Hani Erzurum’da şeytan taşlamıştınız!
Yeni Şafak, İmamoğlu'nun mitingine taşlı saldırının failini, eliyle koymuş gibi buldu:
Erzurum Merkez Komutanlığından istihbarat görevlisi bir uzman çavuş!
"Karanlık eller devrede", "provokasyondan FETÖ izi çıktı", iktidar ve medyası hiç böyle olsun istemezdiyse baştan niye koro halinde sahiplendiler?
Gözaltına alınıp bırakılan 15 kişi arasındaydı uzman çavuş.
Savunma Bakanlığı da saldırıya karışması üzerine, dün bu kişinin orduyla ilişkisinin kesildiğini duyurdu.
Ama istihbaratçı olduğu belirtilmiyordu. Sadece "Merkez Komutanlığında görevli" deniyordu.
Peki FETÖ bağı var mı?
Açıklamada, uzman çavuşun FETÖ üyeliğinden 2021'de geçirdiği soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığına yer veriliyor.
Yani uğraşılmış, araştırılmış fakat bir türlü bağı kurulamamış. TSK'daki görevine devamı da sakıncalı bulunmamış.
Tabii hukuk, mahkeme kararı filan iktidar fedâilerini bağlamıyor. Gerektiğinde, istediklerini suçlu ilan etme haklarını kullanıyorlar.
"O taşlar aslında CHP'ye değil de AK Parti'ye atıldı", "asıl hedef İmamoğlu değil de Erdoğan" idiyse valiyle emniyet müdürü niye engellemedi? Onlar da mı FETÖ'cüydü, iktidara kumpas kurulurken onun için mi müdahale etmeyip seyirci kaldılar?
FETÖ'ye bağlamadan önce ayrı telden çaldılar.
Savundular, hak verdiler...
AK Partili Belediye Başkanı, ucunu fazla kaçırıp "CHP'liler taşladı" bile dedi. 'Kendi kendilerine saldırmışlar'a getirdi.
İçişleri Bakanı; abartıldığını, bir tek yaralı olduğunu, İBB'ye teröristleri dolduran İmamoğlu'nun kışkırtmalarına halkın tepki verdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dahi saldırıya uğrayan muhalefeti, kendi provokasyonunda olay çıkarmakla, milleti tahrik etmekle suçladı.
İktidar ortağı Destici; "PKK ve işbirlikçilerine dadaşlar, meydanı boş bırakmaz" sözleriyle tüy dikti.
Ama baktılar, millet hoş karşılamıyor, aleyhlerine dönüyor. Hemen dönmeye başladılar.
Yeni Şafak'tan çark ettiler. Taşlı saldırı, meğer FETÖ işiymiş. "Erzurumlular şeytan taşlamış" diyen yazarlarına anlatsınlar önce. Buna inansa suç ve şiddet sevdalısı gibi delice alkışlar mıydı?
"Bu kitapsızlara milletimiz gereken dersi verecektir" kapsamında sevinçle karşılayan, onlar değildi sanki.
Ateşe benzin dökmemek, şiddete teşvik etmemek, suçu ve suçluyu övmekten kaçınmak çok umurlarındaydı ya!
Sanırsınız, ters teptiğini görmeseler; Konya'da da "şeytan taşlama" çağrılarıyla sokağı kaşımaya, kışkırtmaya devam etmeyeceklerdi.
---------
RUS GAZI MI VERİYORLARMIŞ YANİ!
Sözcü’nün haberi. TPAO Genel Müdürü Melih Han Bilgin'e, bedava dağıtılan gaz sorulmuş. Şırnak Cizre'de. Bilgin de Karadeniz gazının henüz test aşamasında olduğunu açıklamış.
Kendi ağzından şöyle aktarılıyor:
"Karadeniz gazında şu anda test üretim fazındayız hâlâ. Test üretimi devam ediyor ve bu üretimin tamamını BOTAŞ'a teslim ediyoruz. Test üretimi, yıl sonuna kadar aslında devam edecek. Böylece rezervuar davranışını daha iyi anlamış olacağız. Yıl sonuna kadar değil belki ama yılın son çeyreğine kadar devam edecek. Ondan sonra ticari kontratlar devreye girecek."
Nasıl yahu!
Mayısta gazlar iktidardandı. Erdoğan, Karadeniz gazını devreye aldığımızı müjdelemişti.
Dağıtım şirketleri de abonelerine mesajla bildirmişti ki:
“Cumhurbaşkanımızın müjdesini verdiği Karadeniz gazının devreye alınmasından dolayı 31 Mayıs 2023 tarihine kadar oluşturulacak ilk faturanız, devletimiz tarafından karşılanacaktır".
'Yerli ve milli, devreye alındı, sisteme verildi' diye halka bedava verilen gaz; henüz devreye alınmamış, sisteme verilmemiş demektir.
Bize bedavaya gelmiyor öyleyse, tuzluya patlayacak.
Verilen gaz, yerli ve milli şirketten değilmiş.
Meğer dolarla mı ithal ediliyormuş, Rus gazı mı çıkmış o da?
İnecek SİHA'yla inilecek güvertenin bile hazır olmadığı, uçakla da inilemeyen uçak gemisi yaptığımız gibi mi?
Hafriyatı alınmadan temeli atılıyormuş gibi yapılan, Hatay'daki göstermelik, sembolik hastane temel atma töreni gibi mi?
Üç dakikada bir TOGG'un çıktığı ama teslimatların sürekli ertelendiği Gemlik'teki fabrika gibi mi?
Ruslara ait Akkuyu nükleer santraliyle artık bizim de milli nükleer güç olduğumuz gibi mi?
Hadi canım, hepsi de mi göz boyama; biri de mi doğru değil! Seçim kazanmak için halka kim yalan söyler ki?