşayan bir Japon arkadaş, böyle bir atasözlerinin olmadığını söylemişti.

Ona bakarsanız Putin; seçimden önceki ay Akkuyu’daki törene bağlanıp, ‘hadi iyisiniz’ diye bize müjdeyi verdiğinde... Rus santraliyle nasıl milli nükleer güç olduğumuzu da merak etmemişti aynı gazete.

Şimdi Ruslar ağız değiştirmiş, onla mı ilgilenecekler!

Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin CEO’su Zoteeva; Rus devlet kanalında “bu bizim başka bir devletin topraklarındaki santralimizdir, Rusya’ya ait, tarihte ilk kez başka bir ülkede kendimiz için bir santral inşa ediyoruz” dese ne, demese ne!

Önemli olan, Kılıçdaroğlu’nun kullandığı Japon atasözüne ‘uydurma’ denmesi.

Kuvvetle muhtemel, uydurmadır da. Japonların atalarından beklenmeyecek bir söz. Kendi altını oyma ya da bindiği dalı kesme aklı, pek bilgece değil.

Belki Kamboçya’dan bir Kızıl Kmerler atasözüdür. Kendisinden yana olmayan her Kamboçyalıyı düşmanlaştırmış, okumuşları biçmişti; Pol Pot’un ağzına daha çok yakışmaz mı?

Pirincin içindeki beyaz taşları ayıklamaya kalkan, iç tasfiye operasyonuna hazırlanıyordur. Hizipçiler, dar kadrocular, ‘küçük olsun benim olsun’cular; ‘hain’ avına hep böyle başlar.

Kurşun asker yapamadıklarını dışlayarak, iradesini ezemediklerini bünyeden atarak, kendi aralarından adam eksilterek, çoğalmak yerine azalarak, büyümek yerine küçülerek ne kazanacaklarsa! Klik savaşından başka ne!

UZAYDA YERİMİZİ ALALIM DA

kar16-akif.jpg

Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yıldırım, Azerbaycan’daki uzay kongresinde duyurdu. “Uzayda varız, demek için gayret ediyoruz; ilk astronotumuz, 3 ay içerisinde uzaya ulaşmış olacak”.

Geç de olsa uzay yolculuğumuzun başlaması, güzel haber.

Milli astronotumuz, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 2 hafta kalacak. Misafir olacağı istasyon, 5 devlet ajansının.

Erdoğan, ‘çatlasalar patlasalar bile uzayda da yerimizi alacağımız’ı haykırmıştı. İlk adımı atmaya az kaldı.

Ev sahipleri, olay çıkarmadan bizi ağırlamayı kabul ettiklerine göre onlar da kıskançlığı uzatmayacak, demektir.

Fakat uzaydaki yerimizi sağlama alırken dünyadaki yerimizden pek iyi haberler gelmiyor.

2002’de gerimizde olan Romanya; kişi başı milli gelirde arayı açarak bizi geçmiş, 15 bin doları aşıp dünya 56.’sı olmuştu. Türkiye ise 50 yılın en düşük sırasına, 79.’luğa gerilemişti.

Sanayici Adnan Dalgakıran, Dünya Ticaret Örgütünün iki tablosunu X’te paylaştı.

Meğer 2002’de arkamızdan gelen Vietnam da bilgi-iletişim teknolojileri, çip ve elektronik ihracatında bizi geçip 5’e katlamış.

Dünyadaki iddiamızı da korumakta fayda var.

YORUMLAR (61)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
61 Yorum