Hoş geldi Ay’a gitme hedefi
Eski hedefler şöyleydi...
2 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe kavuşacaktık.
İhracatımız patlama yaşayacak, 500 milyar doları bulacaktı.
Kişi başına milli gelirimiz de 25 bin dolara çıkacaktı.
Uzaya çıkmaktan aşağı değildi, ülkemize muazzam bir sıçrama yaptıracaktı.
Bizi en müreffeh ilk 10 ekonomi arasına sokacak; lig, sınıf, küme ne derseniz atlatacaktı.
Azdı bile, aziz milletimiz çok daha iyilerine layıktı.
Yakalanamayacağı anlaşılınca, bu mütevazı hedefler 2019'da revize edildi.
Ekonomik büyüklük hedefi, 1 trilyon dolara düşürüldü.
500 milyar dolarlık ihracata ulaşma vaadi, 225 milyar dolar olarak güncellendi.
Kişi başına milli gelir hedefi de 25 bin dolardan 12 bin 500 dolara indirildi.
Ama gerileme ve kan kaybı durdurulamadı.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, görevden ayrılmadan 40 gün önce Yeni Ekonomik Programı açıkladı.
Her kalemde en az yarı yarıya iskontoya gidilmişti. Bu haliyle dahi 2023 hedeflerinin tutturulamayacağı o zaman anlaşıldı.
2023 için öngörülen güncellenmiş kişi başına milli gelire, 2013'te ulaşmıştı halbuki Türkiye.
Fakat 10 yıl önceki o gelir seviyesine, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında dönmek bile artık mucize gibi görünüyordu.
Tam da eski 2023 hedeflerinin yarısına bile kavuşmanın hayal olduğu tarihi ve kritik günlerden geçerken yeni 2023 hedefleri gelmesin mi! Hızır gibi yetiştiler imdada.
Yeni 2023 hedefleri, heyecan ve coşkuyla dünya aleme bildirildi. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını yeni ve sivil bir Anayasa ile taçlandırmak ve sert bir inişle Ay'a ayak basmak!
Madem ekonomik hedeflerimizin yanına bile yaklaşamıyoruz, bari milletin önüne gerçekleşmesini iple çekeceği yeni hedefler koyalım denmiş olmalı.
Hayali bile cihana değer, suya düşen eski hedefleri de unutturmaz mı!
12 bin 500 dolarlık milli gelir yerine Ay'a gitme hedefi, neyimize yetmiyor?
Yetinmiyormuş gibi nankörlükler edip eski hedeflerden bahsetmezsiniz bundan böyle herhalde.
Z kuşağı bilmez, bilenler onlara da anlatsın. İbo'nun çıkış parçası "Ayağında kundura"ydı. Ayrılık acısını, eski sevgiliye adeta nispet yaptırmak suretiyle bastırıyordu: "Eski yar şöyle dursun, yeni yare can kurban".
Eski sevgilinin ardından adeta 'ooh ooh' çektirme gayretinin içine giren bu şarkı, çok tutmuştu.
'Eski hedefler şöyle dursun, yeni hedeflere can kurban' sevdası niye tutmasın!
Hem çivi, çiviyi söker...
Bitmiş bir aşkın üstüne yeni bir aşka yelken açmak gönül avutuyor da...Yakalanamayacak hedeflerin üstüne "Gökyüzüne bakıp Ay'ı görmek" niye teselli vermesin?
Eskilerin ardından bir bardak soğuk su içer gibi bakmayı deneyin.
Güle güle, uğurlar olsun diyerek eski hedeflere el de sallarsınız bu gidişle.
Hoş gelsin, sefalar getirsin yeni hedefler. Hadi gülümseyin!
Günün atasözü uyarlaması
Cumhurbaşkanlığı sisteminin gerekleri ve uygulamaları Anayasa’ya uymuyor, öyleyse Anayasa’yı fiiliyata uyduralım deniyor ya...
Oldu olacak, atasözlerimizi de günün anlam ve önemine uyarlayalım.
Aklıma biri geldi.
“Şalgam aşa girince yağ oldum, aptal ata binince bey oldum sanır” atasözümüzden esinlenmekle başlayabiliriz.
Ben şöyle bir ayak buldum:
“Kimi siyasetçi iPhone taşıyan çiftçi gördü mü monşer, kimi tok da cebi doldu mu asgari ücreti dolgun sanır.”