Hicaz bir şarkı var; güftesi Aşkın Tuna, bestesi Hüsnü Üstün'den:
"Gittiğinde Anladım".
Kim gittiğinde, neyi mi anlamış:
"Aşkımız ne güzeldi/ Bittiğinde anladım/ Pişmanlıklar faydasız/ Gittiğinde anladım/ Seni çok sevdiğimi/ Kalbimdeki yerini/ Ben senin değerini/ Gittiğinde anladım..."
Hayatınızdan her gidenin ardından söylemezsiniz fakat bu şarkıyı. Bazıları gittiğinde derin bir oh çekip rahatlar, kurtulduğunuza sevinirsiniz.
Hatta giderse arkada dolduralamayacak bir boşluk bırakacağınızı sandığınız, daha sonra kurtulmak istediğiniz birine de dönüşebilir.
Meğer yanlış tanımışsınızdır...
Rusça aslı yoksa, Tolstoy gibi bir büyük üstat böyle bir sözü hiç etmediyse bile doğru; bazı insanlarla iki kez tanışırsınız. İkincisinde artık eskiden tanıdığınız kişi değildir. Tanıyamayacağınız kadar değişmiş, içinden bir yabancı çıkmış, sizin için bir başkası olmuştur, el gibi.
Uğrattığı şaşkınlığı, hayal kırıklığını hiç yaşamadıysanız dahi romanlardan, filmlerden bilirsiniz.
Vaktiyle Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kara mizahına da dolanmış bir dert. "Melek Sanmıştım Şeytanı" adı, tek başına anlatır zaten mevzuyu.
Sevdiğiniz, tutkuyla bağlandığınız biri hakkında yanıldığınızı kabullenmek, zor.
Hele melek sanmışken şeytan çıkmışsa fena yıkılırsınız. Ve kederlenerek hak verirsiniz o deyime:
Ağaca dayanma kurur, duvara dayanma yıkılır, insana dayanma başkalaşır!
Dolayısıyla bazen de değersizliğidir, gittiğinde anladığınız. Sizin için ifade ettiği şey, ancak gidince gözünüzde berraklaşır.
Kaybettikten sonra anladığınızda, evvelce bilemediğiniz için pişmanlık duyduğunuz tek şey, değer değil demek ki.
Gidenin değerini bilememiş olmak kadar değersizliğini bilememiş olmak da aynı üzüntüye gark edebiliyor.
Siyasetten örneği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski yol arkadaşlarıyla ilgili şu dedikleridir:
"Bizim kendi adımıza 'ah' ettiğimiz husus ise bir dönem bunları adam yerine koyup görev vermiş olmamız. Hatayı kabul etmek ve ders çıkarmak da bir erdem. Biz dersimizi çıkardık, milletimizden de helallik diliyoruz."
Erdoğan, Davutoğlu ve Babacan için böyle hayıflanıyordu. Onlarınsa benzer bir pişmanlığı daha gitmeden yaşadığı ortada. Aksi halde niye ters düşüp AK Parti'den gitsinler?
Karşılıklı bir hayal kırıklığından söz ediyoruz yani. Ve nedamet duygusundan.
Birbirlerinde umduklarını bulamamışlar. Zannettikleri gibi çıkmamışlar. Birbirleri için artık eskiden tanıdıkları, güvendikleri, kefil oldukları kimseler değiller.
Maalesef her film, fragmanda izlediğiniz gibi çıkmıyor. Bazılarının içiyle dışı bir değil, asıl yüzlerini baştan göstermiyorlar. İzleyiciyi aldatan, vaat ettiğini vermeyen, 'ya olduğu gibi görünüp ya göründüğü gibi olmayan' filmler hangimize çatmamıştır?
Neyse ki, bu dünyada ölümden başka her şeye çare bulunur. Pişmanlık, öbür tarafa kalmasın yeter. Tövbe kapısı kapandıktan sonraki o son pişmanlık neye yarar!
Dante'nin İlahi Komedya'sında da cehennem halkına yasaklanan iki şeyden biri, pişmanlıktır. Artık bir anlamı kalmadığı için.
Bazı şeyleri baştan, bazılarını ise hiç değilse ölmeden önce düşüneceksiniz. Henüz çok geç olmadan.
Açtınız kitabı, okumaya başladınız ve ortalarında baktınız ki içerik ucuzluyor, hikaye bambaşka bir yöne kırılıyor, kapakta yazanla alakası kalmadı; yol yakınken dönmekten iyisi yok tabii.
