Başka bir boykot mümkün
Ödül-bedel dengesi bozulduğunda başka bir hayata göç edersiniz.
İZ TV'de böyle bir program var. Adı, Başka Hayat Mümkün. Şehir hayatından göçenlerin hikayelerini anlatıyor. Bunaltıdan, boğucu ve kaotik olandan sade yaşamlara kaçış.
Tarihte de kavimler göçü var, doğudan batıya doğru hep.
Yavuz Oğhan'la Halk TV'deki son yayınımızda bahsetmiştim; Prof. Naci Görür'ün bir konuşmasından okudum. Kuzey Anadolu fayının özelliğiymiş, depremleri doğudan batıya taşıyor. Depremlerin göçü, derlermiş buna.
Sezen Aksu, şarkısını yapmıştı: Işık, Doğudan Yükselir. Ama batıda da söner, demek değil.
Battığı yere, nereden baktığınıza bağlı. Güneşin bile doğudan doğup batıya göçtüğünü de söyleyebilirsiniz.
Yerleşik hayata geçmek, göçeriliği bitirmedi. Yerin altı da üstü de göç halinde hâlâ. Biçim değiştirdi, göçün yönü değişmedi.
Daha iyi bir hayat isteyenler, bugün de doğudan batıya göçüyor. Ve Türkiye, bu sebeple doğudan göç alıp batıya göç veren bir ülke. Neden?
İsrail'e öfkelenip acısını Batı'dan çıkaran çok.
Kimi boykot etmek istediğinize bakar...
CEZALANDIRMAYA FAİL YERİNE DESTEKÇİLERİNDEN BAŞLAMAK
İsrail'e Hamas saldırdı. O ise Gazze halkını öldürüyor. Sıkıysa, gücü yetiyorsa sivilleri bombalamayı bıraksın da Hamas'la savaşsın, görüşü haklı.
Ancak bazılarımız da İsrail'e kızıp kahve zincirine patlıyor, market zincirine tepki gösteriyor ve hamburger zincirini boykot ediyor.
Dostlar boykotta görsün, ne âlâ. Yalnız katliamları durdurmak için bir şeyler yapmak ve sonuç almak istiyorsanız kime kızıp kimi cezalandırdığınız, önemli.
Diyanet Reisi Erbaş, güçlü bir boykot çağrısıyla İsrail'e seyirci kalmadıklarını gösterdi.
Diyanet'in STK'larla Filistin toplantısındaydı. Erbaş Hoca, Siyonizmi destekleyen firmaların ürünlerini kararlı ve devamlı bir şekilde boykot etmeye çağırdı.
Boykot çağrısının muhatabı, halklardı. Fakat Erbaş, İslam ülkelerinin yönetimlerine de üstü kapalı bir cümleyle seslendi.
Siyasi, ekonomik ve diplomatik yaptırımlar olmadan İsrail'in durduralamayacağını Erbaş da biliyor, demek.
İlim Yayma Vakfı adına Bilal Erdoğan'sa boykotun öncelikli hedeflerini şöyle sıraladı:
"Önceliği İsrail'e açık destek veren markalardan başlatmak, sonra İsrail'i açıkça kınamayanlarla devam etmek, sonra da Filistin'e destek vermeyenlere geçmek gerekiyor."
Bilal Bey'in ve temsil ettiği STK'nın Gazze duyarlılığına şüphe yok.
Tabii İsrail'in kendisinden ve iktidarı da boykota çağırmaktan başlamamalarını açıklamıyor.
Boykota kahveciden, marketçiden, hamburgerciden başlayınca İsrail durur mu? Bundan anlar mı, böyle durdurulabilir mi gerçekten?
Yerli girişimcilerimizin açıp kendi insanımızı çalıştırdığı, Arapların alıp işlettiği yabancı mağaza zincirlerine tepki göstermekten, İsrail'in kendisini devletçe boykot etme çağrısına sıra gelmiyor.
Oysa bunun, hedef gösterilen zincir mağazalara ve çalışanlarına fiziki saldırılardan başka bir etkisi olmadı şimdiye dek.
İSLAM DÜNYASI NE YAPTI DA BATI YAPMIYOR?
İsrail'den çok Batı'ya köpüren tepkiler önde.
Batı'dan çıkaracak haklı bir hıncımız olabilir. Ama İsrail'in kendisine her tür tepkimiz bitti, ilişkiler filan kesildi de sıra destekçilerini boykota mı geldi? Ya da asker gönderme seçeneğine mi?
ABD'yle, Avrupa'yla kendi hesaplaşmasına Gazze'yi alet eden İran, Rusya zaten var. Biz eksik kalabiliriz.
Saptırma amacı gütmese dahi İsrail'e tepkiyi Batı'ya ve şirketlerine yönlendirmek, öncelik sıralamasında ciddi bir yanlışlığa işaret.
Üstelik her Yahudi'nin Siyonist, her Batılının Haçlı ve Müslüman düşmanı olmadığını gösteren örneklerden geçilmiyor.
Küfür, küffar; sanıldığı gibi tek millet değilmiş...
Bizim dünyaya anlatmamızı beklemeden İsrail'e savaş suçlarından soruşturma açan mahkeme, o suçların peşini bırakmayan insan hakları örgütleri ve İsrail'i durdurmadığı için kendi iktidarlarına karşı ayaklanan sivil toplum çıkmıyor sadece Batı'dan.
Suud, müzik festivaliyle coşar; Emirlikler, çılgın partilerle Cadılar Bayramı'nı ihya eder ve Katar, Hamas'ı korumadığını açıklarken... Suud, İsrail'le normalleşmesini bozmayıp İsrail'i koruyacak Amerikan hava savunmasına bile ülkesini açarken... İşine bakmamayı seçen devletler de Batı'dan çıkıyor.
Bolivya, İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesti; Şili ve Kolombiya büyükelçilerini geri çağırdı...
Güya din savaşı çıkarmak isteyen Haçlı Batı'nın en azından bir kısmı, böyle. Din savaşı istemeyen İslam dünyasıysa siyasetine, ticaretine bakmaya devam ediyor.
Aradan sıyrılmanın ödülünü İsrail'in toplamadığı, asıl bedeli de Batı'yla ilişkilerimizin ödemediği bir boykot mümkün. Aksi yürümez, kendimizi kandırmayalım.