Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat ve Sivas il kongrelerine  uzaktan katıldı. 2023’te ezici bir seçim zaferi kazanacaklarını müjdeledi. 

O sırada Kırşehir’de döviz hesaplarının TL hesaplarına oranı yüzde 63’ü, Yozgat’ta ise yüzde 65’i geçmişti.  

Türkiye ortalaması derseniz...Kırşehir’le Yozgat’ın 5-10 puan altında, yüzde 56’larda seyrediyordu. 

AK Parti kongrelerinin yapıldığı İç Anadolu şehirleri, yerli ve milliciliğin kalesi olarak biliniyor. Erdoğan ve Cumhur İttifakının en güçlü oy desteğine sahip olduğu iller yani. 

Fakat ne hikmetse Cumhurbaşkanı’nın ısrarlı çağrılarını duydukları halde, duymazdan geldiler. Oralı olmadı, dolarlarını bozdurup yerli ve milli Türk lirasına dönmediler. 

Erdoğan, aziz millete TL’ye dönme çağrısını ilk Aralık 2016’da yapmıştı. Dördüncü ve sonuncusunu ise Aralık 2020’de, geçtiğimiz ay iletti. 

İktidara güvenip oy verenler, iktidara güvenip bir lafıyla dolarlarını bozdursa döviz hesapları böyle coşar, uçuşa geçer miydi? 

En son, bir haftada 700 milyon dolar daha artış görülmüştü. 

Bırakın TL’ye dönüşü, dolara akın dört nala sürüyor. En şahlandığı şehirlerse yerli ve milliciliğin kaleleri. 

Resmi faizin yüzde 17’e çıkarılması bile dolara koşmalarını durdurmadı. 

Türkiye genelinde, toplam mevduatın ortalama yüzde 56’sı dövizken İç Anadolu’da yüzde 66 dolaylarındaydı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, para konusundaki bu güvensizliklerine rağmen  yine de güvenip önümüzdeki seçimlerde akın akın iktidara oy vereceklerini umuyor.  

Sadece bana mı fazla iyimser geldi? 

İktidar tek tabanca kalmışken! 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre konuşmalarında teşkilatlarına bir talimatı önemle verdi. Sahaya inip kapı kapı dolaşarak vatandaşla yüz yüze temas kurmalarını istedi. 

Bu talimatı bildirirken de AK Parti’nin, milletin her bireyine ulaşmakta bir zorluğunun olmadığını vurguladı. 

Çok haklıydı. Ama mlaumun da ilamı, yani bilinenin tekrar bildirilmesi gibiydi. 

Milletin gönlüne girmek konusunda, muhalefet partileri iktidarla eşit hak, fırsat ve imkanlara sahip değiller zaten. 

Salgının başlarında, Cumhurbaşkanı yine parti teşkilatları ve belediye başkanlarına seslenirken herkesin bunu anlamasını sağlamıştı. 

Bu hususa özellikle dikkat çekmişti. Ki salgın gibi zamanlar, milletin gönlüne siyaseten girmek için bir fırsattı.  

Ancak aynı fırsattan yararlanmak, muhalefete hak ve serbest değildi. Yarış dışı tutmak için, ayaklarına çelmeler takıldı. 

Muhalefet belediyeleri, milletin gönlüne girmekte iktidarla yarışmaya kalkarlarsa  paralel devlet girişimi olurdu.  

Böyle ikilikler çıkarmakla suçlandılar da... 

Yine de AK Parti teşkilatlarının, milletin gönlüne girme performansından Erdoğan’ın memnun kalmadığı anlaşılıyor. 

Bazı ikaz ve sitemlerinde hayal kırıklığı sezdim. Kamçılamaya, zorlamaya, ekstra motive etmeye gerek duyuyordu sanki. 

‘Gece gündüz çalışarak milletin gönlüne girmeyecekler’e teşkilatlarında yer olmadığını söyledi. Göreve talip olmamaları için uyardı. 

Halbuki... 

Muhalefet partileri ve belediyelerinin, halka ekmekle maske dağıtması bile uygun bulunmamış. Milletin gönlüne girme yarışından alıkonmuş, engellenmişler. 

AK Parti teşkilatlarının, tek tabanca bırakılmışken dahi yeterince gönle ve göze girememesi hayra mı alamet?  

Bilmem, 2023 seçim sonuçları hakkında size ne fikir veriyor.