Yine hicaz bir şarkıyla bitirelim, aynı makamdan. Bestesi Nadir Göktürk, güftesi Hüsnü Arkan imzalı. Sezen Aksu söylesin, "Sigaramın Dumanına Sarsam Seni":
"Gitme gitme, gittiğin yollardan dönülmez geri/ Gitme gitme, el olursun sevdiğim, incitir beni..."
Giderken beni götürüp Kendini bırakmışsın aşk şiirim aklıma geldi.Zatı giderken geride bir yığın dertler bırakacak.Lozan anlaşmasının sonunu bekliyorum.Heybemde nice çizim ve yazdıklarım var .
Yanıtla (0) (1)Yazının başlığı, içeriğine bir tur fark bindirmiş.. Tebrikler beki..
Yanıtla (3) (3)Kim ne derse desin,rte için koltuğu din’indende millet’indende önde geliyor.aman Allah cc ım o koltuk için girmediği boya kalmadı. O arkadaşların kötü idiyse niçin yanına aldın. Demekki akıl terazin yanlış tartıyor.
Yanıtla (5) (3)Melek ve şeytan imgeleri bizim siyasetimiz açısından dillendirilmese de daima var olan bir tür “gerçeklik”.Seçime giderken akp yandaşları ve karşıtlarının birbiri ile ilgili tavır ve sözlerinde bu karşı tarafı şeytanlaştırma apaçık gözüküyor. Muhalefete göre 20 yıllık akp iktidarı bir fiyasko, akp’lilere göre ise yüzyılın başarısı. Aynı ülkede yaşayan insanların bizzat yaşadıkları gerçeklikleri bu kadar farklı ‘algılamaları’nasıl mümkün olabiliyor?Algıyı yönetme becerisi ile. Hokkabazlıkla yani.
Yanıtla (2) (1)Yani, bu 21 yıl fiyasko değilse, Suudi maliye bakanı, Türkiye'yi sadakaya muhtaç olarak gördüğünde bu ne demek oluyor ey zeki insan !
Yanıtla (1) (2)Hasan kardeşim, 20 yıllık bir icraat için bir tek icraata bakarsan bu bir bakış açısı ama gerçekçi mi diye düşünmek lazım. Gelinen noktada iktidar gittikçe kan kaybediyor ve iyiye dönüş gibi bir ihtimal de yok.Benim demek istediğim bir değerlendirme yaparken biraz hakkaniyet, başka bir şey değil.Benim dikkat çektiğim konu yaşanmış aynı 20 yıllık bir siyasi tecrübenin siyah-beyaz gibi ‘fiyasko veya yüzyılın başarısı’ gibi bir değerlendirmeyi sonuç olarak nasıl verebildiği konusu. Yapay zeka gibi.
Yanıtla (0) (1)Çocuk annem bana karne hediyesi et alacak dedi de asıl mesele bu değil ki. Kimlerin aç yoksul olduğu belli biliniyor da, acaba o anne seçimde oyunu kime verecek bu bilinmiyor muamma. Burada açlık ve yoksulluktan daha önemli olan karakter ve ahlak meselemiz ortaya çıkıyor.
Yanıtla (11) (1)kendisine akepeden paralar,hediyeler akarsa hemen unutur çektiğini.hayat bu.maalesef.
Yanıtla (1) (0)Türkiye siyasi hayatının orijinal bir özelliği şudur, koltuğundan kalkmak istemeyen siyaset erbabı, altına kaçırmıştır. Kalkarsa, paçalarından süzülüverir.
Yanıtla (6) (3)1940-50 arasında bir özel cephane fabrikası havaya uçuruldu. CIA ve İsrail ajanları bunu yaptılar, Filistinlilere cephane satışı yapıldığı için... Bizim iftira uzmanları, bu olayı, İnönü'nün üstüne yıkmaya çalışıyorlar... Iftira ile siyaset yapmanın sonu iyi değildir. Dürüst siyaset yapsınlar.
Yanıtla (3) (3)Kimin gider,kalir millet karar verir.Siz uyarıcı bir yazı kaleme alında benim gibi lisans mezunu 33 yıl devlete hizmet etmiş mud.mv. unvaniyla 2200 ek gostergeden emekli edilmişlerin yarasına merhem olun.Saygilarimla
Yanıtla (1) (4)Gittiğinde anladım bize neler ettiğini, Hangi değerlerin elden gittiğini. Bütün umutların bittiğini, Ömürden yirmi yılın boşa gittiğini.
