Bu gaz ekonomimizi rahatlatmaz ama
"Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda, ne sen bunun farkındasın ne polis farkında” diyordu gerçi Nazım.
Fakat öyle görünüyor ki...Cumhurbaşkanı da iktidar medyası da Karadeniz gazının ekonomiyi rahatlatmaya yetmeyeceğinin gayet farkında.
Karadeniz’de bulunan 540 milyar metreküp doğal gaz rezervi, küçümsenecek bir miktar mı, değil.
Yanı sıra...
Rusya’nın 50, İran’ın 35 trilyon metreküplük rezervlerinin yanında haddinden fazla büyütülecek bir miktar da değil.
Rezervlerinin yüzde 1’i bizim ekonomimizi şahlandıracak olsa, tamamı Rusya’yı, İran’ı çoktan uçurmuş olurdu.
Karadeniz’deki rezervi çıkarma maliyetini de, ne kadarının çıkarılıp kullanılabileceğini de ekleyin.
Astarı yüzünden pahalıya gelmeyecekse öpüp başımıza koyalım, hiç yoktan nesi az.
Boru hattı hızla döşeniyor, iktidarın acelesi var, 2023 başında mutfaklara yetiştirmek istiyor.
Sayılı yıl için de olsa, daha ucuza kendi gazımızı yakmayı kim istemez!
Ekonomimizi rahatlatmaya yetmeyebilir ama psikolojimize birebir.
En çok da faturalardan bunalmış dar gelirlinin ruh halini rahatlatmaya yarar.
4 milyon hanenin, devlet desteği olmadan ısınma giderlerini dahi karşılayamadığı bir kara kıştan sonra, hem de nasıl...
Erdoğan, bundan sanırım, şahane haberi şöyle müjdeledi:
“Kendi doğal gazımızın hanelerde kullanılmaya başlanmasıyla önemli bir psikolojik eşik daha aşılmış olacaktır.”
Lafı bile kulağa hoş geliyor, derin bir nefes aldırıp psikolojik rahatlama sağlayacağı muhakkak.
Böyle pembe haberlere her zamankinden daha ziyade ihtiyaç duyduğumuz karamsar günlerden geçiyoruz.
Fakat iktidar medyası, ekonomimizi şöyle bırakın, psikolojimizi bile rahatlatmaya bu iyimserliğin yetebileceğinden şüpheli.
Bu kadarlık bir rezerve güvenerek “Doğu-Batı ekseni yok, dünyanın yeni ekseni artık Türkiye” diye meydan okuyabileceğimize inanıyorlardı. İnançları, nedense zayıflamış.
İlave bir rezerv takviyesine lüzum görmeseler, başka bir müjdeyi aynı gün milletimize iletmezlerdi.
Psikolojimizi destekleyici anonsları şu:
“Türkiye tarihinin en büyük rezervi bulundu. Altın, bakır, çinko; ne ararsan var.”
Allah var; define avcısı hayallerine parmak ısırtan, ‘duymak istediğimiz müjde işte bu’ dedirten müthiş bir haber. Zamanlaması bakımından da Hızır gibi tam yerine rastgeldi.
Ne şanslıyız ki psikolojimizi havalara uçuracak rahatlama uğruna, müjde üstüne müjde patlatılıyor.
Türkiye’nin kazancıyla sevinemeyen, milletin mutluluğuna ortak olamayan muhalefet, şimdi buna da burun kıvıracaktır.
Ancak ağızlarının payını, Karadeniz Gazı Denize İlk Boru İndirme ve Kaynak Töreni’nde şöyle verdi bile Erdoğan:
“Her seçim öncesinde gaz keşfediyorlar’ diyen aklıevveller oldu, hiç kulak asmadık.”
“Onlar” yani o sizle ben dışındaki üçüncü muhalefet kişileri ancak konuşsun; at binenin, kılıç kuşananın.
'TÜRKLER UZAYDA NE YİYECEK' SORUNSALI
Enflasyon, Hans’la George’un derdi, akşama ne yiyeceklerini Almanlar düşünsün.
İktidar medyasının sevdiği bir habere göre, bu pahalılıkta karnını doyuramayan 6 Alman’dan biri öğün atlamaya, aç yatmaya başlamış.
Yeni Şafak, zavallı Almanların haline çok üzülürken ülkesini açlık rejimine sokan Maduro adına şu haberi de sevdiğini saklayamıyordu.
Venezuela muhalefet lideri Guaido, bir lokantada tartaklanmış. ABD’den destek aldığını vurguluyordu haber, demek hak ediyor hain.
Seçilmiş Meclis’i ve demokrasiyi yargı darbesiyle askıya alan Maduro’ya, karşı gelinir mi hiç! Halk, dış güç uşağı muhalefete haddini bildirecekti elbette, sokağa çıkarmayacaktı.
Aç gezen Almanlara bakıp halinize şükretmenizi, dayak yiyen Maduro karşıtlarına bakıp ayağınızı denk almanızı ister gibi değil mi?
Ekonomiden de sandıktan da umudu kessen, demokrasi düşmanlığını ABD düşmanlığı kılığına sokarak parlatmazsın böyle.
Almanlar, akşama yiyecek bulamama derdine yana dursun...Bizim derdimizin ‘uzayda ne yiyeceğimiz’ olduğunu belirtiyor, iktidar medyası.
Kuşadası Sokak Festivali’nde uzay gastronomisi konuşulmuş. “Mars’a gidersek ne yiyeceğiz” sorunu, şimdiden masaya yatırılmış.
Ne de olsa milli uzay yolculuğumuz seneye başlıyor, şimdiden alır tabii telaşı bizi.
Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Açıköz, Mars’ta yetiştirilebilecek şalgam, kabak, patates gibi 8 besin sıralamış...
Mars’a gitmeye daha zaman var, beslenme çantası sonra da hazırlansa olur.
Uzay Ajansı’na önerimde ısrar ediyorum; milli astronotumuzun kumanyasına Kürt böreği koyalım.
Ama uzay istasyonuna gidiyor, Mars’a değil, hassas cihazların tozlanmaması için pudra şekersiz olması şart.