Putin; Akkuyu nükleer santraliyle, Türkiye'nin de nükleer güç sahibi ülkeler arasına katılacağını müjdelemişti.
Rusların, kendilerine yapıp işleteceği bir santral, bizi nükleer güç sahipleri ligine sokacak, daha ne isteyebilirdik!
Bu müjde bize, 27 Nisan'daki ilk nükleer yakıt getirme töreninde verildi. Fakat 2 ay geçmeden Moskova karışmasın mı!
Rusya, Akkuyu şantiyesindeki bizim işçilerin aldığı nefese bile hakim. Önceki gün Evrensel gazetesi patlattı haberi. Kollarına takılan saat şeklindeki GPS'le işçiler, tuvalet molasına kadar izleniyormuş. Her anları takip ediliyor.
Ancak Rusya, kendi paralı askerlerine o kadar hakim değilmiş. Paralı ordu Wagner, kontrolden çıktığında anlaşıldı.
Putin; Wagner ve şefi Prigojin'i ihanetle, halkı sırtından bıçaklamakla suçlamıştı.
İsyancılar, Moskova'nın kapısından döndü. Wagner ve Prigojin'le ilgili suçlamalar da düşürüldü. Ama geri çekilme karşılığında başka ne tavizler kopardılar, henüz sır.
İsyan, şimdilik yatıştırılmış olsa da güçlü adamın, o kadar da güçlü olmadığı görüldü.
Son çar Putin'in façası, dünyanın gözünde bozuldu. Hem de Putin'in Aşçısı olarak ünlenen biri, Prigojin tarafından.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kritik süreçte Putin'le konuşarak destek bildirmesi, önemliydi.
Fakat buradan bizim hissemize düşen dersler de olmalı.
Çıkarılacak tek sonuç; 'aşçına özel ordu kurma, arkadan vurur'dan ibaret değil herhalde.
Ayakları baş yapmanın, koca bir devleti hangi durumlara düşüreceği hakkında net bir fikir veriyor, vermesine de... Hepsi bu mu!
Birkaç gün, birkaç hafta, bilemediniz birkaç aya Ukrayna, Rus ordusuna yenik düşecekti. 16 ay oldu, hâlâ direniyor. Uzaması dahi yetti, Rusya'nın askeri süper güç imajı yerlerde. Kâğıttan kaplanmış, denmeye başladı.
Bizim iktidara yardımcı medya, Putin güya LGBT'yle savaşmak için Ukrayna'ya girmiş gibi ucuz propagandalarla oyalanadursun...
Putin'in savaş lordu Prigojin, tüm bahaneleri yalanladı. Rusya'yı ve bölgedeki Rusların güvenliğini tehdit ettiği için dahi saldırmamışlar Ukrayna'ya.
İşgalin haksızlığı ve Rusya'nın bir bataklığa saplandığı, artık su götürmez.
Tek adamın, ayak divanında aldığı yanlış bir karar nelere mal oluyor!
Uluslararası medyada Rusya uzmanlarını dinlerseniz sular, kolay da durulmayacak.
Avrupa, kışı çıkaramayacaktı. Çıkardı. Fakat Putin, yazı çıkarabilecek mi, orası belirsiz.
Moskova, içten içe kaynıyor. Taşlar, yerinden oynayacak gibi.
Wagner'e, istediği kurbanlar verilecek mi? Çok sürmez, kokusu çıkar.
Avrupa'ya kış gelecekti, bizim yerli Putinciler de bekliyordu...
Rus doğal gaz şirketi Gazprom bir klip yapmış, "winter is coming" diye Batı'yla kafa buluyordu. Yerli Putincilerimiz de oynatıp oynatıp eğleniyordu.
Putin, gazı kesince Avrupa soğuktan donacak, sürünerek kapısına geleceklerdi. Ne oldu, yolu mu şaşırdı kış?
Moskova'yla ve Putin yönetimiyle iyi geçinmek, elbette çıkarımıza. Ama Putin'in sözcüsü gibi, Moskova ağzıyla Batı düşmanlığını savunmak öyle değil.
Ağaca dayanma çürür, duvara dayanma yıkılır...