Yanıtla (5) (0)Kaç yirmi yıl ömrümmüzden boşa gittiğini hiç hesap etmiyoruz.Günahla geçen her gün boşa gitmiyormu
Yanıtla (3) (0)Sn beki ak trøll sunu agzina sakiz etmis Yok reis olmasaydi onlar oralara gelmezmis. Anlatamiyorsun bu deve sidigi sifacilarina oysa erdogana o makami Kim vermis ?
Yanıtla (10) (2)Şener Şen bir filminde hep eniştesini kan dırır.Durbakıyım seni niye kandırdım! der acıklama yapar,her seferinde durbakıyım seni niye kandırdm...
Yanıtla (4) (1)reisin değerini gittiğinde anlayacaksınız.
Yanıtla (5) (42)Ah keşke, nerede o günler. Bi anlasak değerini.
Yanıtla (23) (3)Çocuk annam bana karne hediyesi olarak et aldı diye seviniyor sa bundan daha kötü ne olabilir. Bu günleri reisin zamanında görmedik mi.
Yanıtla (24) (2)Bugün yaşadığımız herşey bize müstehak. Çünkü yaşadıklarını muhakeme etme yeteneği olmayan senin gibi o kadar çok insan varki bu ülkede. Layık olduğumuz şekilde de yönetiliyoruz işte bu yüzden.
Yanıtla (2) (0)doğru demişsin değerini biçmek için gitmesi lazım.
Yanıtla (4) (0)neden oyle olur.? cunku.. asimetriktir butun iliskiler... farketmeyiz bunu .. bir cok nedeni var dir...ayirdina varincada iste butun onlar ..ve olanlar olur..bilmek asimetrik oldugunu : iste o bilgeliktir.. yasamak bir sanattir..agac da doganin sanatidir N.H. Ran onun icin Yazdi o dizeleri
Yanıtla (1) (0)Bir müslüman , ne olursa olsun uzun yıllar birlikte hizmet verdikleri insanlar için asla ve asla ' Bir dönem adam yerine koyup bunlara görev verdik ' sözünü söylemez , söyleyemez , böyle bir aşağılama kesinlikle yanlıştır ! Bundan büyük kul hakkı olamaz !
Yanıtla (7) (5)Alman mühendis TÜRKİYEDE otoyol yapımında çalışırken işçinin biri gelir:Dozerin paleti kırıldı,Kepçeyi kullanın,Bir süre sonra işçi gelip:Kepçenin dişleri kırıldı deyince,Ne kayaymış be arkadaş,diye söylenir.İşçi:Kayadan değil efendim orada yatır var.Bir tosun keselim her şey düzelir.Tosun kesilir yenilir. Kayanın başına gelinir.Dozer bir hamlede kayayı söker atar.İşçi gördünüz mü efendim?Ulan sizin ölünüz böyle rüşvet yerse,diriniz'den Allah korusun....
Yanıtla (7) (4)Çokdoğru birsöz"Tövbe kapısı kapandıktan sonraki o pişmanlık neye yarar"Ahirette karneyi düzeltmek için bir imkan'da yok.Son nefes bitti herşey bitti.Bu sayılı nefesler için,bu fani dünya için bukadar öfke,kin,hırs değer'mi?Tandır tava geldi hamur tükendi.Akıl başa geldi ömür tükendi
Yanıtla (6) (0)Bütün insanlar ölümlüdür, Sokrates de insandır ve o da kazık kakamayacaktır
Yanıtla (2) (1)Bu güne kadar, her kim olursa olsun Erdağan "nın yanında olup sonrada ister kovularak ister kendi iradesiyle ayrılan her kim varsa , Hepsinin başım üstünde yeri var. Zararın neresinden dönülürse kär var.
Yanıtla (2) (0)120 gün gerçekten, ne olur diye çok merak ediyorum. Bu kadar talan, bu kadar alenen hırsızlık varken! Bas adı altında fakirden alıp zengin faiz olarak veren islamist bir parti ne yapcak diye. Din mi değişti? Doğrular ve yanlışlarmı? Yoksa insanlarmı. Yani bizlermi?
Yanıtla (5) (1)Dün ögleden sonra alis verise gittik, Almanya'da "isler yolunda" istedigimiz herseyi aldik eve döndük. RTE yine bir nutuk atmis, Avrupa yokluk icinde,insanlar ac geziyorlarmis.Bastan sona kadar yalan,RTE caresizlikten kivraniyor,cahil fakir fukara yandaslarini resmen aldatiyor..Kisin Avrupa'da insanlar donacak diye, mücdelemisti.Donmadik,ac kalmadik,Putin'nin gazi ve petrolü elinde "patladi"geliri azaldi.Yarin Türkiye'ye erteledigi paraciklarini tahsil etmeye kalkarsa yandik..Bittik...
