Eski andıççılardan kim kaldı!

Bitti, bitirildi zannediyorduk...

MGK'nın Toplumla İlişkiler Başkanlığı, artık kendi halkına psikolojik harekat yapmayacaktı.

Askerin işi, halkın aklını kirletecek kara propaganda faaliyetleri planlayıp icra etmek değildi.

Bir devlet, psikolojik harp taktikleri kullanarak kendi halkına örtülü operasyonlar çekmezdi, çekemezdi.

Genelkurmay; psikolojik savaş diye andıç siteleri kurup kendi vatandaşlarına suç uydurmayacak, terörist ve devlet düşmanı gibi göstermeyecek, kimseyi iftiralarla karalamayacaktı.

Yalan haber üretip yayan iki andıç sitesiyle bir sahte siyasi operasyon planı yüzünden kimler okka altına gitmedi ki!

Daha sonra kumpas olduğu çıksa da bu suçlamalarla eski Genelkurmay Başkanı bile tutuklandı.

Asker, bu işlerden nihayet çekilmiş, el çektirilmişti.

Fakat ne görelim; bu kez sivil siyaset bünyesinde hortlamasın mı eski hastalıklar!

AK Parti'de iç tasfiye harekatıyla anılan Pelikan lekesi daha temizlenmeden şimdi de İçişleri'nde Ebabil Harekatı çıkmasın mı başımıza!

CHP'li Özgür Özel sır perdesini çekti, örtünün altındaki yeni kuş skandalını çıkardı koydu ortaya.

Memur olmayan, fakat nasıl oluyorsa Soylu'nun Bakan Danışmanı sıfatıyla çalıştırılan Emin Şen, organize bir trol ağını yönetiyormuş.

Bakanlıktaki geçmişini, dijital izlerini silemeyince müşavir değil danışman dediler, ayrı şeymiş gibi.

Kelime oyunuyla geçiştirilebilir sanki...

Ebabil Harekatı, CHP ile Kılıçdaroğlu'nun milli güvenlik sorunu olduğundan, İmamoğlu'nun İBB'ye terörist doldurduğuna kadar türlü dezenformasyonlar üretip halkı inandırmaya uğraşmış.

Emniyet ve Jandarma'nın Twitter sayfalarında okuyup tuhaflığını açıklayamadığımız trolümsü, eminimsi mesajlar da Ebabil operasyonu kokuyor.

İçişleri yalanladı ama ilgisi yoksa, üstlerine vazife olmayan siyasi polemiklere niye girsin Emniyet ve Jandarma? Akşener'le Kılıçdaroğlu'na, Soylu ağzıyla neden laf yetiştirsinler? Siyasi, hatta partizan propaganda sayılacak mesajları niçin paylaşsınlar?

Kılıçdaroğlu'nun, sürekli uzatılan Varlık Barışı'yla kara para ve suç gelirleri aklandığı eleştirilerine bile cevap, Emniyet'le Jandarma hesaplarından gelmişti. Sorumlusu ve muhatabı, siyasi iktidardı. Düzenlemeyi kendileri yapmış gibi üstlenmeleri, neyle açıklanacaktı?

Sivil darbeyi, vesayet girişimlerini, kirli algı operasyonlarını, demokrasinin altını oyan karanlık saldırıları, örtülü psikolojik harekatları, sinsi kayyum projelerini, uzaktan kumanda edilen kukla yönetim planlarını, siyaseti dizayna yeltenen gizli antidemokratik müdahaleleri, örgütlü yalan ve dezenformasyon kampanyalarını dışarda, Altılı Masa'da, şurada burada aratabilirler...

Fakat kendi paranızla size operasyon çekilmesini istemiyorsanız, parmakların gösterdiği yere değil parmakların kendisine bakın.

Kimin, kimi hangi kirli yöntemlerle ve nasıl hedefleştirdiği; kin ve düşmanlığa halkı ne dolduruşlarla tahrik ettiği artık saklanamayacak halde.

Siyasi itibar suikastları, karanlıkta ve faili meçhul değil. Yanıltıcı, aldatıcı manipülasyonun sivil merkezi, belli.

Rahat olun yani; tam da bu tip planlı ve örgütlü dezenformasyon suçlarıyla daha etkin mücadele için AK Parti bir yasa yaptırdı. İçişleri de göz açtırmayacak, kuş olup uçsalar dahi bu suç örgütlerini yakalayacaktır.

Şunun şurasında kim kaldı zaten eski andıççılardan, eliyle koymuş gibi bulur evvelallah polis.

Demem o ki...

İktidar tek başlı olmuş, çift ya da çok başlı; ne fark eder. Sizin başınızı rahat ettirsin, 'nerede bu devlet' dedirtmesin yeter.

YORUMLAR (34)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
34 Yorum