Hamas-İsrail çatışması, Batı dünyasını boydan boya kesen bir fay hattını tetikledi. Müslüman göçmenler ve insan haklarına duyarlı Batılılar, ayakta.
New York'ta, İsrail'in Gazze katliamına tepki gösterisiyle İsrail'e destek mitingi karşı karşıya gelebiliyor.
Anti-Siyonist Yahudiler bile Kudüs'ten New York'a, her yerde Netanyahu'nun işgal ve katliam siyasetine karşı seslerini yükseltiyor yine.
Londra'da, mahşeri bir kalabalık toplanmıştı. Filistin'e destek için yürüyorlardı.
İstanbul, hafta sonu "kahrolsun İsrail, katil İsrail", "kahrolsun Amerika" sloganlarıyla çınladı.
Çınlak, yankısı benzersiz bir çatışma bu; sesi, dünyanın her ucundan duyuluyor. Moskova hariç!
Batı, bu depremin yol açtığı çalkantıları nasıl yöneteceğini bilemiyor.
Toplumsal istikrarsızlığa sürüklenme korkusuyla protestoların önünü kesmeye, bastırmaya çalışanlar mı, dersiniz... Almanya gibi baskıyla kalmayıp tümden yasaklayanlar mı... Filistin bayrağı taşımayı suçlaştırmaya kalkanlar mı...
İngiltere, Fransa da şaşkın.
İspanya, Norveç, İsveç, İsviçre daha rahat. Şehirlerinde, İsrail işgaline karşı eylemlerden tedirgin olmuyorlar. Yönetimlerinden, Filistin yanlısı çıkışlar da geliyor.
Fakat AB Komisyonu Başkanı'yla Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi dahi ağız birliği içinde değil. Biri, İsrail'e koşulsuz destek açıklıyor. Diğeri; koşullu, diye düzeltiyor.
Hazırlıksız yakalandılar.
Hazırlıklı yakalanan tek başkent, Moskova.
Rus devlet medyası; Londra sokaklarını hıncahınç dolduran kalabalıkların, İsrail karşıtı yürüyüşünü gururla sunuyor. Avrupa başkenlerinden gösterilere müdahaleleri de yansıtıyorlar anında. Washington'da, İsrail ve Filistin yanlısı göstericilerin arbedesine kadar kaçırmıyorlar.
Gören de Moskova'da gösteri ve yürüyüş serbest, zannedecek.
İsrail'i kollayan yayınlarına kızanlar, İngiliz BBC'nin duvarlarını özgürce kırmızıya boyayabiliyorken Rus devlet medyası, rahat. Ne tarafsızlığa çağıran, ne bekleyen var.
Moskova da iç istikrarsızlıktan yana rahat. Endişesi yok.
İsrail dostu ABD'de, Filistin'e destek gösterisi yapılabiliyorken Hamas'ın dostu Rusya'da yasak nasıl olsa. Tedbirini almışlar.
Hatta Ruslar'ın, Rusya dışında İsrail ya da Filistin'e destek vermesi de yasak. Bunu, sabotaj suçu sayıyorlar. Genelge çıkarmışlar, X'te kaynaklı haberlerini ilgiyle izlediğim gazeteci Ragıp Soylu'dan okudum.
Gazze için hümanist, barışçıl, işgal ve katliam karşıtı mesajlar veriyor ama Putin; Gazzelilerin canını, insan haklarını çok mu umursuyor? Suriyelilerin, Ukraynalıların canından daha mı çok? Hadi canım!
Hamas dostlukları gerçek olsa Gazze'ye destek eylemleri, Moskova'da yasaklanmazdı.
Bu çarpıklık ve sahtelik gösteriyor ki, istismar söz konusu.
KARIŞTIRANA YARDIM EDERSEK GAZZE'Yİ RAHAT MI BIRAKACAK SANKİ
Putin; Batı'nın içi karışsın istiyor, kendi içleri karışmasın. İstediğini de alıyor. Planlasa bu kadar olmaz. Yoksa içlerini karıştırmayı planlamamış mıdır, Hamas dostluğu gerçek midir; X'te sordum, bir de buradan sorayım.
Bilerek bilmeyerek alet olmaktan, Filistin duyarlılığını kötüye kullandırmaktan, bir tarafın dolmuşuna binmekten kaçınacaksak bu sorunun cevabını bulmak şart.
Batı, birçok eleştiriyi hak ediyor. Ama daha fazlasını hak edeni de bundan yararlandırmamak gerekir.
Hem dünyayı karıştırana yardım edersek Filistin sorunu, o amacına ulaşsa dahi çözülür mü? Ya bir daha kullanması gerekirse!
Batı karşıtlığı maskesi altına saklanan bir Rusçuluk kol geziyor ortalıkta. Onun değirmenine su taşımak, Gazze'deki yangına benzin dökmekle aynı kapıya çıkıyor mu, çıkmıyor mu? İki kere düşünmeli.
Ukrayna sorununu Filistin'de kim çözmek istiyorsa kavganızı, tepkinizi, duyarlılığınızı da korsanlık edip o kaçırıyor demektir. Dikkat edin, Batı düşmanlığınızı da körüklüyor olmasın!