Yanıtla (2) (0)Ilık kanseri ilacını bulamadım. Doktorlar önceki ilaç cilt kanseri yapıyor diye değiştirdiler bir yılda dört defa ciltten ameliyat oldum Hepsi kanser çıktı. Böyle ilaç sıkıntısı olacak bilseydim kanseri misafir etmezdim. Şimdi ne mi yapacağım kaderime razı olup ilacın ülkemize gelmesini bekleyeceğim. Sağlık bakanlığı mı? Meşgul büyüklerimizi niye rahatsız edelim. Sabret otur.
Yanıtla (0) (0)Rahmetli annem derdi ki! Giden geri gelseydi, anam geri gelirdi. Önce Erdoğan ve şürekası bir gitsin , gelen gideni aratırsa tekrar geri döner. Demokrasi de 6 kez gidip 7 kez gelen Demirel örneği var. Ama, gitmesini de bilmek gerekir. Sizce Erdoğan ve Bahçeli yıkmadan, kırmadan, dökmeden gider mi? İşte işin püf noktası bu. Seçim söylemleri bunu ortaya koyacak bir sınav.
Yanıtla (2) (1)Tarih insanın fotoğrafını bir kere çeker, Dikkat edin GOZLERINIZ KAPALI çıkmasin demis..Bir düşünur**..Gitmeden de Anlaşır,,,Gozleri kapanmış olanın..
Yanıtla (1) (2)Masum, hiç bir şeyden haberi olmayan, tamamen tertemiz benliğiyle konuşan bir çocuk aldığı karne hediyesiyle ülkenin ne hale düşürüldüğünü tek bir cümle ile ifade ediyor. Reiz Reiz diyenler var mı bu cümleye bir itirazınız?
Yanıtla (16) (3)Kimin haklı kimin haksız kimin ihanet içinde olduğunu herkesin karnesini en güzel millet verecek. Az kaldı 14 mayıs siyasilerin karnesini alıp oturacak. İnşaallah bu onları ders olurda bundan sonra ileri geri konuşup milletin başını ağrıtmazlar.
Yanıtla (3) (3)Avukat: "Az evvel haberlerde seyrettim, kasapta elinde karneyle bir çocuk şey dedi; annem karne hediyesi et aldı… Böyle dünyanın da böyle adaletin de taaa içine…"
Yanıtla (45) (3)Verdiğiniz oy kaderinizdir.
Yanıtla (3) (1)★"Annem karne hediyesi et aldı." ★Türk milletinin fakirliği, bu utanç görüntülerinin tek ama tek sebebi “ülke tarihinin açık ara en kötü ekonomi yönetimidir.” ★Attığınız oy kaderinizdir!!!
Yanıtla (27) (2)-AKP'den evvel, -Etil alkolcü yoktu. -Çeyrek karpuz yoktu. -Boş baklava yoktu. -Boş tost yoktu. -Boş mantı yoktu. -Boş lahmacun yoktu. -Boş pide yoktu. Yaparsa AKP yapar...
Yanıtla (32) (4)Türkiye'de rekabetin olmadığı alan olarak Sayın Babacan ıha sihayi gördü ise bu çok kötü bir siyasi tercihtir...Hayal dünya larin da yaşıyorlar..Toplum daki tepkiyi de tam anlayayamamişa benziyor...Siyasi intihar...
Yanıtla (4) (34)Kötü Yönetim olmasydı 1 yerine yüzlerce dünya ile rekabet eden savunma sanayi şirketimiz olabilirdi
Yanıtla (11) (0)Bütün mesele her şeye toptancı yaklaşıyor olmamız dan kaynaklanıyor. Nasıl mı.Eğer adam solcu ise bütün solcular iyidirler, yanlış yapmaz eksik değil ler. Eğer adam sağcı ise bütün sağcılar iyidirler yanlış yapmaz eksik değil ler. Arızalı olan bu görüş bu zihniyet.
Yanıtla (7) (0)Biz de adam yerine koyup oy vermiştik.
Yanıtla (7) (2)Teşekkürler sayın Beki. Ben böyle yazıları seviyorum.
