Bu ne İHA bu ne S-400!
Rusya’dan S-400 savunma sistemi almayı alkışlamayan, yanıyordu. Amerikancı, Batıcı ve NATO’cu hain ilan ediliyordu.
Bu Avrasyacılık, Rusçuluk filan değildi, milli menfaatlerimizin gereği diye pazarlanıyordu, emperyalizmle mücadele icabıydı.
Ama milli menfaatlerimizi farklı yorumlarsanız, Rus düşmanlığı oluyordu. Emperyalizme hizmet, dış güçlere uşaklıktı.
Oysa şimdi Putin, çarlık Rusya’sını diriltme peşinde. Yayılmacı siyaset izliyor. Emperyal özlemlerini ihya ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Rusya’ya karşı harekete geçmediği için NATO’yu eleştiriyor, artık laf değil eylem istiyor.
Avrasyacı iktidar medyası, hiç bozuntuya vermiyor, bildik teranelerini okumaya devam ediyor.
Hem Erdoğan’ın, NATO’yu işe yaramaz bulan sözlerine tam destek veriyorlar...
Hem de “Putin’in amacı, dünyayı Amerikan hegemonyasından kurtarmak” diye işgale kılıf uyduruyorlar...
Strateji büyükmüş, maksat çok kutuplu bir dünya kurmakmış, yoksa Ukrayna’yı ne yapsınmış!
Vatanseverlik; Batı’ya, NATO’ya gol attı diye bu işgale hak verip sevinmeyi gerektiriyormuş. Kendi ülkeleri de gol yiyen tarafta değil sanki.
Türkiye’yi, bu savaşında Rusya’nın yanında yer almaya çağıranlar, düne kadar da Ukrayna’ya İHA satışını alkışlıyordu.
Kendi hava savunması için Rusya’dan S-400 alan Türkiye; demelerine bakılırsa Rusya’yı durduracak İHA’ları, Ukrayna’ya satıyordu.
Hatta S-400’leri yapan Rusya’nın hava savunması, bu İHA’lar karşısında aciz, çaresiz kalmıştı. Sevinçten havalara uçmamıza yeterdi.
“Nasıl yani, şaka mı ediyorsunuz” diyen, yanardı.
Ülkesini devler ligine çıkaran böyle efsanevi bir başarıya, ancak hainler sevinmezdi.
Fakat İHA’lar, Rusya’yı durduramadı.
Avrasyacılığı, Rusçuluğu kimseye bırakmayan iktidar medyası, bu kez de İHA’ların yapamadığını NATO’nun yapmasını bekliyor. Rusya’yı durdurmadığı için Batı’yı yerden yere vuruyor, askeri yetenek ve kapasitesini aşağılıyor, ne işe yaradıklarını sorguluyor.
Biliyorsunuz, Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi bulduğumuzda da coşmuşlardı.
“Ufak mı atsanız biraz, az alçaktan mı uçsanız” demeye, o gün de gelemiyorlardı.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a göre, “çağ açıp çağ kapatan, duvarları yıkan” bir keşifti.
“Ne Doğu ne Batı, yeni eksen Türkiye” diye haykırmıştı.
“Bu keşif, Türkiye’nin tamamında müthiş bir hava uyandırdı” dediği havaya girmek, mecburiydi.
“Doğal gaz zengini ülkelerin rezervleri trilyon metreküpten başlıyor; Rusya 50, İran 35 trilyonken Türkiye 300 milyar mekreküple nasıl dünyanın ekseni, tek kutbu olacak” diyemezdiniz.
“Acaba öyle mi” diyen, yanıyordu.
Bugün aynı kafa, kahraman Rusya’nın geri döndüğünü ve tek kutuplu dünyaya mahkumiyetten bizi kurtardığını müjdeliyor.
“E ama hani artık Doğu-Batı, Avrasya-Atlantik yoktu, tek eksen Türkiye’ydi” derseniz, yine yanıyorsunuz.
“Hani eski süper güçler çöküyordu, şahlanan Türkiye’nin devri başlıyordu, artık bizim borumuz ötecekti, bizim yıldızımız parlayacaktı, dünya 5’ten büyüktü” diyene, hakeza geçmiş olsun.
“Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, bu ne İHA bu ne S-400” diyecek babayiğit, kaldı mı hala!
SEDAT PEKER ALAMETLERİ
ört haber birden aynı güne rastladı; tesadüf mü, neye alamettir?
Peker, uzun bir aradan sonra ilk kez ortalıkta görülmüş, elini kolunu sallayarak gezdiği bir videosu paylaşılmış.
Interpol, Türkiye’nin talebiyle nihayet Kırmızı Bülten çıkarmış.
Türkiye, buna istinaden Emirlikler’den iadesini istemiş.
Ve Falyalı cinayetinin baş sanığıyla Peker’in bir yakınının, ertesi sabah buluştuğu belirlenmiş.
Interpol’ün başına Emirlikler’den General Raisi geldikten, Erdoğan da Abu Dabi’yi ziyaret ettikten sonra yaşanıyor bunlar.
Sedat Peker, iddia ve itiraf şeklinde sarsıcı suç ifşalarında bulunmuş ama hiçbiri, hukuki sonuç doğurmamıştı, bunu da ekleyin.
İadesi sağlanırsa konuşacak ve kaçınılmaz bazı hukuki sonuçları olacak. İstenir mi?
Gerçekten getirilmek ve yargılanmak istense, ifşalarının üstüne çoktan gidilmez miydi?
Öyleyse neler oluyor!
Bir film döndüğü muhakkak. Fakat ne olduğunu söylemek için henüz erken.
Peker, kendini göstererek meydan mı okuyor, nanik mi yapıyor?
Ankara, güç gösterisi için mi canlandırdı iade dosyasını? Gelip konuşması göze alınıyor mu?
Yoksa göstermelik, dostlar alışverişte görsün işleri mi?