Yanıtla (4) (0)Erdoğan’ın helallik istediği ve istemesi gereken o kadar çok yol arkadaşı varki saymakla bitmez.Onu ilk deşifre eden Fetö idi(Asansörde inerken söyledikleri ile).Bir tek Binali ile yoluna devam ediyor ki şayiası arş-ı alemi sarmış durumda.Babacan’a uluslararası sermaye(uluslar üstü mü desem?) ile ilişkileri,Davudoğlu’na ise,kıvrak zekası ve intibak yeteneği nedeniyle ihtiyacı olduğu için katlanmıştı ve yerlerine başkalarını ikame ederek kolayca onları da savurdu.Eski ekipten kimseler kalmadı…
Yanıtla (14) (2)Bende Erdoğan"a soruyorum. Rahmetli Erbakan sana ne yaptıda ondan ayrılıp Pari kurup rakibi oldun.Seni partiden ihraçmı etti?Erdoğan çıpındıkça batıyor. Erbakan olmasaydı bu gün Erdoğan"da olmazdı.
Yanıtla (18) (1)Her kişi evinin önünü temizleme mahalle pıril pırıl olur.Sonra birileri çıkı Millî İrade DEYİP durmaz.Allah kafa vermiş içinde beyin koymuş kullan diye.Oyuna gelme, Oyunun(Rey) kıymetini bil
Yanıtla (4) (0)Neden biz bu hale geldik? Neden insanlığın en büyük erdemi saygıyı, sevgiyi, merhameti, vicdanınızı, vefayı, aklı bir kenara bıraktık. Kısaca balık baştan kokar. Bizi umutsuz, hayalsiz, ekmeksiz bırakanlara yazıklar olsun.
Yanıtla (2) (0)Buda Sezen Aksu "dan olsun. Alışırım zannettiğim yokluğundan, Geri dön,geri dön. Ne olur geri dön. Uzanıp tutu ver elimi bir gün. Utanır diyemem ,ne olur tut elimi. Ah olurda bir gün sende özlersen, olurda bir gün sende Gözlerimle buluşmayı istersen , uzanıp tutu ver elimi. Utanır ,diyemem geri dön . Erdoğan kadir kıymetmi bildi. Benim valim Benim polisim benim askerim benim milletim benim bakanım v.s v.s. Kendi tabiriyle, "Sen kimsin yaa!"
Yanıtla (6) (1)Bu yasanmisliklardan ders cikarmaz isek , donulmez ufkun aksamndayiz, sarkisini daha cookk dinleriz. Bizim desturumuz, uzlasmaci bir kultur , ureten ve paylasan bir toplum, ozgurluk,adaleti ongoren bir egitim sistemi olusturmadik ca bakariz, bakariz da goremeyiz biz.
Yanıtla (3) (0)Bizde söyliyeni adam sanmıştık. Şimdi uzaklaştık . Ne var bunda?
Yanıtla (2) (0)Zarara rızasıyla girene merhamet edilmez imiş.Anadolu halkı geleceğini ve Tarihi misyonunu düşünerek 2023 te sandığa gidecek.Amaç "Demokrasi Ruhu" olmalı.Bu da halkın iradesiyle belirlenecek.Tercih halkın.
Yanıtla (13) (4)Sokaklara tüküren,çöpünü,izmaritini atan sosyal davranış şeklini dünyada yanlızca ortadoğu ve bazı asya ülkelerinde gördüm.Bunlar toplumların ayak izleridir.İyi takip ederseniz gelecekte o ülkeyi nelerin beklediğini rahatlıkla görebilirsiniz.Çevrenizdeki sosyal davranışları analiz edin.Seçimleri kimin kazanacağını az çok anlarsınız.
Yanıtla (15) (7)Her insan huzur verir. Kimi gelince, kimi gidince...
Yanıtla (25) (4)Bugün islamı herkesten iyi yaşadıkları iddiasıyla toplumun büyük kesimini eleştirip, afaroz edenler, sırf siyaset ve tarafgirlik nedeniyle zulüm ve haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytan rolünü üstleniyorlar. Şüphesiz defterler önlerine konulduğunda keşke keşke diyecekler, lakin faydası OLMAYACAK.
Yanıtla (26) (5)Rizzo'nun YAZGISIDIR - Bir zamanlar Rizzo'yu, Allo pek seviyordu, Rizzo uslu dost idi, vurup deviriyordu.. O gün Rizzo mezrada, fena yedi bir depik, İncir ağacın çıkıp, tıktı mideye TEBİK.. Depik-Tebik der iken, gitti başka bir YOLA, Durmak aslâ yok idi, veremezdi ki MOLA! Dostluk hep geçicidir, bulamazsın gerçek DOST, Derini yüzer hemen, yapar kendisine POST.. Dava mava hikaye, mühim olan KOLTUKTUR, Dostluk da ne oluyor, sevdiğimiz PORSUKTUR! Melikü'ş-Şuarâ: el-Hasenî
Yanıtla (45) (3)